316
MART-NİSAN 2004
 
MİMARLIK'TAN

ODADAN

MİMARLIK DÜNYASINDAN

ETKİNLİK

  • aalto @ turkey
    Rabia Çiğdem Çavdar

    Mimar, Mimarlar Odası Ankara Şubesi

DOSYA: ÜÇ BÜYÜK KENTİN BAŞKALAŞIMI

BALKANLARDA MİMARLIK

YİTİRDİKLERİMİZ



KÜNYE
DOSYA: ÜÇ BÜYÜK KENTİN BAŞKALAŞIMI

İzmir Yeni Kent Merkezi Nazım İmar Planı ve Tarihsel-Kentsel Alan ve Meydan Düzenlemeleri

Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu

Tamer Başbuğ (başkan), Alev Ağrı (başkan yrd.), Nilüfer Çınarlı (sekreter üye), Necdet Ulema (sayman üye), Eser Gültekin (üye), Boygar Özlen (üye), Tamer Bozoklar (üye).

İzmir kenti, adını taşıyan körfezin doğu kıyısında ilk kuruluşu günümüzden 5000 yıl öncesine tarihlenen ve bugün körfez çevresinde yaklaşık 70 km boyunca yayılmış, Bornova, Buca, Gaziemir ilçeleriyle de iç bölgelere doğru gelişmiş bir kenttir. Özellikle 20. yüzyıl başlarında ve Cumhuriyet sonrası yaşanan yoğun ticari ilişkilerin sonucunda Alsancak Limanı arkasında gelişen depolama ve sanayi işlevleri Salhane, Bayraklı, Turan kesimlerinde de sürmüştür. Ancak zaman içinde liman ve çevresindeki kullanım biçimi bölgenin gelişmesinde önemli bir engel oluşturmuş, kendisini yenileyemeyen bölge giderek yıpranmış bir tür çöküntü alanı niteliğine bürünmüştür.

Bölge, özellikle Erken Cumhuriyet Dönemi sanayi yapılarının bulunduğu ve giderek işlevlerini yitirmiş büyük endüstri alanlarına sahip olup, ayrıca günümüzde tek tek değişik işlevlerde yapılaşma talepleriyle kentin gündemine gelmekte olan, kent bütününde çok önemli niteliklere sahip özellikli bir konumdadır.

İşte İzmir için böylesine önemli ve yaklaşık 550 hektarlık bir alanda, Büyükşehir Belediyesi tarafından getirilecek kararlara ve planlama çalışmasına veri oluşturacak “Uluslararası Fikir Yarışması” açılması Odamız tarafından desteklenmiştir. Yaklaşık 130 ekibin katıldığı yarışma sonunda Alman mimar Johan Brandi’nin önerisi birinci seçilmiştir. Son yıllarda birçok dünya kentinde yaşanan yenileme–dönüşüm master plan çalışmaları boyutunda yurtdışından katılan projeler ile yerli projelerin birarada sergilenmesi, kentimizin mimarlık–planlama ortamına da farklı bir katkı sağlamıştır.

Kent ve Çevre Komisyonumuzun uzun süre gündeminde yer alan liman konusunda hazırladığı rapor, diğer uzmanlık alanlarının katkıları ile zenginleştirilerek Mimarlar, Çevre Mühendisleri, Gemi Mühendisleri, Jeoloji Mühendisleri, Şehir Plancıları ve Orman Mühendisleri Odaları’nın İzmir Şubeleri tarafından 13 Mayıs 1999 tarihinde bir basın açıklamasına dönüştürülmüştür. Bu açıklamada, “[...] Yakın bir gelecekte, TCDD Alsancak Limanı’nın fiziksel gelişme olanaklarının sınırlılığı nedeniyle yörenin ve ardalanının gereksinimleri karşılayamayacağı görülmektedir. Ayrıca limanının yanaşma kanalının sığlığı nedeniyle büyük tonajlı gemilere hizmet veremeyecek olması da bir handikap oluşturmaktadır. Bu nedenlerden dolayı, İzmir ve ardalanı için özellikle konteyner

taşımacılığı gereksinimlerine yanıt verecek ikinci bir liman projesinin hayata geçirilmesi kaçınılmazdır” denmiştir.

Yarışma şartnamesinin hazırlanmasında “Alsancak Limanı’nın bulunduğu yerde daha fazla büyüyemeyeceği ve zaman içinde yük limanı işlevinin Çandarlı’ya taşınmasıyla Limanın yolcu (turizm) limanı işlevine dönüşmesi” saptaması Odamızın önerisi dikkate alınarak yer almıştır. Kültür ve Tabiat Varlıkları Yasası kapsamında Erken Cumhuriyet Dönemi sanayi yapıları ve endüstri alanları olan Havagazı Fabrikası, Elektrik Fabrikaları, Sümerbank Fabrikası, Şark Sanayi, DDY Alsancak Garı binası ve eklentileri vb. kültür mirası olarak tescilli yapıların ve alanların korunması, mimari kimliklerine ve özelliklerine uygun olarak yeniden işlevlendirilmeleri de şartnamede önerilmiştir.

