334
MART-NİSAN 2007
 

İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY

TÜRKÇE ÖZET

GELECEK SAYILAR

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA: KENTLER VE MEYDANLARI

  • Çevre, Kent, Mimarlık
    Jale Erzen

    Prof.Dr., ODTÜ Mimarlık Bölümü

    SANART Estetik ve Görsel Kültür Derneği Başkanı

MİMARLIK’tan 334



KÜNYE
DOSYA: KENTLER VE MEYDANLARI

Meydanlarda Kullanıcı Beklentilerini Belirlemeye Yönelik Bir İnceleme: BURSA ORHANGAZİ MEYDANI

Ece Şahin

Araş. Gör., Uludağ Üniversitesi, Mimarlık Bölümü

Meydanlar kentsel doku içerisinde binalarla sınırlanarak tanımlanan, çeşitli etkinliklerin gerçekleşmesine olanak sağlayan toplanma alanlarıdır. Krier’ye göre, meydan insanların kullanmayı keşfettiği ilk kentsel mekândır. Açık alan etrafında konutların gruplanmasıyla oluşmuş ilk örneklerde, iç mekânlar için yüksek ölçüde kontrol sağlanmıştır ve bu tip avlular genellikle sembolik bir değere sahip olmuş, sonrasında pek çok kutsal mekânın (manastır, cami avlusu, vb.) kurgusunda da model alınmıştır. Konutların bir avlu etrafında toplanması, zaman içinde konut biçimlerine yansımış ve tekil evlerin meydan çevresinde toplanması gibi, odalar bir avlu etrafında konumlandırılmıştır.(1)Tarihî yerleşmelerde konutların avlu etrafında toplanmasının bir nedeni de, insanların toplum olmanın doğal bir gereksinimi olan, biraraya gelme isteğidir. Örnek olarak, MÖ 6000’lerde Hitit yerleşmeleri gösterilebilir. Hitit yerleşmelerinde geniş revaklı avlular oluşturulmuştur. Döşemesi taş kaplı, üstü açık bu avlular, toplanma amaçlı olarak kullanılmıştır.(2) Konutların avlu etrafında konumlandırılması, ortak mekân oluşturma çabasının ilk ürünü olmuştur. İlerleyen dönemlerde, tüm kente hitap eden kent meydanlarının oluşturulması, avlu ile başlayan mekân yaratma sürecinin gelişimi olarak görülebilir.

Çeşitli toplumsal etkinlikler için kullanılan meydanlar, kentte insanların toplanabileceği odak noktalar tanımlarlar. Tüm kent halkının kullanımına açık bu alanlar, çeşitli etkinlikler için ortak bir platform oluşturur ve farklı statüdeki insanlar için eşit kullanım olanağı sunar. Kentlerde yaşayan farklı insanlar kent meydanlarında biraraya gelerek birbirlerini tanıyabilme ve iletişim kurabilme fırsatı bulabilmektedir. Kent yaşamına fiziksel, sosyal ve ekonomik katkıları olan, kullanıcıların gereksinimlerini karşılayan meydanlar, kentsel yaşamı canlandırmaktadır. Dolayısıyla, kullanıcıların beklentilerini anlamak tasarım sürecinde önemli bir veri olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, Bursa kent merkezinde yoğun kullanıma sahip Orhangazi Meydanı ele alınmış, meydan kullanıcılarının görüşlerine ulaşılarak, beklentilerini tanıma yönünde bir değerlendirme yapılmıştır. Tasarımda yönlendirici olabilecek veriler elde etmek düşüncesiyle, kullanıcıların çevre binalar ve kent mobilyaları hakkındaki görüşlerine yer verilmiştir.

