352
MART-NİSAN 2010
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
ÇEVRE DUYARLI MİMARLIK

Güneş Dekatlonu: Türkiye için Aydınlatıcı Bir Model

Sedef Doğaner, Saadet Toker

Amerika’da 2002 yılından beri düzenlenen Güneş Dekatlonu, interdisipliner bir çalışma olması ve yarışma formatı nedeniyle kamuoyunda bilinçlenme ve hareketlenme yaratması açısından ilginç bir “çevresel” etkinlik. Yazarlar, etkinliğin Türkiye’de uygulanabilirliği ve kazanımlarını değerlendiriyorlar.

1973-1974 yılları arasında dünya genelinde yaşanan enerji krizi, güneş enerjisinin dolaylı veya doğrudan kullanılması konusunu gündeme getirmiştir. Güneş enerjisi geçmişten beri dünyanın hemen hemen her yerinde alternatif enerji kaynakları arasında önemli bir yere sahip olmuştur.

Son yıllarda enerji ihtiyacı Türkiye’nin de en önemli sorunlarından biri haline gelmiştir. Endüstrideki hızlı gelişmeler ve artan motorlu taşımacılık her gün daha fazla miktarda enerji gerektirmektedir. (1) Artan enerji ihtiyacını doğal yollarla karşılama ve alternatif enerji kaynaklarına yönelme eğilimi mimarlıkta da kendini göstermiş, yeni yaklaşımlar ve tasarımlar görülmeye başlanmıştır.

Yapılan araştırmalar günümüzde yapılı çevrenin dünya enerjisinin yaklaşık olarak % 45’ini kullandığını göstermektedir. Yapıların olumsuz iklim değişimleri üzerindeki etkisi dünyadaki bütün araba ve kamyonların yarattığı olumsuz etkiden daha fazladır. Tek başına bu gerçek bile enerji etkin yapıların tasarımının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. (2)

Ekolojik yaklaşımlar ve sürdürülebilirlik bugünün tasarım dünyasında oldukça önemli yer tutmaktadır. Birçok tasarımcı bu yaklaşımı desteklemekte ve projelerinde yenilenebilir enerji kullanımına yer vermektedir. Bu tür yaklaşımlar birçok devlet tarafından da önemli ölçüde desteklenmekte ve teşvik edilmektedir. Bu konudaki en çarpıcı örneklerden biri olarak enerjisini güneşten üreten evlerin üretimini desteklemek için alıcılara 25 bin ABD Doları yardımda bulunan Japon hükümeti verilebilir. (3)

Avrupa’da ve Amerika’da ise daha değişik yaklaşımlar göze çarpmaktadır. Durumun önemi eğitime yansıtılmış, geleceğin mimar ve mühendislerinden bir yarışma vasıtasıyla sorunlara çözüm önermeleri beklenmiştir. Amerika’da her iki yılda bir gerçekleştirilen Güneş Dekatlonu, 2005 yılında uluslararası bir yarışma haline gelmiş, Avrupa ve Amerika’daki çeşitli üniversitelerde eğitim gören öğrencilerin kendi güneş evi tasarımlarını bütün dünyaya gösterdikleri bir etkinlik olmuştur. (4) Bu yarışma sürekli artan bir ilgiyle izlenmekte, güneş enerjisinin yapılarda kullanımına yönelik çalışmalara hem akademik hem de profesyonel anlamda önemli katkılar sağlamaktadır.

Bu makalede Güneş Dekatlonu hakkında bilgi vermeyi ve bu etkinliğin Türkiye’deki uygulanabilirliğini araştırmayı amaçlıyor. Dekatlonun Türkiye’de etkin ve yenilenebilir enerji kaynakları araştırma ve uygulamalarının artırılması açısından nasıl bir model oluşturabileceğini incelemek adına Türkiye’de şimdiye kadar bu anlamda gerçekleştirilmiş örnekler ele alınmış, bu örneklerin ileride gerçekleşmesi mümkün yaklaşımlara ve etkinliklere nasıl bir taban oluşturabileceği irdelenmiştir.

