311
MAYIS-HAZİRAN 2003
 
MİMARLIK'TAN

ODADAN

MİMARLIK DÜNYASINDAN

OKURLARDAN

DOSYA: SORUŞTURMA 2003
MİMARLIK GEÇMİŞİNİ DEĞERLENDİRİYOR

KENTSEL TASARIM VE KORUMA PROJESİ YARIŞMASI: ANTALYA KARAOĞLU PARKI, BELEDİYE BİNASI VE ÇEVRESİ

MİMARLIK VE KENT

KORUMA

  • YARARSIZ MİMARLIK
    Gürhan Tümer, Prof. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi, Mimarlık Bölümü



KÜNYE
MİMARLIK VE KENT

İSTANBUL’A 550 YENİ ESER !

Erdal Aktulga

Y. Mimar

Yukarıdaki başlık, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, İstanbul’a kazandırılacağı ileri sürülen 550 eser (!) hakkında kamuoyunu bilgilendirmek amaçlı bir tanıtımın, reklamın adı. Biz, buna tümüyle proje diyelim ve bu projenin tanıtımı ile yorumunu yapmaya çalışalım.

PROJE’nin Sunuluşu

“İstanbul’a 550 Yeni Eser !” sloganıyla kamuoyuna sunulan projenin tanıtımı 22 şubat 2003 günü bizzat İstanbul Büyükkent Belediye Başkanı Sayın Ali Müfit Gürtuna tarafından yapıldı. Sanat, siyaset, medya, iş dünyası ve bazı meslek Odaları başkan ve temsilcilerinin hazır bulunduğu bu tanıtım toplantısının seçkin davetlileri Sakıp Sabancı, Vitali Hakko, MÜSİAD Başkanı Ali Bayramoğlu, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüp başkanları, bazı ilçe belediye başkanları gibi şahıslardı. Başkanın iki saate yakın süren çay- kahve-kuru pasta ikramlı ve multivizyon gösterili genel tanıtım konuşmasından sonra, gözde davetlilerin -sayın başkanın özendirmesi ve teşviki üzerine- kendisine yönelik kutlama ve takdir konuşmalarıyla toplantı sonuçlandı. Sunuşun sonunda bu tanıtım uğruna, alkolsüz, fakat sıcak servisli zengin bir kokteyl verildiğini de itiraf etmek gerekir.

PROJE’nin Özeti

Konuya ilişkin bir yorum yapmadan önce projeyi ana başlıklarıyla kısaca tanıtmakta yarar ve zorunluluk var. Tanıtım amacıyla hazırlanan kitapta kırmızı yıldızlarla belirlenen projeleri benim gibi üşenmeden saydığınız zaman bunların gerçekten 550 adet olduğunu görüyoruz. Amaç 550 rakamını bulmak, ortaya koymak olunca zaten başka bir sayıda da olamazdı. Bu 550 eser! 9 ana başlık altında yatırımlar adıyla toplanıyor. Bu ana başlıklar, alt açılımları ve her açılımda yer alan yatırım sayıları şöyle:

- Ulaşım yatırımları: Toplam 155 adet

. Raylı sistem: 16 adet

. Kavşak yapımı: 28 adet

. Yol yapımı: 69 adet

. Geçit yapımı: 16 adet

. Otopark yapımı: 16 adet

. Diğer çalışmalar: 10 adet

- Yapı yatırımları: 62 adet

- Altyapı yatırımları: 143 adet

- Su yatırımları: 29 adet

- Çevre yatırımları: 87 adet

- Sağlık - Spor yatırımları: 18 adet

- Eğitim - Kültür yatırımları: 20 adet

- Sosyal yatırımlar: 25 adet

- Bilgi İşlem yatırımları: 11 adet

Bu yatırımlar içinde, otopark yatırımlarında 10, yapıda 32, sporda 14, eğitim - kültürde 17 adet olmak üzere; birer mimari tasarım ve uygulama projesi gerektirir nitelikte olanların sayısının, toplam 73 adet olduğu görülüyor. Çevre yatırımları arasında da 14 adet kentsel tasarım, 65 adet de çevre ve park düzenlemesi yer alıyor. Demek ki geri kalan 398 kırmızı yıldızlı eser (!), ulaşım, altyapı ve sosyal yatırımlardan oluşuyor.

