338
KASIM-ARALIK 2007
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

ETKİNLİKLER

DOSYA: Koruma Alanına Yeniden Bakış

İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY
TÜRKÇE ÖZET
YAYINLAR



KÜNYE
YAYIN DEĞERLENDİRME

Cumhuriyet Dönemi İstanbul Planlama Raporları 1934-1995

Cânâ Bilsel

Doç. Dr., ODTÜ Mimarlık Bölümü

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nce yayıMlanan Cumhuriyet Dönemi İstanbul Planlama Raporları 1934-1995, İstanbul’un Cumhuriyet dönemi kent planlama tarihinin köşe taşları olarak nitelenebilecek planlama raporlarını biraraya getiren önemli bir kaynak kitap. Şener Özler’in önerisi ve yıllarca konuyla ilgili belgeleri toplayarak bunlar üzerinde yaptığı titiz çalışmanın sonucunda ortaya çıkmış, onun deyimiyle bir “belgesel derleme”. Şener Özler’in vefatı sonrasında Yıldız Uysal ve Cevad Özdil’in uğraşlarıyla bu çalışma Şubat 2007’de yayıMlanmış. Kitap, İstanbul’un kent, şehircilik ve planlama tarihiyle olduğu kadar, Türkiye’de Cumhuriyet dönemi planlama politikaları ve yaklaşımlarıyla da ilgilenen herkesin İstanbul’un planlamasına ilişkin birincil kaynakları, rapor, belge ve son olarak ekler bölümünde konuyla ilgili kimi önemli makaleleri birarada bulabileceği değerli bir kaynak oluşturuyor.

 

Kitapta yer verilmiş olan raporlar, Mimarlık dergisinin 1972 / 7. sayısında Niyazi Duranay, Ersen Gürsel ve Somer Ural’ın “Cumhuriyet’ten bu yana İstanbul planlaması” başlıklı makalesinde önerilen kronolojik çizgiyi izlemekte. Raporları tarihsel bağlamı içerisinde inceleyerek özetleyen bu makaleye de kitabın “Ekler” bölümü içerisinde yer verilmiş.

İstanbul’un Cumhuriyet dönemi planlama çalışmalarının başlangıcı, bu kitapta da ilk davetli uluslararası şehircilik yarışmasının sonuçlandığı 1933 yılı olarak kabul edilmiş. Bu yarışmaya davet edilen Alfred Agache ve Herman Elgötz’ün Türkçe’ye çevrilerek 1934 yılında İstanbul’da basılmış olan raporlarının tam metinlerine kitapta yer verilmiş. J. Lambert’in raporuna ise ulaşılamadığından olacak bu belgeyi burada bulamıyoruz; ancak Duranay, Gürsel ve Somer’in makalesinde jüri raporundan yapılan alıntılardan, tüm plan önerileri üzerinde bir ölçüde fikir sahibi olabiliyoruz. Jüri raporunun bütününün de bu yayın içerisinde yer alması, özellikle dönemin yönetici ve teknik adamlarının İstanbul’un planlamasına yaklaşımlarını ve Elgötz’ün önerisinin seçilmesinin nedenlerini anlamak açısından yararlı olurdu kuşkusuz. Yine de burada yer alan iki metin, bize, biri Almanya’da Essen sanayi kentinin planlamasını yürütmüş, diğeri ise Rio de Janeiro ve Buenos Aires gibi iki önemli Güney Amerika ülkesinin başkentlerini planlamış olan iki şehircinin yaklaşımlarını ve bir ölçüde dönemin Alman ve Fransız şehircilik okullarının tarihî başkent İstanbul’un planlaması gibi özel bir konuya yaklaşımları arasındaki farkı göstermesi açısından da son derece ilginç.

 

Bu ilk planlama girişimine ilişkin metinleri, Prof. Martin Wagner’in “İstanbul havalisinin planı” başlığıyla 1937 yılında Arkitekt dergisinde yayımlanan raporu izliyor. Weimar döneminde Berlin büyükkentinin imarını yürütmüş olan M. Wagner, Berlin’de yeni konut yerleşkelerinin planlanmasında öncü olmuş bir uzman. 1935 yılında, İstanbul Belediyesi’nin daveti üzerine İmar Müdürlüğü’ne danışman olmak üzere geldiği İstanbul’da Güzel Sanatlar Akademisi’nde de şehircilik dersleri verdiğini, Türkiye’den ayrılışının ardından da ABD’ye giderek Harvard Üniversitesi’nde Şehir Planlama Bölümü’nün kuruluşunda yer aldığını biliyoruz. Wagner’in İstanbul’un planlamasına, kentin art bölgesinden yaklaşan ve ekonomik kalkınma boyutunu ön plana alan yaklaşımı bu dönemde Bayındırlık Bakanlığı yetkililerince -belki de dönemin anlayışına aykırı olduğu için- “yeterli” bulunmamış. 1960’larda gündeme gelecek olan kenti bölge ilişkileri ile birlikte planlama yaklaşımının ilk örneğini Wagner’in raporunda görmek olanaklı.