GÜNEŞ DEKATLONU

Güneş Dekatlonu üniversite öğrenci takımlarının en çekici, en etkin ve enerji açısından en verimli güneş evini tasarlayarak ve ABD'nin başkenti Washington’da “National Mall” adlı büyük parkta, Meclis binası ile Washington Anıtı arasında, “Güneş Köyü”nü kurmak üzere rekabet ettikleri bir yarışmadır. (Resim 1) İlki 2002 yılında gerçekleştirilen yarışma 2005, 2007 ve 2009 yıllarında tekrar düzenlemiştir. Yarışmanın amacı, öğrencileri, enerjilerini güneşten, yani yenilenebilir bir enerji kaynağından sağlayan evler tasarlamaya teşvik ve davet etmektir.

Güneş Dekatlonu ABD Enerji Bakanlığı’nın bir eğitim projesi olup Enerji Bakanlığı’nın “Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı” tarafından düzenlenmekte ve sürekli, destek ve katılımcı sponsorlarla desteklenmektedir. Bakanlığın amacı, gençlerin bilim ve mühendislik alanlarında kariyer yapmaya teşvik etmek, üniversite öğrencilerine güneş enerjisi ve enerji etkin tasarım konuları hakkında uygulamalı bilgiler verilmesine destek olmak ve güneş enerjisi teknolojilerinin daha hızlı bir biçimde piyasaya aktarılmasında etkili olmaktır. Bu şekilde öğrenciler, enerji etkin tasarım ve enerji üretimi teknolojileri konularındaki araştırmalarını ilerletecek ve bu teknolojilere ilginin artmasında önemli bir rol oynayacaklardır.

Yarışma Koşul ve Prensipleri

2009 yılı Ekim ayında gerçekleştirilen son Güneş Dekatlonu, ABD Enerji Bakanlığı’nın düzenlediği dördüncü yarışmadır. Bu yarışmaların ilki 2002 yılında, ikincisi ve üçüncüsü ise 2005 ve 2007 yıllarında düzenlenmiştir. Düzenlenen yarışmalarda bir sonraki dekatlona ait öneriler de sunulmaktadır. Yarışmaya başvuran takımların öncelikle bir ön elemeden geçmeleri gerekmektedir. Önerileri kabul edilerek seçilen takımlara Enerji Bakanlığı 100 bin Dolar başlangıç desteği vermektedir. Daha sonraki kaynaklar takımların kendi çabaları ile yaratılmaktadır.

Dekatlonun en önemli amacı, insanlığın en büyük mücadelelerinden biri olan sürekli artan enerji ihtiyacına dikkat çekmektir. Dekatlon aynı zamanda enerjiyi daha etkin kullanmak ve enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan kullanmak gibi güçlü çözümler de önermektedir. Dekatlonun diğer amaçları şöyle sıralanabilir (5):

  • Katılımcı öğrencileri -dekatletleri- enerji etkinliği, yenilenebilir enerji ve yeşil bina teknolojileri hakkında eğitmek ve böylece bu bilgilerin geleceğin mimarları ve mühendisleri tarafından gelecekteki kullanımına zemin hazırlamak;
  • Yenilenebilir enerji kaynakları, enerjinin etkin kullanımı ve güneş enerjisi teknolojisi konularında kamudaki bilinci artırmak;
  • Güneş enerjisi teknolojilerinin pazara girmesini hızlandırmak;
  • Farklı akademik disiplinlerdeki öğrenciler arasında işbirliğini desteklemek;
  • Geleneksel tasarım / yapım sürecinden farklı olarak çevreye duyarlı “tüm bina tasarımı” yaklaşımını desteklemek;
  • Tükettikleri enerjiyi güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir kaynaklardan üreten “Sıfır Enerji Evleri”nin potansiyelini kamuya göstermek. (Resim 2)

Mimarlık ve mühendislik öğrencileri bu zorlu ve fırsatlarla dolu güneş evini yapabilmek için gerekli olan tasarım, problem çözme ve iletişim kurma gibi becerilerini geliştirmek zorundadırlar. Ayrıca öğrenciler gerek yarışmaya hazırlık, gerekse yarışma sürecinde hem birbirleri ile hem de pazarlama, iletişim, grafik tasarım, analiz ve bilgisayar mühendisliği gibi diğer disiplinlerden gelen öğrencilerle birlikte çalışma becerilerini geliştirmektedirler. (Resim 3) (6)