Genel Yorum

Doğrusu istenilirse, elbette her eserin tek tek değerlendirilmesi gerekebilir; hatta herhangi biri bir kaç yazı, eleştiri, tepki konusu olabilir. Bazılarına ise gülüp geçmeniz bile mümkündür. Durum böyle olunca, insan, konuyu çok ciddiye mi alsın, yoksa mizah yönünden mi yaklaşsın diye tereddüte düşüyor. Açıkçası, kırmızı yıldızlı eserler incelendiği zaman traji - komik bir durumun ortaya çıktığı görülüyor.

Türk Dil Kurumu Sözlüğü ünlem (!) işaretinin, şaşırma, acıma, heyecan, emir gibi duyguları ve düşünceleri gösteren sözlerden sonra kullanıldığını; ayraç içinde ünlem (!) işareti kullanılırsa söylenilen söze inanılmadığını, şaşıldığını açıklar. ”İstanbul’a 550 Yeni Eser !“ deki bu işaretin, eserlerin sayısal çokluğuna şaşırma ve heyecan belirtme amacıyla konmuş olduğuna kuşku yok. Ama tanıtımı dinledikten ve kitabı inceledikten sonra, bu işareti ayraç içinde algılamamaya da olanak yok.

Daha tanıtımın başında: “Fethin 550. yılında 5.5 milyar dolarlık dev bir yatırım paketiyle İstanbul’a 550 yeni eser kazandırmanın heyecanını duyuyoruz” girişini duyup okuduktan sonra iş ciddiyetini kaybediyor; 5 rakamlarından oluşturulan ve buram buram reklam kokan, derme çatma ama çok tehlikeli bir propaganda ile karşı karşıya kaldığınızı görüyorsunuz. Bir bakıma, bu reklamı yapan sayın başkan büyük bir tevazu içinde denebilir. Çünkü, eser yaratmayı proje adı sıralamakla bir tuttuğunuz ve de eser sayısını fetih yıldönümü sayısıyla aynılaştırmak istediğiniz zaman 550’den çok daha fazla olabilecek eserleri maddelemekten feragat edersiniz; buna da tevazu denir (!). Aynı tevazu, belki de 5.5 milyar dolarlık dev yatırım paketi sözünde de vardır. Bu rakam belki daha fazladır, belki daha azdır, ama 550 rakamlarına uygun görülmüş bir rakamdır. Bu anlayışa göre doğru bir rakam olmasının gereği de yoktur!

İstanbul’un fethinin 550. yılı kutlamalarının da bir “Eğitim – Kültür” eseri sayıldığı; bir adet deniz otobüsü alınmasının da “Diğer Çalışmalar” kapsamında bir eser sayıldığı halde, örneğin Barbaros Bulvarı Yıldız Posta Caddesi Kavşağı Etüt ve Avan Projesi benzeri 74 adet ulaşım projesinin, “Ulaşım Konsept Projeleri” adıyla, tek bir projeymiş gibi anılması da tevazudan başka bir şey olamaz.

Tevazu (!) konusunu ve rakam oyununu bir tarafa bırakalım. İstanbul için çok önemli olan bu yatırımlar programında, yatırımların belli başlıklar altında toplanmış olması dışında sistematik ve teknik bir bilgi görmek olanaklı değil. Küçük bilgiler verilen birkaçı dışında gerçekle hayali olanların karışımından oluşan bir listeleme ile karşılaşıyoruz. Ama hiç belli olmaz, bizim hayali dediklerimiz bir gün ansızın Moda Sahil Yolu ve M. Nurettin Köprülü Kavşağı gibi karşımıza çıkıverir. Sit ve çevre değerlerini tahrip eden bu eserlerle de herhalde sadece otolar gurur duyar! İleride, toplumca yeteri kadar tepki göstermezsek "Ulus - Zincirlikuyu 2. aşama yol, alt geçit ve kavşak inşaatı"nın ucuna 3. boğaz köprüsünün bağlanıverdiğini görünce de şaşırmamamız gerekecek.

