317
MAYIS-HAZİRAN 2004
 
MİMARLIK'TAN

ODADAN

MİMARLIK DÜNYASINDAN

ÖDÜL ve SERGİ: 9. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri

  • Eski Van Şehri
    Şahabettin ÖZTÜRK

    Yrd.Doç.Dr., Mimar, Yüzüncü Yıl Üniversitesi,

    Fen Edebiyat Fakültesi,

    Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi



KÜNYE
ÖDÜL ve SERGİ: 9. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri

Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri’ne İlişkin Görüş ve Önerilerim

Nejat Ersin

Meslek olarak alışık olduğumuz proje yarışmalarının dışında ve bence çok üstünde bir değeri olan bu sergiye katılım, aynı değerde bir övgüye layıktır.(1) 2006 yılında onuncusu yapılacak olan sergiye katılım her yıl artmakta ve gittikçe ilgi çekmektedir. Burada üstünde durulacak konu, ülke ölçeğinde katılıma açık oluşu ve maddi bir karşılığının olmayışıdır. Bu yönüyle gönüllü bir katılım gerçekleşmekte ve hiçbir karşılık beklenmemektedir. O zaman “Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri” ağırlığı olan bir anlam kazanmakta ve meslek topluluğunda önemsenen bir ödül haline gelmektedir. Bu kazanım mimarlık mesleğinin ulaştığı bir gurur abidesi olmaktadır. Bu gurur ve onur, her iki yılda bir Türk mimarlığının ulaştığı seviyeyi dünyanın gözleri önüne sermektedir. 2002 yılında yapılan 8. Ulusal Sergi ve Ödül törenine katılan dönemin UIA Başkanı Vassilis Sgoutas’ın söyledikleri çok önemlidir; kısaca “Fazla tanımadığım Türk mimarlığının ulaştığı evrensel boyutu gördüğümden çok memnun oldum” demişti. Sadece bu söz, serginin önemini açıklamak için yeterlidir kanısındayım.(2)

Jüri üyesi olarak dikkatimi çeken ve beni zorlayan bir konuyu açıklamak isterim. Gelen bina projeleri ve yapılarla beraber, kentsel projeler ve uygulamalar birarada değerlendirilmek zorunda kalınıyor. Bunun yanlış olduğu kanısındayım. Bu açıdan, yönetmelikte yapılacak bir değişiklikle kentsel projelerin ayrılmasını, ayrı ayrı değerlendirilmesini ve pek tabii jürilerinin de ayrı olması gerektiğini düşünüyorum.

Böyle değerli ve üstün vasıflı bir katılımın değerlendirilmesinde jüri üyeliği yapmak onurunu taşıyorum. Beni bu göreve getirenlere sonsuz minnettarlığımı sunarım. Bu arada hayatımın en övünülecek ve en zor görevini yaptığımı da açıklamak isterim.

Son olarak, bu dönemin en büyük ödülünü alan Sayın Behruz Çinici’nin bir sitemini tekrarlamaktan kendimi alamıyorum. Türk mimarlığının en önemli günlerinden birinde, her türlü basın-yayın organına, ayrıca Devlet ve Hükümet erkanına özel olarak yapılan davete rağmen, kimsenin ilgi göstermemesinin utancını hem bir mimar, hem de bir vatandaş olarak taşıyorum. Bir kültür olayının, hem de “ulusal” ismini taşıyan bir olayın bu kadar dışlanmasına sebep olanlardan da utanç duyuyorum.

Notlar:

1. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri’nin en büyüğü olan “Sinan Ödülü”nü alan Sayın Behruz Çinici’ye ve diğer tüm ödül kazanan meslektaşlarımı yürekten kutlar, sürekli başarılar dilerim.

2. Katılan tüm meslektaşlarıma verdikleri tüm emekler için teşekkür ederim. Zira çok önemli bir görev yapmışlardır. Bu katılımda ödüller hiç önemli değildir. Sadece katılmak bile çok büyük bir görev ve fedakarlıktır. Bununla mesleğimizi tanıtmaya ve dünyada bir yerimiz olduğunu göstermeye çalışıyoruz ve siz eserlerinizle en büyük katkıyı sağlıyorsunuz.

Bu icerik 1268 defa görüntülenmiştir.