|
414
TEMMUZ-AĞUSTOS 2020
|
|
-
Yavuz Önen, Mimar, Eski TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı
-
Ruşen Keleş, Prof. Dr., AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi
-
Yiğit Acar, Aydan Balamir, Bilge Bal, Cihan Uzunçarşılı Baysal, Ömer Selçuk Baz, İhsan Bilgin, Olgu Çalışkan, Enise Burcu Derinboğaz, Neslihan Dostoğlu, Senem Doyduk, Erdem Erten, Dürrin Süer, İlhan Tekeli, Hakkı Yırtıcı
-
Altuğ Kasalı, Dr. Öğr. Üyesi, İYTE Mimarlık Bölümü
Fehmi Doğan , Prof. Dr., İYTE Mimarlık Bölümü
Tonguç Akış, Doç. Dr., İYTE Mimarlık Bölümü
-
M. Haluk Zelef, Doç. Dr., ODTÜ Mimarlık Bölümü
-
Ceren Gamze Yaşar, Mekânsal Analist, Şehir Plancısı
-
Pınar Sezginalp, Dr. Öğr. Üyesi, Özyeğin Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü
-
Selda Bancı, Dr. Öğr. Üyesi, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Mimarlık Bölümü, Mimarlar Derneği 1927 Yönetim Kurulu Üyesi
-
B. Beril Kapusuz Balcı, Arş. Gör. Dr., Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Ayşe Ceren Güler, Dr. Öğr. Üyesi, Özyeğin Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Zeynep Ataş, Dr. Öğr. Üyesi, Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Nurcan Güneş, Arş. Gör., Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Figen Işıker, Arş. Gör., Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Emel Akın, Dr. Öğr. Üyesi, Atılım Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Senem Doyduk, Dr. Öğr. Üyesi, Sakarya Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Betül Orbey, Dr. Öğr. Üyesi, Doğuş Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Gülhayat Ağraz, Arş. Gör., Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Esma Eroğlu, Arş. Gör., Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Merve Ertosun Yıldız, Arş. Gör., Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü
KÜNYE
|
|
|
TEHDİT ALTINDAKİ KÜLTÜR MİRASI
Rant Salgınında İmrahor Vadisi
Emel Akın, Dr. Öğr. Üyesi, Atılım Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Millet bahçesi kuyruğunda sıra İmrahor Vadisi’nde! Tersten başlamamız gerekirse “Millet bahçesi” Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde, “halkı doğa ile buluşturan, rekreatif gereksinimlerini karşılayan, afet anında kentin toplanma alanları olarak kullanılabilecek, büyük yeşil alanlar” olarak belirtiliyor. Millet Bahçesi Rehberi’nde, “Millet bahçesi alanları, kent merkezi veya merkeze yakın alanlarda tercih edilmeli, doğal ve kültürel miras özellikleri, değerleri korunmalı ve geliştirilmeli, kentin yeşil sistem bütünlüğüne katkı sağlamalıdır. Alanın ve çevresinin biyolojik çeşitliliği ve ekolojik süreçlerinin analiz edilerek korunması ve doğa onarımının yapılması önemlidir” ifadesi yer alıyor.
Kent merkezinde olmayan İmrahor Vadisi Millet Bahçesi projesinde neler var? Mevcut ağaçlarla birlikte, yöreye uyumlu endemik, yerel ve yüksek uyum göstermiş bitkilerin bulunacağı koru alanı olacak. Güzel… ama dahası var: Doğa, spor, kültür, ticaret, merkez, su ve macera zonları olarak isimlendirilen 6 bölge projede yer alıyormuş. İlk etabında, 3.219 metrekarelik sosyal tesis alanının, millet kıraathanesinin ve ibadethanenin olduğu projeyi TOKİ yürütüyor. Vadideki dere yer altına alınacak, vadi tabanında kilometrelerce uzunlukta beton kanal yapılacak ve Eymir Gölü'nden su pompalanıyor olacak. Emsale dahil edilmeden, zemin altında otopark alanları yapılabilecekmiş; çevresinde ise geniş yolların inşası çoktan başlamış bulunmakta.
Proje gerçekleşirse vadiye ne olacak? Yanıtı ise İmrahor Vadisi’nin özelliklerinde: Ankara’nın güneydoğusunda bulunan İmrahor Vadisi, güneyinde Eymir Gölü, kuzeyinde Mamak Viyadüğü ile sınırlanan, yaklaşık 8 km ve 3.500 hektar vadi koridoru. Ankara Üniversitesi Araştırma-Uygulama Çiftliği, Gölbaşı, Mogan-Eymir Gölleri, 50. Yıl, Kurtuluş ve Abdi İpekçi Parkları, AKM, AOÇ, Şeker Fabrikası ve Hipodrom aksı ile bütünleşen yeşil omurga potansiyelinde tarıma ve özgün bitki örtüsüne olanak sağlayan verimli toprak yapısına, zengin floraya ve faunaya sahip. Şimdilerde arıcılık ve hayvancılık yapılıyor. Özellikli topoğrafyasındaki hareketli yükseltiler, peyzaj değerleri yüksek keyifli perspektifler yaratıyor. Karataş köyündeki kalıntılar, Mühye köyü yakınlarındaki "Yalnız Mezar”daki höyük gibi arkeolojik eserler vadinin potansiyellerinden. Bunların yanı sıra çok önemli iki özelliği var ki, vadiyi vazgeçilmez kılıyor, kılmalıdır da: 1. Vadinin konumunun ve yamaçların yönlerinin yarattığı hava akışı, kirli havanın panzehiri ve iklim dengesini sağlıyor, yani kentin hava koridoru. 2. Mogan-Eymir Gölleri ile olan bağlantısı vadinin su kaynaklarını beslediği için özel ekolojik değere sahip.
Ankara'nın tüm üst ölçekli planlarında, ”ağaçlandırılacak alan”, “özel proje alanı” ve/veya “özel proje bölgesi” olarak yer alan vadinin; kentsel yeşil alan sisteminin bir parçası olduğu, ekolojik yararı ve kent için yaşamsal önemi ısrarla vurgulanmıştır. Ne yazık ki, alt ölçekli planlarda, vadinin özelliklerini bozmaya başlayan kararlar çoktan uygulanmaya başladı. Yapılaşma da zaman içinde arttı: Sinpaş Altınoran, Marina Ankara, Başkent Emlak Konutları, Nefis Ankara Evleri ve diğerleri…
Proje gerçekleşirse neler olacak? Artık yanıtı verilebilir: Geniş yollar, doğanın tahribatına ve alanın parçalanmasına neden olacak, yeraltı otoparkları ve yapılaşma toprak yapısını, florayı ve faunayı bozacak, Mogan ve Eymir Göllerinin yarattığı ekosistem bozulacak, yer altı suları beslenemeyecek, kentin son hava koridoru kapanacak.
Peki, yine mi rant? Uygulamanın ihale bedelleri olağanüstü rakamlarda. Millet bahçesi manzaralı konut reklamları çoktan yerini aldı. Şimdiden vadideki konut / arsa fiyatları arttı; yeni konutlar ise yolda. Pandemiyi yaşarken, nefes almanın, doğanın, açık alanların ve tarımın önemini daha da çok hatırladığımız bugünlerde, epeydir aşina olduğumuz terimlerle bitirelim: Ankara uzun zamandır yoğun bakımda; betonlaşma ve rant salgınıyla. Salgından İmrahor Vadisi’ni de koruyamazsak, kenti entübe etmek zorunda kalacağız hep birlikte…
Bu icerik 4366 defa görüntülenmiştir.
|
|
|
|