312
TEMMUZ-AĞUSTOS 2003
 
MİMARLIK'TAN

ODADAN

MİMARLIK DÜNYASINDAN

SORUŞTURMA 2003: MİMARLIK GEÇMİŞİNİ DEĞERLENDİRİYOR

KORUMA

DOSYA: UIA 2005 İSTANBUL KONGRESİ'NE DOĞRU

MİMARİ PROJE YARIŞMASI:
ODTÜ KUZEY KIBRIS KAMPUSÜ

  • Winchester Mimarisi
    Gürhan Tümer

    Prof. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi,

    Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi



KÜNYE
DOSYA: UIA 2005 İSTANBUL KONGRESİ'NE DOĞRU

LOGO YARIŞMASI ÜZERİNE:

UIA 2005 İSTANBUL’UN TANITIMI İÇİN: Uluslararası Logo Yarışması ve Mimarlar Odası’nı Bekleyen Sorumluluk

Aydan Balamir

Doç. Dr., UIA 2005 İstanbul Kongresi Bilim

Komitesi Sekreteri

UIA 2005 içinTanıtım Kampanyası

Mimarlar Odası, dünya mimarlarını 2005 yılında İstanbul’da bir araya getirecek olan XXII. UIA Kongresi’nin tanıtımı kapsamındaki ilk projesini parlak bir istatistikle gerçekleştirdi. Proje, tamamen internet ortamında gerçekleşen uluslararası bir LOGO yarışması idi ve bu amaçla kurulan siteye, 3 ay içinde 92 ülkeden 250.000’in üstünde ziyaret oldu; yarışmaya 53 ülkeden 790 logo geldi. Yarışma duyuruları yüzlerce sitede yer aldı. Ödül haberleri özellikle Alman sitelerinde yankı buldu. (Bu ilgi, Berlin Kongresi’nin yakınlığı nedeniyle Almanya’dan katılımın yüksek oluşu ve sekiz ödülden üçünün Alman tasarımcılar oluşundan kaynaklanıyor.)

Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) ve Grafikerler Meslek Kuruluşu’nun (GMK) desteğiyle açılan yarışma, 23 Mayıs 2003 günü yapılan jüri değerlendirmesiyle sonuçlandı.(1) İlan edilmiş yalnızca 3 ödül söz konusu idi; ancak jürinin bütçeye son anda katılan bir kaynağı, sembolik tutarlarla da olsa 5 mansiyon için kullanması, bu yoğun ilgiye küçük bir teşekkür anlamına geliyordu.

Yarışma, kongrenin görsel kimliğini oluşturmada bir ilk adım olmanın yanısıra, 2005-İstanbul’un uluslararası ölçekte duyurulmasına yönelik de ilk kapsamlı girişimdi. Projenin bu yönden başarısı, özellikle uluslararası platformda büyük bütçelerle girişilebilecek bir tanıtımı, Oda’ya asgari maliyetle gerçekleştirmiş olmasıdır. Oda’nın ayırdığı bütçeye ilaveten, “eş-dost arasında” denebilecek bir yöntemle sağlanan mütevazi bir sponsorluk programıyla yürütüldü yarışma. Kongre Başkanı Suha ÖZKAN’ın sağladığı bir fona ek olarak, yarışmanlardan alınan sembolik (her tasarım için 10 dolar) katılım ücreti, projenin asıl bütçesini oluşturdu. Jüri sonuçlanmadan hemen önce 2005 Bilim Komitesi üyelerimizden Doğan HASOL ile Köksal ANADOL’un sağladığı destek, ödül ve yayın harcamalarına ek kaynak oluşturdu. Jüri üyeleri de gönüllü çalıştılar; ekibin internet sistemini kurup işleten ARKİTERA ise, profesyonel olarak başladığı işi giderek klasik ‘Oda gönüllülüğü’ yönü ağır basan bir özveriyle yürüttü.

