310
MART-NİSAN 2003
 
MİMARLIK'TAN

ODADAN

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA: MİMARLIK EĞİTİMİ: Ağaç Yaşken Eğilir

YİTİRDİKLERİMİZ



KÜNYE
RETROSPEKTİF

OSEP SARAF

Retrospektif dosyamızın bu sayıdaki konuğu Osep Saraf, mimarlık yaşamının büyük çoğunluğunu Amerika’da geçirmiş, farklı zamanlarda gerek yarışmalar gerekse gerçekleştirdiği projeler yoluyla Türkiye ortamından da kendini koparmadan mimarlık yaşamını hâlâ Michigan’da aktif olarak sürdüren bir mimar. Saraf’ın mimarlık yaşamını, gerçekleşmiş / gerçekleşmemiş projeleri, etkilendiği mimarlar, akımlar, benimsediği ilkeler ve mimarlık mesleği hakkında düşüncelerinin yanısıra Türkiye’de proje planlamasında ve mimarlık eğitiminde tavsiyeleriyle birlikte aktarıyoruz.

1932 İstanbul’da doğdum.

1950 İstanbul Avusturya St.Georg Lisesi’nden mezun oldum.

1955 Hamburg’da, talebe mübadelesi çerçevesi dahilinde Hopp&Jager Mimarlık Bürosu’nda çalıştım. İlk defa Avrupa ülkelerini gezip mimari eserleri görmenin heyecanı ile yurda döndüm.

1956 İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldum.

1957 Ankara’da, Milli Savunma Bakanlığı’nda askerlik görevimi tamamladım. Bu sırada mimari müsabakalara girip dereceler kazandım.

1958 İstanbul’a dönüp serbest çalışmaya başladım. İlk aldığım proje işi Yeşilyurt`da bir villa ve ilk tatbikatım Yeşilyurt`da bir apartman oldu.

Yeşilyurt’da Villa (1957)

Villa, Mies’in etkisiyle modüler ve çok camlıdır. Salon ve yatak odası kütlelerinin, servis alanları ile bağlandığını görürüz.

Yeşilyurt’ta Apartman (1958)

Mezuniyetten sonra ilk ciddi uygulamam. Planlamada klasik aydınlıklar kullanılmadan tüm hacimlerin tabii ışık ve havalanması, şeffaf apartman ünitelerinin kimliklerinin ifadesi, kirişsiz asmolen döşeme ve yalın ifade.

1959 Eskişehir Spor Sitesi Müsabakası’nda birincilik ödülünü aldık. Artık mimar oldum, madden-manen zorluklardan kurtulduk diye bayram yapmıştım(!).

1960 İhtilal oldu. Spor Sitesi ve tüm proje işlerim durdu. Bu arada Amerika’da, Pennsylvania Üniversitesi’nde mimarlık / şehircilik ihtisası için burs kazandım ve Amerika’ya gitmeye karar verdim.

1961 Pennsylvania Üniversitesi, Louis Kahn Atölyesi’nden master derecesi ile mezun oldum. Filozof Mimar Louis Kahn’ın fikirleri beni oldukça etkiledi.

1961 - 65 Amerika’da, Michigan’da, Minoru Yamasaki & Associates (MYA) Mimarlık Bürosu’nda çalışmaya başladım. Onun daima modellerle çalışması ve göz zevkine hitap etmesi ilginçti. Kahn’ın fikir, Yamasaki’nin de güzellik arayışı peşinde olması, esasında birbirinin tamamlayıcısı olarak benim için çok eğitici oldu. Bu yıllarda Yamasaki’nin bürosunda tasarımcı olarak çalıştığım projelerden bazıları şunlardı: New York Dünya Ticaret Merkezi (İkiz Kuleler); Pahlavi Üniversitesi Master Planı, İran; Saskatchewan Üniversitesi Kampüs Planlaması vs.

1965 Ortadoğu, Asya ve Uzakdoğu mimari gezisi ufkumun genişlemesine yol açtı. Bilhassa modern Japon mimarlarının geleneklerini çağdaşlıkla beraber başarı ile biçimlendirmeleri, bizleri, uluslararası stil peşinde koşanları düşündürmeli idi.

1968 İstanbul’da evlendim.

1965 - 72 yılları arasında yanlız çalışmalarımın yanısıra, Nişan Yaubyan ve Güntekin Aydoğan ile birçok mimari yarışmalara girdik; ödül ve mansiyonlarla değerlendirildik. Büyük çapta proje ve kontrollük faaliyetlerimiz oldu. Başlıcaları, 1.000 yataklı Okmeydanı SSK Hastanesi, 400 yataklı Mersin ve Burdur hastaneleri, 200 yataklı Niğde Hastanesi, Eskişehir Stadyumu, Eskişehir Kapalı Spor Salonu, Erzurum Üniversitesi Dişçilik Fakültesi ve Laborant Okulu, Erzurum Üniversitesi Hemşire ve Teknisyen Okulu ve Yurdu’dur.

