309
OCAK-ŞUBAT 2003
 
MİMARLIK'TAN

ODADAN

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA

YAYINLAR



KÜNYE
YAYINLAR

ŞEHREN’İS

Ali Cengizkan

Uzunca bir süredir edebiyat ve güzel sanatların her dalına duyduğu ilgiyi dünya kentleri ve mimarlığına yönelttiği ilgiyle pekiştirmiş olan Enis Batur, bu kez Avrupa kentlerinden bir demet ve özel tarih bilgisi ile çıkageldi. Şehrengiz'lerin yayımcısı kimliğinden Şehr En'is'e gelmek için kendisi olmak yetiyordu: Tuna, Selânik, Meteora, Amalfi, Napoli, Pompeii, Ravenna, Lyon, Venedik, Nice, Riviera, Noyers-sur-Sereine, Dijon, Beaune, Cenevre, Lozan, Neuchâtel, Basel, Lizbon, Strasbourg, Colmar, Tübingen, Kaysersberg, Freiburg, Londra, Etretât, Lodève, Conques ve Auvers-sur-Oise uğradığı kentler ve yerleşmeler... Batur kendi çocukluğunun geçtiği, daha önce gördüğü ya da sanatsal ürün yoluyla parçası olduğunu hissettiği kentleri yeniden deneyimlerken okurun da kendi deneyimine yerleşmesini arzular gibi: Bununla birlikte edebiyat yaşamının önemli düşünsel boyutları... "Güzel anlam - Anlam her zaman güzel değildir. Bir duruş, bir biçim ile perçinlenmiş ayrıca." diyor Meteora manastır yerleşimini değerlendirirken, "Metora"nın sözlük anlamını "yeryüzüyle gökyüzü arasında salınan" olarak algıladıktan sonra. Ya da "iki fotoğrafın arasını doldurmaya geldiği" Napoli'de, "İnsan geçmişinin belirsizliğini, pusunu keşfettiği an, durdurulması olanaksız bir yürüyüş başlıyor zihninde." diyor. Bu "kendini anlama, anlamlandırma çabasında" tanıtılan ve tanık olunan kentler, özel bir okumadan ve temastan arta kalanlar. "Her şehirden birşeyler topladım, Lizbon'dan bana pencereleri kaldı. Açıldılar, örüldüler, kepenklerini yüzüme vurdular - gözümün önünde karanlık ışıkları balkıdı." diyor Batur.

Kitapta yer alan kendi çektiği fotoğrafların da kitabın 'söz'üne dahil olduğunu, yapıtın özlü başarısını belki de yazınsal-fiziksel ifade içiçeliğine borçlu olduğunu söylemeli. Bir de şu: Fiziksel mekan ve kentler, bizim onlarla ilişkimiz oranında bizim malımız olabilirler ancak; yoksa naçiz bedenlerinin fizikselliğinin bile farkında olmadan nefes alıp duran sınırsız sayıda 'kentli yaratık' ortalıkta dolaşıyor zaten.

Bu icerik 1242 defa görüntülenmiştir.
Enis BATUR, Nisan 2002, Literatür Yayıncılık, İstanbul; 147 sayfa.