309
OCAK-ŞUBAT 2003
 
MİMARLIK'TAN

ODADAN

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA

YAYINLAR



KÜNYE
DOSYA

40’INDAN SONRA: 1963’den 2003’e MİMARLIK 40 Yaşında

editör: Gürhan TÜMER

40 YAŞ

Kimilerine göre, Evren’in yaşı yok, çünkü onun varolmadığı zaman hiç olmadı; o hep vardı. Kimilerine göre ise, yaşı ancak milyar yıllarla ölçülebilir onun. Dolayısıyla, 100 milyon yıllık bir gök cismi, henüz bir bebek sayılır.

Biz insanlar, bu çok yaşlı, belki de “ezelî ve ebedî” olan Evren’de, o uçsuz bucaksız, koskocaman Uzay’da, küçücük, minicik bir noktadan başka bir şey olmayan Dünya’da yaşıyoruz.

Bildiklerimiz var, bilmediklerimiz var.

Örneğin, atalarımızın, “homo sapiens” türünün en eski bireylerinin, ilk barınaklarını ne zaman inşa ettiklerini, dolayısıyla da mesleğimizin, mimarlığın kadim tarihinin ne zaman başladığını tam olarak bilemiyoruz.

Buna karşılık, MİMARLIK dergisinin bu yıl 40 yaşına bastığını çok iyi biliyoruz.

Bizim buralarda, yani yeryüzünde, 18 yaşındaki bir kedi artık çok yaşlı, 18 yaşındaki bir insan henüz çok gençtir. “Yaş otuz beş, yolun yarısı eder” demişti Cahit Sıtkı Tarancı. Eğer öyleyse, 40 yaş, olgun bir yaştır insan için.

Peki acaba, 40 yaşındaki bir derginin, 40 yıllık bir mimarlık dergisinin durumu nedir?

Bu sorunun yanıtı, dönemden döneme, ülkeden ülkeye, kentten kente ve dergiden dergiye değişir. Birkaç sayı çıkıp kapanmış olanlar da vardır, yayınlarını uzun yıllar sürdürenler de. Ama, nereden bakarsanız bakın, Türkiye’de, bir mimarlık dergisinin 40 yaşına basması, asla küçümsenemeyecek bir başarıdır. MİMARLIK, bu başarıyı yakalamıştır.

Evet, MİMARLIK, Mimarlar Odası’nın bu ana yayın organı, şimdi artık 40 yaşında.

Böyle önemli, anlamlı yıldönümlerinde, genellikle gerilere dönüp bakılır; geçen yılların bir değerlendirmesi yapılır; nelerin yapılmak istendiği, nelerin yapılabildiği, nelerin yapılamadığı; bütün bunların nedenleri tartışılır. Tozlu raflardan indirilen eski sayıların, tıpkıbasımları yapılan kapaklarına bakıldığında, nostaljik duygulara kapılınır.

Bunların hiçbirini yadsımıyoruz, bunların hepsinin çok gerekli, çok yararlı olduğuna inanıyoruz; çünkü, geçmişin çok önemli olduğunu biliyoruz.

Ama yine de, Yayın Kurulu olarak, derginin bu özel sayısında yer alan 40. Yıl Dosyası’nın sayfalarını, geçmişe doğru değil de, geleceğe doğru çevirmeye; bu dosyada, bundan önceki 40 yılı, 30 yılı, 20 yılı, 10 yılı değil de, bundan sonraki 10 yılı, 20 yılı, 30 yılı, 40 yılı sorgulamaya karar verdik.

Bu amacımızı gerçekleştirebilmek için izlediğimiz yol şu oldu:

Mimarlar Odası Genel Başkanı’na ve gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında yayınlanmakta olan mimarlık dergilerine bir mektup gönderdik. O mektupta, o dergilerin yayın sorumlularına, “mimarlık dergi yayıncılığının geleceği üzerine” neler düşündüklerini sorduk. Katılımcıları, düşünce ve yorumlarında elbette ki özgür bıraktık. Ancak, kendilerine yardımcı olabilmek için, konunun şu alt temalar bağlamında ele alınabileceğini anımsattık:

“a) Mimarlık dergi yayıncılığında vizyon(lar), b) Dijital medyanın gelişimi karşısında mimarlık dergi yayıncılığının geleceği, c) Küreselleşme (küreselleşen piyasa ekonomisi ve baskın küresel mimarlık kültürü) karşısında, mimarlık dergi yayıncılığının alabileceği olası pozisyonlar.”

Gönderdiğimiz mektupta, “Dijital medyanın, web siteleri üzerinden mimarlık yayıncılığının, dergi yayıncılığının geleceğini ne yönde etkileyeceğini düşünüyorsunuz? Bu süreçler karşısında mimarlık dergi yayıncılığının alması gereken duruş ya da benimsemesi gereken rol sizce ne olmalı? Küresel yapı endüstrisinin ve baskın mimarlık kültürünün kaçınılmaz olarak bir aracı mı? Yoksa bir kültürel direniş mimarlığının savunucusu mu?” gibi, birçok ülkeyi ilgilendiren genel soruların yanısıra, “Ülkemizde Avrupa Birliği’ne uyum ve GATS antlaşmaları çerçevesinde, Mimarlar Odası’nın yayın organı olarak MİMARLIK dergisinin alması gereken tavır sizce ne olmalı?” gibi, yalnızca Türkiye’yle ilgili özel bir soru da vardı.

Gelen yanıtları, hiç bir yorum yapmadan, yalnızca, “Nice 40 yıllara” dileğimizi ekleyerek sunuyoruz.

Bu icerik 1269 defa görüntülenmiştir.