“Ankara’nın Kamusal Yüzleri”, Türk modernleşmesinin başkentine ilişkin kaleme alınmış “Mekan-Politik” yazıları bir araya getiren bir “kentli” kitabı. ODTÜ Mimarlık Bölümü öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. Güven Arif Sargın’ın derlediği yayın, Kızılay, Sıhhiye ve Ulus meydanlarıyla, Yüksel Yaya Bölgesi’ni merkez alan bir kamusallık tartışmasının yürütülmesini amaçlıyor.

Derleyenin yazısı tüm kitaba yönelik kuramsal bir yol haritası sunmasının yanısıra, “kamusallık” tanımı üzerinde genel bir çerçeve oluşturuyor, kitabın ve yazarların “kamusallık” algısı üzerine ipuçları veriyor. Cumhuriyet Ankarası’nda modern kamusallığın doğuşu ve biçimlenişi, kentin bugününe ulaşan –eleştirel– bir çizgi izlenerek irdeleniyor. Sargın, mimarlık ve düşün hayatımızın en sığ bırakılmış alanlarından bir tanesini, bildik lafazanlıkların ötesine geçerek ve akademik bir disiplin içerisinde irdeleyerek doldurmayı deniyor, “Kamu, Kent ve Polytika” başlıklı yazısında.

Kitabın geneline yayılan bu “akademik” dil, yazıların hayatın “dil”ine nüfuz etmesini ya da disiplinler-üstü bir üslupla kotarılmasını da engellemiyor. Cumhuriyet’in kentsel bir kimlik oluşturma çabasını simgeleyen belli başlı alanlar, hem kentin bütünü içindeki yerleri değerlendirilerek, hem de kendi tarihsellikleri vurgulanarak tartışmaya açılıyor. Bülent Batuman’ın yazısı, “Cumhuriyet’in Kamusal Mekanı Olarak Kızılay Meydanı”nı konu alırken, Tonguç Akış, “Gündelik Hayat ve Kentsel Mekan” bağlamında Yüksel Yaya Bölgesi’ni turluyor. Kıvanç Kılınç’ın, Sıhhiye’yi “Öncü Halk Sağlığı Projelerinin Kamusal Mekanı” olarak yeniden kurduğu yazısını, İnci Yalım’ın, Ulus Meydanı’nı özne alan incelemesi, “Toplumsal Belleğin Ulus Meydanı Üzerinden Kurgulanma Çabası”, izliyor. Derleme, ODTÜ Mimarlık Bölümü öğretim üyelerinden Öğretim Görevlisi, Doktor Ali Cengizkan’ın, “Cumhuriyet Dönemi Kamusal Mekanları için bir Çalışma Programı” öneren değerlendirme yazısıyla sonlanıyor. Bu yazıyla birlikte, hem öncesinde detaylıca irdelenen kamusal mekanlar yeniden okunuyor, hem de kentin belleğinde yer eden diğer kentsel alan ve meydanlar gözden geçiriliyor ve sorgulamacı bir bakış açısıyla değerlendiriliyor.

Yayınevinin de belirttiği gibi, “Ankara’nın Kamusal Yüzleri”, “Başkent”te gün be gün “kat edilen” mekanların tarihi, değişimi, bugünü ve muhtelif çehrelerine ilişkin tasvirler sunan bir Ankara kitabı.” Ve “kentliye” ithaf edilmiş bu “Ankara kitabı,” her yerde yeniden moda olmaya başlayan “kamusal alan” tartışmalarına da katkı sağlamak çabasıyla, “kentlilerin” ilgisini bekliyor.