SSK Okmeydanı Hastanesi (1963)

1000 yataklı işçi hastanesi tüm poliklinikler ve kanser tedavi ünitesini kapsar. Fonksiyonel ve rasyoneldir. Hasta giriş holü, havuzu ve yeşili ile bir otel holü niteliğindedir. Poliklinik pavyonları kendi kimlikleri ile bu hol çevresinde düzenlenmiştir. SSK bu hastaneyi daha sonra tip olarak Izmir ve Izmit’te uygulamıştır.

Kumburgaz Yaz Evleri (1969)

4 kardeşin yazlık evleri olarak planlanan bu projede, herbirinin kumsaldan eşit faydalanması için dubleks tip evler tasarlandı. Kumsal katında servisler, orta yoldan giriş katında gündüz yaşama hacimleri ve en üst katta yatak odaları olmak üzere 3 katlıdır. Tüm odalarda 2 yönden tabii hava sirkülasyonu ve gölge icin saçaklar öngorülmüştür. Salonun katlanır kapılarla terasa açılması ve terasın da kumsala ayrı bir merdiven ile bağlanması (çıplak ayaklar için) temin edilmiştir.

1973 - 80 Şahsi büromda tasarladığım ve inşaatı gerçekleşen binalarımın bazıları şunlar

olmuştur: E.S.A.S. Transformatör Fabrikası, Prototip Kapalı Spor Salonu, Bursa Üniversitesi Hemşire ve Teknisyen Okulu, Erzurum Rehabilitasyon Merkezi vs. Birçok mimari proje yarışmalarına katıldım; ödül ve mansiyonlarla mükafatlandırıldım. Ayrıca bazı ikametgah, turizm, idari, ticari ve spor binaları planladım. Taksim’de ikametim sırasında şahit olduğum 1 Mayıs kanlı gösterilerinden etkilenip çocuklarımın istikbali için ailece Amerika’ya göç etmeye karar verdim.

12.500 Kişilik Zeytinburnu Kapalı Spor Salonu (1975)

Müsabakada üçüncü olan bu projem, günün teknolojik imkanlarını yansıtan strüktürü ile net, basit ve akılcıdır. Düzlem kafes kirişler, ortalarından çelik kablolarla asılmışlardır ve böylece 92 metrelik açıklık, kolonsuz olarak en basit ve ekonomik şekilde geçilmiştir. İç işlevler (salon, fuaye, servisler), sirkülasyon ve strüktür yapının formunu / biçimini dürüst bir şekilde yansıtırlar. Düzenli / disiplinli ve bitmiştir. Zeytinburnu sur kapıları karşısında, salonun giriş kapıları içten ve dıştan kolaylıkla algılanır. Seyirci giriş çıkıları direkt, çabuk ve rasyoneldir.

E.S.A.S Büyük Güç Transformatör Fabrikası, Kartal (1976)

Türkiye’de henüz prekast eleman fabrikasyonu mevcut değilken, mütteahid Gök İnşaat Şirketi ile tüm kolonları şantiyede, prekast brüt beton satıhlı betonarme olarak imal ettik ve kullandık. Duvarlar hafif beton prefabrike gaz betondur. Sıva katiyen kullanılmamıştır. Çatı makasları çeliktir. Enerji tassarufu için, hacimler tabii ışıkla çalışılabilir şekilde fenerlerle aydınlatılmış ve verimin artması için de iç hacimlerin renklendirilmesi etüd edilmiştir.

Bursa Üniversitesi 350 Talebelik Hemşire, Laborant ve Teknisyen Okulu ve Yurdu (1977)

350 yatılı öğrenciye hizmet edecek bu okul, hemşire ve laborant teknisyeni yetiştirecektir. İdare ve çok amaçlı salon, eğitim, yatakhane, yemekhane blokları ve elemanları, tarihi Bursa avlularından esinlenerek, içe dönük, kontrolü kolay, su ve yeşille zenginleştirilmiş, gölgeli yeşil bir avlu çevresinde, basit bir fonksiyon şemasına göre yerleştirildi. Kompleksin merkezi olan bu yeşil avlu, öğrencilerin yaşadığı iç dünyalarıdır. Bina sirkülasyonları avluya bakar. Düşey sirkülasyonlar, merdiven kuleleri ile ifade edilmiştir. Planlarda esneklik sağlanmıştır. Planlamada diğer bir öge de disiplin olmuştur. Bu rasyonel düzenle inşaatın süratli ve ekonomik olacağı düşünülmüştür.