Yarışma sonunda Belediye tarafından sürdürülen Nazım Plan çalışmalarında Mimarlar Odası İzmir Şubesi Danışma Kurulu’nda yer almış, bölgenin plan kararlarının geliştirilmesinde önerilerde bulunmuştur. Tescilli endüstri yapıları ve alanlarının “Özel Proje Alanı” olarak belirlenmesi ile uygulama süresinde çok sayıda kentsel tasarım yarışmasına konu olabilecek zengin bir master plan elde edilmiştir. Özellikle kamuya ait alanların “Endüstri Arkeolojisi – Kongre Merkezi – Kültür Sanat Merkezi” vb. işlevler olarak belirlenmesi İzmir’in geleceğe hazırlanmasında kültür mekanları gereksinmesinin karşılanması açısından önemlidir.

Diğer yandan Büyükşehir Belediyesi’nin, İzmir’in geleneksel ticari merkezi Kemeraltı ve çevresi ile Alsancak bölgesindeki yüksek ve yoğun iş merkezi–turizm alanları ve benzeri talepleri bu alana yönlendirmesi, önemli bir stratejik karar olarak görülmüştür.

Kentsel gelişmenin, bu bölge için hazırlanan Nazım İmar Planı revizyonuna uygun olarak kararlılıkla sürdürülmesi halinde, bölgenin yenilenirken kentin güneyi - kuzeyi arasındaki kopukluğun giderilmesi yanında yine kentin sahip olduğu mimari ve kültür mirası yapı ve alanların günümüz işlevlerine dönüştürülerek yenilenmeleri sağlanarak Alsancak–Bayraklı–Turan koridoru çöküntü bölgesi olma niteliğinden arındırılmış olacaktır. Ancak ülkemizde genel olarak plan kararlarının sıklıkla ve bütünden koparılarak değiştirilmesi süreci, istenilen sonuçların alınamamasına neden olmaktadır. Bu bölge için yerel yönetimin ve kentlilerin yarışma ve planlama sürecindeki kararlı tutumunun devamı ile öngörülen dönüşüm–yenileme başarılabilir.

Turan, Bayraklı, Halkapınar kıyı bandının rekreasyon amaçlı düzenlenmesi ile İzmir Körfezi’nin temizlenmesi sonunda bölgenin önemi daha da artmıştır. Sayılan bölgelerin kesintisiz kentsel kıyı düzenlemeleri ile Kordon, Pasaport ve Konak Meydanı fiziki bağlantısının sağlanması İzmir’in deniz kenti kimliği, kıyı ile insanları buluşturan önemli uygulamalardır.

Kordon Düzenlemesi

İzmir Kordon’u 1990-1998 yılları arasında İzmir–Çeşme Otoyolu’nun kentiçi geçiş projesi kapsamında, Alsancak Limanı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na kadar olan 1.5km’lik bölümde ortalama 80 ile 120 m. arası genişlikte Karayolları tarafından doldurulmuştur. Odamızın 1992 yılında başlattığı yargı süreci sonunda, Kordon’da çok izli hızlı yol yapılmasına dönük imar planları Danıştay tarafından iptal edilmiştir. (Bütün hukuk aşamaları tamamlanmıştır).

1998 yılında Şubemiz, doldurulmuş olan Kordon’un İzmir kentinin gereksinmelerine dönük olarak nasıl işlevlendirileceğine yönelik etkin bir çalışma yapmış ve ilkeler belirlemiştir. Bu ilkeler, “Kordonda yüksek kapasitede bir araç trafiği ve araç ulaşım aksı olmamalıdır. Kıyı ile kentlileri buluşturacak, rekreasyon ve açık yeşil alan olarak düzenlenmelidir. Yaya yolları, bisiklet yolları gibi işlevler yer almalıdır. Kent mobilyaları dışında hacimli ve yüksek mimari elemanlar yer almamalıdır vb.” şeklinde benimsenmiştir. Ayrıca bu ilkeler kapsamında Kent ve Çevre Komisyonu bir proje hazırlamış, yine komisyon üyeleri belirli farklılıklar içeren ancak yukarıda belirtilen ilkeleri koruyan 4 farklı proje hazırlamışlardır.