 

1936 yılında Fransız şehirci-mimar Henri Prost, kentin planlamasını yürütmek üzere İstanbul Belediyesi’nce davet edilir. Bu görevi Belediye’de kurulacak bir Türk uzmanlar grubu ile birlikte gerçekleştirmek koşuluyla kabul eden Prost’un sözleşmesi belirli aralıklarla on beş yıl boyunca düzenli olarak yenilenecek ve kendisi 1951 yılına kadar bu görevi sürdürecektir. Fransa’da şehircilik disiplininin kurucularından olan Prost, Fas kentlerinin planlaması, Fransa’nın Akdeniz kıyısında ilk bölge planlama çalışması ve Paris Metropoliten Alanı planlaması ile tanınan bir uzmandır. Kitapta, Prost’un on beş yıl süren planlama sürecine ilişkin olarak toplam altı rapora yer verilmiş bulunuyor. “İstanbul nazım planı” (1937), “Anadolu sahili nazım planı” (1940), “Boğaziçi Anadolu Sahili” (1941), “Büyükada’yı tanzim ve güzelleştirme planı” (1941) ve “Boğaz’ın Rumeli Sahili”ne (1944) ilişkin bu raporlar Prost’un aşamalı olarak yürüttüğü İstanbul planlamasının bütünü hakkında bir fikir veriyor ve her bir alt bölgenin hangi ilkeler gözetilerek planlandığını ortaya koyuyor. Ancak, Türkçe’ye çevrilerek o dönemde yayımlanmış olan bu raporların, Prost’un toplam on bir cilt altında topladığı Fransızca raporlarının ve plan notlarının yalnızca bir özetini oluşturduğunu da burada belirtmek gerekiyor.

 

1951-1963 arasındaki geçiş dönemine ilişkin, Duranay, Gürsel ve Somer’in makalesindeki özet bilgi dışında bir belge ise kitapta bulunmuyor. Ülkenin yerleşme sorunları, kent ve bölge planlama konuları ile ilgili 1956’da İmar ve İskân Bakanlığı’nın ve daha sonra DPT’nin kurulması Türkiye’nin planlama tarihinde önemli dönüm noktalarını oluşturmaktadır. İmar ve İskân Bakanlığı’nın bünyesinde Bölge Planlama ve Metropoliten Planlama Dairelerinin kurulması İstanbul’un planlamasında da belirleyici olmuştur. Kitapta alıntı yapılan 1963 tarihli Doğu Marmara Bölgesi Raporu, Bakanlığın Marmara Bölge Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanmıştır ve gerçek anlamda ilk bölge planlama çalışması sayılabilir. Prof. Luigi Piccinato ise Metropoliten Planlama Dairesi bünyesinde kurulan İstanbul Nazım Plan Bürosu’na danışman olarak davet edilmiştir. Kitapta yer alan Piccinato’nun 1968 tarihli raporu bu büronun yürütmekte olduğu nazım plan çalışmalarının hedeflerini ve esaslarını ortaya koyan bir metindir.

 

1980 tarihli 1/50 000 ölçekli İstanbul Büyükkent Nazım Plan raporu ise, İstanbul Metropoliten Alan Nazım Plan Bürosu’nun yürütmekte olduğu planlama çalışmalarının sonucunda, planlamada koruma–gelişme dengesini kurmayı amaçlayan plan hedeflerini ve bu hedeflere varmada uygulanması önerilen alternatif politikaları belirlemektedir. Alternatif gelişme senaryoları geliştiren bir strüktür planı olarak nitelenebilecek bu nazım plan İmar ve İskân Bakanlığı tarafından 1980 yılında onanmış, fakat sonrasında plan yapma ve onama yetkisinin büyükşehir belediyelerine geçmesi ile, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu planı uygulamak yerine, yeni bir nazım plan yapmayı seçmiştir. Kitapta yer alan nazım plan raporları bu iki dönemin temel felsefeleri arasındaki farkı çarpıcı bir biçimde sergilemektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan 1994 ve 1995 tarihli 1/50.000 ölçekli Nazım Plan raporları, İstanbul için artık küresel ekonomiyle bütünleşecek bir dünya kenti olma hedefini ortaya koymakta ve bu amaçla politikalar geliştirmektedir. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin bu planlar üzerindeki görüşleri de yine kitapta yer verilmiş olan önemli bir tarihsel belge niteliğindedir.

 
Tarihsel bağlamları içerisinde anlam kazanan bu planlama raporları, yasal belge niteliğinde olan planların ana hedef ve ilkelerinin açıklandığı metinlerdir. Ancak ne yazık ki grafik olarak da özellikle mimarlar ve plancılar için büyük anlam ifade edebilecek olan bu planların kendileri ve diğer çizili belgeler arşivlerden yok olmaktadır. Cumhuriyet döneminde İstanbul planlaması sürecini, planlama raporları ile birlikte çizili dokümanlarla da belgeleyebilmek, yitirilmekte olan bu belgeleri geleceğe aktarabilmek açısından çok iyi olurdu. Bu öncü çabayı yeni çalışmaların izlemesi önemli gerçekten de.

 

Bu icerik 13773 defa görüntülenmiştir.
Özler,Şener derl. Şubat 2007 Cumhuriyet dönemi İstanbul Planlama Raporları 1934-95
İstanbul Planı ,Henri Prost 1937