391
EYLÜL-EKİM 2016
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • Tını
    Esra Sakınç, Dr., Mimar

  • Divalar Gitmez
    Şengül Öymen Gür, Prof. Dr., Beykent Üniversitesi, Mimarlık Bölümü

YAYINLAR



KÜNYE
CUMHURİYET DÖNEMİ MİMARLIĞI

Cumhuriyet Dönemi Sağlık Politikaları ve Kocaeli Memleket Hastanesi

Oya Şenyurt, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Özden Senem Erol, Y. Mimar

Cumhuriyetin ilanı sonrası yeniden ele alınan birçok konu gibi sağlık kavramı üzerinden de yeni politikalar geliştirildi ve bunların mekânsal yansımaları yeni isimlerle hayata geçti. Gureba Hastaneleri’nden Numune Hastaneleri’ne, Memleket Hastaneleri’nden Devlet Hastaneleri’ne çeşitli isimler ve işlevler yüklenen sağlık kurumlarının gelişimini ele alan yazarlar, kaderleri ne yazık ki “yıkım” olarak belirlenmiş bu yapılardan biri olan Kocaeli’ndeki hastaneyi inceleyerek tarihe not düşüyorlar.

Bilindiği gibi, Türkler tarih boyunca sağlık hizmetlerine ve hekime büyük önem vermişlerdir. Anadolu Selçukluları ve Osmanlı devrinde kurulan tedavi kurumları ile her türlü hasta iyileştirilmeye çalışılmıştır. Selçuklular döneminden devralınan ileri seviyede tıp eğitim merkezleri, Osmanlı döneminde korunmuş ve Anadolu kentlerinde şifa medreseleri kurulmuştur. Ancak bu hizmetlerin modernleşmesi ve sağlık hizmetlerinin kapsamlı olarak ele alınmasının temeli Cumhuriyet’in ilanından sonraya dayanır. Bu makale (görece) araştırmacıların daha az dikkatini çekmiş olan Cumhuriyet’in ilanıyla geliştirilen sağlık politikaları çerçevesinde, Kocaeli Memleket Hastanesi’nin inşa sürecini, mimari özelliklerini, kent içindeki konumunu ve önemini ele almaktadır. Buna bağlı olarak, erken Cumhuriyet döneminde her biri ayrı bölgede inşa edilmiş olan Balıkesir, Kütahya, Ağrı, Bitlis, Gaziantep, Kayseri, Antalya ve Giresun Memleket Hastaneleri; Kocaeli örneğiyle karşılaştırılarak, dönemin sağlık yapılarının bugünkü durumlarına ilişkin bir değerlendirme yapılmıştır.

CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE UYGULANAN SAĞLIK POLİTİKALARI

Toplumun sağlıklı bir yaşam sürdürmesi amacıyla memleketin tüm sağlık hizmetlerinin yürütülmesi görevi; milli mücadelenin başlangıcında Ankara’da kurulan ilk milli hükümet bünyesinde 2 Mayıs 1920 ve 3 sayılı kanunla; Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekâleti’ne (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı) verilmiştir. Bakanlık 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 3017 sayılı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Teşkilât ve Memurin Kanunu’na göre gerekli görülen yerlerde hastaneler, sanatoryumlar, ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri, doğum ve çocuk bakım evleri, kuduz tedavi müesseseleri gibi tedavi kurumları kurmakla görevlendirilmiştir. Bunun yanında bu Bakanlık dışında diğer Bakanlıklar ve resmî kuruluşlar ile özel sektör kuruluşları özel kanunlara göre çeşitli tedavi kurumları işletebilmektedir. 1923 yılında hükümet kurulduğunda ülke genelinde, 3 Devlet (Memleket) Hastanesi, 6 Belediye Hastanesi, 45 Özel İdare Hastanesi ve 32 Özel, Yabancı ve Ekalliyet Hastanesi bulunmaktadır. Bakanlık, il özel idarelerince kurulmuş bulunan ve önceleri “Gureba Hastanesi” daha sonra “Memleket Hastanesi” denilen kuruluşların yeniden düzenlenmesi için yol göstermekte ve maddi destek vermektedir. Diğer taraftan tüm illere örnek olması amacıyla, ilk olarak 1924’te Ankara, Diyarbakır, Erzurum ve Sivas Numune Hastaneleri’ni açmıştır. Numune Hastaneleri’ne paralel olarak 1924 yılında İstanbul Çocuk Hastanesi, Zonguldak Özel İdaresi’ne ait Memleket Hastanesi ve Vakıflar İdaresi’ne bağlı İstanbul Gureba Hastanesi Bakanlığa bağlanmıştır. Bu gelişmelerin yanında Bakanlık tarafından bazı kentlerde yeni devlet hastaneleri inşa edilmiş ve 1954 yılından sonra Özel İdarelere ait olan “Memleket Hastaneleri” (6134 sayılı yasa ile İl Özel İdareleri’ne, Belediyelere ve Vakıflara bağlı tüm hastaneler) Sağlık Bakanlığı’na bağlanarak devralınmıştır.(1) Devir işlemleri sonrasında adları Bakanlık tarafından “Devlet Hastanesi” olarak değiştirilmiştir.

Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra inşa edilen “memleket hastaneleri”; Konya, Manisa, Kütahya, Yozgat, Tokat, Çanakkale, Mersin, Antalya, Van, Kırşehir, Ağrı, Ordu, Amasya, Eskişehir, Niğde, Bilecik, Bursa, İzmir, Kocaeli(2) ve Samsun illerinde açılmıştır. İnşaatı bitirilmek üzere olan memleket hastaneleri ise; Kastamonu, Denizli, Gümüşhane, Çorum, Malatya, Aydın, Burdur, Çankırı Memleket Hastaneleri olmuştur.(3) Sözkonusu hastane inşaatı çalışmaları Bakanlık bünyesinde bulunan “Tedavi Kurumları Genel Müdürlüğü”nün “Sağlık Kurumları Mimarlığı Şubesi” dahilinde gerçekleştirilmiştir. Kamuya, özel sektöre, yabancılara ve azınlıklara ait bütün tedavi kurumlarının açılış ruhsatını vermek, inşaatların takibi, kontrolü

ve gerekli onarımlarını yapmak bu şubenin görevleri arasındadır.(4) Dönemin hükümeti tarafından sistematik bir şekilde düzenlenen sağlık kurumlarının inşaat işleri yanında, bir takım sağlık propagandaları yapılmaktadır. Hastalıkları anlatan kısa filmlerin gösterimi, renkli afişlerin kentin belirgin yerlerine asılması, sağlık konusunu içeren broşürler, müze ve sergi açılışları ile radyodan yapılan yayınlarla halkın bilinçlendirilmesi amaçlanmıştır.(5) Cumhuriyet dönemi sağlık çalışmalarında belirtilmesi gereken önemli bir ayrıntı da İsmet İnönü’nün bu konu üzerinde yoğun bir gayret göstermesidir. Gerek Cumhuriyet öncesi Lozan Antlaşması sırasında sağlık kapitülasyonlarının kaldırılmasındaki çabası ve gerekse Cumhuriyet döneminde sağlıkla ilgili çıkarılan önemli yasaların % 90’ının mimarı ve savunucusu olması, onu bu alanda öncü bir isim kılmıştır.(6)

KOCAELİ MEMLEKET HASTANESİ’NİN İNŞA SÜRECİ

Sözü edilen tüm sağlık politikalarının sonucunda kentler kısa sürede adı “Memleket Hastanesi” olarak arşiv ve gazete kayıtlarına geçen pek çok sağlık yapısına kavuşmuştur. Bakanlık tarafından mimari projelerinin hazırlandığı tespit edilen ve burada ele alınması hedeflenen Kocaeli Memleket Hastanesi ise; 1923-1963 yılları arasında kentte başka sağlık yapılarının varlığına rağmen(7), Kocaeli için önemli bir Cumhuriyet mirası olma özelliğini, anı değeri yönüyle halen korumaktadır.