İşler, baştan kimsenin kestiremediği bir yoğunlukta seyretti. Ayrıntılı bir projelendirme yapmadan, oldukça ani bir kararla, ve biraz da Arkiteralı gençlerin (Ömer YILMAZ, Ömer KANIPAK ve Banu BİNAT) ve UIA-2005’in organizasyon sekreteri Sena ALTUNDAĞ’ın enerjisine güvenerek kalkıştığımız yarışmaya, doğrusu bu kadar ilgi olacağını beklememiştik. Suha Özkan’ın “kağıtsız yarışma” önerisine başta biraz kuşkuyla baktığımı hatırlıyorum. Yarışmaya katılımın pek yüksek olmayıp sonunda mahcup olacağımıza ilişkin korkum, biraz da ödül tutarlarının azlığı nedeniyle idi. Profesyonel tasarımcıların katılmasını pek özendirmeyecek ölçüde mütevazi ödüllere rağmen, öğrenci ve amatör tasarımcıların yanısıra çok sayıda profesyonelin de katıldığını gösteren istatistik, kâr amacı gütmeyen bu girişime duyulan ilgi ve güveni gösteriyor.

Yarışma Süreci: Yarışmacı ve Jüri Değerlendirmesi

Mimarlar Odası, yarışmanın Uluslararası Mimarlar Birliği ile Grafikerler Meslek Kuruluşu’nun koşullarına uygun olarak yürütülmesine özen gösterdi.(2) Yarışma, tamamen internet ortamında yürütülmenin yanısıra, yarışmacıların ön değerlendirme sürecine katılımı ile de, alışılmış yarışmalardan ayrılıyordu. İlk eleme, yarışmaya katılanlar tarafından internet ortamında oylama ile gerçekleştirilecek, ancak jüri dilerse elenen eserleri inceleyerek değerlendirmeye alma ve ödül için aday gösterme hakkına sahip olacaktı.

Gerek jürinin tüm katılımı yeniden değerlendirme hakkını saklı tutan bu ikili değerlendirme sistemi, gerekse yarışmaya yaş ve meslek sınırlaması bulunmadan katılım olanağı, şartnamenin yazımında ihtimam gerektirdi.(3) Bu ölçüde ‘katılımcı’ bir yarışmanın, yerleşik jüri sisteminin yetkinliği ile bir ikinci sağlama sürecinden geçmesi beklenirdi. Bu yarışmada izlenen yola göre, elenmiş eserler içinden birinin incelemeye alınabilmesi için jüri üyelerinden en az biri tarafından önerilmesi yeterli koşul idi. Sonuçta jüri, ön elemede en fazla oy almış ilk 50 esere ilaveten, yarışmanlar tarafından elenmiş eserler içinden 79 logoyu daha değerlendirmeye aldı. Ödül grubunda yer alan 8 logonun yarısı, jüri üyelerinin önerisiyle değerlendirmeye girdiler.

Jüri toplantısı sırasında, uygulanan bu ikili değerlendirme sisteminin Grafikerler Meslek Kuruluşu tarafından benimsenmediği anlaşıldı.(4) Bu konudaki tereddüt, mimarların da oldukça hassas olduğu bir konuya, yani tasarım ürününün ehil ve/ya yetkili olmayan kişilerce değerlendirilmesinin sakıncalarına ilişkin olmalıdır. Öte yandan, bilinen “halk jürisi” uygulamalarından farklı olarak burada ilk elemeyi yapanlar yarışmaya katılanlardı ve yukarda değinildiği gibi, jüri tarafından sağlaması yapılan bir sistem söz konusu idi. Böylece yarışmaya katılanların tercih profilini veren değerli bir belge oluşturmanın yanısıra, aynı tasarım problemi etrafında düşünce üretmiş kişilerin paylaştığı bir ortam yaratılmak istenmişti. Siteye ziyaretin yoğunluğu düşünülürse, hedeflenen paylaşım ortamının gerçekleştiği varsayılabilir.

Yarışmaya katılımın herkese açık olması nedeniyle, şartnameye tasarım merkezli mesleklerle sınırlı bir yarışma için gereksiz sayılabilecek ayrıntıda “değerlendirme kriterleri” yazıldı. Tasarım için kavram oluşturmada etken olabilecek temel ölçütlerin kapsamlı şekilde yazımı, kurumun beklentilerine ilişkin gelebilecek soruları en aza indirmesi bakımından yararlı oldu. Yarışmaya katılan tasarımları ve jüri değerlendirme sonuçlarını, şartnamenin ilgili bölümüyle birlikte gözden geçirmekte yarar var.(5)