ORHANGAZİ MEYDANI’NIN TARİHSEL SÜREÇ İÇİNDE GELİŞİMİ

Kent halkının sosyal etkinliklerine zemin oluşturan Orhangazi Meydanı, tarihsel süreçte farklı kullanım biçimlerine sahip olmuş bir alanın kent meydanı olarak düzenlenmesi sonucunda, Bursa’da kentsel yaşama kazandırılmıştır. Orhangazi Meydanı, Sultan Orhan’ın külliyesini inşa ettirdiği ve ilerleyen dönemlerde gelişerek kentin merkezini oluşturacak bölge içerisinde yer almaktadır. Bursa’nın Osmanlı dönemindeki gelişimi, Sultan Orhan’ın 1340’larda Hisar’ın doğusunda kalan bir alanda külliyesini inşa ettirmesi ile başlamıştır.(3) Külliyenin inşa edildiği bölge, o dönemde, Çakırhamam ve Setbaşı arasında, Gökdere’nin yatağı olan fundalık ve bataklık bir yerdir. Sultan Orhan, bu bölgede, cami (Orhan Cami), han (Emir Han ya da Bey Han), hamam (Orhan Hamamı, bugün Aynalı Çarşı) ve imaret inşa ettirmiştir.(4) Sultan Orhan’ın külliyesini inşa ettirdiği alan, diğer padişahlar döneminde eklenen yapılarla, Bursa’nın kent merkezi haline gelmiştir. Günümüzde Hanlar Bölgesi olarak adlandırılan bu bölge önemli bir ticaret merkezi olmuştur.(5)

Orhangazi Meydanı’nın yer alacağı alan, Osmanlı döneminde inşa edilen yapılar arasında kalarak şekillenmiştir. Alanı çevreleyen yapılar o dönemde, batıda Ulucami, Medrese ve Mektep, kuzeyde Koza Han, Zeytin Han, Küçük Zeytin Han, doğuda Orhan Cami ve arkasında İmaret Ambarı olmuş, Zeytin Han ve Küçük Zeytin Han’ın hemen arkasında bugün Aynalı Çarşı olan Orhan Hamamı, hamamın batısında Ulucami’nin kuzeyinde ise Emir Han yer almıştır. Alan, bu süreçte yapılar arasında kalan ağaçlıklı bir yerdir. (Resim 1)

Bursa’nın gelişimi 17. yüzyıl başlarından, 19. yüzyıl ortalarına kadar durağan kalmış, 19. yüzyılın ortalarından sonra, Endüstri Devrimi’nin etkilerinin Osmanlı İmparatorluğu’nda görülmesi ve Batılılaşma kapsamında gerçekleştirilen reformlar sonucunda, kentte farklı gelişmeler yaşanmaya başlamıştır. Bursa’nın 1855 yılında yaşadığı büyük deprem sonrasında hazırlanan Suphi Bey Haritası, kentin 19. yüzyıldaki yapısı hakkında bilgi vermektedir. Bu harita incelendiğinde, 19. yüzyılda Bursa’da, Gökdere ve Cilimboz dereleri çevresinde iki önemli sanayi bölgesinin oluştuğu, konut alanlarının az yoğun ve aralıklı olup, birbirlerinden sebze ve meyve bahçeleri, zeytinlikler ve boş alanlarla ayrıldığı, ticaret merkezinin ise, kent merkezinde ilk belirginleştiği bölümde gelişmiş olduğu görülmektedir. Suphi Bey haritasında, Orhan Cami, Ulucami, Koza Han, Saray Caddesi arasında kalan çalışma alanının, o yıllarda da yeşil alan özelliği taşıdığı görülmektedir. (Resim 2)

Osmanlı döneminde Batılılaşma etkileriyle yapılan düzenlemeler kapsamında geniş ve düz yollar açılmıştır. Paris’te Osmanlı elçisi olarak kaldığı dönemlerde etkilenmiş olduğu Baron Haussmann’ın yöntemlerini Bursa’da uygulayan Ahmet Vefik Paşa, müfettiş olduğu dönemde, Orhangazi Meydanı olacak alanın güneyinde bulunan doğu-batı doğrultusundaki Saray Caddesi’ni genişletmiş, bugünkü Atatürk Caddesi’nin hattını oluşturmuştur. 19. yüzyılın ikinci yarısından 20. yüzyılın ikinci yarısına kadar olan süre içinde, bu alanda çeşitli binalar yer almıştır. (Resim 3). 1910’lu yılların başında İttihat ve Terakki Fırkası tarafından yaptırılan bir bina, 1918 yılına kadar yapılış amacı için kullanılmış, Cumhuriyet’in ilanından sonra binaya Osmanlı Bankası yerleşmiş, banka olarak 1971 yılına kadar hizmet vermiştir. Başka bir bina, önce Türkkuşu Şubesi, sonrasında sıra ile Dağcılık Kulübü ve İstanbul Bankası olarak kullanılmıştır. Alanda yer almış diğer yapılar, Bursa Sağlık Polikliniği, turizm danışma bürosu, benzinciler, dolmuş barakaları, belediye kıraathanesi ve çay bahçesi, karakol binası, farklı dönemlerde Bursa’da çıkan yangınlar sonrasında zarar görenlere verilen dükkanlar, otobüs durakları ve otoparklardır. (6) Resim 4’de meydan düzenlemesi yapılmadan önce alandaki yerleşim görülmektedir.

