324
TEMMUZ-AĞUSTOS 2005
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

UIA 2005 İSTANBUL



KÜNYE
ARAŞTIRMA

Geleneksel Midyat Evlerinde Cepheler

Neslihan Dalkılıç

Dr., Araş.Gör., Dicle Üniversitesi, Mimarlık Bölümü

Kültür ve inanç çeşitliliğini kentsel dokusunda barındıran Mardin’in Midyat ilçesi… Geleneksel konut dokusundaki zengin tipolojik çeşitlemeler, mimari öğelere, yapı parça ve bileşenlerine ilişkin kapsamlı görsel dokümanlarla sunuluyor.

Mardin iline bağlı bir ilçe olan Midyat, kültürel zenginliği ve çeşitliliğiyle ilgi çeken bir yerleşim yeridir. Birbirinden değişik kültürleri ve inançları kentsel dokusunda barındıran ve yaşatan bir merkez olarak, bölgenin diğer yerleşim yerlerine göre daha yoğun bir ilgi görmektedir. Her yıl birçok turist tarafından ziyaret edilen ilçede, farklı kültürlerin etkisiyle oluşmuş çok renkli bir mimari biçim görülmektedir. Farklı inançlara ait ibadet mekânları (manastır, kilise, cami) ile hanlar, ticaret alanları ve çok sayıda geleneksel evden oluşan tarihî dokusuyla, özgün niteliklerini büyük ölçüde korumaktadır. Eski Midyat bölgesinde tescilli yapılar; 2 han, 7 kilise, 119 geleneksel konut, sit alanı dışında 1 cami ile 1 manastırdan oluşmaktadır.

Midyat, özellikle nitelikli geleneksel konut yoğunluğuyla dikkati çekmektedir. Ancak bu zenginliğin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında bazı zorluklarla karşılaşılmaktadır. Son yıllarda yoğun bir şekilde yaşanan iç ve dış göç nedeniyle nüfus dengeleri değişmektedir. Midyat’ın esas yerlileri olan Süryanilerin büyük bir çoğunluğunun büyük şehirlere ve yurtdışına göç etmesi, buna karşın boşalan yerlere köyden ilçeye göç edenlerin yerleşmesiyle geleneksel konutlar hızla el değiştirmiştir. Bu süreç halen devam etmektedir. Yeni kullanıcılar, başka kültürlerin ürünü olan bu evlere yabancı bir tutum sergilemekte ve bu evleri korumak için herhangi bir girişimde bulunmamaktadır. Bu gelişmelerin geçmişi yok ederek, kimliksiz biri şekilde gelişiyor olması alan için büyük bir sorundur. Midyat’taki kültür mirasının korunması için çalışmaların hemen başlaması gerekmektedir. Buradaki kültürel birikimin çağdaş yöntemlerle doğru araştırılması ve gelecek kuşaklara geliştirilerek aktarılması, çözülmesi gereken sorunların başında gelmektedir.

Bu çalışmada, geleneksel Midyat evlerinin yerleşim ve plan düzeni kısaca anlatıldıktan sonra, bu evlerin cephelerinin genel özellikleri ve cephe elemanları detaylı bir biçimde incelenerek bunların belgelenmesine çalışılmıştır.

Evlerin Yerleşim ve Plan Düzeni

Midyat geleneksel kent dokusu, yoğun ve sıkışık bir görünümdedir. Yerleşme, topografyaya uygun düzenlenmiştir. Evler bitişik nizamlı ve avluludur. Bir bölümü eğimli arazide, bir bölümü ise düz arazide yapılmıştır. Merkezi ve yüksek kesimlerde gösterişli konutlar, kenar mahallelere doğru ise daha sade konutlar yer almaktadır.

Evler genellikle bir avlu etrafında yapı kanatlarının sıralanmasından oluşmuştur. Bu kanatlar bir, iki, üç veya dört katlıdır. En çok iki katlı (zemin+1) yapılan evlerin boyutları ve plan düzeni geniş aileyi barındıracak niteliktedir. Mekânların tekrar edilmesi yoluyla evin büyütüldüğü görülmektedir. İhtiyaç duyuldukça ve kullanıcı sayısı arttıkça avlunun bir kenarına veya evin uygun bir yerine yeni bir yaşama birimi eklenmiştir. Servis mekânları ve ıslak hacimler, ev halkı tarafından ortak kullanılmıştır.