Yarışma Süreci

Güneş Dekatlonu üç aşamada gerçekleşmektedir. (7)

Tasarım ve Uygulama: Bu süreç öğrenci gruplarının iki yıllık bir süreçte kendi eğitimleri doğrultusunda yaptıkları çalışmaları kapsamaktadır. Bu süreç içerisinde öğrencilerin sunacakları projeye ait araştırma ve geliştirme, kaynak ve sponsor bulma, malzeme seçimi, tasarım, uygulamacılar ile birlikte çalışarak gerekli detayları geliştirme ve projeyi fiziksel olarak inşa etme gibi aşamaları kapsamaktadır.

Ön Elemeleri Geçen Projelerin Yarışmanın Yapılacağı Güneş Köyü’ne Taşınması ve Yeniden Kurulması: Onaylanan projelerin eyaletleri, hatta bulunulan yere göre kıtaları ve okyanusları aşarak ABD’deki Washington DC kentinde kurulan Güneş Köyü’ne gönderilmesi gerekmektedir. Evlerin yeniden kurulması için verilen süre bir haftadır.

Yarışma: Evlerin kurulma aşamasından sonra her proje yapının hem estetiğinin hem de performansının değerlendirilmesi için on ayrı konkurdan geçmektedir. Yarışmanın başlangıcı, öğrenci takımlarının iki yıllık olağanüstü emeklerini ortaya çıkaran ilk nokta olarak kabul edilmektedir.

Üniversite takımlarından, enerjiyi etkin bir şekilde kullanan, tamamıyla kendi kendine yetebilen ve modern konfordan taviz vermeden düşük karbon emisyonu sağlayan güneş evleri tasarlamaları ve üretmeleri beklenmektedir. Takımlar güneş panellerinden, ışıkları açma kapama, yemek pişirme, çamaşır ve bulaşık yıkama, elektrikle çalışan eşyalara güç sağlama ve konfor sınırları içerisinde bir ısı sağlama gibi türlü ev içi faaliyetleri gerçekleştirmede kullanılmak üzere elektrik ve sıcak su üretimi sağlamak zorundadırlar. (Resim 4) Projede kullanılabilecek maksimum taban alanı boyutları 25 x 20,4 metre olarak belirlenmiştir. Tüm tasarımlar “güneş zarfı” olarak adlandırılan, taban alanı 74,3 m²'yi aşmayacak şekilde tasarlanmış hacmin içerisinde gerçekleştirilmeli ve bu hacim içerisinde de en az 41,8 m²'lik bir alan ısıtma-soğutma ve havalandırma imkânlarından faydalanacak biçimde tasarlanmış olmalıdır. (Resim 5–6)

Dekatlon 21 gün (3 hafta) sürmektedir. Evlerin kurulması için verilen bir haftalık sürenin sonunda takımların değerlendirileceği 10 konkurdan oluşan süreç başlamaktadır. Yarışmanın son üç günü ise evlerin sökülmesi için ayrılmıştır.

Değerlendirme

Öğrencilerin projelerinin değerlendirileceği 10 konkur, yarışmanın temelini oluşturan üç ana ilkeye göre belirlenmiştir:

  • Konkurlar sırasında takımların yaşama ve çalışma için gerekli olan enerjiyi sadece kendi sınırlarına düşen güneş ışığını, bir başka deyişle küresel ısıl yansıma değerlerini kullanarak sağlamaları gerekmektedir.
  • Evlerin hem estetik anlamda hem de güneş enerjisi ile enerji etkin tasarım ve teknolojileri konusunda güçlü ve iyi örnekler teşkil edecek şekilde tasarlanmış olmaları, böylece kamuda bu teknolojilerin kullanımını artırmaya yönelik bir bilinç ve istek oluşturmaları gerekmektedir.
  • Takımların, organizatörlerin ve sponsorların yaptıkları bu ortak çalışmanın, özellikle bina uygulamaları alanında yenilenebilir enerjinin araştırma ve geliştirilmesindeki ivmeyi artıracak nitelikte olması gerekmektedir.