MİMARLAR ODASI’NA DÜŞEN SORUMLULUKLAR

1. Kongrenin (ve Mimarlığın) Tanıtımı için Projeler?

Kongre logosunun uluslararası yarışmaya açılması ve yarışmaya katılımın tasarımcılarla sınırlı tutulmayıp herkese açık oluşu, 2005 Kongresi’nin, mimarlığı kamuoyu gündemine taşıma yönündeki misyonuyla ilgili idi. Kongre’den Türkiye’ye olumlu bir iz kalmasını amaçlayan bu misyonu nedeniyle, UIA 2005’in olağan kongre turizmi hedeflerinden -yani 6-7 bin kişiyi 8-9 gün süre ile konaklatmaktan- farklı olarak, mimarlık kültürünün kitlesel olarak paylaşılması ve geliştirilmesine yönelik bir üst amacı var. Bu amacın en iyi şekilde yerine getirilmesi, Oda’nın boynunun borcudur.

UIA 2005 için bu yöndeki hazırlıklar henüz tamamlanmadı. Kongre bütçesinde henüz bir ‘TANITIM’ kaleminin bulunmayışı talihsizlik; Oda yönetiminin konuya öncelik tanıyarak akçesel engelleri aşacağını umuyorum. Önümüzdeki günlerde hazırlıklar hızlanırsa, sonbahardan itibaren yoğun bir kampanya başlatılabilir. Oda Şubeleri de bu işin doğal parçalarıdır; yapılabilecek işler konusunda Merkez’i yakın takibe almanın yanısıra, kendi etki alanları içinde tanıtım projelerine girişmeleri de beklenmelidir. Aslında sadece UIA 2005’le sınırlı bir konu da değil bu; mimarlığı gündeme getirecek, mimarlık kültürü ve mesleğinin gelişmesini, iyileşmesini sağlayacak her tür çaba, Mimarlar Odası’nın zaten temel görevidir. UIA 2005 bunun için parlak bir fırsattır yalnızca.

Geçirdiğimiz bu logo yarışması deneyiminden çıkarabildiğim sonuç, tanıtım projeleri için kaynak yaratmanın imkansız olmadığı; yeter ki istensin ve inatla üzerine gidilsin. Bu yönde hem UIA-2005’e katkısı olacak, hem de uzun erimli hedefler açısından daha fazla ertelenmemesi gereken bir proje, Yayın Komitesi bünyesinde kurulmak istenen “MEDYA MERKEZİ” idi. Yıllardır hayali kurulan benzeri önerilerin gerçekleşememesi üzücü. Bu konuyu, UIA gündemleriyle ilgili olarak, daha sonra ayrıca ele alacağım. Burada söylemeden geçemeyeceğim 2 nokta var:

• Birisi, siteye 250.000’in üzerindeki ziyaret sırasında ‘tıklanıp’ girilebilecek ciddi bir UIA sitesinin bulunmayışı nedeniyle duyduğum üzüntüdür. Ciddi bir site yoktu, çünkü Oda kendi yağıyla kavrulma geleneğini sürdürmeye çalışıyordu. (Bu yöntemin bizleri gönendirmeyeceğini görüp acilen yeni bir site kurulması için gereğini yapan Oda yönetimine içten teşekkürler!)

• Diğeri, bu çaptaki kampanyalar ve kimi logo yarışmaları basında/medyada yer alıp ses getirirken, bu konunun yalnızca internet siteleriyle sınırlı kalışına içerleyişimdir. Bunu sadece “toplumda mimarlığa verilen önem” sızlamasıyla açıklayamayız. İstanbul’da yapılacak bir Dünya Mimarlık Kongresi için yapılan ve tamamen internet ortamında gerçekleştiği için benzeri pek az bulunan bir yarışma, basında/medyada hiç yer almadı; çünkü: a) UIA 2005’in gerçekleşmesi için kurulan organizasyon modelinin kongre tanıtımına yönelik herhangi bir ayağı yoktu; b) Organizasyon Komitesi üyelerinin işleri başlarından aşkındı (ki zaten bu bir ‘komita işi’ değildir); c) Projenin başından beri özveriyle çalışan Arkitera’nın artık bu noktada nefesi kesilmişti (benim nefesim çoktan tükenmişti!); d) En önemlisi, Mimarlar Odası’nın hazırda bir “MEDYA MERKEZİ” yoktu.

2. Logonun Uyarlanması?

Kongre logosuna dönersek, amaç öncelikle tanıtımdı; başta değindiğim “ya kimseler katılmazsa” endişemiz sırasında, sonuçta kullanılabilir bir logo edinme olasılığının düşüklüğünü de hesaba katmış ve şartnameye kurtarıcı bir madde eklemiştik: “Yarışmayı açan kuruluşun, ödül alan eserlerden birini kongre logosu olarak kullanmayıp, yeni bir logo edinme yoluna başvurma hakkı saklıdır.”