Midyat evleri, çok amaçlı mekânlar (açık mekânlar -avlu, teras, dam-, yarı açık mekânlar -eyvan, revak, balkon- ve kapalı mekânlar -oda, aralık-) ve özelleşmiş mekânlardan (servis mekânları –ahır, kiler- ile ıslak hacimler –mutfak, banyo, tuvalet-) oluşmuş bir bütündür. Yapı kanatlarının avlu etrafındaki konumlarına ve doluluk-boşluk oranlarına göre plan tipleri incelendiğinde I tipi, L tipi, U tipi, T tipi, E tipi ve Atipik olarak sınıflandırma yapılmıştır. Bölgedeki diğer yerleşim yerlerinin aksine, harem-selamlıklı plan düzeni görülmemektedir.

Üst kat planlarındaki mekânların oluşturduğu çeşitlilik, yapı kanat tipolojileri oluştururken farklı biçimlemeler sunmaktadır. Bu çözümleme sonucunda eyvanlı, aralıklı, teras veya avludan doğrudan girişli tiplerin varlığı tespit edilmiştir. Aralıklı ve eyvanlı tipler genel kuruluş ilkeleri açısından benzerlikler göstermektedir. Eyvan tiplerde daha geniş olan oturma imkânlı yarı açık mekân, aralıklı tiplerde ise kapalı mekân kullanılmıştır. Bu incelemeler sonucunda bu tipler de kendi aralarında alt başlıklara ayrılmış ve bir sınıflamaya gidilmiştir.

Genel Cephe Düzeni

Midyat’ta yer alan çok sayıda geleneksel konut bol süslemeli cepheleriyle oldukça etkileyicidir. Kalker taşının işlenmesindeki kolaylık ile gelişmiş bir süsleme sanatı oluşmuş, bu durum cephelerde ince bir taş işleme sanatının uygulanmasına olanak sağlamıştır. Cepheler, sokak ve avlu cepheleri olarak iki bölümde incelenmiştir.

Sokak cepheleri

Sokak cepheleri, avlu cephelerine göre daha sadedir. Bu cepheyi oluşturan öğeler avlu duvarları, sokak kapıları, zemin katta küçük pencereler, üst katta sokağa bakan pencereler ile varsa balkon, çıkma ve bindirmeliklerdir. Kabaltılı evlerin sokak cepheleri daha hareketlidir.

Avlu cepheleri

Sokak cephelerinin sadeliğine karşın içe dönük avlu cepheleri, özellikle büyük ve zengin ailelerin evlerinde çok renkli bir mimari biçim sunar. Avlu cephelerinde süslemeli kapı, pencere, eyvan ve revakların oluşturduğu kemer boşlukları ile değişik süslemeli silmeler, korkuluklar ve yazıtlar yer alır. Güney cephe en özellikli cephedir. Eyvan ve revak gibi ana mekânlar bu cephede bulunur. Genellikle eyvanlı cephe, eyvan yoksa aralıklı cephe değişik süsleme ve bezemelerle ön plana çıkarılmıştır. Plan sisteminde olduğu gibi cephe sistemi incelenmesinde de üst kat cephe düzenleri incelenerek tipolojik çalışmalar yapılmıştır. Bazı cephelerde simetrik plan şemalarının etkisi görülür. Plan tiplerini oluştururken izlenen yöntem, cephe sistemine uyarlanmış, aralıklı, eyvanlı ve doğrudan girişli tiplerin cepheleri ayrı ayrı incelenmiştir. Aralıklı (A1, A2, A3, A4, A5, A6), eyvanlı (E1, E2, E3, E4, E5, E6, E7) ve doğrudan girişli (D1, D2, D3, D4, D5, D6) plan tiplerine ait cephe örnekleri fotogrametri yardımıyla sunulmuştur.

CEPHE ÖĞELERİ

Cepheyi oluşturan öğeler; duvarlar, çıkmalar, eyvan ve revak kemerleri, pencereler, kapılar, parapet ve korkuluklar, silmeler, bindirmelikler, çörtenler ve yazıtlar olarak incelenmiştir.