Projelerin değerlendirileceği konkurlar ve değerlendirme kriterleri şöyledir (8):

1. Mimarlık

Evlerin güneş ve enerji etkin sistemleri kullanan, modüler, taşınabilir, sürdürülebilir ve çekici tasarımlar olması beklenmektedir. Mimarlık konkuru kendi içerisinde “Tasarım ve Uygulama” ve “Konstrüksiyon Belgeleri” şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Tasarım ve uygulama bölümünde projeler, sağlamlık, malzeme, ölçek ve oranların uygunluğu, cephe elemanları, iç mekân-dış mekân ilişkileri ve kompozisyon kategorilerinden oluşan “Mimari Elemanlar”, sirkülasyon, özel mekân-genel mekân ilişkileri, kullanılan teknolojilere yönelik mimari stratejiler ve mekânların büyüklüğü ve etkinliği kategorilerinden oluşan “Bütünsel Tasarım” ve mimari sürprizlerin incelendiği “Esinlenme” alt başlıklarında değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. “Mimarlık” ana başlığının bir diğer bileşeni olan “Konstrüksiyon Belgeleri” bölümünde ise projeler, doküman teslimindeki zamanlama ve belgelere uygunluk kriterleri gözetilerek değerlendirilmektedir.

2. Pazar Değeri

Projelerin pazar değerinin gözönüne alındığı ikinci konkurda tasarımlar, gündelik yaşama uygunluk, hedef müşteri profiline uygunluk ve yaşam alanının güvenlik, fonksiyonellik, kullanılışlılık, rahatlık kriterlerinin incelendiği “Yaşanabilirlik”, uygulama çizimlerine ve özgün tasarıma sadık kalınarak tahmin edilen maliyetin değerlendirilmesinin ön planda tutulduğu “Yapılabilirlik” kategorilerinin yanısıra “Pazarlanabilirlik” ve “Maliyet Tahmini” başlıklarında incelenmektedir.

3. Mühendislik

Bu aşama projelerin işlevsellik, etkinlik, inovasyon, güvenilirlik ve belgeleme kriterleri gözetilerek değerlendirilmesini içermektedir.

4. Aydınlatma Tasarımı

Aydınlatma tasarımı kriterleri binanın günışığı kalitesinin yanısıra yapay aydınlatma durumunu, işlem-kontrol kolaylığını, aydınlatma esnekliğini, enerji etkinliğini, kurulan sistemin yapıya entegrasyonunu ve belgelemesini incelemektedir.

5. İletişim

Bu aşamada öne çıkan kriterler projenin dekatlon kurallarına uygunluğu, planlama ve ziyaretçi-izleyici analizi, sunum içeriğinin dili ve kalitesi, sunum grafik tasarımı, marka oluşturma potansiyeli, işlevsellik ve inovasyon olarak sıralanmaktadır.

6. Konfor

Konfor konkuru projeye entegre enerji sisteminin konfor sınırları içerisinde (22,2 – 24,4 °C) sıcaklık ve nem (% 40 - 55) sağlayacak nitelikte tasarlanıp tasarlanmadığını değerlendirmektedir.

7. Sıcak Su

Bu konkurda evlerin günlük su ve banyo ihtiyacını karşılamak üzere 10 dakika içerisinde 43,3 °C sıcaklığında yaklaşık 60 litre sıcak su üretecek nitelikte olup olmadığı değerlendirilmektedir.

8. Donanım

Projelerin enerji üretim sistemlerinin ev içi donanımlarını yarışma kurallarının öngördüğü şekilde ve miktarda çalıştıracak enerjiyi üretebilecek nitelikte tasarlanmış olmaları gerekmektedir. Buzdolabının iç sıcaklığının 1.11 ile 4.44°C, dondurucunun iç sıcaklığının ise -28,9 ile -1,5°C arasında olması gerekmektedir. Yarışmanın devam ettiği her hafta için çamaşır makinesinin 10, kurutma makinesinin 10, bulaşık makinesinin ise 5 kez çalıştırılması donanım konusunda yarışmanın diğer koşuludur.

