338
KASIM-ARALIK 2007
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

ETKİNLİKLER

DOSYA: Koruma Alanına Yeniden Bakış

İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY
TÜRKÇE ÖZET
YAYINLAR



KÜNYE
MİMARLIK EĞİTİMİ

Mimarlık Eğitiminde Yerel Kültür ve Mimarlık İlişkisi

Tülin Vural

Öğr. Gör., Dr., Uludağ Üniversitesi, Mimarlık Bölümü

Mimarlık öğrencilerinin kültür ve mimarlık arasındaki ilişkiyi yorumlamaları, eğitimde üzerinde durulan bir konu. Yazıda, Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü birinci sınıf eğitim programında yer alan “Kültür, Sanat ve Mimarlık” dersinde uygulanan metoda değiniliyor.

Mimarlık meslek pratiği çok disiplinli bir düşünceyi gerektirmektedir. Mekânın oluşturulması sürecinde gerekli olan mesleki bilgi yalnızca teknik ve estetik bir öngörüyü değil, sosyal ve kültürel bir farkındalığı da içerir. Bilindiği üzere, ülkemizde uygulanan merkezî sınav sistemi sonucunda, üniversitelerin mimarlık bölümlerinde her yıl Türkiye’nin çeşitli iklimsel ve kültürel coğrafyalarından öğrenciler biraraya gelmektedir. Mimarlık bölümlerinde öğrencilerin oluşturduğu bu kültürel mozaik, yerel kültür ve mimarlık ilişkisinin öğrencilere tanıtılması açısından önemli bir potansiyeli içinde barındırmaktadır. Bu çalışma kapsamında belirtilen potansiyelin, Uludağ Üniversitesi, Mimarlık Bölümü, birinci sınıf zorunlu dersi olan “Kültür, Sanat ve Mimarlık” dersinde nasıl değerlendirildiği tartışılacaktır.

 

Üniversiteye giriş için uygulanan merkezî sınav sistemi sonucunda, öğrenciler çoğu zaman çok bilinçli olmayan tercihlerle mimarlık bölümlerini seçmektedirler. Mimarlık bölümüne yeni başlayan öğrenciler için mimarlık eğitimi, en genel tarifle bina tasarlama yöntemlerinin belirli estetik ve yapı yapma kuralları çerçevesinde öğretildiği bir süreç olarak algılanmaktadır. Öğrenciler ortaöğretimleri boyunca aldıkları eğitim ve merkezî sınav sisteminin sonucunda, bilgileri doğru ve yanlış olarak kodlamaya ve sistematize etmeye yönlendirilmektedirler. Bu sürece kadar hazır bilginin öğretilmesi ve sorgulanmasına yönelik bir sisteme alışan öğrenci için, mimarlık eğitiminin ilk yılında bilginin yorumlanarak, bir tasarım ürünün oluşturulması oldukça zorlayıcı olmaktadır. Bir başka deyişle, bu sürece kadar “ne” düşünmesi öğretilen öğrencilere, bir anda “nasıl” düşünmeleri gerektiğinin ifade edilmesi sancılı bir süreçtir.

 

Bir tasarım ürününün yaratımı sürecinde öğrenciye “nasıl” düşünmesini gerektiğini ifade edebilmek için birinci sınıf eğitiminde estetik değerler çeşitli soyut unsurlarla anlatılmaktadır. Bu soyut unsurların anlatılabilmesi için Mimari Tasarım, Temel Tasarım ve Teknik Resim derslerinde çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Bu derslerin yanısıra, mimarlık bölümlerinde yukarıda belirtilen derslerde anlatılan soyut mimari prensiplerin, gündelik hayattaki mekânsal karşılıklarının öğrenciye tanıtılması, yapılı çevre, estetik prensipler ve kültür arasındaki ilişkilerin ifade edilmesine yönelik çeşitli başka dersler de bulunmaktadır. Mimarlık bölümlerinin kendi eğitim politikaları çerçevesinde belirlediği ve yönlendirdiği bu dersler, okullara göre farklılıklar gösterebilmektedir. Uludağ Üniversitesi, Mimarlık Bölümü’nde bu amaçla verilmekte olan zorunlu birinci sınıf derslerinden biri “Kültür, Sanat ve Mimarlık”tır.