Cumhuriyet Dönemine gelindiğinde, Bursa’da ilk planlama çalışmaları başlamıştır. 1958 yılındaki büyük yangından sonra Bursa’da İmar Planlama Bürosu kurulmuştur. Büro çalışmaları mimar Emin Canpolat tarafından yürütülmüş, 1960 yılında İtalyan plancı Luigi Piccinato danışmanlığında 1/4.000 ölçeğinde nazım plan hazırlanmıştır.(7) Piccinato, plan çalışmaları içerisinde 1958 yangınında büyük hasar gören Hanlar Bölgesi’ni de ele almıştır. Piccinato Planı’nda, Orhangazi Meydanı’nın yer alacağı alan, Atatürk Caddesi’nden girişi ve çıkışı olan, proje genelindeki ana otoparklardan biri olarak önerilmiştir. (Resim 5) Günümüzde Orhangazi Meydanı olarak yoğun biçimde kullanılan alanın, bölgedeki neredeyse tek büyük açıklık olduğu düşünüldüğünde, otopark önerisinin uygulanmamış olmasının önemi anlaşılabilir.

Çeşitli binaların yer aldığı, yaya ve taşıt yoğunluğundan dolayı sıkışıklıkların yaşandığı alanın düzenlenmesine ilişkin öneriler, 1960 yılından itibaren geliştirilmeye başlanmıştır. Yaya meydanı olarak düzenlenmesi fikri 1980 yılında oluşturulmuş, meydan projesinin tasarımına Arolat Mimarlık tarafından 1983 yılında başlanmış, inşa süreci ise 1985 yılında tamamlanmıştır.(8)

ORHANGAZİ MEYDANI’NIN GENEL YERLEŞİM DÜZENİ

Orhangazi Meydanı’nın düzenlemesinde, alanın dağınık biçimde yer alan baraka tarzı yapılardan arındırılması ve kentin merkezinde bir yaya mekânı haline getirilmesi amaçlanmıştır. Tasarım ekibi bu kapsamda, alt geçidin meydana bağlanması, mevcut ağaçların koruması ve yeni yeşil alanlar oluşturulması, Belediye binasının kuzeyinin proje alanına dahil edilmesi, kültürel aktiviteler için iç ve dış mekânlar oluşturulması gibi konuları değerlendirmiştir.(9) Meydan batıda Ulucami, kuzeyde Koza Han ve iki çarşı/büro binası, doğuda Orhan Cami, tarihî Belediye Binası ve Uçak Sokak, güneyde Atatürk Caddesi ile sınırlanmıştır. Meydanın Uçak Sokak’a bağlandığı bölümün karşısında, Tayyare Kültür Merkezi yer almaktadır. Yaya kullanım alanı içinde yer alan meydana, çarşı ile bağlantısını oluşturan yaya sokakları açılmaktadır. (Resim 6)

Plana bakıldığında, meydanın alt ve üst olmak üzere iki kotta yer aldığı görülmektedir. Genel olarak alt kotta, havuz ve çeşme çevresindeki oturma alanları, kafeterya bölümü ve diğer ara alanlardaki oturmalar yer almakta, üst kotta ise alt kottan ulaşılan dükkanların ve sergi salonunun üzerinde düzenlenmiş kafeterya ve oturma alanları bulunmaktadır. (Resim 7, 8)