9. Eğlence

Güneş enerjisi kullanılarak tasarlanan evlerde konforlu ve modern bir yaşamın garantisi de aranan kriterler arasındadır. Yarışmanın işleyişinde her takımın komşularını iki kez akşam yemeğine davet ederek hem yaşama alanlarının hem de mutfağın sorunsuz şekilde işlediğini kanıtlaması gerekmektedir. Ayrıca yine komşular için düzenlenen sinema gecesi de ev içi ses sisteminin yanısıra tasarım ve ambiansın da değerlendirildiği bir diğer aşamadır. Bu etkinliklerin yanısıra televizyon, bilgisayar ve diğer elektrikli aletlerin de belirli zamanda kullanılabileceği enerjinin sağlanması beklenmektedir.

10. Net Enerji Ölçümü

Elektrik saati ile evlerin enerji üretim ve tüketim miktarları kaydedilmektedir. Ulaşılması gereken hedef, evlerin tükettiklerinden daha çok enerji üretecek şekilde tasarlanmış olmalarıdır.

Yarışmanın temelini oluşturan bu 10 konkur, profesyoneller ve akademisyenlerden oluşan üçer kişilik beş farklı jüri grubu tarafından objektif ve subjektif kriterler ile değerlendirilmektedir. (Resim 7–8)

TÜRKİYE’DEKİ GÜNEŞ EVİ UYGULAMALARI

Türkiye de diğer ülkeler gibi enerji tasarrufu konusunda önemli adımlar atmakta, özellikle güneş enerjisinin kullanımının artırılmasına yönelik çalışmaları desteklemektedir. Ancak Türkiye’de konuya ayrılan bütçe henüz diğer Avrupa ülkeleriyle ve ABD’de karşılaştırılabilir seviyede değildir.

1970’lerde yaşanan enerji krizi Türkiye’de de konuyla ilgili önemli adımların atılmasına bir başlangıç oluşturmuştur. Güneş enerjisi konusundaki ilk ulusal kongre 1975 yılında İzmir’de gerçekleştirilmiş, yine aynı yıl ODTÜ bünyesinde Türkiye’deki ilk uygulamalı güneş evi inşa edilmiştir. (9)

ODTÜ Kampusu’nda laboratuvar olarak 1975 yılında hayata geçirilen bu proje birçok açıdan büyük önem taşımaktadır. Güneş enerjisinin kapasite limitlerini hem sera hem de pasif kazanımlar yoluyla değerlendirmek amacıyla ODTÜ Mimarlık Bölümü ve ODTÜ Fizik Bölümü işbirliğiyle tasarlanan bu proje yaz stajında Mimarlık Bölümü öğrencileri tarafından inşa edilmiştir. Kolektörler ve mekanik parçalar yine ODTÜ Mimarlık Fakültesi atölyelerinde üretilmiştir. (10) Baştan sona üniversite öğrencilerinin, akademisyenlerin ve personelinin emekleriyle 1975 yılında hayata geçirilen bu proje ilki 27 yıl sonra gerçekleştirilen ve tüm dünyanın büyük ilgi gösterdiği Güneş Dekatlonu'yla paralel arayışlar sergilemektedir.

Türkiye’de konuyla ilgili diğer uygulamalı çalışmalar Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü Laboratuvarı, Çukurova Üniversitesi Güneş Evi, Erciyes Üniversitesi Güneş Evi, TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Misafirhanesi, Hacettepe Üniversitesi Güneş Evi, Pamukkale Üniversitesi Temiz Enerji Evi ve Diyarbakır Güneş Evi olarak sıralanmaktadır. (11)

Bu projeler değişik işbirliği grupları içermektedir. Genellikle üniversiteler tarafından yürütülen bu çalışmalar, önce öğrencilerin sonra da halkın yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanma konusundaki bilincini artırmayı hedeflemektedir. Bu anlamda hem Antalya’da 1996 yılında deniz seviyesinden 2.500 m. yükseklikteki Saklıkent’te inşa edilen TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Misafirhanesi’nin, hem de 2008 yılında hizmete açılan Diyarbakır Güneş Evi’nin öncelikli olarak kamunun bilinçlendirilmesini amaçlamaktadır.