 

KÜLTÜR, SANAT VE MİMARLIK” DERSİ KAPSAMINDA YEREL KÜLTÜR VE MİMARLIK İLİŞKİSİNİN TANITILMASI

 

Kültür, Sanat ve Mimarlık dersi kapsamında “kültür” kavramının mimarlık üzerindeki etkisi ve çeşitli sanat dallarındaki değişimlerin mimari ürünlerin yaratımı sürecindeki etkileri tartışılmaktadır. Bu tartışmanın amacı, mimarlık meslek pratiğinin çok disiplinli yanı konusunda öğrencilerde bir farkındalık oluşturulması ve bu farkındalığın yorum yapabilme kapasitesi olarak kullanılabilmesidir. Dersin konuları, dönem boyunca genel olarak “kültür ve mimarlık ilişkisinin tanıtılması”, “sanat ve mimarlık ilişkisinin tanıtılması” gibi iki bölümde ele alınmaktadır. Kültür ve mimarlık ilişkisinin tanıtılması bölümünde “evrensel kültür” ve “geleneksel kültür” kavramlarının üzerinde durulmaktadır. Sanat ve mimarlık ilişkisinin tanıtılması için ise çeşitli sanat dallarında uzman olan kişiler sanat ve yapılı çevre arasındaki ilişkiler konusunda seminerler vermektedirler.

 

Dersin kültür ve mimarlık ilişkisinin tartışıldığı bölümüne “kültür” kavramının tanıtılmasıyla başlanılır. Bilindiği üzere “kültür” kavramı, insanoğlunun psikolojik ve sosyal üretiminin bir yansıması olarak alışkanlıkları, inançları, davranış biçimlerini; materyal üretiminin yansıması olarak da oluşturduğu araçları ve mekânları kapsamaktadır. En genel haliyle yapılan bu tanımlamada “kültür” kavramının insanoğlunun bütün sosyal ve materyal üretimini içerdiğinin öğrencilere fark ettirilmesi amaçlanmaktadır.

 

“Kültür” kavramının tariflenmesinde “zaman” ve “mekân”ın ayırıcı unsurlar oldukları dersin ilerleyen bölümlerinde sıkça vurgulanır. Bu bağlamda değerlendirildiğinde, tarihin değişik zamanlarında ve çeşitli coğrafi mekânlarında görülen insanoğluna has olan ortaklıkların evrensel kültürü oluşturduğu; zamana ve coğrafi mekâna göre gözlemlenen farklılıkların ise yerel kültürü oluşturduğu öğrencilere ifade edilir. Evrensel kültür kavramının mimariye nasıl yansıdığının anlatılabilmesi için, mekânsal olarak farklı coğrafyalar ve zamanlarda görülen ortaklıklarla ilgili çeşitli örnekler ders kapsamında tartışılır. Bu tartışmanın ardından, “yerel kültür” kavramının mimari üretime nasıl yansıdığının anlaşılabilmesi için öğrencilerden bir çalışma hazırlamaları istenir. Bu çalışmanın amacı, öğrencilerin kendi geldikleri coğrafi bölgelerdeki kültürel unsurların, yapılı çevrenin oluşumundaki etkilerini yorumlama becerisi kazanabilmeleridir. Çalışma konusu olarak yöresel konut seçilmiştir. Çünkü, konut en genel ifadeyle insanoğlunun gündelik yaşamının merkezinde yer alan ve gündelik üretimine sahne olan önemli mekanlardan biridir.
 