1924 yılında inşa edildiği tahmin edilen Kocaeli’deki Eski Memleket Hastanesi’nin İzmit’in tepelerinde konumlanmasından dolayı hastaların yokuş çıkmakta çektiği zorluklar yüzünden başka bir alana yeni bir hastane yapılması önerisi gazete haberlerinde yer almıştır. 1940 yılında yapının inşa edileceği arsa için araştırmalara başlanmış, uzun ve geniş tetkiklerden sonra binanın kentin batısına göre daha az gelişmiş olduğu doğu kısımdaki Baç Mezarlığı karşısındaki bostanlarda yapılması uygun görülmüştür. SEKA Kâğıt Fabrikası’nın kuruluşundan sonra, fabrika etrafında konut inşası hızla artıp kentin batısı gelişirken, Baç semtine bir hastane kurularak, şehir merkezinin kentin doğusuna doğru kayması hedeflenmiştir. Bu alana hastane yapıldığı takdirde; Baç Mezarlığı kaldırılıp, mezarlığın park haline getirilmesi düşünülmekte ve Baç Mahallesi’ndeki eski harap evler ortadan kaldırılıp semtin temizlenmesi planlanmaktadır. Şehrin en iyi semti olmasına rağmen ihmal edilen bu kısmın imar edilecek olmasından halk çok memnun görünmektedir. Yeni hastanenin bu semte en büyük faydası, “bundan sonra yapılacak binalara örnek oluşturması ve civarda muntazam ve güzel binalar yapılmasına sebep olmasıdır”. Böyle bir imar hareketine öncülük ettiği için Memleket Hastanesi, “güzel ve modern şifa yurdu” olarak nitelendirilmektedir.(8) Yeni bina hazırlıkları devam ederken, eski Memleket Hastanesi’nde 2 Şubat 1943 yılında çıkan yangınla bina kullanılamaz hale gelmiş ve hastane ihtiyacı kısa sürede inşaata başlamayı zorunlu hale getirmiştir.(9) Hastanenin tahsisatının yarısı temin edilmiş, proje ise Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanmıştır.(10) 1945 yılında inşasına başlanan yapının 1949 yılında tamamlanamadığı tespit edilmektedir. Bunun yanı sıra bina, Tekel’e kiralanarak tütün deposu yapılmış ve halk bu durumun sebeplerini araştırmaya koyulmuştur.

Elektrik, kalorifer, su tesisatı ve kanalizasyon eksiklikleri nedeniyle hastanenin tamamlanamadığı anlaşılmaktadır.(11) Hastanenin bir sel ağzında olması ve denizden aşağı rakımda bulunmasından dolayı tesisat bu bina için çok önemli bir konu haline gelmiş ve hastane yapımının Sağlık Bakanlığı’na devredilmesi hususunda çalışmalar başlatılmıştır.(12) Ankara’ya milletvekilleri yollanarak, bakanlar ve ilgili kişilerden, Kocaelililer adına bu projeyi kısa süre içerisinde çözümlemeleri rica edilmiştir.(13)

İlerleyen günlerde verem hastalığının İzmit’te yayılması üzerine inşa edilmekte olan Memleket Hastanesi’nin bir kısmının verem hastanesi olarak kullanılması kararlaştırılmıştır.(14) Dört blokluk hastanenin üç bloğu tamamlanmış olup, bu blokların 100 yataklı verem hastanesi olarak kullanılması planlanmıştır. Hastanenin büyük bir kısmının veremliler için ayrılmasının sebebi, İzmit’te halkın % 40’nın verem hastası olması sebebiyledir.(15) Fakat hastanenin verem kısmından sonra diğer kısımlarının inşa ve ikmali zorlaşmıştır. Ayrıca, Verem Pavyonu’nun Memleket Hastanesi’nin içinde olması halkta tedirginlik yaratmıştır. Veremli hastaların çamaşırlarının ve bulaşıklarının diğer hastalarınkilerle birlikte yıkanması, yüzlerce hastanın hayatını tehlikeye atmıştır.(16) Bununla birlikte, hastanedeki mekânlara ilişkin yetersizlik dikkat çekmektedir. Yatak sayısının eksikliği yüzünden üç kişi aynı yatağa yatırılmış ve bulaşıcı hastayla normal hasta aynı yatakta tedavi edilmiştir.(17) Gazetelerde, hastane ile ilgili benzer problemlerin gittikçe arttığına ilişkin pek çok haber görülür. Tüm bu aksaklıklarla yedi yıl yapımı süren Kocaeli Memleket Hastanesi, 24 Ocak 1952 tarihinde büyük bir törenle açılmıştır.(18) İlerleyen yıllarda hastanenin en büyük ihtiyacı olan Poliklinik binaları ve Sağlık Koleji hizmete girmiş(19), onarımlar uygulanmış(20), ek binalar inşa edilmiş(21) ve genişletme çalışmaları yapılmıştır(22).

