309
OCAK-ŞUBAT 2003
 
MİMARLIK'TAN

ODADAN

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA

YAYINLAR



KÜNYE
MİMARLIK VE TELİF HAKLARI

2002 Başkentinde Yasa Katliamı

Ş. Sezar Aygen, Mimar

2002 yılı Türkiyesi’nin başkentindeyiz. Türk Parlamentosu Avrupa Birliği’ne girebilmek için olağanüstü çaba harcamış ve yasalar çıkarmış. Avrupa Birliği standartlarının en önde gelenlerinden birisin de “patent” haklarının korunması olduğu hepimizin bilgisindedir. Ülke topyekün bir büyük çabayı AB için gösterirken, telif haklarına yapılan büyük tecavüz sessizlikle karşılanıyor. Başkentimizin en ünlü merkez noktası Kızılay Meydanı’nda yer alan bir yapı saldırıya uğruyor, hiçbir kuruluş, hiçbir yetkili ve ilgili hiçbir ciddi girişimde bulunmadan gelişmeleri seyrediyor. Yalnızca yapıya tecavüz edilmiyor, yasallar, kurallar ve hatta devlet tecavüze uğruyor. Bir kişi satın almış olduğu bir binayı, herkesin gözü önünde (özellikle yetkililerin) önce iskele ile çeviriyor, sonra başlıyor tadilata, tüm yapıyı bir güzel boyuyor, çatıyı kaldırıp terasa 2 kat daha çıkıyor. Tüm bunları yaparken, yapının mimarlarına danışma zahmetine katlanmadığı gibi, Çankaya Belediyesi’nden ruhsat almaya da gerek duymuyor. Kısaca, yasaların arasında, yetkililerin gözü önünde adeta yasa ve yetkililere meydan okurcasına, başkentin göbeğine bir gecekondu yapılıyor, bir imar cinayeti işleniyor.

Neler Oldu?

Tarih 2001 yılının Kasım ayı. Ankara’da yaşayan her kişinin tanıdığı, Kızılay Selanik Caddesi başında yer alan, Emlak Bank – Petrol Ofisi binasının çevresinde ve çatısında bir faaliyet saptıyoruz. Petrol Ofisi’nin yapıyı sattığını, yeni sahibinin otel haline dönüştüreceğini öğreniyor ve yeni sahibini buluyoruz. Sözlü olarak haklardan kanunlardan bahsediyor ve ardından da 21 Kasım 2001 tarihinde kendine noter kanalı ile bir ihtar gönderiyoruz. Tadilat çalışmalarının devam ettiğini görünce, bakınız durumu kimlere kimlere bildiriyoruz: Çankaya Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi, Çankaya Kaymakamlığı, Ankara Valiliği, İç İşleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, TBMM Dilekçe Komisyonu, Cumhurbaşkanlığı, Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı.

Sonuç

Gelinen nokta şudur: Çankaya Belediyesi inşaatı mühürlemiş, ancak mal sahibi mührü kırarak tadilatını sürdürmüştür. Çankaya Belediyesi bu durumda mal sahibini mali cezaya çarptırmış ve yapılanları yıkma kararı almıştır. Yukarıda belirttiğimiz yazı yazılan kuruluşlar bu gelişmeyi bize müjdelediler: Tarih 29 Mart 2002. Bugün aradan tam 6 ay geçti, binanın eklerinin yıkılması bir yana yeni yeni eklemeler ve değiştirmeler yapıldı. Ve en güzeli de hala yapılmaya devam edilmekte, böylece yasaların “işini uyduran” tarafından anlamsız olduğu bağıra bağıra ilan edilmektedir. Bugün, müellifler olarak tarafımızdan ağır mali hükümleri içeren bir dava, yeni mal sahibi aleyhine açılmıştır. Tüm değerli meslektaşlarımın dikkat ve bilgilerine sunuyorum.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin konuyla ilgili yaptığı çalışmadan notlar...

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu adına,

M. Onur Yılmaz

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne kayıtlı üyelerimiz Sayın Sezar Aygen ve Sayın Oktay Veral, Sezar Aygen’in müellifi olduğu 1066 Ada, 32 Parsel’de bulunan esere yapılan hukuk dışı müdahale ile ilgili 21.03.2002 tarihinde Şubemize başvurmuş ve meslek kuruluşumuzdan destek talep etmişlerdir.

Bu başvuru 25.03.2002 tarihli Şube Yönetim Kurulu toplantısında gündeme alınmış, sonrasında hukuk danışmanımızdan konu ile ilgili görüşü istenmiştir. Alınan görüşte, tanımlanan durumun 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası’nın 16. maddesinde, eser sahibinin izni olmaksızın eserde herhangi bir ekleme ve başka değişiklikler yapılmayacağı ve aynı kanunun 17/2. maddesinde yer alan “Aslın maliki, eserleri bozamaz, yok edemez ve eser sahibinin hakkına zarar veremez” hükümlerinin açıkça ihlali olduğu ve bu durumda 5846 sayılı yasanın 69. maddesi gereğince derhal tecavüzün men’i davası açılması gerektiği ve ayrıca aynı yasanın 70. maddesi uyarınca manevi tazminat hakkı doğduğu belirtilmektedir.

Bu görüş çerçevesinde 10.04.2002 tarihinde eserin yeni mal sahibine yasal yükümlülüklerini hatırlatan uyarıcı nitelikte bir yazı yazılmış ve konunun takipçisi olacağımız belirtilmiştir. Sayın Sezar Aygen ve Sayın Oktay Veral de yasal mücadele yönteminin tanımlandığı avukat görüşünün de eklendiği, yine 10.04.2002 tarihli bir yazı ile yapılan işlem hakkında bilgilendirilmiş ve konuya ilişkin gelişmelerden Odamızın haberdar edilmesi rica edilmiştir.

Bu icerik 2736 defa görüntülenmiştir.
Yapının dönüştürüldükten sonraki durumu, Aralık 2002