335
MAYIS-HAZİRAN 2007
 

İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY

TÜRKÇE ÖZET

MİMARLIK DÜNYASINDAN

FORUM

YAYINLAR

  • Delik Binalar
    Gürhan Tümer Prof. Dr., DEÜ Mimarlık Bölümü

Mimarlık’tan 335



KÜNYE
FORUM

Görüşler

Murat Çağıl

Özellikle giriş bölümü, bir ders niteliğinde özenle seçilmiş anlaşılır net ifadelerden oluşuyor. Politika ilkeleri ise, mevcut durumu kapsayıcı nitelikte ama zamanla daha da gelişecek gibi... Zaten ilkelerin de değişime ve gelişime açık devrimci niteliğinin olması da gerekir. Politikanın uygulanırlığı haklı olarak ağırlıklı bir şekilde kamu yönetimine bırakılıyor ama bence ilkelerin oluşum sürecine kamu yönetimi daha da işin içine çekilmesi gerekir. Tabii ki halkın bilinçlendirilmesi için Odamıza ve bizlere büyük görev düşüyor. Emeği geçen herkesin eline sağlık, teşekkür ederim.

Saim Nalkaya

4 Nisan 2007

Mimarlık Politikası? Bugünlerde Ülkemiz için 'bir' mimarlık politikası oluşturmanın gerekliliği sıkça vurgulanıyor. Konu çerçevesinde bir sayın yazar yazıyor: 'Toprak rantı hırsının' bütün dengeleri bozduğunu, yaşamsal kaynakların ve yaşamsal kurumların hızla yok edildiğini, bu nedenle mimarlık politikası oluşturmanın daha da önemli hale geldiğini vurgulayarak, ilgili tüm kesim ve kurumları ülke adına ortak sorumluluk üstlenmeye çağırıyor'.

Ben de bu ülkenin vatandaşı ve de geleceği üzerinde söz söyleme hakkı olan bir mimar olarak sormak istiyorum: Böyle bir girişim mesleğimizin özünde zaten var olan özgür düşünme, yaratıcı olma ve yenilik hayal etme gibi ilke ve ideallerine aykırı değil mi? Ayrıca pek çok farklı uygarlıklara beşiklik etmiş olmasıyla övündüğümüz bu güzel ülkemizde, bir zamanlar eğer birilerinin gücü yetip ortaya çıkıp deseydi ki: Bundan böyle bu ülkede sadece belli politik düşüncelere yer vardır ve ancak o düşüncelere / politikalar a uygun (belki de tek tip) üretim yapılabilir ve onların dışına çıkılamaz, sonuç ne olurdu acaba? O durumda bugün tanık olduğumuz bu çeşitlilik ve araştırmaktan bir türlü bıkıp usanmadığımız fikirsel zenginlik ve derinlik ifade ettiğine inandığımız çoğulcu ve karmaşık ortam nasıl oluşacaktı? Kısacası fikirleri kısıtlamağa ve belki de nicelerinin daha doğmadan ve yok etmeğe yol açacak bir 'proje' bu mesleğin ilkelerine ve bu kültür çeşitliliğinin beşiği bir ülkenin sahip olduğu tarihî misyona ve değerlerine ters düşer.

Acizane bendeniz, kendi sorularıma kısa ve net olarak şöyle yaklaşıyorum. Daha henüz bilimsel tanımını net olarak yapmadığımız belki de sadece yüzeysel yaklaştığımız 'arazi rantı, şimdi de hırsı vb.' ideolojik çağrışımlara yol açan kavramlarla bu mesleğin 'olmazsa olmazları'yla ters düşemeyiz. Ortada sorunlar olduğu belli. Ancak bu sorunların teşhisinde lütfen daha dikkatli olalım. Ben kendi payıma bu sorunların çoğunlukla, ülke çıkarlarının korunmasına yönelik değerlendirmelerde yeterince özgür düşünceye yer verilmemesinin yattığına inanıyorum. Çözümlerin özgür düşünmenin kısıtlanmasıyla değil ve fakat onun önünün daha da açılmasıyla geleceğine inanmak gerekir. Peşinde koştuğumuz 'iyi'ler, 'güzel'ler, 'dürüstlük' ve 'ahlak' ancak bu sayede ortaya çıkabilir. Her alanda olduğu gibi bizim çalışma alanımızda da işini iyi yapan, ehliyetli ve mesleki özgüveni tam kadroların ancak böylesi özgür düşünce ortamlarında gelişeceğine inanmak gerek. Aksi halde, topluma yön vermekle yükümlü insanların o makamlara rekabetçi ortamın engebeli yollarını kat etmeden, ancak sadece yasakçı düzenlemelerin çizdiği dar koridorlardan koşarak gelmesi söz konusu olacaktır ki şu anda toplum zaten bunu yaşıyor.

Bu icerik 1255 defa görüntülenmiştir.