Korkulan başa gelmedi; öğrenci ve amatör katılımcıların yanısıra çok sayıda mimar ve profesyonel tasarımcının eserleri, renkli bir koleksiyon oluşturdu (yakında küçük bir kitapçık olarak çıkacak). Her yarışma sonucunda olduğu gibi, sonuç burada da tartışılabilir, eleştirilebilir. Her yarışmada olduğu gibi, jürinin kimyasından oluşan bir sentez söz konusu. Görüşler muhtelif; kendi yakın çevremden aldığım tepkiler birbirinden oldukça farklı idi sözgelimi. Başlarda logoyu çok olumlu bulanlarla bulmayanlar eşit seyrediyordu; şimdilerde olumlular ağırlık kazanıyor -göz aşinalığı olmalı!

Kanımca, seçilen logo Mimarlar Odası’nın kullanmak istemeyeceği bir logo değildir. Logonun, elemeler sonunda kalan ilk 24 ve son 8 öneri içinde sivrilme nedenleri arasında, mimarların benimsemekte zorlanmayacakları sağlam formu ile, değişmeye ve çeşitlenmeye elverişli yapısı başta geliyor. Ana fikrin uygulamaya dönük revizyonu ve çeşitli ortamlara uyarlanması sırasında sınırsız seçenek sunabilecek, doğurgan bir yapıya sahip bir tasarım var Mimarlar Odası’nın elinde. Şimdi bundan çok parlak bir görsel kimlik de çıkabilir, son derece yavan ve donuk bir uygulama da... Jürinin kıdemli tasarımcılarından Sadık KARAMUSTAFA, son 8 adayla başbaşa kalındığında “bunların her birinden iyi bir kimlik çalışması gelişebilir” öngörüsünde bulunurken, artık bundan sonrasının deneyimli bir tasarımcıya kaldığına işaret ediyordu.

Amaç, kongre logosu için yaratıcı bir konsept bulmak idi. Tasarımın kullanım ortamlarına göre(6) ‘uyarlanarak’ (yani gerekebilecek bazı değişiklikler yapılarak) uygulanması ise, bundan sonraki aşama olacak.

3. Logonun Kullanım ve Telif Hakları?

Yarışmayı kazanan logonun kullanım haklarına ilişkin hususlar, şartname sınırları içinde dile getirilmeye çalışıldı. İnternet ortamında, hukuki belgelere dayalı olmaksızın yürütülen ve yarışmayı açan ülke ve kuruma duyulan güven dışında dayanağı olmayan bir yarışmada, telif haklarının korunması nasıl sağlanacak? Şartnamenin ilgili maddesi telif haklarını korumaya yönelik olduğu kadar, yeterince bağlayıcı olmadığı için, ihmale de açık görünmektedir:

“Katılımcılar eserlerini internet sitesine yollamakla, yarışmayı kazanacak logonun tanıtım ve iletişim amaçlı her tür resmi kongre belgeleri ve kongre yan ürünlerinde kullanımı için, Türkiye Mimarlar Odası’nı yetkili kılmaktadır. (...) Logonun amaca göre, kongre tasarımcıları tarafından uyarlanarak kullanımı, yarışmayı kazanan tasarımcı(lar) ile Türkiye Mimarlar Odası arasında daha sonra yapılacak bir protokole göre yürütülecektir. Tasarımın uyarlanması sırasında, gerektiğinde eserin sahibinden danışmanlık hizmeti istenebilir.”

Şartnamenin vaad ettiği etik çerçeve, sadece Türkiye’nin Mimarlar Odası’nın yarışmanlara verdiği yazılı güvence ile sınırlıdır. Oda bu konuda, özellikle aşağıda yer alan madde ile, telif haklarını koruma amaçlı bir sorumluluk yüklenmiştir:

“Türkiye Mimarlar Odası, kâr amacı gütmeyen bir kamu kuruluşu olarak, logonun UIA 2005 İstanbul kongresinin tanıtımı ve duyuruları için kullanımını hedefler. Logonun ticari ürünler (kongre resmi satışları kapsamındaki hatıra eşya vb. tanıtım ürünleri) üzerindeki kullanımında, tasarım ve üretim niteliğinin denetimi ve gelirlerin kâr amacı gütmeyen organizasyonlara aktarımı, Türkiye Mimarlar Odası’nın sorumluluğundadır.”