Bu çaptaki projelerin tek bir birim ya da kuruluş tarafından üstlenilip sonuca ulaştırılması ülke koşullarında henüz mümkün değildir. Ancak hem disiplinlerarası işbirliği hem de sponsor desteği ile şimdiye kadar oldukça önemli başarılar elde edilmiştir. Örneğin Diyarbakır Güneş Evi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı, “Güneş Evi Eğitim ve Uygulama Parkı” içinde yer almaktadır. Proje, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Dicle Üniversitesi GAP Uygulama ve Araştırma Merkezi'yle Güneydoğu Anadolu Sanayici ve İşadamları Derneği ortaklığında ele alınmıştır. Gerekli olan finansmanın önemli bir kısmı “Sürdürülebilir Kalkınmanın Sektörel Politikalara Entegrasyonu Projesi” kapsamında AB fonlarından, geri kalanı da yerel kaynaklardan ve yurt genelinden sağlanmıştır. Ayrıca, Elektrik Mühendisleri Odası, Makine Mühendisleri Odası, Çevre Gönüllüleri Derneği, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği, Yenişehir Belediyesi ve Kayapınar Belediyesi de projeye önemli katkılarda bulunmuşlardır. (12)

GÜNEŞ DEKATLONU MODELİNİN TÜRKİYE’DE UYGULANABİLİRLİĞİ

Dünya genelinde son yılların en önemli tartışma konularından biri haline gelen yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı konusunda Türkiye de kayıtsız kalmamıştır. Mümkün olan kaynaklar en iyi şekilde değerlendirilmeye çalışılmakta ve konuyla ilgili bilincin artırılmasında önemli başarılar elde edilmektedir.

Türkiye güneş enerjisinin kullanımı açısından oldukça önemli kaynaklara sahiptir. Yapılan araştırmalara göre ülke genelinde yılda ortalama 200 gün güneş ışığından yararlanılabilmektedir. Ülkenin güney ve güneydoğu bölgelerinde bu sayı daha da artmaktadır. Bu elverişli durum güneş evi ve etkin yenilenebilir enerji kullanımı araştırma ve uygulama çalışmalarını özellikle üniversiteler bünyesinde tetiklemiş ve ülke genelinde bir yayılmaya neden olmuştur. Binaların neden olduğu enerji kullanımı gözönüne alındığında bu çalışmaların daha da artırılmasının ve doğal kaynakların kullanımının teşvikinin gerekliliği oldukça açık bir şekilde görülmektedir.

Çalışmada model olarak gösterilen Güneş Dekatlonu’nun benzer bir modelinin Türkiye’de uygulanmasının birçok açıdan faydalı olacağına inanılmaktadır. Yukarıda verilen uygulamalı örnekler Türkiye’deki üniversitelerin böyle bir uygulama için hazır olduğuna işaret etmektedir. ODTÜ Güneş Evi akademisyenlerin başlattığı ve öğrencilerin hayata geçirdiği çok önemli bir adım olarak görülmelidir. Gerekli kolektörlerin, özellikle zamanın koşulları düşünüldüğünde, üniversite koşullarında ve atölyelerinde üretilmiş olması çok önemli bir başarıdır.