Orhangazi Meydanı, kent merkezinin oluşumda etkili olmuş önemli tarihî binalar ile çevrelenmiştir. Meydanın çevresinde yer alan ve kimi zaman meydanın kendi adı ile anılmasını sağlayacak kadar önemli bir yapı Ulucami’dir. Ulucami, Bursa’nın büyük ve önemli bir camisi olması nedeniyle yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun olarak ziyaret edilmektedir. 1492 yılında II. Beyazıt’ın İstanbul’daki cami ve medresesine gelir sağlamak için yaptırılmış Koza Han, meydanın kuzeyinde yer almaktadır. Havuz kotundan hanın üst katına açılan kapısına ulaşılmaktadır. (Resim 9) Meydanın doğusunda yer alan diğer bir tarihî yapı, 1339-1340 yıllarında Orhan Gazi Külliyesi’nin bir yapısı olarak inşa edilen Orhan Cami’dir. (Resim 10) Orhan Cami’nin doğusunda yer alan tarihî Belediye Binası, Ahmet Vefik Paşa’nın Bursa Valisi olduğu 1879- 1882 yılları arasında inşa edilmiştir ve halen Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından, Başkanlık ofisi olarak kullanılmaktadır. (Resim 11) Cumhuriyet dönemi Türk mimarlığının önemli bir yapısı olan Tayyare Kültür Merkezi, meydanın doğusunda yer almaktadır. (Resim 12) Meydanın Atatürk Caddesi sınırını, ortalama altı, yedi katlı yapılar oluşturur. Tarihî yapıların tersine bu binalar, cephelerindeki bakım eksikliği, tabelaların düzensiz kullanımı ve klimalar nedeniyle görsel açıdan olumsuzluk yaratmaktadır. (Resim 13)

ORHANGAZİ MEYDANI’NDA KULLANICI GÖRÜŞLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Kullanıcıların gereksinimlerini karşılayan meydanların kentsel yaşama olumlu katkılarda bulunduğu çeşitli araştırmacılar tarafından ifade edilmektedir. Bu kapsamda, Bursa’da Orhangazi Meydanı’nda kullanıcıların beklentileri anketler aracılığıyla tespit edilerek, bu beklentilerin tasarıma katkısı araştırılmıştır. Anket çalışmasının uygulanacağı kişi sayısını, cinsiyet ve yaş grubunu belirleyebilmek için belirli zaman dilimlerinde gözlemsel tespit yapılarak sayımlar gerçekleştirilmiştir. Orhangazi Meydanı’nın en yoğun olarak Cumartesi günleri kullanıldığı belirlenmiş, kullanıcı sayısı olarak saptanan 1.205 kişiden % 10 örneklem alınarak, toplam 120 kişinin görüşleri değerlendirilmiştir.(10) Kullanıcıların demografik özelliklerine bakıldığında, Orhangazi Meydanı’nın yaklaşık olarak aynı yoğunlukta kadın ve erkek kullanıcıya sahip olduğu, ayrıca farklı yaş grupları tarafından kullanıldığı belirlenmiştir (Orhangazi Meydanı kullanıcılarının, % 55’i erkek, % 45’i kadındır ve % 43’ü 55 yaş üzeri, % 32’si 35-54, % 25’i 18-34 yaş arasıdır). Orhangazi Meydanı çevresinde bulunan camilerin, meydanda 55 yaş üzeri grubun kullanımının artmasına neden olduğu görülmüştür.

Meydanın kullanıcılarının öğrenim düzeyi yoğunlukla, ilkokul, ortaokul, lisedir; üniversite mezunları % 12’lik bir dilimde yer almış ve okuma yazma bilmeyen kullanıcıların oranının ise % 8 olduğu saptanmıştır. Üniversite mezunlarının meydanı kullanmayı tercih etmediği yorumunun yapılabilmesine karşın, burada Bursa’nın genel öğrenim düzeyi oranlarına bakılmasının doğru olacağı düşünülmüştür. Bursa kentinde 2000 yılında 6 yaş üzeri nüfusun % 91,73’ünün okuma yazma bildiği ve bu kesimin % 57’sinin ilkokul, % 4,2’sinin ilköğretim, % 11,6’sının ortaokul, % 13,7’sinin lise, % 5,8’inin lise ve dengi, % 7,2’sinin yükseköğretim düzeyinde öğrenimi olduğu belirlenmiştir.(11) Bu sonuçlar doğrultusunda meydanın farklı öğrenim düzeyinde kişilerce kullanıldığı söylenebilir. Meydanın kullanıcılarının öğrenim düzeyi düşüktür, ancak sonuçlar Bursa genelinden farklı değildir.