Sunulan yatırımların uygulama projeleri ve ciddi maliyet keşifleri var mı? Hangileri ihale edilmiş hangileri ihale aşamasında? İhale edilenlerin süreleri nedir? Bu türlü ciddi bilgileri görememekteyiz. Aşağıda vereceğim şu örnek, bu işlerdeki ciddiyetsizliğin tehlikeli boyutunun ne olduğunu sanıyorum gösterecektir.

Bir Ciddiyetsizlik Örneği

Bugünlerde yapımına da başlandığını gördüğümüz Barbaros Bulvarı - Yıldız Posta Caddesi Kavşak İnşaatı, “Kavşak Yapım Çalışmaları” bölümünde “Yıldız Kışlaönü Balmumcu Köprülü Kavşak Düzenleme İnşaatı“ adıyla yer alırken; “Ulaşım Konsept Projeleri” başlığı altında da “Barbaros Bulvarı Yıldız Posta Caddesi Etüt ve Avan Projesi“ adıyla yer almaktadır. Bu kadarcık bir hata olabilir demek isterdik! Ama ne yazık ki, benzeri başka örnekler de olması nedeniyle diyemiyoruz. Belediyemiz o kadar işbitirici ki, bir yanda etüt ve avan proje diye andığı işi diğer yanda inşaat diye anarken, avan projesi bile olmadan yapımını ihale ederek inşaata başlayabiliyor. Bu konuda duyarlı çevre sakinlerinin ve mahalle muhtarının, kısa bir zaman önce bu kavşakta yapılan park düzenlemesinin yeniden bozularak otopark yapılacağı duyumu ve endişesiyle yaptıkları başvuruya İ.B.B. Fen İşleri Daire Başkanlığı Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü’nce verilen 03.07.2002 tarih, 2002/7 sayılı yanıttaki “Yıldız Kışlaönü Köprülü Kavşak İnşaatı işi ihale edilmiş olup proje çalışmaları devam etmektedir ve yapılacak işlerin proje çalışmaları devam etmekte olduğundan henüz otopark yapılacağı kesinlik kazanmamış olup, otopark yapılacak olsa dahi park altına yapılacak...” ifadeleri, yönetime egemen olan ciddiyetsizliği ve savurganlığı açıkça açığa çıkarmaktadır. Bu anlayış, artık ülke yönetimine de egemen olan tüccar yönetici zihniyetinin mirasından başka bir şey değildir. Toplantılarına katıldığımız İstanbul Konseyi oturumlarında da, İstanbul üzerine, benzer çevreler tarafından, yine aynı zihniyetle projeler önerilmeye çalışıldığına da değinmeden geçmeyelim.

Kitaptaki eserlerin (!) tamamını açıklama olanağımız olmadığından bazılarına kısaca değinirsek:

“Ulaşım Yatırımları”nda: Otogar- Bağcılar, Zeytinburnu - Güngören - Bağcılar raylı sistemleri; Bağcılar - İkitelli, Üsküdar - Ümraniye - Dudullu, Kadıköy - Kartal - Tuzla metroları ve Kadıköy - Moda nostaljik tramvayı gibi bazıları tartışılan ve tartışılması gereken işler önemle yer alırken; İstanbul Metrosu Yenikapı - Şişhane hattı ve Taksim - Şişhane hattı elktromekanik işlerinin iki ayrı eser olarak sunulabildiğini görüyoruz.

