377
MAYIS-HAZİRAN 2014
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA: 2014 ULUSAL MİMARLIK ÖDÜLLERİ

YAYINLAR



KÜNYE
YAYINLAR

BİR ŞEHRİ YOK ETMEK/İSTANBUL’DA KAZANMAK YA DA KAYBETMEK

Emine Uşaklıgil, Mart 2014, Can Yayınları, İstanbul, 262 sayfa.

İstanbul’un dokusunu kaybetme sürecini her yönüyle ele alan kitap, “Bir Şehri Yok Etmek/İstanbul’da Kazanmak ya da Kaybetmek” ismiyle Can Yayınları’ndan yayımlandı. “Yaşam alanlarımızı, evlerimizi, sokaklarımızı, mahallelerimizi, şehirlerimizi savunmak, karamsarlığa kapılıp teslim olmaktan çok daha zor. Ama emin olun hepimiz teslim olmanın insanı yiyip bitiren öfkeye bulanmış hüznü yerine, mücadele halinin neşesini hak ediyoruz!” şeklinde kendini anlatan kitap, “Var mı İstanbul’u sahiplenecek kimse?” sorusuna cevap arıyor. Ekonomik gelişme ve büyümeyi sağlamak için inşaat sektörüne güvenen politika, bu sektörün sağlıklı ve kalıcı bir ekonomik büyüme yaratamadığına dair pek çok araştırma ve inceleme görmezden gelerek, şehirleri inşaat projelerinin arazisi haline getirdi. Bir Şehri Yok Etmek adlı yeni kitabıyla yazar, bu acı verici durumu afişe etmeye İstanbul’dan başlıyor. Kitabın önsözünde yazar yaşananlara dair isyanını ve kitaba başlayış hikayesini okuyucularıyla paylaşıyor: “Yaklaşık bir yıl önce İstanbul’un özgün dokusunu, tamamen kaybetme sürecine hızla sürüklendiğini anladım. Bir İstanbullu olarak bu noktaya nasıl ve neden gelindiğini anlamak, anladıklarımı da paylaşmak bana zorunlu göründü. […] Kuşkusuz şehirlerin değişmesi ve evrilmesi kaçınılmazdır. Fakat bu zorunluluk, şehrin yöneticileri ve sakinleri için, pazarlanan bir metadan öte anlam taşımayan şehrin ruhunu da tehlikeye atmış olur. İstanbul’un başına da bu geldi. Kuşaklar boyunca yağmalanan İstanbul’da yap-satçılıktan başka bir model hayal edilemedi. Bugünse yap-satçılık modeli devlet eliyle bambaşka boyutlar kazandı, küresel pazarda hoyratça pazarlanan İstanbul artık şehir olmaktan çıkmak üzere. […] ‘Nasıl bir şehir, nasıl bir Türkiye?’ sorusuna sadece onlar karar veriyor. Mahallelerini kaybeden bir şehir zamanla kaybolur gider. Çünkü bir mahalle ölürken şehir ona içeriğini veren özgün bir parçasını kaybetmiş olur. 2002’den bu yana İstanbul’da giderek hızlanan yağmalama sürecini anlayabilmek için, yok olma sürecine girmiş olan mahalleleri incelemek gerekiyordu. İstanbul’da olup bitenlerin tamamını kapsayacak bir çalışma olanaksız olduğuna göre, deneme tahtası hüviyetini kazanmış mahalleleri saptamak, mahallelilerle, muhtarlarla sohbet etmek iyi bir başlangıç olabilirdi.”

Bu icerik 1500 defa görüntülenmiştir.