Mimarlar Odası’nın, kullanılacak logoya ilişkin etik sorumluluğunu yerine getirmesi, üzerinde logonun yer alacağı tüm hediyelik eşyanın tasarım, üretim ve satışını etkin bir şekilde denetleyebilmesine bağlıdır. Bu kolay bir iş değil; hediyelik eşya sektöründe azımsanmayacak bir kâr ve komisyon payı söz konusu. İyi bir logonun sıradan bir tişört, maskot veya kupanın alımını ne ölçüde yükselteceği, nitelikli ‘tasarım ürünü’ hediyeliklerle tüketimin nasıl sıçrayabileceği hesaba katılmalı; bu artı değer üzerinde ne tasarımcının ne de Mimarlar Odası’nın hakları çiğnenmemelidir. Gelirin, şartnamede yazıldığı şekliyle, “kâr amacı gütmeyen organizasyonlara aktarımı” Mimarlar Odası yönetimlerinin sahip çıkması gereken bir konu. (Akla gelen ilk çağrı, gelirin çevreci kuruluşlara aktarımı yönünde olabilir.)

Değinilen konularda, üniversitelerin Endüstri Tasarımı Bölümleri başta olmak üzere yaratıcı projeleri harekete geçirebilecek kuruluşlarla işbirliği yapılması, UIA çalışmaları içinde gündeme gelmiş bir konudur. Bilim Komitesi’nin mimarlık okullarının dekanları ve bölüm başkanlarına yapacağı “Kongre’ye katkı” çağrısının kalemlerinden biri de bu yönde olacak.

Şu an için akla gelen ilk proje, yarışma sonucunda elde edilen logonun –belki ödül grubundaki diğer logoların da– yine müellifleriyle yapılacak protokoller çerçevesinde, çeşitli kullanım ortamlarına uygulanması için yaratıcı düşünceler geliştirilmesi olmalıdır. Bu düşünce, internet ortamında yeni bir yarışmanın konusu olabilir...

NOTLAR

1. Asıl Jüri Üyeleri: Kamer ALTINOVA (Grafik Tasarımcı), Aydan BALAMİR (Mimar), Yeşim DEMİR (Grafik Tasarımcı), Sadık KARAMUSTAFA (Grafik Tasarımcı), Paul McMILLEN (Kreatif Direktör, Fotoğrafçı), Süha ÖZKAN (Mimar) Çağla TURGUL (Grafik Tasarımcı), Çiğdem TÜRKOĞLU (Mimar), Nejat Emrah YÖRÜK (Grafik Tasarımcı). Yedek Jüri Üyesi: Fatih SÖYLER (Mimar); Raportör: Sena Altundağ (UIA 2005 Sekreteri).

2. Jüri üyelerinden Suha Özkan, UIA yönetiminin onayı alınarak (Konsey üyeliği nedeniyle) jüriye UIA temsilcisi olarak katıldı. Jürinin mimar üyeleri Mimarlar Odası ve UIA-2005 Kongresi ile bağlantılı kişiler olarak, logonun kullanıcı kesimini de temsil ediyordu. Tasarımcı üyeler GMK (Grafikerler Meslek Kuruluşu) Yönetim Kurulu tarafından önerildiler. Jüriye iletişim-reklam sektöründen Paul McMILLEN (direktör, fotoğraf sanatçısı) başkanlık etti.

3. Şartname hazırlığı Mimarlar Odası’nın UIA ekibi içinde yürütüldü. Taslak A. BALAMİR tarafından hazırlanıp Organizasyon Komitesi üyelerinin yazılı görüşleri sorularak derlendi. Yarışmaya katılımın kurgusu ve teknik koşulları ARKİTERA tarafından hazırlanıp yine UIA ekibi tarafından denetlendi.

4. Şartname hazırlığı sırasında GMK yönetimine iletilmiş taslak metin üzerine yazılı bir görüş gelmemiş, yarışman oylarının sayısal riskine ilişkin sözlü bir görüş iletilmişti. Bu konudaki tereddüt, yarışmanların kendi eserlerine oy kullanamıyor oluşları ve sayısal olarak eşik atlayabilmek için ödenmesi gerekecek kayıt ücretinin yüksekliği ile giderilmeye çalışıldı.