1999 yılı Marmara Depremi sırasında hastane büyük hasar görmüştür. Binanın kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle, çok sayıdaki yaralı için hastane önünde seyyar poliklinikler kurulmuştur. Ağır hasar gören giriş cephesinin 2002 yılında yıkılması uygun görülmüştür. Yatak kaybına uğrayan hastane binası, yapılan tadilat ve ek inşaatlarla günümüzde faaliyetlerine “Kocaeli Devlet Hastanesi” olarak devam etmektedir.(23)

KOCAELİ MEMLEKET HASTANESİ’NİN MİMARİ ÖZELLİKLERİ

Turan Güneş Caddesi, Devlet Hastanesi Sokak, Gazanfer Bilge Caddesi’nin çevrelediği alanda inşa edilmiş olan yapı, bugüne “ters L” formuyla gelebilmiştir. Hastanenin özgün planlarına ulaşılamamakla birlikte, günümüzdeki kullanımını ve ayakta kalan kısmı tanımlayan planları mevcuttur.(24) Bununla birlikte 1965 yılına ait olan kent planlarında hastanenin yapıldığı dönemdeki özgün planı genel hatlarıyla anlaşılmakta ve Kocaeli Memleket Hastanesi’nin Balıkesir Memleket Hastanesi(25) ile plan benzerliği dikkat çekmektedir. Yapı 1999 Marmara

Depremi’nden hasar görüp, yıkılmadan önce “U” ve ona bağlanan “L”den () oluşan bir forma sahiptir. Depremde hasar gören ve yıkılan bölüm, giriş cephesinin büyük bir kısmını oluşturur. “U”yu oluşturan soldaki kısa kolun yerinde ise bugün hastanenin “acil” bölümü bulunmaktadır. Ayrıca hastanenin arka cephesi, dar bir koridorla oluşturulmuş bahçeyle bu acil bölüme bakmaktadır. Yapının eski fotoğraflarında ön cephesi bodrum katla birlikte dört katlı olup, diğer bölümler üç katlıdır. Dikdörtgenler prizması biçimindeki ön kanadın iki uç kısmında yapının giriş bölümleri yer almaktadır. Giriş bölümleri su basmana kadar taş kaplanmıştır. Sonrasında ise cephe yivlerle yatayda bölümlendirilmiştir. Yapının deprem sonrası kalan kısımları bugün başka ek binalarla çevrelenmiş ve adı “D Blok” olarak belirlenmiştir.

Hastanenin bugünkü durumuna ilişkin detaylandırılmamış planlarda; ters “L” planın uzun bloğunda zemin kat dahiliye servisine ve onu kesen kısa blok ise genel cerrahiye ayrılmıştır. Dahiliye’ye ayrılan zemin katta, doktor ve hemşire odaları, hasta koğuşları ve tuvaletler yer alır. Dahiliye’nin altında bulunan bodrum katta yemekhane, çamaşırhane, ecza deposu ve diğer depolar, çayhane, mutfak, tuvaletler ve duşlar bulunmaktadır. Birinci kat ise, doğum servisine ilişkin koğuşlar, doktor ve hemşire odaları ile tuvaletleri içerir. Uzun bloğun ucunda yer alan giriş bölümü; cephede saçağın ve birinci katın çıkması ile belirlenmiştir, ayrıca “servis girişi” olarak kullanılmaktadır. Servis girişi basamaklarla yükseltilmiştir. Giriş holü, sağında yer alan doktor odaları, karşısında yer alan merdiven, sol kolda odalara açılan koridorla sınırlanmıştır.

