328
MART-NİSAN 2006
 

İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY

TÜRKÇE ÖZET

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR

MİMARLIK’tan 328



KÜNYE
ETKİNLİK

Flash! – Zoom! – Whaam!: Türkiye’de Şaşırtıcı Archigram (1)

Gökçeçiçek Savaşır

Araş. Gör., DEÜ Mimarlık Bölümü

Fotoğraflar: N. Müge Cengizkan, Tuğçe Selin Tağmat

Archigram, Londralı altı mimar–tasarımcı öznenin (Peter Cook, Dennis Crompton, Ron Herron, David Greene, Mike Webb, Warren Chalk), geleneksel-muhafazakâr İngiliz mimarlığına ve mimarlık disiplininin alışılmış formatlarına karşı sorgulayıcı bir tavırla oluşturdukları üretimlerinin toplandığı, 1961-1974 yılları arasında düzensiz aralıklarla yayınlanan fanzinlerdir.(2) Önceleri kendine belli bir isim vermemiş olan grup, zamanla bu kolektif ürünleriyle özdeşleşip Archigram olarak anılmaya başlamıştır. Archigram 1960’ların uzay çalışmaları, endüstriyel üretim, elektronik sistemler, pop kültür, devingenlik gibi güncel kavramlarını mimarlık söylemine taşımakla kalmamış; bu sosyal, kültürel ve teknolojik değişimlere eğlenceli, dikkat çekici, radikal, ilerici gibi sıfatlarla nitelenebilecek mimari çözümler aramışlardır.

1994’den beri pek çok ülkeyi dolaşmış olan Archigram Sergisi 22 Kasım – 31 Aralık 2005 tarihleri arasında İstanbul’daydı. Sergide, 1960’lardan bu yana uluslararası mimarlık ortamını farklı şiddetlerde de olsa sürekli sarsan ve zamanla daha da anlamlı hale gelen Archigram olgusu, grubun 1961–1974 yılları arasında ürettiği çizim, diyagram ve kolâjlardan bir kısmı aracılığıyla temsil edildi. Garanti Galeri, sergiye paralel etkinlik olarak bir de “Archigram’a Türkiye’den Bakmak” isimli söyleşi düzenledi. Söyleşide 1960’lar ve 1970’lerin avangart mimarlık oluşumlarından biri olan Archigram grubu ve mimari üretimleri, Mehmet Konuralp ve Suha Özkan’ın gözünden öz yaşamsal bir çerçevede aktarıldı.

Mehmet Konuralp, 1960’larda kabuk değiştiren İngiltere’de bir Architectural Association (AA) fenomeni olarak ortaya çıkan Archigram’ı, Buckminster Fuller’in ‘jeodesik kubbesi’ ve dönemin entelektüel atmosferindeki Paul Makovsky, Peter Smithson, Cedric Price, Rayner Banham gibi diğer aktörlerin çalışmaları eşliğinde ele aldı. Grubun felsefesini “mimariye destek olabilecek teknikleri araştırmak yerine, mimarlık disiplinin dışındaki gelişmeleri takip edip bu yeni tekniklerden doğabilecek bir mimari” olarak tanımlayan Konuralp, Archigram üretimlerinin ‘kabuk/örtü/cidar’dan ‘Computer City’e, kapsül birimlerden ‘Plug-in City’e, pnömatik kabuktan ‘Instant-City’e kadar izlediği güzergâhı dinleyenlere özetledi. Grubun mimari söylemlerinin ve üretimlerinin AA’de verilen mimarlık eğitimindeki yansımalarına dikkat çekti. Grubun mimarlık sahnesinde aktif rol aldığı yıllarda yaptığı araştırma odaklı çalışmaların, sonraları Richard Rogers, Norman Foster gibi mimarlar tarafından pratiğe aktarıldığından bahsetti. Konuralp, kapsamlı olduğu kadar net bir Archigram panoraması çizdiği konuşmasını, grubunun yetiştirdiği mimarların ürettikleri fikirler ve projelerden örneklerle sonlandırdı.

Suha Özkan konuşmasında Archigram’ı daha kişisel bir çerçeveden ele aldı ve genel olarak kendi mimari formasyonunda Archigram’ın olmazsa olmaz yerini vurguladı. 1960’ların çalkantılı ortamında yaşadığı üniversite yıllarında Archigram projeleriyle ilk karşılaştığında nasıl etkilendiğini, öğrencilik projelerini onların çizgisinde hangi güçlüklere rağmen tasarladığını, grup üyeleriyle tanışmasını ve gelişen dostluklarını oldukça içten ve duygusal bir dille aktardı. Önceleri Özkan için Archigram, ‘sol’ ideolojinin mimarlıktaki ifadesi ve düşlediği ‘endüstri-ötesi toplumun mimarlığı’nın temsiliyken, zamanla Archigram’la olan bağları güçlendikçe, grubun biraraya geliş nedeninin sadece “İngiltere’nin çürümüş mimarlık ortamını protesto etmek ve ortamdaki mimarları rahatsız etmek” olduğunu anladığından söz etti. Archigram’ı “geleceğin mimarisi” olarak lanse edip destekleyen Rayner Banham gibi entelektüel figürler olmasaydı bu kadar etkili olamayacaklarının altını çizdi.

Alternatif ve yepyeni bir çağın mimarlığını ‘teknolojik ve toplumsal’ parametrelerle yeniden üretmeye çalışan Archigram’ın inşa edilmiş hiçbir projesi olmamasına rağmen, 20. yüzyıl mimarlığının en önemli ve popüler avangart oluşumu haline gelmiştir. Archigram, mimarlık sahnesindeki duruşu ve ürünlerinin ‘bıçak sırtı’ konumları itibariyle mimarlığın sınırlarına işaret etmektedir. Bugün mimarlık eleştirisi, kuramı, pratiği ve eğitimini derinden etkileyen pek çok mimarın üretimlerinde Archigram’ın yansımaları ortadadır. Archigram’a Türkiye’den sergi-söyleşi kanalıyla geç de olsa bakabildik; umarım sadece bakmakla kalmaz bir gün Archigram ruhunu içimizde de hissedebiliriz.

NOTLAR

1. İtalik yazılan ünlemler Archigram grubu tarafından çizgi romanların dilinden ödünç alınarak, dikkat çekmek, bir duyguyu yansıtmak, anlık bir eylemi anlatmak için pek çok üretimlerinde kullanılmıştır. Bu kelimelerin Türkçe’de tam karşılıkları olmadığı için burada aynen kullanılmıştır. ‘Şaşırtıcı (Amazing) Archigram’ ise grubun aynı isimli fanzinlerinden dördüncüsünün adıdır.

2. Fanzin, “ticari bir amacı olmayan, düzensiz ve az miktarlarda amatörce çoğaltılarak dağıtılan yayın, fantastik-magazin” anlamında kullanılmıştır.

Bu icerik 7925 defa görüntülenmiştir.