353
MAYIS-HAZİRAN 2010
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
ÖDÜL

Narin ve Güçlü, Net ve Akışkan Bir Mimarlık: 2010 Pritzker Ödülü SANAA Mimarlık Ofisi’ne

1979 yılından beri her yıl verilen ve mimarlık dünyasının Nobeli olarak anılan Pritzker Ödülleri, yaptığı işlerde kendi yeteneğini, geniş vizyonunu ve mesleğe bağlılığını açıkça ortaya koymayı başaran, insanlığa ve yapılı çevreye mimarlık sanatı yoluyla tutarlı ve anlamlı katkılar sağlayan ve hayatta olan bir mimarı onurlandırmayı amaçlıyor. Japon mimarlar Kazuyo Sejima ve Ryue Nishizawa kuruculuğundaki SANAA Mimarlık Ofisi, Hyatt Vakfı tarafından verilen Pritzker Ödülü’ne layık görüldü. İkili 17 Mayıs’ta New York’un Ellis Adası’nda düzenlenen törende bronz madalyanın yanı sıra 100 bin dolarlık ödülün de sahibi oldu. Geçtiğimiz yıllarda bu ödülü kazanan isimler arasında Peter Zumthor, Rem Koolhaas, Norman Foster, Renzo Piano, Herzog & de Meuron ve Jean Nouvel bulunuyor. Daha önce Pritzker Ödülü kazanmış Japon mimarlar ise Kenzo Tange, Fumihiko Maki ve Tadao Ando.

1956 doğumlu Kazuyo Sejima, Japonya Kadınlar Üniversitesi'nde mimarlık eğitimi aldıktan sonra Toyo Ito'nun yanında çalıştı, ardından 1987'de kendi mimarlık ofisini kurdu. 1992'de Japonya'da Yılın Genç Mimarı seçildi. Sejima, Princeton Üniversitesi, Polytechnique de Lausanne, Tama Art Üniversitesi ve Keio Üniversitesi'nde dersler verdi. 1966 doğumlu Ryue Nishizawa ise 1990 yılında yüksek lisansını da tamamlayarak Yokohama Ulusal Üniversitesi'nden mezun oldu, halen üniversitede profesör olarak ders veriyor.

Mimarlar, Japonya'da ve dünyada yenilikçi yapılarıyla tanınan Tokyo mimarlık stüdyosu SANAA'yı 1995 yılında kurdu. İkili daha önce Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi tarafından 2002 yılında verilen Arnold Brunner Memorial Madalyası'nı, Japon Mimarlık Enstitüsü tarafından 2006 yılında verilen tasarım ödülünü ve Berlin Sanat Akademisi tarafından 2007 yılında verilen sanat ödülünü kazanmıştı. Ayrıca, projeleri ABD'de ve Avrupa'daki birçok yerde sergilendi, kendileri misafir konuşmacı olarak prestijli birçok üniversitede bulundu.

Mimarların ses getiren işleri arasında Rolex Eğitim Merkezi (Lozan, İsviçre), Toledo Sanat Müzesi Cam Pavyonu (Toledo, ABD), New York Yeni Çağdaş Sanat Müzesi (New York, ABD), Serpentine Pavyonu (Londra, İngiltere), Christian Dior Yapısı (Tokyo, Japonya) ve 21. Yüzyıl Çağdaş Sanat Müzesi (Kanazawa, Japonya) bulunuyor. 21. Yüzyıl Çağdaş Sanat Müzesi aynı zamanda 2004 yılında Venedik Bienali'ndeki 9. Uluslararası Mimarlık Sergisi'nde Altın Aslan Ödülü’nü kazanmıştı.

Mimarların, narin ve güçlü, aynı zamanda net ve akışkan olarak tanımlanan mimari tarzları ve projelerinde aşırıya kaçmadan ustaca ortaya koydukları beceri ve yaratıcılık seviyesi jürinin takdirini topladı. Bu yıl jüride Lord Palumbo, Alejandro Aravena, Rolf Fehlbaum, Carlos Jimenez, Juhani Pallasmaa, Renzo Piano ve Karen Stein yer alıyordu.

Jüri Başkanı Palumbo tarafından açıklanan raporda, SANAA’nın sürekli mekânın, hafifliğin, şeffaflığın ve malzeme kullanımının olağanüstü özelliklerini keşfettikleri ve bunların ince bir sentezini sergiledikleri belirtildi. Raporda SANAA mimarisiyle ilgili ayrıca şunlar dile getiriliyor: “15 yıldan uzun bir süredir birlikte çalışan mimarların her bir projesi ikilinin ortak üretimi. Ortaya çıkan her proje aldatıcı biçimde basit görünüyor. Mimarlar bir yapıyı, fiziksel varlığının geri çekilerek insanlar, objeler, etkinlikler ve doğa için duyumsal bir arkaplan oluşturduğu kusursuz bir bütün olarak görüyor. Sejima ve Nishizawa’nın mimarlığı, abartılı ve samimiyetsiz olmaktan çok uzak. Aksine, mimarlığın esas özellikleri konusunda bir arayışları var ve bu da projelerin daha dürüst, dünya kaynaklarına saygılı ve ekonomik bir dille sonuçlanmasını sağlıyor. Ayrıca yapılarının tasarımı başarılı bir şekilde bağlamı ve içeriği ile bağlantı kuruyor.”

Bu icerik 6270 defa görüntülenmiştir.