Mimarlık, ‘mimarlık’ dolu bir yaz sayısıyla karşınızda. Geçtiğimiz Mayıs ayında sahiplerini bulan 2016 / XV. Ulusal Mimarlık Ödülleri’nin Büyük Ödül, Yapı, Proje, Fikir Dalı Ödülleri ve Ödül Adayları bu sayımızda detaylı olarak yer alıyor. Kendine geniş bir uygulama alanı bulan günümüz TOKİ mimarlığına ve geçmiş dönem taklidi olan yapılara karşı, nitelikli, çağdaş projelerin bir seçkisi olan Sergi, belirlenen program kapsamında önümüzdeki günlerde Eskişehir, Konya, Adana, Kayseri, İzmir ve Samsun’da izlenebilecek. Bu yıl on beşincisi düzenlenen Ödül Programına ilişkin hazırladığımız bu sayının dosyasında, Seçici Kurul üyelerinden Acar Avunduk, Ercan Ağırbaş, Arman Akdoğan ve Cem Sorguç, farklı açılardan Programı değerlendiriyorlar.

Her sayıda farklı katkılarla sürekli kılacağımız yeni bölümümüz “Krizin Mimarlığı” başlığında ise Pelin Tan’ın değerlendirmeleri yer buluyor. Dünyanın zorunlu gündeminde olan göç ve savaşın toplumlara, kent mekânlarına ve barınmaya etkilerini tartışmak istediğimiz bu başlıkta Tan, farklı bir kavrama değiniyor: Türkçeye “Mekânkırım” olarak kazandırılan “spaciocide”. Bu kavram, mimarlığın, planlamanın bir savaş etkinliğine dönüştüğü noktalarda, kent mekânının maruz kaldığı müdahalelere ve ayrışmalara değiniyor. Bu olağanüstü hal durumunda yapılı çevreyle ilişkileri zayıflatılmış göç eden kitlelerin yaşam koşullarını iyileştirmede mimarlık bilgisi ve yönteminin nasıl kullanılabileceğini sorguluyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre bugün dünya üzerinde 20 milyon kişi, ülkelerini terk ederek daha iyi bir gelecek hayaliyle farklı coğrafyalara iltica ediyor. Bu durumu değerlendiren What Design Can Do (WDCD) isimli tasarım platformu, sığınmacılar üzerine bir beyin fırtınası yaratmak amaçlı “Refugee Challenge” isimli bir yarışmayı duyurdu. 70 farklı ülkeden 631 başvurunun yapıldığı yarışmada, değerlendirme sonucunda 25 ödül adayı belirlendi. İlerleyen günlerde sonuçları açıklanacak yarışmada ödül alan projenin, bir mültecinin ülkesinden ayrılmak zorunda kaldıktan sonra kendi hayatını kuruncaya kadar geçen süredeki koşullarını iyileştirmek için tasarımın ne yapabileceğini sorgulaması bekleniyor. Derginin ilerleyen sayılarında yer vereceğimiz kazanan projeler, yaygın bir uygulama alanı bularak yaşanan sorunlara kısmi de olsa bir çözüm mü getirecek, yoksa naif bir öneri olarak sadece ‘güzel’ tasarlanmış bir proje olarak mı kalacak zamanla göreceğiz.