385
EYLÜL-EKİM 2015
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
DOSYA: AFET. YA SONRA?

Giriş

17 Ağustos 1999 depreminin 16. yılını geride bıraktığımız 2015 yılında hâlâ yasaları-yönetmelikleri yapanlar, bunları uygulayanlar ya da kontrol edenler bir sonraki felakete kadar suskunlukları korumak konusunda anlaşmış gibi görünüyorlar. “Afet”in tanımını depremden çok daha geniş bir çerçeveye çekerek savaşları, selleri ve heyelanları ele aldığımız bu dosyada, büyük yıkımlara neden olan felaketlerin sonrasına ve yapılması gerekenlere odaklanıyoruz.

Türkiye’nin depreme tavrının “hazır ol”dan çok “rahat” pozisyonu olduğunu ve sadece beklediğini belirten Bülend Tuna’nın yazısı afet kavramının güncellenmesi gerekliliği üzerinde duruyor. Karşılaşılabilecek riskli alanlarla ilgili karar mekanizmalarını çalıştırıp önlemler almak yerine, nükleer santraller gibi yeni “potansiyel risk alanları”nın yaratıldığını söyleyen yazar, yapılması gerekenlerin altını çiziyor ve Kobanê örneği üzerinden geliştirdiği, ancak bir prototip olarak da görülebilecek “mütevazı” önerisiyle afet sonrası ilk müdahalelerde uygulanabilecek “mahalle sosyal merkezi”nin genel hatlarından bahsediyor.

20 Temmuz 2015’te Suruç’ta yaşanan patlama sonrası tekrar gündemimize gelen Kobanê’nin, yeniden planlanması için yapılabileceklerin ana hatlarını çizen Akın Atauz planlama stratejilerini ortaya koyduğu yazısında, tamamen yıkılmış ve yeniden yapılanması gereken bir kentin, gelenekten öğrenip yeni teknolojiyi kullanarak katılımcı bir süreçle, nasıl sürdürülebilir bir kente dönüştürülebileceğinin yollarını arıyor.

Uzun yıllar boyunca yurtdışında afet sonrası müdahale çalışmalarına katılmış bir isim olan Yasemin Altınsoy kendi deneyimlerinden yola çıkarak ele aldığı yazısında, iki farklı uç olarak nitelendirdiği afetzede tarafından yönetilen katılımcı inşa süreci ile mühendislere ihale edilerek inşa edilen konut üretimlerinden bahsediyor. Afetzedelerin yardım bekleyen rolünden, yeniden inşa süreçlerinde aktif rol alarak katkı veren rolüne geçişinin önemini vurgulayan yazar, bu yöntemin avantajlarına ve hangi koşullarda uygulanabileceğine dair de bilgi veriyor.

Yaşanan afetlerin kültürel varlıklara verdiği zararı konu eden yazısında Meltem Vatan, Nepal depreminde yaşananları ve afetler sonrasında yapılan müdahale çalışmalarında geleneklerin etkisini ele alıyor. Afetten zarar gören somut miras ile somut olmayan yerin ruhu, gelenek ve inanç ilişkisinin önemine değinen yazar, müdahale çalışmalarının ana eksenlerinden birinin de afetzedenin aidiyet duygusunu güçlendirecek bu ilişkiyi kurmak olduğunu vurguluyor.

Bu icerik 2571 defa görüntülenmiştir.