366
TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN




KÜNYE

MİMARLIK'tan

N. Müge Cengizkan

Türkiye’nin ilk mimarlık merkezi, Türk Serbest Mimarlar Derneği’nin inisiyatifiyle Ankara’da açıldı. Toplumla mimarlığı buluşturma ve kurumsal biraradalık, merkezin hedefleri arasında özenle ve güçlü biçimde vurgulanıyor. Odaklanılan konu, içinde yaşanan kent olduğunda, çok farklı kesimden, disiplinden ve kurumdan kişilerin biraraya gelip, ortak bir çalışmaya imza atabildikleri vurgulanıyor.

Mimarlık Merkezi’nin Avrupa Birliği desteği ve Sivil Toplum Diyalogu II Projesi kapsamında ele aldığı, toplumu kentiyle ve mimarlıkla buluşturacak ilk etkinliği, Ankara’nın Atatürk Bulvarı olarak bilinen ana arterini merkeze alan 1/500 ölçekli kent maketinin üretimi olmuş. Fakat bizce projenin maketten daha önemli olan kısmı, Ankara Mimarlık Merkezi’nden ulaşılabilecek olan Ankara’daki yapıların görsel ve yazılı bilgilerini içeren dijital mimarlık veritabanı. Bu veritabanının kentlinin hizmetine açılması projenin en önemli vurgusu olmalı.

Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nin bir mimarlık merkezi açmak üzere çalışmalarını yoğun olarak sürdürdüğünü biliyoruz. Mimarlık Vakfı’nın, uzun erimli bir proje olarak önüne koyduğu İstanbul’da bir mimarlık müzesi kurma çalışmaları ise, kendisine tahsis edilen binanın restorasyon süreci ve bütçesel nedenlerle bir süreliğine yavaşlatılmış görünüyor.

Bir meslek yasamızın hâlâ olmayışı, Mimarlar Odası’nın uzunca bir süredir çabaladığı çağdaş bir mimarlık politikasının henüz istenilen noktaya getirilememiş olması, mimarlık enstitüleri ve merkezlerinin kurulması ve kurumsal çabaların artırılmasını zorunlu kılıyor. Geri besleme ile bu kurumsal çabalar, meslek yasası ve mimarlık politikasının daha kolektif, bütüncül ve sağlam bir zeminde üretilmesini ve toplum tarafından kabul görmesini sağlayacak. Mimarların giderek dışında kaldığı kentsel yapılı çevrenin üretiminde, sürecin ve karar alma mekanizmalarının daha fazla içinde olmanın zeminini hazırlayacak.

Yeni mimarlık merkezleri, enstitüleri ve araştırma kurumlarının katılımı ile bu alandaki yoğunlaşmanın niceliğinin, gücünün ve etkinliğinin artmasını, kısacası örgütlenmenin yetkinleşmesini diliyoruz.

Bu icerik 3906 defa görüntülenmiştir.