5. Kongrenin etkinlik kimliğine ilişkin beklentiler şöyle duyurulmuştu:

a. Kurumsal Temsiliyet: UIA ve Türkiye Mimarlar Odası’nın Kimlikleri

Kongrenin ortakları, UIA ile Türkiye Mimarlar Odası’dır. UIA, beş kıtada yüzü aşkın ülkedeki meslek örgütlerinin üye olduğu, bir milyondan fazla mimarı temsil eden bir meslek birliğidir. Birliğin Türkiye Kesimi olan Mimarlar Odası, otuz bine yakın aktif üyenin anayasal meslek kuruluşudur. Her iki kuruluş da, paylaştıkları evrensel amaç ve işlevlerin yanısıra, insan yaşamının fiziki ortamlarını gerçekleştirmeyi üstlenmiş bir mesleğin ortak kültüründe buluşmaktadır.

b. Mimarlık Kültürü ve Mesleğinin Temsili: Nitelik ve Özgünlük

Dünya mimarları tarafından paylaşılan bilgi, değer ve ideallerin topyekün temsili, öncelikle logonun üstün tasarım nitelikleri ve özgünlüğünde aranmaktadır. Logo tasarımında, mimarlık kültürü ve mesleğini temsil edecek bir imge veya düşünceden yola çıkılabilir. Söz konusu imgenin, mevcut kurum logolarından esinlenilerek üretilmesi de, tasarımcının isteğine bağlıdır.

c. Kongre Yeri ve Temasının Temsili: İstanbul, Türkiye, Pazaryeri

UIA 2005 İstanbul’un hatırda kalır ve davet edici imajını oluşturmak üzere, Kongre’nin yeri ve temasından esinlenme yoluna gidilebilir. Bu durumda logonun İstanbul’u, Türkiye’yi veya ‘Pazaryeri’ temasını çağrıştıran bir grafik düşünceye sahip olması beklenir. Pazaryeri temasının açılımı yarışmacılara şöyle duyurulmuştu (UIA-2005’in tanıtımı için UIA-2002-Berlin Kongresi’ne giden metinden):

“Kongre “MimarlıkLARın Pazaryeri” başlığı altında, günümüz şehirlerinin yerel sorunlarını ve yapı sektörünün küresel gündemlerini tartışacak. Amaç, mimarlığın ‘pazar/piyasa’ kavramlarıyla olan son derece doğal, ama bir o kadar da çelişkili ve gerilimli ilişkisi üzerine düşünce ve ilke geliştirebilmektir. Kongrede, ‘pazaryeri’ imgesinin olumlu yönleri (çeşitlilik, serbestlik, rekabet, şenlik, birlik içinde çokluk...) ile olumsuz çağrışımları (metalaşma, ticarileşme, bezirgânlık...) akılda tutularak, mimarlık kültürü ve mesleğinin pazar/piyasa işleyişleri tartışılacak. Kongrenin genel kurgusunun da temaya uygun olarak, sanal ve gerçek ortamlarda kurulacak bir ‘pazaryeri’ atmosferinde gerçekleşmesi planlanmakta.”

d. Logonun Zorunlu Unsuru: “UIA 2005 İstanbul”

Logonun herhangi bir anlam iletmeyi üstlenmeyip, grafik ve tipografik kimliğiyle güçlü bir imaj oluşturma yolunu seçmesi de yeterlidir. Logonun asgari unsuru, “UIA 2005 Istanbul” (ya da “uia 2005 istanbul”) başlığından ibarettir.

e. Grafik Tasarımın Gerekleri

Logo özgün bir tasarıma sahip olmalı; hiç bir ulusal, kültürel ve inanç değerini rahatsız etmemelidir. Logonun kolay üretilebilme ve farklı boyut ve ortamlara uyarlanabilme özelliğine sahip olması gerekir.

6. Logunun kullanım ortamları olarak şartnamede şunlar sayılmıştı: kongre resmi belgeleri (antetli kağıt, zarf, kartvizit, davetiye, afiş, flama, pankart, kokart, program, broşür, sertifika, kongre kimlik kartı, web sitesi vb.) ile kongre yan ürünleri (kitap, katalog, video, CD, plaket, rozet, sticker, hatıra eşya, kongre çantası vb.).

Bu icerik 1485 defa görüntülenmiştir.