Orhangazi Meydanı kullanıcılarının % 77’sinin Bursa’nın diğer semtlerinde oturduğu ve meydanın kent merkezindeki konumu nedeniyle tüm kent halkı tarafından kullanıldığı saptanmıştır. Meydan % 54 gibi bir oranla yılın dört mevsimi kullanılmaktadır. Kullanıcılar, alışveriş yapmak ve camide namaz kılmak amacıyla kış aylarında da meydanda zaman geçirdiklerini belirtmişlerdir. Kışın olumsuz etkisine rağmen, meydanın çevresinde ortak kullanıma açık ve sürekli kullanılan işlevlerin bulunmasının, alanın kullanımını desteklediği görülmüştür.

Bir meydanın çevresinde hangi işlevlerin yer almasının istendiği sorusuna, verilen cevaplar arasında kafeterya % 35’lik, mağaza % 26’lık, cami % 17’lik, sinema % 8’lik, tiyatro % 6’lık, restoran % 3’lük, sergi salonu % 3’lük, banka % 2’lik paya sahip olmuştur. Kullanıcıların en fazla istediği işlevler kafeterya, mağaza ve cami olarak öne çıkmıştır. Meydanın canlılığı için bu işlevlerin gece kullanımının olması sorulduğunda ise, kullanıcıların % 94’ü canlılık için gece kullanımının gerekli olduğu, % 6’sı gerekli olmadığı cevabını vermiştir. Kullanıcılar gece bu işlevlerin kullanılabilir olmasını, meydanın canlılığı için gerekli olarak görmektedir. Ancak, Orhangazi Meydanı bu açıdan sahip olduğu potansiyeli kullanamamaktadır. Çevredeki mağazalar, Koza Han ve çarşı akşamüstü kapanmaktadır. Meydanın, kent merkezinde yaşayan bir alan olabilmesi için, kent halkı ve turistler tarafından kullanılan bu mekânların, gece de belirli bir saate kadar açık olması düşünülmelidir. “Meydanın çevresinde bulunan binalar meydanın kullanılmasını sağlıyor, sizi meydana çekiyor mu?” sorusuna, kullanıcıların % 73’ü evet, % 21’i kısmen, % 6’sı hayır cevabını vermiştir. Orhangazi Meydanı çevresindeki binaların, genel olarak meydanın kullanılmasını sağladığı belirlenmiştir. Meydanı çevreleyen binaların işlevlerinin kullanımı etkilediği, bu işlevlerin gündüz ve gece kullanılabilir olmasının meydanın canlılığı için gerekli olduğu kullanıcı görüşleriyle desteklenmiştir.

Çeşitli kaynaklarda oturma elemanları birincil ve ikincil oturmalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Banklar ve sandalyeler birincil oturmalar olurken, alçak bir duvar, merdiven gibi farklı elemanlar oturma olanağı sağlayarak ikincil oturmalar oluşturur. Meydanda ikincil oturmaların bulunması, oturma olanağını arttırırken, çok sayıda bank yerleştirilmesinin yaratabileceği olumsuz görsel etkiyi de engeller. Kullanıcıların bu tür kullanıma olan yaklaşımını öğrenmek, bu potansiyelin değerlendirilmesi için gereklidir. İkincil elemanları tercih etmeyen bir grup için bu tür elemanlar düzenlemek bir anlam ifade etmeyecektir. İkincil oturma alanlarının kullanılma potansiyelini anlamak için yöneltilen, “Oturmak için bank dışında, havuz kenarı, alçak duvar, merdiven gibi farklı yerleri kullanır mısınız?” sorusuna, kullanıcıların % 55’i kullanırım, % 45’i kullanmam cevabını vermiştir. Yaş grupları ile ikincil oturma alanları kullanım tercihleri arasındaki ilişkiye bakıldığında, 18-24, 25-34 yaş grubu kullanıcıların % 90’ının, 35-44, 45-54 yaş grubu kullanıcıların % 42’sinin, 55 yaş üzeri kullanıcıların ise % 29’unun “ikincil oturma alanlarını kullanırım” cevabı verdiği görülmüştür. İkincil oturmalar, yoğun olarak 18-34 yaş arasındakiler tarafından tercih edilmiş, kullanıcıların yaşı arttıkça tercih edilme oranı azalmıştır. Bu veri kapsamında meydan düzenlemelerinde ikincil oturma alanlarının yaratılmasına önem verilmelidir.

