327
OCAK-ŞUBAT 2006
 
MİMARLIK'tan

İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA: Kentleri “Paylaşmak”?



KÜNYE
ETKİNLİKLER

II. ÖZÜRLÜLER ŞURASI: Saptamalar, Öneriler

Berrak Seren

Yarı-zamanlı Öğretim Görevlisi, ODTÜ Mimarlık Bölümü

Yerel Yönetimler ve Özürlüler

Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından düzenlenen II. Özürlüler Şurası 30 Mayıs-2 Haziran 2005 ile 26-28 Eylül 2005 tarihleri arasında iki aşamada Ankara’da gerçekleştirildi. “Çağdaş Toplum, Yaşam ve Özürlüler” temalı I. Şura Çalışmaları 1998 yılında başlayarak bir yılı aşan çalışmalar sonunda 29 Kasım-2 Aralık 1999 tarihlerinde Ankara’da sonuçlandırılmıştı.

Başlıklardan anlaşılacağı üzere II. Şura, ilk şuranın kapsadığı konuların büyük bölümünü içermekteydi. Şura:

- Fiziksel Çevre

- Özürlülerin İşgücü Piyasasına Katılımı

- Sosyal Hizmet ve Yardım

- Toplum Temelli Rehabilitasyon

- Bakım Hizmetleri

- Ayni, Nakdi ve diğer Yardımlar,

başlıkları altında toplanan komisyonlardan oluşturuldu.

30 Mayıs-2 Haziran tarihlerinde Fiziksel Çevre Komisyonu’nun birinci aşamasında yerel yönetimler, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum örgütlerini temsilen farklı disiplinlerden katılımcılarla yapılan çalışmalarda taslak raporlar ve kararlar, gelen öneriler doğrultusunda yeni katılımcılarla birlikte tartışıldı. Her iki aşamada da I. Şura çalışmalarının ötesinde az sayıda yeni konu gündeme getirildi. Katılımcılar arasında üniversitelerin, belediyelerin ve konuyla ilgili kamu kuruluşlarının yeterince temsil edilmediği görüldü. Özürlülerin ise etkin olarak temsil edildiği toplantılarda, üniversite ve yerel yönetimlerden beklenen katkı da sınırlı kaldı.

I. Şura sonucunda elde edilen raporda, fiziksel çevrenin özürlülerle birlikte tüm toplumun kullanımına uygun “ulaşılabilir / erişilebilir” olmasının ve “ilgili kanun – uyulması gereken kuralları belirleyen yönetmelik – yaptırımlar” paketinin hazırlanıp kısa sürede hayata geçirilmesinin önemi belirtilmişti. II. Şura aşamaları arasında, 7 Temmuz 2005 tarihinde 5378 sayılı “Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girdi.

Geçici 2. Madde’de, “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanun’un yürürlüğe girdiği yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir” denmektedir.

Mevcut durumun iyileştirilmesine yönelik ancak kapsamı çok geniş olarak tariflenmiş olan maddede, ‘yeni durumlara’ ilişkin söz edilmemekte ve 7 yıl gibi uzun bir süre verilmesine karşın, uygulanabilmesi için gerekli yönetmelik ve yaptırımlar konusuna da değinilmemektedir.

Geçici 3. Madde’de, toplu taşıma araçlarının erişebilirliğinin sağlanması için belediyelere 7 yıl süre verilmektedir.

19. Madde’de ise Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 42. maddesine eklenen fıkra ile özürlülerin gereksinimlerini karşılamaya yönelik inşaat onarım ve tesislerin yapılabilmeleri için öngörülen koşul ve usuller yeralmaktadır.

5378 sayılı Yasa’nın ilgili maddeleri, hazırlanmış olan Taslak Raporla birlikte tartışılarak, mevzuat, yerel yönetimler ve fiziksel çevre düzenlemelerine ilişkin sorun ve önerileri kapsayan Komisyon Raporu hazırlandı. 28 Eylül’de yapılan Birleşik Oturum’da komisyon raporları tartışılarak Şura çalışmaları tamamlandı.

Özürlülere ilişkin son 10 yıldaki gelişmelere bakıldığında fiziksel çevreye ilişkin gelişmelerin, gerçekleştirilmiş olan iyileştirmelerin yeterli düzeyde olmadığı açıktır. Sınırlı kapsam ve sayıda varolan ilgili Türk Standartları’nın uygulanmadıkları / gereği gibi uygulanmadıkları da bilinmektedir. Yönetmelik ve gerekli yasal düzenlemelerle bütünleşmeyen Kanun Maddelerinin ise geçerliliği olası görülmemektedir I. Şura’da gerekliliği belirtilen Yönetmelik, mevcut yurtdışı örnekler incelenip ülke koşulları göz önüne alınarak hazırlanıp yürürlüğe konulmalı, yasal düzenlemelere uyulması halinde ise yaptırımlar caydırıcı nitelikte olmalıdır.

Başlatılacak çalışmalarda eşgüdüm konusunda Başbakanlık Özürlüler İdaresi yetkili ve sorumlu olmalıdır. Özürlülerle ilgili tüm sivil toplum örgütlerinin beklediği bizim de kuşkusuz paylaştığımız “Herkes için erişebilirlik” söyleminin hayata geçirilebilmesi için gereken adımlar süratle atılmalı, “Özürlüler İdaresi – Sivil Toplum Örgütleri – Üniversite” işbirliği sağlanmalıdır.

Kuruluş aşamasından beri yinelememize karşın kadrosunda halen ‘mimar’ bulunmayan idare, gerekli teknik uzmanlara yer vermelidir. Üniversitelerin konuyla ilgili bölümleri ise teorik çalışmalarının yanısıra pratikte koyabilecekleri katkıyı esirgememelidir. Kaldı ki farklı kurum, kuruluş ve örgütlerin birikimlerinin akademik çalışmalara katkıları da göz ardı edilmemelidir.

Toplumun kaynaşmasına olanak sağlanan, erişiminde süreklilik olan engelsiz fiziksel çevreler oluşturmak, ilgili tüm kesimlerin hedefi olmalıdır.

Bu icerik 3051 defa görüntülenmiştir.