Duvarlar

Avlu duvarları sokaktan evin içinin görülmesini önleyecek yüksekliklerde (2.00 m-3.00 m) yapılmıştır. Üst kısımları toplanan çalı çırpıyla kapatılarak dışarıdan duvara tırmanılıp içeriye girilmesi önlenmeye çalışılmıştır. Evlerin üst kat duvarları kesme taştan ve genellikle süslemeli yapılmıştır. Zemin kat duvarları üst kat duvarlarına göre daha özensiz yapılmış, genellikle moloz taşlardan örülmüştür. Çok katlı evlerde üst kat daha yüksek tutulmuştur. Zemin katta 13, 14, 15 taş sırası ölçülürken, bu sayı üst katlarda 15-22 arasında değişmektedir. Dış cephedeki taş duvarlar sıvanmamıştır.

Çıkmalar

Evlerde çıkma çok az görülür. Az sayıda evde üst katta sokağa doğru üçgen veya düz çıkma yapılmıştır. Mevcut birkaç örnekte amaç zeminde düz olmayan sokağın verdiği eğriliği gidermek ve mekânı büyütmektir.

Eyvan ve Revak Kemerleri

Avlu cephelerinde eyvan kemeri ön plana çıkarılmıştır. Eyvan açıklığında çoğunlukla yarım daire, sivri ya da beşik kemer kullanılmıştır. Eyvanlar genellikle tek açıklıklıdır. İki açıklıklı eyvan örneği azdır. Eyvan açıklığı, yuvarlak kesitli sütunlara otururlar. Zemin katta bulunan revak kemerleri, beşik veya sivri kemerli olup iki veya üç açıklıklı olan tipleri yaygındır. Büyük evlerde açıklık sayısı fazladır.

Pencereler

Pencereler genellikle kemerli nişlerin içine oturmuştur. Bu nişler üç dilimli, beş dilimli, yarım daire, atnalı, sivri kemer veya üçgen alınlıkla değişik formlarda yapılmıştır. Pencere nişlerinin bazılarının kenarlarında sütunceler vardır. Bu nişlerin içerisinde yer alan pencereler, dikdörtgen, yarım daire kemer ve basık kemer formundadır. Pencerelerin üstünde sağır kemerler bulunur. Pencerelerin yan ve alt kenarlarından bir taş genişliğinde (18-25 cm), üst tarafından ise değişen boyutlarda boşluklar bırakıldıktan sonra nişler oluşmuştur. Pencereler, pencere boşluklarının ve çevrelerindeki nişlerin formuna göre farklı biçimler almışlardır. Pencereler dıştan demir parmaklıklıdır.

Tepe pencereleri dikdörtgen, yuvarlak, dilimli, elips ve su damlası formlarında olup, boyutları küçüktür. Daha çok havalandırma amacıyla yapılmıştır. Yazın mekân içerisinde ısınan havanın yükselip bu boşluklardan çıkması ile doğal havalandırma sağlanmıştır. Pencere boşluğunu çevreleyen nişin içinde olabildiği gibi, iki pencere arasında yapıldığı da olur. Bazı evlerin cephelerinde görülen kuş takaları ise genellikle pencerenin üzerinde ve yarım daire formundadırlar. Bazen pencereler arasında kabartma motifler bulunur.

Kapılar

Kapılar oda, aralık ve avlu kapıları olarak incelenmiştir. Oda kapıları basık, beşik, veya dilimli kemerli nişlerin içine oturup bir veya iki kanatlı, basık kemerli açıklıklığın içinde yer alan ahşap elemanlardır. Genellikle basit olmakla beraber bazı evlerde süslemeli örnekleri vardır. Bazı oda kapılarının üst tarafında, niş içerisinde, yuvarlak bir çerçeve içerisinde farklı motifleri (lale, karanfil) içeren kabartmalar bulunur.

Aralık kapıları çift kanatlı veya tek kanatlı, bazen kemerli veya dilimli niş içerisinde yer alan ahşap elemanlardır. Avlu kapıları (sokak kapıları) genellikle anıtsal biçimlere sahip, basık, dilimli veya beşik kemerli olup iki kanatlıdır. Kapı açıklığının üstünde, tek veya iki taş sıralı bir kemer olup, birinci sırada geniş, ikinci sırada ise daha dar taşlardan bir kemer örülmüştür. Az sayıda, niş içerisine yerleşen örnekler de vardır. Bugün ahşap elemanlar yerine demir kapılar kullanılmaktadır. Kapılarda ahşap olarak gürgen ve meşe kullanılmıştır. Bazı kapıların üzerinde yuvarlak veya kuş motifli kapı tokmakları yer almaktadır.