Henüz mimari ürünün oluşumu konusunda bilgilerin yetersiz olduğu birinci sınıf eğitiminde böyle bir değerlendirmeyi yapabilmek için çalışmanın strüktürü ilk aşamada öğrencilere verilmektedir. Öğrencilerden geldikleri yöredeki konut alanlarını değerlendirirken, dış mekân (sokak, meydan), özelleşmiş ortak mekân (avlu) ve iç mekân (konutun iç mekanları) özelliklerinin tartışmaları beklenmektedir. Bu tartışmayı yaparken öğrencilerden hiçbir literatür araştırması yapmadan, yalnızca kendi yorum ve gözlemlerine göre belirtilen mekanları değerlendirmeleri istenmektedir. Bu aşamada hedeflenen, öğrencinin gündelik hayatında çevresinde gördüğü ve çok olağan karşıladığı çeşitli mimari şekillenişlerin kültürel sebepleri üzerinde düşünmesi ve tartışmasıdır. Bu aşamanın sunumunda öğrencilerin bu yorumları akademik bir dil kullanmadan çeşitli anekdotlar ile aktarmaları ve görsel öğelerle desteklemeleri istenmektedir. Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerinden gelen ve hatta Balkanlar, Türki Cumhuriyetler gibi Türkiye dışı bölgelerden gelen öğrencilerin geldikleri kültürel ortam ve yöresel mimarileri arasındaki ilişkiye yönelik yaptıkları çıkarımlar zengin bir tartışma ortamı oluşturmaktadır.
 
Öğrencilerin tespitlerini, çeşitli görsel öğeleri fotoğraflayıp, eskizlerini çizerek belgelemeleri sınıftaki diğer öğrencilerin de kendi yorumlarını da katarak derse katılmalarına ve çeşitli kültürel ve coğrafi bölgelerdeki farklılıklar ve ortaklıklar üzerinde de düşünme imkânı vermektedir. Bu tartışma ortamının, öğrencilerin yöresel kültür ve mimarlık asındaki ilişkiyi daha kolay kavramasını sağlayacağı düşünülmektedir.
 
Çalışmanın ikinci aşamasında, öğrencilerden yaptıkları bu araştırmayı bu sefer geleneksel Türk evininin öğeleri ve kendi geldikleri yöredeki konut dokusuyla ilgili yapılmış olan akademik çalışmalardan yararlanarak tekrar hazırlamaları istenir. Bu çalışmanın yapılabilmesi için farklı bölgelerdeki geleneksel Türk evi üzerine yapılan araştırmalardan oluşan bir bibliyografya öğrencilere verilir. Böylece, öncelikle geleneksel konutu oluşturan öğelerin mekânsal ve sosyal özelliklerini öğrenmeleri hedeflenir. Daha sonraki aşamada ise kendi bölgelerindeki yöresel konut anlayışı ile ilgili yapılan çalışmalardan oluşan bir derleme öğrenci ve öğretim elemanı tarafından birlikte oluşturulur. Bu çalışmanın amacı ilk yaptıkları çalışmada keşfettikleri ve gözden kaçırmış oldukları çeşitli mimari unsurların, mimari literatürde nasıl yorumlandığını değerlendirmeleridir. Aynı zamanda bu yorumu yaparken farklı iklimsel ve kültürel coğrafyalardaki benzerlikleri ve farklılıkları görmeleri de hedeflenmektedir.
 
Bu çalışmalar ile “ne” düşüneceğinin tariflendiği orta eğitim ortamından gelen bir öğrenciye çeşitli konularla ilgili “nasıl” düşünebileceğinin ve yorum yapabileceğinin fark ettirilmesi hedeflenmektedir. Aynı zamanda, henüz mimari ürünlerin yorumlanması ve eleştirilmesiyle ilgili olarak akıllarında belirli bir şablon oluşmamış öğrencilerin kültürel farklılıklar ve yöresel mimari doku arasındaki ilişkiyi araştırmaları, bir konu hakkında yorum yapabilme kapasitelerini geliştirmektedir. Buna ek olarak, farklı bölgelerdeki kültürel unsurların ve mimari mirasın farkında olmaları sağlanmaktadır. Böylelikle, bu çalışmaların öğrencilerin birçoğunun mezun olduktan sonra mimarlık mesleğini sürdürecekleri bu bölgelerdeki kültürel ve mimari mirasın korunması konusunda belli bir hassasiyet oluşturacağı düşünülmektedir.
 
 

Bu icerik 15514 defa görüntülenmiştir.