370
MART-NİSAN 2013
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • Erk ve Hakikat Algısı
    Güven Arif Sargın, Prof. Dr., ODTÜ Mimarlık Bölümü, Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu Üyesi

  • Mimarlık’la Kaçamaklar
    Güven Birkan, Mimarlık dergisi, ’76 yılı Yayın Yönetmeni; Nisan’77 - Aralık’78 Dergi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü; Ocak’81-Haziran’81 Yayın ve Teknik Yönetmen

  • Ankara Gazi Mahallesi
    Elif Selena Ayhan, Yarı Zamanlı Öğr. Gör., Başkent Ü., İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü

  • Antropotektür
    Vintilă Mihăilescu, Prof. Dr., Bükreş Üniversitesi, Antropoloji Bölümü

  • İzmir Kırsal Alan Konutları
    Tonguç Akış, Öğr. Gör. Dr., İYTE Mimarlık Bölümü
    Ülkü İnceköse, Öğr. Gör. Dr., İYTE Mimarlık Bölümü
    Selim Sarp Tunçoku, Doç. Dr., İYTE Mimarlık Bölümü
    Adile Arslan Avar, Doç. Dr., İYTE Mimarlık Bölümü

YAYINLAR



KÜNYE
TEMA[S]

“Katılımcı Tasarım”*

Büyük reaksiyonları tetikleme gücüne sahip küçük dokunuşlar... Derginin son sayfası, bu sayıdan itibaren, bir tasarımcı olarak bize tema[s] eden tematik tasarımları içerecek. Görsel olana sözlerden daha fazla ağırlık veren bir bölüm olacak. Kentsel tasarım ölçeğinden, endüstriyel tasarım ölçeğine; kente, mimariye, nesneye ilişkin özgün düşünce içeren her türlü tasarım bu sayfalarda yer bulacak.

Böyle diyor Alejandro Aravena yaptıklarına. Yer Santiago, Şili. Gecekondu mahallesi Lo Barnechea. Mahalle yoksul, altyapı yok, elektrik yok, su yok. Ancak yer kıymetli, merkeze yakın, okullara yakın, hastanelere yakın. Hane başına 10 bin Dolarlık bütçesi olan bir sosyal konut yerleşiminin yapım maliyetleri ile nasıl başa çıkılır? 4 bin Dolar toprağa, 3 bin Dolar altyapıya verildikten sonra bütçede kalan 3 bin Dolarla 4 kişilik bir ailenin hangi gereksinimi karşılanır?

Elemantal Mimarlık şöyle bir çözüm bulmuş: İnsanlara bu parayla alabilecekleri kadar küçük barınaklar yerine, temel ihtiyaçlarını karşılayan daha büyük mekânlar verelim, içini zamanla kendileri tamamlasınlar. Elektrik, su ve kanalizasyon tamamlanmış, çatısı örtülmüş, zemin ve ara kat döşemeleri atılmış, camı çerçevesi takılmış, kapısı kapanmış ve ailelere teslim edilmiş. Döşeme kaplamasını daha sonra aileler kendileri tamamlayacaklar. İlave oda? Aile büyüyünce ara duvarını kendileri ilave edecekler. Ailelere sormuşlar: “Sizin için öncelik hangisinde? Sıcak su kazanı mı, banyo odası mı?” Ya o, ya öbürü. İkisine birden para yok çünkü. Planlamacılar, karar vericiler, politikacılar ve hatta meslek profesyonelleri su ısıtıcıya öncelik tanımışlar. Ahaliye sorduklarında ise tereddütsüz seçim banyo odası olmuş. Kendi mahremiyetini içinde taşıyan, 4 duvarı olan banyo.

Anlamamız gereken, bu insanların şebeke suyunun olmadığı gecekondulardan geldikleri. Su yok, kanalizasyon yok. Banyo demek su demek, aileye özel mekân demek. Bilinmesi gereken bir nokta da şu: Ailelerin evlere taşınınca su ısıtıcısının gaz faturalarını ödeyecek gelirleri yok zaten. Bunu planlamada görmek gerek, çok araştırmaya gerek yok, uzağa bakmaya da gerek yok. Bu yeni yerleşimi mevcut gecekondulardan sadece bir yol ve tepe ayırıyor. Yerleşimin ardındaki tepenin altı orası, insanların çıkıp geldikleri yer. Bakmak, görmek ve anlamaya çalışmak yeterli.

İşte mimarlığın insana temas ettiği noktalardan biri de bu.


* Participatory Design, Alejandro Aravena, “Urbanized” belgesel filminden, Yönetmen: Gary Hustwit, 26 Ekim 2011. Görseller filmden alınmıştır.

Bu icerik 4179 defa görüntülenmiştir.