326
KASIM-ARALIK 2005
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
YİTİRDİKLERİMİZ

Yılmaz Sanlı’lı Yıllar

Şaziment ve Neşet Arolat

1954 yılı, İTÜ’deki ilk karşılaşmamız. Yaşça bizden pek de büyük olmayan, ama mimarlığa attığımız ilk adımları etkileyen bir zeka ve enerjiyle tanışıyoruz. Bir yandan yabancı hocaların tercümanlığını yaparken, öte yandan projelerimizi bizim bile rahatlıkla anlayabileceğimiz bir dille eleştiriyor, mesleğe ısınmamızı sağlıyor.

1955-57 yılları. Beyoğlu’ndaki büronun çömezleriyiz. Sanlı, Tuncer ve Acar patronlarımız. Arka arkaya girilen yarışmalar. Sanlı kıvrak zekası ve analitik becerisi ile o dönem için alışılmamış, çarpıcı çözümler üretiyor. Ve devamlı kazanıyor. Biz de o ortamda bulunarak hem bir şeyler öğreniyor, hem de yarışma atmosferini ve keyfini yaşıyoruz.

1960-61. Biz Ankara’da ilk büromuzu açmışız. Sanlı ise Ankara’da askerliğini yapıyor. Tabii Necla da Ankara’da. Neredeyse her gece beraberiz. Söyleşiler, oyunlar... Yenilmeyi kesinlikle kabul etmeyen bir karakter. Artık hoca-öğrenci veya patron-işçi değil, ağabey-kardeşiz.

1967. Etiler’de inşa ettiği iki apartmanın birinden bir daireyi neredeyse zorla satıyor bize. Böylece büromuzu ve yaşantımızı İstanbul’a nakletme hayalimiz gerçek oluyor. Etiler’deki Yılmazlar Apartmanları’nda Sanlı’lar, Boysan’lar ve diğer sevgili dostlarla birlikte gençlikten yaşlılığa uzanan yılları yaşıyoruz. Statik hayatı sevmeyen, devamlı değişiklik arayan Sanlı, Etiler’de de uzun süre kalmadan taşınıyor ve görüşmelerimiz seyrekleşiyor.

2000’li yıllar. Görüşmelerimiz, birlikteliklerimiz yeniden sıklaşıyor. Artık ne şu, ne bu, sadece iki dostuz. Mimarlığa daha uzaktan bakabilme olgunluğuna erişen Sanlı, detayların üstüne çıkarak mimarlık ve yaşamı değerlendiriyor. Mimarlığın yaşam içinde ne kadar önemli ve ne kadar önemsiz olduğunu vurguluyor.

Ve birdenbire, artık bir arkadaş haline geldiğine inandığı hastalığının ihanetine uğruyor; Necla’yı, Cem’i, Suzan’ı, torunlarını ve biz dostlarını terk ediyor.

Dünya artık hepimiz için daha tenha.

Bu icerik 3758 defa görüntülenmiştir.