KARŞILAŞTIRMALI BİR DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Dönemin hastane yapıları fonksiyonel açıdan birbirlerine benzerlik gösterse de diğer memleket hastaneleri ile karşılaştırıldığında; Kocaeli ve benzeri olan Balıkesir Memleket Hastanesi, farklı yüzey malzemeleri, pencere tipleri, oval hatlar ve yuvarlak kolonlarla hareketli cephe tasarımına sahiptir. Cephe ve planlarının Balıkesir Devlet Hastanesi ile benzerlik göstermesi ve iki yapının da inşasının Vali Ziya Tekeli’nin yönetimde olduğu sürece rastlaması, dönemin tip projelerinden faydalanıldığını düşündürür.(26) Bu iki yapının inşaatının bitişi, II. Dünya Savaşı’nın yarattığı aksaklıklar sebebiyle aynı tarihtedir.(27) Hastanelerin bulunduğu bölgenin ve valinin aynı oluşu; yapı tipi ve yapılış zamanlarındaki yakınlığın kurulmasını sağlar. Ayrıca yapılış yıllarına rağmen iki bina; geniş çatı saçakları, oval formlu balkon nervürleri, yer yer taş kaplamalarıyla, ikinci ulusal mimarlık ve erken modernizme ilişkin mimari özellikleri yansıtmaktadırlar.


Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda yapılan Memleket Hastaneleri, 1940’lı yıllara gelindiğinde yetersiz oldukları tespit edilerek tekrar inşa edilmiş veya binalara ilaveler yapılarak dönemin bulaşıcı hastalıklarına da cevap verebilecek ek pavyonlar üretilmiştir. Sözgelimi, Kocaeli’deki eski Memleket Hastanesi’nin konumu gereği, Balıkesir’deki ise yapının yetersiz kalması gibi nedenlerle yeni hastane yapımına başlanmıştır. Kütahya’da ise sonraki yıllarda Verem Pavyonu, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Pavyonu eklenmiş ve yapı genişletilmiştir.(28) Balıkesir Memleket Hastanesi günümüze kadar gelebilmişken, Kocaeli’ndeki depremden sonra hasar görmesi sebebiyle kısmen yıkılmış, Kütahya ise 1977 yılında yeni bina inşaatı sebebiyle bütünüyle yok edilmiştir. Yapılan incelemelere göre hemen hemen bütün illerde birinci ulusal mimarlık döneminde (1923-1938) inşa edilen hastane binaları korunamamışken, ikinci ulusal mimarlık ve modernist üslupların yayılmasına (1938-1955) denk düşen süreçte, bazı illerde üretilen binaların bir bölümü ayakta kalabilmiştir. Sözgelimi, Bitlis, Gaziantep, Ağrı, Kocaeli, Balıkesir’de ilk memleket hastaneleri günümüze ulaşamazken, Bitlis, Antalya ve Ağrı’da ikinci inşa edilenler bile ayakta kalamamıştır. Gaziantep Devlet Hastanesi, yeni bir hastane inşası için fonksiyon yetersizliği ve eski oluşu gerekçesiyle yıkılmayı bekleyen Cumhuriyet miraslarımızdan biridir.(29) Giresun Devlet Hastanesi’nin 1940’lı yıllarda inşa edilen binası ise yıkılmış ve yerine büyük bir ilçe meydanı dahilinde iş merkezi yapılması kararlaştırılmıştır.(30) Verilen örneklerde görüldüğü gibi, Anadolu kentlerinde birçok hastane alanı yeni bina inşaları için kullanılırken, kimisi de kent içindeki değerli konumları gerekçesiyle otopark ve meydan gibi açık kamusal alan olarak değerlendirilmiştir. Bunun dışında eski binaların kullanımıyla, “Memleket Hastaneleri”nin anısını yaşatan girişimler de mevcuttur. Kayseri’de 1924 yılında Atatürk’ün hizmete açtırdığı memleket hastanesinin, özel bir sağlık kuruluşu tarafından restore ettirilerek yeniden hastane binası olarak kullanılması sağlanmıştır.(31) Diğer bir yandan başkente bakacak olursak, Cumhuriyetin ilk yıllarında diğer illere örnek olması amacıyla ilk inşa edilen hastanelerden olan Ankara Numune Hastanesi’ne(32) gereken önem verilerek günümüze gelebilmiştir. Bu bağlamda, Kocaeli’nin önemli Cumhuriyet miraslarından biri olan Kocaeli Memleket Hastanesi’nin de tümüyle yıkılması 2013 yılında kesinleşmiş olup, yerine altı katlı yeni bir hastane projesinin ihalesi gerçekleştirilmiştir. Yıkılacak binaların alanına hastane binası dışında, 1.200 araçlık otopark ve otoparkın üzerinde bir kent meydanı planlanmıştır.(33) Bu makalenin kaleme alındığı sırada projenin 2015 yılı sonunda uygulamaya geçeceği bilgisi alınmıştır. Dolayısıyla, yakın zamanda Anadolu’daki diğer memleket hastaneleri gibi, Kocaeli Memleket Hastanesi de tarihe karışacaktır.