Oturma elemanlarının, genel olarak ahşap olması istenmiştir (% 94). Kullanıcılar, ahşabı sıcak bir malzeme olduğu için tercih ettiklerini belirtmiştir. İkincil olarak tercih edilen malzeme ise plastiktir (% 6). Metal ve beton, soğuk olarak tanımlanmış ve istenmemiştir. Kullanıcıların bu soruyu ortak bir görüş içinde cevaplaması, konfor sağlamak için malzeme seçimine önem verilmesinin gerekli olduğunu göstermiştir.

Meydanda kamusal sanata yer verilmesi, genel olarak istenmiş ve olumlu görülmüştür. Kamusal sanata olan yaklaşımı değerlendirmek için kullanıcıya yöneltilen, “Meydanda heykel, duvar resmi gibi sanatsal objelerin olmasını ister misiniz?” sorusuna, kullanıcıların % 68’i isterim, % 32’i istemem cevabını vermiştir. Kamusal sanatın, meydana görsel çekicilik katacağı (% 42), bilgi arttırıcı (% 18) ve eğlendirici olabileceği belirtilmiştir (% 8). Meydanda kamusal sanatın kullanılması, kullanıcıların beklentisi ve onlara kazandıracakları doğrultusunda önemsenmelidir. İnsanların yaşadığı kentte gerçekleşen olaylardan haberdar olması, kentle olan bağlarını güçlendirir. Televizyon, internet gibi iletişim araçlarıyla her türlü bilgi alınabiliyor olsa da, kent halkını biraraya getiren meydanların toplumsal ilişkiyi sağlama işlevinin bir parçası olarak, haber alma olanağı da sunması gereklidir. Kullanıcılar, kente ilişkin etkinlikleri öğrenmek istediklerini, ancak meydandaki duyuru olanaklarının yetersiz olduğunu belirtmiştir. Bu sonuç, yeni iletişim teknolojilerine rağmen, kullanıcıların meydanlarda bilgi edinme olanağına gereksinim duyduklarını göstermiştir. Bu kapsamda meydanlarda kolay algılanır noktalarda, kiosk, afiş ya da gün içinde farklı duyuruların iletilmesini sağlayan dijital duyuru panolarının kullanılması düşünülmelidir.

Meydanda bir havuzun bulunması % 71 oranında çok önemli ve % 29 oranında önemli bulunmuştur. Havuz, meydanda yer alması istenen önemli bir elemandır ve kullanıcılar havuzun, meydana görsel çekicilik kattığını, dinlendirici ve serinletici olduğunu, trafik gürültüsünü bastırdığını ve etrafında toplanılan bir yer oluşturduğunu belirtmiştir. Meydanda su öğesi kullanımıyla çeşitli açılardan yarar sağlandığı görülmüştür. Kullanıcıların tamamı, meydanda ağaçların bulunmasını gerekli bulmuştur; ayrıca, büyük, yıllanmış bir ağaç, meydana görsel çekicilik katan, manevi anlam taşıyan ve etrafında toplanılan bir alan oluşturan eleman olarak tanımlanmıştır. Meydanda bir çeşmenin varlığı, bir gereksinim (% 57), kültürümüzde geçmişten gelen bir gelenek (% 16) ve buluşma noktası oluşturması (% 16) gibi nedenlerle gerekli bulunmuştur. (Resim 14) Kültürümüzle de ilişkili olarak değerli ve anlamlı bulunan su öğesi, ağaç, çeşme gibi elemanların kentlerimizde düzenlenen yaya mekânlarında yer alması mekânın benimsenmesini kolaylaştıracak ve dolayısıyla sahiplenilmesini sağlayacaktır. Bu açıdan yapılan tasarımlarda kullanılmalarına önem verilmelidir.

