385
EYLÜL-EKİM 2015
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK MÜZESİNE DOĞRU

İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY

MİMARLIK DÜNYASINDAN

MİMARLIK GÜNDEM

ANMA

GÜNCEL

DOSYA: AFET. YA SONRA?

ETKİNLİK

ANMA PROGRAMI: EGLI

MESLEK ETİĞİ

YARIŞMALAR

KIRDAN / KENTTEN

MİMARLIK VE EDEBİYAT

YAPI TEKNOLOJİSİ VE MALZEME

KONUT

MİMARLIK EĞİTİMİ

YAYINLAR

TEMA[S]




KÜNYE
MİMARLIK'tan

İnsanoğlu doğal afetlerle nasıl baş edeceğini henüz tam anlamıyla kavrayamadan, yeni afetler yaratacak adımları atmaktan geri durmuyor. Yakında “afet” tanımı “insan kaynaklı felaketler ve diğerleri” olarak değiştirilirse, yaşanılanları düşünür ve belki de çok şaşırmayız… 12 Ağustos tarihinde Çin’in Tientsin kentinde yaşanan patlama da bunun bir göstergesi. Patlayıcı kimyasalların bulunduğu bir depoda meydana gelen patlama, 3 kilometre çapında büyük bir hasara neden oldu. Çevreye yayılan siyanürün etkilerine ve zararlarına dair resmî bir açıklama yapılmamış olmasını geçmiş deneyimlerimize bakarak normal(!) karşılıyoruz. Bu facianın, 29 yıl önceki Çernobil Nükleer Santral patlamasının sızıntılarını önlemek için yapılmakta olan kabuğu ele aldığımız sayı öncesinde yaşanması da benzer ‘sorun’ların hâlâ yaşandığı gerçeğini ortaya koyuyor.

Bu sayı için hazırladığımız dosyanın konusu tüm bu gündem maddeleriyle örtüşüyor. Afetler ve sonrasında yapılan müdahaleler ve çalışmalar üzerine olan dosyamızın teması, “Afet. Ya Sonra?” Afetler karşısında “Ya sonra?” diye sorduğumuzda aldığımız cevaplar genellikle belirsizliklerle dolu oluyor. Daha iyi cevapların nasıl verilebileceğine odaklanan dört makale, yol gösterici örneklerin ve ilke kararlarının neler olabileceği üzerinde duruyor. Felaketler sonrasında durup bekleme ve yardım isteme görevinin ‘atandığı’ afetzedelerin, daha hazırlıklı olması ve afet sonrası sürece katkıda bulunması gerektiğini farklı bağlamlarda vurgulayan yazılar, “katılımcılık” kavramının önemine bir kez daha dikkat çekiyor. Örneğin, Kobanê’nin yaşadığı yıkım sonrasında yapılabilecekleri ele alan yazıda, kentin yeniden inşası için önerilen planlama stratejilerinin başında katılımcılık geliyor. Suruç’ta gerçekleştirilen saldırı olmasaydı, kente yardım için giden gençler bu sürecin bir parçası, belki de başlangıcı olacaktı, olamadı… Yaşanan afetlerden sonra kenti eski haline getirecek çalışmalara afetzedelerin verdiği katkı kenti yeniden sahiplenmelerini sağlarken, uzak coğrafyalardan kurumsal ve/ya gönüllü biçimde kaygı duyarak gelenlerin emeği hızlıca toparlanabilmeye dair umudu artırıyor.

Aslı Tuncer

Bu icerik 8362 defa görüntülenmiştir.