Verilen örneklerden görüldüğü üzere, genelde Cumhuriyet dönemi mimarisinin mirasları kendi kaderine terk edilmekte ve yönetimlerin verdiği kararlar doğrultusunda tarihten gelişigüzel silinebilmektedir. Daha önce de ifade edildiği gibi, Selçuklular kentlerde hasta bakımı ve personel eğitimi için darüşşifalar kurmuşlar ve bu yapıları kent siluetine ve topografyasına hakim olan külliyelerin içine yerleştirmişlerdi. Osmanlı’da da bu gelenek sürdürülerek sağlık yapıları kentin öncül yapıları olmuşlardır.(34) Bugün elimizde kalan Selçuklu ve Osmanlı değerleri gibi, Cumhuriyet dönemi sağlık yapılarına da gereken önemin verilmesi zorunludur. Cumhuriyet sonrasında yaşanan maddi zorluklar dahilinde büyük bir kaos içinde düzenlenen sağlık politikalarıyla birlikte üretilen memleket hastaneleri, gerek inşa süreçleri gerekse ülkedeki sosyal şartların iyileştirilmesi için yaşanan zorlu mücadelenin en büyük tanıklarıdır. Bu tanıklara gerekli farkındalığın yaratılması elimizde kalanların yok olmaması için atılacak en önemli adımdır.

KAYNAKLAR

1973(a), Cumhuriyetin 50. yılında Kütahya: 1973 İl Yıllığı, Kütahya Valiliği, Kütahya.

Sağlık Hizmetlerinde 50 Yıl, TC Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, Ankara.

1998, Cumhuriyetin İlk 15 Yılında Sağlık Hizmetleri, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İstanbul.

Aybar, Ömer Vasfi, 1961, “Hastanenin Kısa Tarihçesi”, Ankara Numune Hastanesi Bülteni, cilt:1, sayı:1, ss.5-11.

Birol, Gaye Özalp, 2010, Balıkesir ve İlçelerinde Cumhuriyet Dönemi Yapıları 2, Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi Yayınları, Balıkesir.

Ege, Rıdvan, 1992, Türkiye’nin Sağlık Hizmetleri ve İsmet Paşa, İnönü Vakfı, Ankara.

Frik, Feridun, 1964, Cumhuriyet Devri Sağlık Hareketleri (1923-1963) 40 Yıl, Kağıt ve Basım İşleri A.Ş., İstanbul.

Karataş, Birgül, 1987, “Tarihsel Süreç İçinde Hastane Yeri Seçimi”, Dizayn Konstrüksiyon, sayı:31, ss. 33-36.

Şenyurt, Oya, 2010, 1923-1960 / İzmit Cumhuriyet’in Tanıkları Binalar ve Kentten Haberler, TMMOB Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi, İstanbul.

NOTLAR

1. 1973(a), ss.29, 249-253.

2. Burada söz edilen Kocaeli Memleket Hastanesi, makalede incelenen hastane binasından önce inşa edilen, kentin tepesinde konumlandığından ulaşımı zor olan ve içinde çıkan bir yangınla kullanılamaz hale gelen Eski Kocaeli Memleket Hastanesi’dir.