DEĞERLENDİRME

Günümüzde, yaya kullanımı için ayrılmış kentsel mekânların kentlerimizde oldukça az olduğu görülmektedir. Motorlu araçların yoğun kullanımı ve bu açıdan gereken ulaşım / otopark sorunlarının çözülmesi, binaların çevresinden bağımsız olarak ele alınması ve parsel düzeyinde düşünülen uygulamalar, nüfus artışı ve düzensiz kentleşmenin yaşanması gibi nedenlerden dolayı, kentlerimizde yaya etkinlikleri için zemin oluşturacak kentsel mekânlar azalmış ve hatta kaybolmuştur. Yayalar için ayrılmış kentsel mekânların azlığı ya da niteliksizliği nedeniyle pek çok insanın alışveriş merkezlerinin kapalı ortak mekânlarında zaman geçirmeyi tercih etmesi, bu durumun bir sonucu olarak görülebilir. Ancak insanlar bu kapalı yaya mekânlarında birbirleri ile iletişim kurabilse de, farklı mimari stilde düzenlenmiş çevreleri algılamakta, yaşadıkları kentle ilişki kuramamaktadır. Ayrıca dış mekân eylemlerinin, insan sağlığı açısından gerekliliği düşünüldüğünde de bu tür bir kullanımın yetersizliği görülmektedir. (12) Bu eksikliği giderebilmek ve kentlerimizde yaşam kalitesini arttırabilmek için yaya kullanımlı kentsel mekânların oluşturulmasına son yıllarda oldukça önem verilmektedir.

Bu çalışma sonucunda, Orhangazi Meydanı’nı çevreleyen binaların işlevlerinin, kullanım sürelerinin ve bazı kent mobilyalarının alanın niteliği üzerindeki etkilerine ilişkin kullanıcı yorumlarına ulaşılmıştır. Kullanıcı değerlendirmelerinin ve beklentilerinin öğrenilmesi, nitelikli mekânlar oluşturmak için potansiyel sağlayabilir. Tasarıma başlamadan doğru kararlar alabilmek ve tasarım uygulandıktan sonra kullanım aşamasındaki memnuniyeti ölçebilmek için bu tür çalışmaların gerçekleştirilmesi ve süreç içinde tekrar edilmesi düşünülmelidir. Anket çalışmalarıyla kullanıcıların görüşlerinin alınması ve elde edilen verilerin tasarım sürecinde değerlendirilmesi, kullanıcı memnuniyeti açısından önem taşımaktadır.

NOTLAR

1. Krier, 1979.

2. Kuntay, 1994.

3. Yenal, 1996.

4. Kaplanoğlu, 2002.

5. Akkılıç, 2001.

6. Dostoğlu, 1999.

7. Batkan, 1996.

8. Dostoğlu, 1999.

9. Arolat Mimarlık Proje Tanıtım Broşürü.

10. Bu makalede, “Meydanların Kentsel Yaşama Katkısı Üzerine Bir İnceleme: Bursa Örneği” isimli tez çalışmasında uygulanmış anket sorularından bir bölümünden elde edilen görüşler sunulmuştur.

11. Anonim, 2003.

12. Şahin, 2006.

KAYNAKLAR

Akkılıç, Y. 1999, Atatürk ve Bursa, Burdef Yayınları: 1, Bursa, ss.72-73.

Arolat Mimarlık Proje Tanıtım Broşürü, İstanbul.

Batkan, Ö. 1996, “Bursa Kentsel Gelişim ve Planlama Süreci”, Bir Masaldı Bursa, Ed. E. Yenal, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, ss.247-259.

Bursa Ansiklopedisi, 2002, 2 Cilt, Burdef Yayınları, Bursa, s.864.