Parapet ve Korkuluklar

Parapetler taş örgülü olup, dam kenarlarını sınırlar. Sadece bir sıra taş halinde olabildiği gibi dört beş taş sırası şeklinde olan örnekleri de mevcuttur. Bazı damların etrafında parapet yoktur. Teras ve balkonları çevreleyen korkuluklar, genelde 25-30 cm yüksekliğindeki süslemeli veya sade taşların, iki veya üç sıra üst üste dizilerek veya bir sıra boşluk atlayarak dizilmesiyle oluşmuştur. Bazıları ise yuvarlak kesitli veya geometrik desenli, kabartmalı sütunlar şeklinde olup, yaklaşık 70-90 cm yüksekliğinde yapılmışlardır. Daha alçak tutulan bir-iki sıra taştan ibaret olanları da vardır. Parapet ve korkuluklarda, kar atmak için oyuklar yapılmıştır. Bunlar, yaklaşık 50 cm genişliğinde ve 70 cm yüksekliğinde, dikdörtgen formunda, üstü düz veya dilimli kemerlidir. Az sayıda evde korkuluklar demirden yapılmıştır. Özellikle son dönemlerde yapılan evlerde yuvarlak kesitli, yaklaşık 1.00m yüksekliğindeki sütunların arası demir şebekeyle geçilmiştir.

Silmeler

Damların kenarlarında değişik süslemeli silmeler yer alır. Bunlar aynı zamanda kat yüksekliğinin dışarıdan algılanmasını sağlar ve dam bitimini gösterir. Silmeler, taşın üstüne işlenen değişik motiflerin tekrarıyla oluşmuştur. Yarım daire, ters ve düz yarım daire, düz, çapraz, üçgen, zikzaklı, ters ve düz S, yıldız ve yaprak motifleriyle girintili çıkıntılı yapılmıştır. Az sayıda evde üçgen alınlıklar görülmektedir.

Bindirmelikler

Çıkmalar, balkonlar, sokağa veya avluya doğru uzayan saçaklar bindirmelikler üzerine oturmuştur. Bindirmelikler genellikle üç sıra taşın üst üste oturmasıyla (bindirmesiyle) oluşmuştur. En üstteki uzunluğu en fazla olan taş sırasıdır. Aşağıya doğru bu uzunluk azalır. Taş sıraları arasında yaklaşık 20-50 cm’lik boşluklar bırakılmıştır.

Çörtenler

Dam ve terasta biriken sular, oluk ve çörtenler vasıtasıyla atılır. Çörtenler, yaklaşık 5 cm kalınlığında, ortası oyulmuş 10-15 cm genişliğindeki taşların üst üste getirilmesiyle oluşmuştur. Bu taşlar birbiri üzerine çıkma yapar. Tek parça, dikdörtgen formlu olanları da vardır.

Yazıtlar

Bazı evlerde yazıtlar yer alır. Bunlar avlu cephesinde ise pencere nişinin içinde, iki pencere arasında veya cephenin üst kısımlarında, silmelere yakın bir noktada bulunur. Ev içinde ise, oda duvarlarının üst bölümlerinde veya tavanda yapılmıştır. Genelde dikdörtgen, kare, yuvarlak, elips, su damlası şeklindeki bir çerçevenin içinde yer alırlar. Yazıtlar; Süryanice, Arapça veya Türkçe yazılmıştır. Yazıtların yazım dilindeki çeşitlilik, bölgedeki dil zenginliğini gösteren bir kanıttır. Bölgede yaşayan Süryanilerin geçmişte, yazıtlarda Süryanice’nin yanında Arapça’yı da kullandıkları bilinmektedir.

*

Yazıda, genel cephe özellikleri tanımlanmaya çalışılan geleneksel Midyat evleri, hem iç mekân özellikleri hem de cephe düzenlemeleri ve detayları ile dikkat çekmektedir. Midyat’taki kültürel zenginliğin bir göstergesi olan geleneksel Midyat evlerinin, kültür mirasımız açısından değeri göz önüne alınarak, tüm detaylarıyla korunması ve gelecek kuşaklara aktarılabilmesi sağlanmalıdır.

Bu icerik 8690 defa görüntülenmiştir.