411
OCAK-ŞUBAT 2020
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
MİMARLIK DÜNYASINDAN

MİMARLAR ODASI İSTANBUL ŞUBESİ YAYINLARI’NIN İLK KİTABI YENİ MİMARİ VE BAUHAUS ARTIK İNTERNETTE

Bauhaus’un kuruluşunun 100. yılı kapsamında, Mimarlar Odası Yayınları olarak 1967 yılında İstanbul Şubesi tarafından yayımlanan Yeni Mimari ve Bauhaus kitabı tekrar gün yüzüne çıkıyor. Özgönül Aksoy ve Erdem Aksoy tarafından İngilizceden Türkçeye çevrilen kitap, hem Bauhaus hakkındaki ilk Türkçe kitap hem de kitabın farklı dillere yapılan erken ve nadir çevirilerinden biri olma özelliğini taşıyor. Yeniden kamuoyu ile paylaşılan kitaba günümüzden bir not düşmek adına T. Elvan Altan ve Sevil Enginsoy Ekinci tarafından kaleme alınan sunuş yazısı ise şu şekilde: “2019 yılı, Bauhaus’un Türkiye’de ve Türkiye dışında yeniden hatırlandığı bir yıl oldu. Hem bir eğitim kurumu olarak faaliyet gösterdiği 1919 ve 1933 yılları arasında gelişen ve değişen mimarlık, tasarım ve sanat eğitimi yaklaşımı hem de geniş bir coğrafyaya yayılan ve günümüze kadar uzanan etkisi çeşitli mecralarda yeniden tartışıldı.

TMMOB Mimarlar Odası da, Bauhaus’un kuruluşunun 100. yıl dönümünde, Walter Gropius’un yazdığı, Özgönül Aksoy ve Erdem Aksoy’un İngilizceden Türkçeye çevirdiği ve 1967 yılında İstanbul Şubesi’nin yayımladığı Yeni Mimari ve Bauhaus kitabını elektronik ortamda paylaşıma açıyor. Yeni Mimari ve Bauhaus kitabının tarihi, Bauhaus’un kurucusu, ilk direktörü ve Dessau’daki yapısının mimarı Walter Gropius’un 1934 yılında eşi Ise Gropius ile birlikte Almanya’dan ayrılıp İngiltere’de, Londra’da yaşadığı kısa dönemde başlıyor. Gropius’un Almanca yazdığı kitabın ilk taslağı P. Morton Shand tarafından The New Architecture and the Bauhaus başlığıyla İngilizceye çevriliyor ve 1935 yılında, Frank Pick’in giriş yazısıyla ve László Moholy-Nagy’nın kapak tasarımıyla Faber & Faber yayınevi tarafından basılıyor.

Yeni Mimari ve Bauhaus ise 32 yıl sonra Türkiye’de hem Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Yayınları’nın ilk kitabı hem de Bauhaus hakkındaki ilk Türkçe kitap olarak yayımlanıyor. Böylece Bauhaus’un 1960’ların başından itibaren Türkiye’nin mimarlık ortamındaki yerinin özellikle mimarlık eğitimi tartışmalarına koşut bir şekilde gelişmesine katkıda bulunuyor. Burada kitabın çevirmenleri Özgönül Aksoy ve Erdem Aksoy’un değerli eğitimci kimliklerinden de bahsetmeliyiz. 1958 yılında İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden mezun olan Aksoylar, 1965 ve 1982/1983 yılları arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyeliğinin yanı sıra Mimarlık Bölümü Başkanı, İnşaat ve Mimarlık Fakültesi Dekanı (Özgönül Aksoy) ve Rektör (Erdem Aksoy) olarak görev yapıyorlar.

Yeni Mimari ve Bauhaus’un önemi sadece bu özelliklerinden kaynaklanmıyor. Kitap, okulun yönlendiricilerinden olduğu modern hareketin etkisinin hâlâ sürdüğü, ancak II. Dünya Savaşı sonrasında yaygınlaşan “Uluslararası Üslup”un tartışılmaya da başlandığı bir dönemde Türkçeye çevriliyor. Böylece 1960’ların eleştirel ortamında yeniden canlanan Bauhaus ilgisinin Türkiye’deki yansımasını örnekliyor. Diğer yandan, kitabın İngilizceden başka dillere yapılan erken ve nadir çevirilerinden biri olma özelliğini taşıyor. Dilini takip etmede bugün yer yer zorlansak da, mimarlık kuramının Türkçedeki gelişimine de tanıklık ediyor. Böyle bir tarihsel bağlam eşliğinde, Yeni Mimari ve Bauhaus’u yeni bir formda ve ortamda yeniden okumanın, Bauhaus’u dönemin Türkiye mimarlık ortamı ile de ilişkilendirerek değerlendirmek için imkân yaratacağını umuyoruz.” Yeni Mimari ve Bauhaus başlıklı kitabın pdf.i, mo.org.tr/_docs/yeni_mimari_ve_bauhaus.pdf adresi üzerinden görüntülenebilir / indirilebilir.

Bu icerik 804 defa görüntülenmiştir.