Güneş Dekatlonu benzeri bir modelin Türkiye’de uygulanması hem eğitim hem de uygulamada alanlarında önemli faydalar sağlayacaktır. Öncelikle etkin ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı konusunda kamuoyu ve toplum bilincinin artırılmasında ve bu alanda yapılan tasarım ve Ar-Ge çalışmalarının diğer akademisyenler, girişimciler ve tüketiciler ile dekatlon çerçevesinde paylaşılmasında oldukça önemli bir zemin elde edilecektir. Tasarım ve teknolojilerinin gelişiminde gösterilen ilerleme toplum bilincine yansıyacak ve artan talep doğrultusunda sektördeki pazarın genişlemesi sağlanacaktır. Yarışma devlet kurumları ve belediyelerin yenilenebilir enerjiye olan ilgisini artıracak ve “sıfır enerji kentler ve/veya kamu hizmetleri” potansiyelinin de artmasını sağlayacaktır. Ayrıca yarışma atmosferi üniversitelerin çalışmalarına bir ivme kazandıracak ve birbirinden bağımsız gelişen projelerin ortak bir zeminde birleştirilmesine olanak verecektir. Bir diğer önemli nokta da öğrencilerin mesleki gelişimlerinde çok olumlu etkisi olan uygulamalı eğitim şansından faydalanma imkânının yaratılacak olmasıdır. Yarışma sayesinde ayrı disiplinlere ait öğrenciler birarada çalışma imkânı bulacak ve işbirliğinin önemini kavrayacaklardır. (Resim 9)

Ancak bu modelin Türkiye’deki uygulanabilirliğinin çeşitli platformlarda dikkatlice tartışılması gerekmektedir. Etkinliğin nerede ve nasıl düzenleneceği, kaç üniversite takımının yarışacağı, katılım koşulları, modüler uygulama ve taşınabilirlik olasılıkları seçilecek komite tarafından hazırlanmalı, kamuoyundan destek alınmalıdır. Her üniversitenin farklı imkânlara sahip olduğu gerçeği gözönüne alınmalı, gerekirse sadece disiplinler arası değil, üniversiteler arası işbirliği de teşvik edilmelidir.

Dekatlon, Amerika örneğinde olduğu gibi devlet kurumları tarafından düzenlenebilir. Bu sistem üniversitelerin, TMMOB’nin, TOBB’un, belediyelerin, kurum ve kuruluşların tarafsız bir şekilde katılımının sağlanmasında faydalı olacaktır. Çevre ve Orman Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı organizatörlüğünde DPT ve TÜBİTAK’tan alınabilecek fonlar, etkinliğin gerçekleşmesine katkı sağlayacaktır. (Resim 10) Ayrıca, AB fonlarının bu konuda bir alternatif oluşturabileceği de gözönüne alınmalıdır.

DEĞERLENDİRME

Güneş Dekatlonu ABD’de düzenlenen tasarım yarışmaları arasında en hevesle beklenenler arasına girmiştir. Yarışma ilk kez düzenlendiği tarih olan 2002 yılından beri sürekli artan sayıda ziyaretçiye evsahipliği yapmıştır. Dekatlonun kamuoyunun ilgisini bu kadar çekmesinin en önemli nedenlerinden biri olarak etkinlik sırasında ziyaretçilere yönelik gerçekleştirilen yenilenebilir enerji sunum ve etkinlikleri gösterilebilir. 2002 yılından bugüne kadar yarışmaya 72 takım ve yaklaşık 7.400 öğrenci katılmış, 700 binden fazla kişi Güneş Köyü’nü ziyaret etmiştir. Yazılı ve görsel medya yoluyla ulaşılan insan sayısı ise yaklaşık 884 milyondur.

Güneş Dekatlonu konusunda bir diğer çarpıcı gerçek ise, bugüne kadar yarışma için üretilen projelerin daha sonra farklı amaçlarla kullanılmaya devam etmesidir. Evlerin çoğu araştırma enstitüsü binası, üniversite birimleri, kamuya ait sosyal hizmet binası veya sergi alanı olarak hizmet vermektedir. Bu evler içerisinde satılan ve özel mülkiyet haline gelenler de vardır.

Görüldüğü üzere bu dekatlon sadece yarışmayı değil eğitimi de amaçlamaktadır. Eğitim hedef kitlesi arasında üniversite öğrencilerinin yanı sıra kamuoyu da yer almaktadır. Yarışma alanında ziyaretçilere yönelik geliştirilen etkinlikler kamuoyunun ilgisini çekmekte ve konuya olan merakı artırmaktadır.