“Yapı Yatırımları”nda: Bazı ana caddelerin ve meydanların Kentsel Tasarım Projeleri, 6 semtte (Pendik, Kağıthane, Alibeyköy, Küçükbakkalköy, Ümraniye, İkitelli) çeşitli sayılarda konut inşaatı vb. yer alırken; “İstanbul Genelinde Kent Mobilyalarının Geliştirilmesi Projesi“ ve başta Taksim Meydanı olmak üzere, 8 meydanda (Kadıköy, Beşiktaş, Üsküdar, Kartal, Bayrampaşa, Bakırköy, Bağcılar) ”Ses ve müzik sistemli gösteri havuzu yapılması“, “Evimiz İstanbul Kadar Güzel Projesi“nin birer yapı yatırımı olarak sunulduğunu görmekteyiz! “Anadolu Yakası Yeni Otogar İnşaatı“ gibi önemli bir konu da bu bölümde yer almaktadır. Bazı davalara da neden olan bu otogar için kitaptaki ifade aynen şöyle: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Anadolu Yakası’na da otogar yapmak için kolları sıvadı. Ümraniye ve Kartal ilçe sınırları arasında yapılacak olan otogarın ihalesi yapıldı. Otogarın hizmete girmesi ile Anadolu Yakası da Avrupa Yakası’ndaki gibi, içinde camisi, bankası, alışveriş merkezi, dinlenme ve sosyal donatı alanları bulunan modern otogara kavuşmuş olacak. 2004 yılı başında hizmete girmesi planlanan otogara ulaşımın rahat sağlanabilmesi için Esenler’de olduğu gibi içinden metro hattının geçmesi planlanıyor. Yeni uluslararası ve şehirlerarası otogarın hizmete girmesinden sonra Harem Otogarı da tarihe kavuşmuş olacak.“ 2004 yılı başında biteceği ve ihalesinin yapıldığı söylenen bu önemde bir yapının uygulama projelerinin hazır olup olmadığını; hazırsa, hangi yöntemle yaptırıldığını; neden ulusal bir yarışmayla yaptırılmadığını sormadan geçemeyeceğiz.

“Çevre Yatırımları”nda: Yine bazı meydan ve anayolların çevre düzenleme isimleri yer alıyor.Yapı yatırımları arasında sayılan “Bağcılar Meydanı Düzenleme ve Yakın Çevresi Kentsel Tasarım Projesi“nin burada bu defa, “Bağcılar Meydanı ve Çevre Düzenlemesi“ adıyla 2. kez sayılması da anlaşılamıyor.

“Eğitim - Kültür Yatırımları”nda: “İstanbul’un fethinin 550. yılı kutlamaları”nın birinci sırada eser olarak yer alması, dünyadaki son gelişmeleri de dikkate aldığımızda, insanoğlunun, fetih duygusu ve tutkusundan kurtulamayacağını gösteriyor.

İşleyişine bazı eleştirilerimiz olmakla beraber, İstanbul Belediyesi’nin 3-4 yıldan beri sürdürdüğü ve üniversite öğretim üyeleri, bazı meslek Odaları temsilcileri ve çeşitli müdürlük yetkililerinin katıldığı, Proje Tetkik Kurulu adıyla çalıştırılan -ama artık dağıtıldığını duyduğumuz- bir kurul mevcuttur. Yaptırım gücü olmamakla beraber, böyle bir kurulun daha işlevli hale getirilmesi yararlı olabilecektir. Bu kurula bugüne kadar sunulmuş olan ve ihale ile yapılmış veya yaptırılmakta olan projelerin, bu kitapta neden yer almadığı da anlaşılamamaktadır.

Sonuç ve Beklentimiz

Belediye Başkanlığı’mızın, bu işleri bir kez daha gözden geçirip, hayali olanlarla gerçekçi olanları ayırarak yeni bir liste yapması ve “İstanbul’un fethinin 550. yılında 550 eser !“ gibi yapmacık bir yaklaşımı bir tarafa bırakması gerekmektedir.

Dünya mirası olduğu hep vurgulanan İstanbul kentinde, Suriçi olarak adlandırılan tarihi yarımadanın bile korunması bilincinin son yıllarda ancak oluşmaya başladığını, fakat bu bölgeye ait koruma planının yeni yeni hazırlanmaya çalışıldığını biliyoruz. Roma - Bizans - Osmanlı kültürleri üzerine kurulu böylesine önemli İstanbul’un korunmasının, sadece Suriçiyle değil, bütünüyle önemli olduğunu kavrayacak; İstanbul’u kendi reklamı ve propaganda yatırımları için kullanmayacak; bütün eser ve projelerini meslek Odaları, üniversiteler, çevre sakinleri ve kentlisiyle birlikte alınacak kararlarla uygulamaya sokacak; katılımcı bir yönetimin işbaşına gelmesini beklemek ve sağlamak zorundayız.

Bu icerik 1497 defa görüntülenmiştir.