Projeler İzmir kamuoyuna basın toplantısı ile anlatılmış, o tarihli İzmir basın ve TV’lerinde çok geniş şekilde yer almıştır. 1999 yerel seçimlerinde Belediye Başkan adaylarının çoğu Kordon’u Mimarlar Odası’nın önerisi şeklinde düzenleyeceğini seçim vaatlerinde belirtmişlerdir. Seçimler sonucu göreve gelen Büyükşehir Belediyesi yönetimi konuyu gündemine almış, planlama sürecinde ve projelendirme sürecinde Odamızın katkı ve katılımı ile önerilerimiz olan ilkeler kapsamında uygulamalar gerçekleştirmiştir.

Kordon dolgusu yeşil alan olarak düzenlenmiş, yaya yolları, bisiklet ve koşu parkurları, meydanlar, oturma grupları, aydınlatma elemanları ve bir gidiş- bir geliş olmak üzere iki izli bir trafik yolu, yapıların bulunduğu bölümde de restoran–kafe kullanımlarına olanak veren kaldırım alanı olarak tamamlanmıştır. Tasarım kararları ve uygulamalar genel olarak kentlilerce benimsenmiş, en önemlisi otoyol geçişi–hızlı çok izli yol geçişi için doldurulan bir alan Şubemiz ve duyarlı kentliler sayesinde, kentlileri denizle buluşturan ve kentin çok ihtiyacı olan rekreasyon alanı işlevine dönüştürülmüştür.

Yapılan kıyı düzenlemelerinin Cumhuriyet Meydanı, Pasaport düzenlemeleri ile Konak Meydanı’na kadar eriştirilmesi, kesintisiz kıyı kullanımının kentlilere sunulması, düzenleme işlemlerinde yukarıda belirtilen ilkelerin yanısıra tarihsel izlere referanslar verilmesi ve Pasaport İskelesi’nin yenilenmesi, Pasaport Gümrük arasında konsol oturma terasları ile desteklenen yaya kullanımı Şubemizin kentimize dönük sağlıklı önerilerinin etkin sonuçlarından biri olmuştur.

Konak Meydanı Düzenlemesi

Günümüzde Konak Meydanı’na ölçek oluşturan yapılardan Saat Kulesi, Hükümet Konağı ve Cami dışında başka eleman kalmamış aksine Belediye Binası, Hükümet Konağı’nın ek binaları ve diğer yapılarla ölçek tamamen kaybolmuştur.

1980’li yıllarda Büyükşehir Belediyesi bir yarışma düzenlemiş, kazanan projede meydan yaratabilmek için ticari yapılar öngörülmüş, 1990 yılında 80.000 m2 ye çıkarılan büyük bir ticaret yapısı “Galleria” adı altında Konak Meydanı’nda yapılmak istenmiş, Şubemizin açtığı dava sonunda yargı tarafından imar planları iptal edilmiştir. Konak alanının kamusal kimliğinin korunması böylece sağlanabilmiştir.

2002 yılında Büyükşehir Belediyesi, Konak Meydanı ve Çevresi Düzenleme Projesi konusunda bilgi vermek ve değerlendirme yapmak üzere Şubemizin de çağrılı olduğu bir toplantı düzenleyerek projeyi tartışmaya açmıştır. O gün tartışılan proje hemen hemen aynen uygulanmıştır.

Söz konusu toplantıya katılan Şube Yönetim Kurulu Başkanımız** (..........) proje hakkında yapmış olduğu değerlendirmede, Konak alanının bir kent meydanı ölçeğine getirilmeye çalışılmasını olumlu olduğunu, Saat Kulesi ve çevresinin asıl meydan olduğunu, ancak alanın çok fazla işlevlerle parçalanmış olmasının ve buna bağlı olarak çok farklı mimari eleman (kolon örtüsü, sundurma, pano, duvar, platolar vb) bir zorlama olduğunu ve tasarım bütününde sorunlar yaratacağını belirtmiştir. Bu eleştirilere dayalı belirli revizyonlar yapılmakla birlikte proje aynen uygulanmıştır. Sonuçta, Saat Kulesi ve çevresinde yaratılan meydan ve arkadlar ile eski Atatürk Caddesi’nin yaya düzenlemeleri başarılı olmuş, ancak alanın diğer bölümleri aynı başarıya ulaşamamıştır. Yine de Konak alanının bir mimari projeye dayalı olarak ele alınmış olması, alanın kamusal kimliği yok edilmeden belirli duyarlılıklarla uygulama yapılması, tarihsel kimlikten referanslar taşıyan düzenleme sonrasında kentlilerce çok yoğun kullanılan kamusal, açık kentsel alan kentimize kazandırılmıştır.

Bu icerik 2613 defa görüntülenmiştir.