Makalede, Türkiye’de Güneş Dekatlonu’nun uygulanabilirliği tartışılmıştır. Gerekli düzenlemeler yapıldığı takdirde dekatlonun Türkiye için oldukça önemli avantajlar sağlayacağı düşünülmektedir. Mühendislik, mimarlık, eğitim, güzel sanatlar ve teknik eğitim fakülteleri bünyesindeki farklı disiplinlerde eğitim gören öğrenciler birarada çalışma imkânı bulacak, akademideki bilgiler gerçek hayata geçirilecek, teorideki eksikler uygulama yoluyla telafi edilecektir. Üniversiteler, devlet kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve meslek odaları biraraya gelerek yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, çevre bilinci, enerji sarfiyatı ve üretimi konularında kamuoyunu bilinçlendirecek adımları birlikte atacaklardır. Düzenlenen her yarışma hem öğrencilerin bilgi düzeyinin artmasını hem de kamunun bilinçlenmesini sağlayacak, sürdürülebilirlik ve çevre duyarlılığı konularında önemli katkılar sağlayacaktır.

 

Sedef Doğaner, Yrd. Doç. Dr., University of Texas at San Antonio (UTSA), College of Architecture, Teksas

Saadet Toker, Yrd. Doç. Dr., University of Texas at San Antonio (UTSA), College of Architecture, Teksas

 

NOTLAR

1. Eskin, 2006.

2. Butler, 2008.

3. Wilson ve diğerleri, 1999.

4. Law, 2007.

5. www.solardecathlon.org/about.cfm

6. Quale, 2005.

7. www.solardecathlon.org/about.cfm

8. Zaretsky, 2010.

9. Eskin, 2006.

10. Demirbilek ve diğer, 1997; Göksu, 2008.

11. Alparslan ve diğer, 2009.

12. www.arkitera.com/news.php?action=displayNewsItem&ID=23024

 

KAYNAKLAR

Alparslan, B. ve A.B. Gültekin, Ç.B. Dikmen, 2009, “Ekolojik Yapı Tasarım Ölçütlerinin Türkiye’deki Güneş Evleri Kapsamında İncelenmesi”, 5. Uluslararası İleri Teknolojiler Sempozyumu (IATS ’09), 13-15 Mayıs 2009, Karabük. http://iats09.karabuk.edu.tr/press/bildiriler_pdf/IATS09_08-99_982.pdf (15 Ocak 2010)

Butler, D. 2008, “Architecture: Architects of A Low-Energy Future”, Nature, cilt:452 sayı:7187, ss.520-523.

Demirbilek, F.N. ve U. Yalçıner, A. Ecevit, M. Özgümüş, 1997, “METU Solar House”, Proceedings of Solar ’97-Australian and New Zealand Solar Energy Society. http://eprints.qut.edu.au/4369/1/4369.pdf (10 Ocak 2010)

Eskin, N. 2006, “Türkiye'de Güneş Enerjisi Araştırma ve Geliştirme”, Tesisat Mühendisliği Dergisi, sayı:91, ss.74-82.

Göksu, Ç. 2008, “Türkiye’deki İlk Sürdürülebilir Uygulama: ODTÜ Güneş Evi Projesi” http://www.mimarizm.com/KentinTozu/Makale.aspx?id=469&sid=461 (9 Ocak 2010)

Law, V. 2007, “German Team Wins 2007 Solar Decathlon”, Architectural Record, cilt:195, sayı:12.

Quale, J.D. 2005, Trojan Goat: A Self-Sufficient House, Carter Printing, VA.

Wilson, J., ve S. Coledan, K. Cottrill, S. Ditlea, M. Fillon, C. Gromer, B. Rosenberg, 1999, “Japanese Sold on Solar Homes”, Popular Mechanics, cilt:176 sayı:5.

Zaretsky, M. 2010, Precedents in Zero-Energy Design: Architecture and Passive Design in the 2007 Solar Decathlon, Routledge, NY.

www.arkitera.com/news.php?action=displayNewsItem&ID=23024 (15 Ocak 2010)

www.solardecathlon.org/about.cfm (10 Ekim 2009)

Bu icerik 7124 defa görüntülenmiştir.