309
OCAK-ŞUBAT 2003
 
MİMARLIK'TAN

ODADAN

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA

YAYINLAR



KÜNYE
YARIŞMA

Depreme Uyarlı Yerleşmeler Mimari Fikir Yarışması

Mimarlar Odası tarafından düzenlenen ve aşağıdaki konular çerçevesinde şekillenen yarışma, deprem tehdidinin gerektirdiği kent yenilemelerine yol gösterecek mimari fikirlerin elde edilmesi, tartışılması ve sergilenmesi amacıyla açıldı. Yarışma iki aşamalı olarak gerçekleştirildi ve jüri 11 proje arasından 8’ini, daha sonra kısa bir sunum yapmak üzere davet etti. Yapılan sunumların ardından 3 eşdeğer ödül ve 5 eşdeğer mansiyon belirlendi. Jüri Başkanı Selim Velioğlu’nun değerlendirmelerinin ardından, ödül alan projeleri ve diğer katılımcıları jüri raporlarıyla birlikte sunuyoruz...

“Deprem ve Mimarlık

17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi ile yaşadığımız kıyım ve yıkım, ülkemizde yerleşme ve yapılaşma süreçlerinin sağlıklı işlemediğini ortaya koydu. Mimarlığın dışlandığı bir kentleşmenin yarattığı felaketi yaşadık. Buna rağmen Kocaeli ve Düzce depremi ertesinde inşa edilen deprem konutları yine mimarlıktan adeta kaçırılarak gerçekleştirildi. Depreme uyarlılık, depreme dayanıklılığa indirgenerek yine inşai bir sorun olarak sunuldu.

İstanbul’da deprem olasılığının bir karabasan halini aldığı bu günlerde ülkemizin doğal kaynakları yanısıra, en önemli kaynaklarından olan mimarlık birikiminin bu soruna çözüm için harekete geçirilmesi Mimarlar Odası’nın görevidir. Mimarlar Odası Yönetim Kurulu, Oda üyelerini bu konuda birlikte fikir üretmeğe ve deprem koşullarına uyarlı yerleşme ve yapı tasarımları geliştirmeye çağırmak için bu yarışmaları düzenlemektedir.

50 Yıllık Hızlı Kentleşme Süreci

Ülkemizde depremlerin felaket getirmesinin esas nedeni son 50 yılda yaşadığımız hızlı kentleşme sürecinin başarısızlığıdır. Bu süreçte, altyapılı kentsel alanlar üretiminin kentleşme hızına yetişememesinin kentsel alanlarda yarattığı kıtlık rantı, giderek kentleşmenin başlıca yönlendiricisi olmuştur. Mimarlık kaynağından, sürdürülebilir yapılaşma için stratejiler geliştirmek ve kentlerin ve kırsal alanların mesken ve yaşama yerleri olarak tasarımı için, yaralanılmamıştır. Mimarlık inşaat mantığına eklemlenmiştir. Bu süreç ile elde ettiğimiz yerleşme ve yapıların ilk yatırımları pahalı, işletmeleri israflı, doğal afetlere karşı tedbirsiz, kullanışsız ve dönüşümlere kapalı niteliği artık anlaşılmıştır.

17 Ağustos Depremi ile birlikte bu sürecin sona erdiği gözlemlenebiliyor. Türkiye bir tarihi dönemi ardında bırakmıştır. Kentleşme sürecini taşıyan ekonomik yapılanmaların da sürdürülemez olduğu son kriz ile anlaşılmıştır. Ekonomide büyüme yerini konsolidasyona bırakmıştır. Yılda 800.000 konut üretebilen inşaat sektörü durmuştur. Bu toplumsal eşikte kentleşmemizi yeniden düşünmek ve kentlerimizi ve yapılarımızı sürdürülebilir bir çevre için yeniden tasarlamak zorundayız.

Mimarlık Yoksunluğu

Yapılı çevremizin belirgin niteliği olan mimarlık yoksunluğu doğal afetlerin etkisini felakete dönüştürmektedir. Rant kaygısının biçimlendirdiği yoğunlaşma kent dokusunu bir apartmanlar yığınına dönüştürmüştür. Bahçe, sokak, kaldırım, meydan, park gibi doku unsurları ya ihmal edilmiş ya da yok edilmiştir. Yapıların biçimlenişi kadar onları taşıyan doku da mimarlığın alanıdır. Yapı objesine yoğunlaşmış bir mimarlık anlayışı yalnızca mevcut “inşaat mantığına” eklemlenmeyi getirmektedir; mimarlığı küçültmektedir. Kentlerimize yaşama sevincini ve çalışma şevkini geri getirebilmek için mimarlığımızı kent dokusunun yeniden düşünülmesinde harekete geçirmeliyiz.”(Yarışma Şartnamesi’nden)

Yarışma Komisyonu:

Sait KOZACIOĞLU / Fatih SÖYLER / Aydın KILCIOĞLU / Teoman AKTÜRE / Murat BALAMİR / Emine KOMUT / Yakup HAZAN / Ercan ÇOBAN

Danışman Jüri Üyeleri

Erhan KARAESMEN / Teoman AKTÜRE

Asli Jüri Üyeleri

Selim VELİOĞLU - Jüri Başkanı / Yeşim TURHAN / Necati İNCEOĞLU / Ersen GÜRSEL / Görün ARUN / Cem AÇIKKOL / Emre AYKAR

Raportörler

Rabia ADALI / Belgin DİRİL

Bu icerik 3239 defa görüntülenmiştir.