Dostoğlu, N. 1999, “Bursa’da Orhangazi Meydanı ve Arolatlar’ın Katkısı”, Mimar-Anlam-Beğeni, Ed. G. Güvenç, YEM Yayınları, İstanbul, ss.86-95.

Kaplanoğlu, R. 2002, “Bursa Kenti’nin Gelişimi”, Düşkapı-Bursa, Ed. E. Kaan, Pera Basın Yayın, Bursa, ss.71-72.

Krier, R. 1979, Urban Space, Academy Editions, London, s.172.

Kuntay, O. 1994, Yaya Mekânı, Ayıntap Yayıncılık, Ankara, s.91.

Şahin, E. 2006, Meydanların Kentsel Yaşama Katkısı Üzerine Bir İnceleme: Bursa Örneği, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, , Bursa, s.275.

Vural, T. 2004, “Bursa Kapalıçarşı ve Hanlar Bölgesinin Gelişimi ve Piccinato Planı”, Bursa’da Yaşam Dergisi, ss.136-144.

Yenal, E. 1996a, “Osmanlı Başkenti, Osmanlı Kenti Bursa”, Bir Masaldı Bursa, Ed. E. Yenal, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, ss.19-46.

RESİMLER

* Görsel dokümanlar (aksi belirtilmedikçe) yazara aittir.

1. Hanlar Bölgesi ve Orhangazi Meydanı olacak alanın konumu. (Kaynak: Akkılıç, 2001)

1. Ulucami, 5. Emir Hanı, 6. Orhan Gazi Hamamı (Aynalı Çarşı), 7. Koza Hanı, 8. Zeytin Hanı, 9. Küçük Zeytin Hanı, 10. Medrese, 11. Mektep, 12. Medrese, 19. Orhan Cami, 20. İmaret Ambarı, 21. Fidan Hanı, 22. Yeni Harir (İpek) Hanı, 23. Geyve Hanı, 25. Bedesten.

2. Suphi Bey haritasında, Orhan Cami, Ulucami, Koza Han, Saray Caddesi ile sınırlanmış alan. (Kaynak: Bursa Şehir Kütüphanesi)

3. Orhangazi Meydanı düzenlenmeden önceki hali. (Kaynak: Dostoğlu, 1999)

1. Ulucami, 2. Koza Han, 3. Orhan Cami, 4. Belediye, 5. Çeşme, 6. Araba Parkı, 7. Zabıta Karakolu, 8. Osmanlı Bankası, 9. Dükkanlar, 10. Çay Bahçesi, 11. Dükkanlar, 12. Atatürk Caddesi, 13. Kapalı Çarşı Caddesi, 14. Uzun Çarşı, 15. Tuz Pazarı Caddesi.

4. Orhangazi Meydanı düzenlenmeden önce alandan bir görünüm. (Kaynak: Bursa Büyükşehir Belediyesi)

5. Piccinato’nun Hanlar Bölgesi için hazırladığı proje. (Kaynak: Vural, 2004)

6. Orhangazi Meydanı genel yerleşim planı. (Kaynak: Bursa Büyükşehir Belediyesi)

1. Ulucami, 2. Emir Han, 3. Aynalı Çarşı, 4. Çarşı-Büro Binası (Eski Atlan Oteli), 5. Çarşı-Büro Binası, 6. Koza Han, 7. Koza Han’ın depo bölümü, 8. Orhan Cami, 9. Belediye Binası, 10. Tayyare Kültür Merkezi, 11. Üst kottaki Kafeterya, 12. Çeşme ve çevresi, 13. Havuz, 14. Alt kottaki kafeterya, 15. Tuvaletler, 16. Ulucami avlusu, 17. Dükkanlar, 18. Sergi Salonu, 19. Oturma Alanı, 20. Alt geçit çıkışı.

7. Orhangazi Meydanı’nın genel görünümü.

8. Üst kottan meydana bakış.

9. Koza Han.

10. Orhan Cami.

11. Tarihi Belediye Binası.

12. Tayyare Kültür Merkezi.

13. Atatürk Caddesi üzerindeki binaların görünümü.

14. Orhangazi Meydanı’nda buluşma noktası çeşme .

Bu icerik 4944 defa görüntülenmiştir.