3. Bunların yanı sıra inşaatına yeni başlanmış ve projeleri hazırlanmakta olan hastaneler tablolar halinde kapsamlı olarak ele alınmıştır. Bkz. 1998, ss.357-359.

4. 1973(b), s. 353, 52.

5. 1998, ss.357-359.

6. Ege, 1992, ss.37-41.

7. Ana ve Çocuk Sağlık Merkezi, Asker Hastanesi, Belediye ve Süt Çocuk Muayene Evi, Boru Fabrikası Reviri, Deri ve Tenasül Dispanseri, İşçi Sigortaları Hastanesi, İşçi Sigortaları Dispanseri, Kuduz Aşı İstasyonu, SEKA Reviri, Verem Savaş Dispanseri ve 10 adet eczane mevcuttur. Bkz. Frik, 1964, s.79.

8. Türkyolu Gazetesi, 21 Mayıs 1940.

9. Türkyolu Gazetesi, 7 Şubat 1943.

10. Türkyolu Gazetesi, 5 Nisan 1940.

11. Hürsöz Gazetesi, 22 Aralık 1949.

12. Hürsöz Gazetesi, 27 Temmuz 1950.

13. Hürsöz Gazetesi, 27 Ocak 1951.

14. Türkyolu Gazetesi, 12 Mart 1950.

15. Şenyurt, 2010, s.129.

16. Hürsöz Gazetesi, 3 Eylül 1954.

17. Hürsöz Gazetesi, 28 Mayıs 1952.

18. Hürsöz Gazetesi, 25 Ocak 1952.

19. Türkyolu-Bizimşehir Gazetesi, 1 Aralık 1971.

20. Türkyolu- Bizimşehir Gazetesi, 14 Kasım 1973.

21. Kocaeli Gazetesi, 30 Ocak 1989.

22. Kocaeli Gazetesi, 5 Eylül 1990.

23. Kocaeli Devlet Hastanesi, kocaelidh.saglik.gov.tr/SayfaDetay.aspx?SayfaId=643 [Erişim: 07.07.2015]

24. Hastanenin planlarına ulaşmamıza yardımlarından dolayı Mimar Sedef Şeşenoğlu’na ve fotoğraf çekimlerini gerçekleştirmemizde emeği geçen Yrd. Doç. Dr. Neşe Çakıcı Alp’e teşekkürü borç biliyoruz.

25. TMMOB Balıkesir Şubesi’nin Balıkesir ve İlçelerinde Cumhuriyet Dönemi Yapıları 2 kitabındaki Balıkesir Memleket Hastanesi’nin plan ve cephe fotoğraflarından yararlanılmıştır. Bkz. Birol, 2010.

26. Şenyurt, 2010, ss.131-132.

27. Birol, 2010.

28. 1973(a), s.177.

29. “YIKILACAK”, Hakimiyet Gazetesi, www.hakimiyetgazetesi.com/haber/yikilacak-haberi-2688.html [Erişim: 25.07.2015]

30. “ ŞEBİNKARAHİSAR ESKİ DEVLET HASTANESİ BİNASI YIKILMAYA BAŞLANDI”, Şebin Havadis, www.sebinhavadis.com/sebinkarahisar-eski-devlet-hastanesi-binasi-yikilmaya-baslandi [Erişim: 25.07.2015]

31. “MEMLEKET HASTANESİ 90 YAŞINDA”, Büyük Kayseri,  www.buyukkayseri.com/haber/memleket_hastanesi_90_yasinda-868.html [Erişim: 25.07.2015]

32. Aybar, 1961, ss.5-11.

33. “Devlet Hastanesi inşaatı eylül ayında başlayacak”, Kocaeli Manşet, www.mansetkocaeli.com/kategori/guncel/haber/devlet-hastanesi-insaati-eylul-ayinda-baslayacak/48956 [Erişim: 05.08.2015]

34. Karataş, 1987, ss.33-36.

 

Bu icerik 6527 defa görüntülenmiştir.