250 Kişilik Tip Spor Salonu (1978)

Bakanlığın 20 ilde tatbik ettireceği halk tipi 250 seyircilik spor salonu olarak planlandı. Fonksiyon farklılıkları ve strüktürü dikkate alınarak salon ve servisler 2 ayrı blok halinde tasarlandı ve dilatasyonu yapıldı. Meyilli arsalarda bu mafsallarla değişik kotlara oturabileceği düşünüldü. Sokak ve bina arasında, ufak ölçekte, kontrollü bir giriş avlusu tasarlandı. Düzenli strüktürü ile her ilde kolaylıkla tatbik edilebilir.

1980 Tekrar M. Yamasaki Mimarlık Bürosu’nda çalışmaya başladım. Baş tasarımcı / proje yürütücüsü (senior designer / job captain) olarak çalıştığım tasarımlar: Madrid’de Tower Picasso Büro binası; Jeddah (Suudi Arabistan)’da sadece kadınlar için Hawa Center Çarşısı; Dhahran (Suudi Arabistan)’da Kral Fahd Uluslararası Hava Alanı Terminali; Honolulu (Hawai)’da City Bank Müdürlük binası, Detroit`de Wayne Üniversitesi Kütüphanesi; California’da AGBU Lisesi projeleri oldu. Yamasaki’ye gıpta ediyordum. Zira işveren ile münasebetlerimde hiçbir zaman, her şeyin en iyisini isteyip en mükemmeli için katiyen parayı esirgemeyen, mimarın proje ücretini her ay saat hesabı seve seve ödeyen dünya zengini işverenlerle muhatap olmamıştım. İster istemez, bizim Nafia Vekaleti – mimar münasebetlerimizi hatırlıyor ve mukayese(!) ediyordum.

1987 Çırağan Sarayı Oteli inşaatı birtakım proje uyumsuzlukları dolayısıyla durdurulmuş iken, projeyi hazırlayan Sanbar firması, MYA firmasından teknik yardım istedi ve Yamasaki beni Türkiye’yi yakından tanıyan mimar olarak sorunları çözmek üzere MYA danışmanı olarak İstanbul’a yolladı. Şantiyedeki 50 kişilik mühendis ve mimar ekibiyle, ben proje koordinatörü olarak 4 ay çalışıp tatbikat projelerinin tümünü koordine ettik. İnşaat tekrar başladı ve ben Amerika’ya döndüm. İstanbul’da ikametim sırasında, memleket şartlarını iyi bilen bir kişi olarak, Amerika ”know how” ve teknolojisi ile Türkiye’ye katkıda bulunabileceğimi düşünmeye başladım. Doğduğum topraklarda eserler verebilmek arzusu ile Türkiye’deki uluslararası mimari müsabakalara MYA ismi altında tekrar katılmaya başladım ve kazanmaya muaffak oldum. Tabii ki başarımda, Amerika mimarlık ofislerinin zengin imkanlarının da hissesi oldu.

1988 Yamasaki firmasında şirket hissedarı (senior associate) tayin edildim.

1988 Cevahir Şirketler Grubu’nun açtığı Şişli Kültür ve Ticaret Merkezi Uluslararası Mimari Proje Müsabakası’na katılan 14 yerli ve yabancı proje içinden projemiz birinci ödüle layık görüldü; Türkiye şartlarına en uygun proje diye tasvir edilmişti. (Doğrusu ya, bazı yerli mimarlarımızın tasarımlarının Amerikalıdan çok Amerikalı olmasını yadırgamıştım). Hacmi ile dünyanın en büyük ikinci çarşısı olan ve tasarlandığı yıl Türkiye’ye yeni bir nefes getirebilecek olan tasarım, politik, ekonomik vs. gibi sebeplerle birçok kere değiştirildi ve 544.000 m2lik büro, çarşı, otel, garaj kompleksi, bugün 350.000 m2lik çarşı ve garaja indirildi ve ne yazık ki henüz bitirilemedi.

Şişli Kültür ve Ticaret Merkezi (1988)

Uluslararası müsabakada uygulanmak üzere birinci seçilen projemiz, büro binaları, çarşı ve garaj olmak üzere 544.000 m2 inşaat alanını kapsıyor. 600 yataklı otel, 5 katlı çarşı, büro binaları (yüksek ve alçak katlı) ve 3.300 otoluk garaj planlandı. Yüksek ikiz büro binaları Büyükdere Caddesi’nden geriye çekilerek yeşil mezarlık karşısında, otel ise arazinin alt ucunda ikametgahların karşısında yer aldı. Arazinin içinde bir servis yolu ile tüm kompleks çevrelendi. Bu yoldan beslenen alçak büro binaları ve ortada da çarşı bloku yer aldı. Tasarımda değer verdiğimiz kriterler bilhassa şunlar oldu: *Aşamalı uygulama imkanı: Büro, dükkan, garaj ve hizmet olanaklarının bir araya gelmesinden oluşan müstakil birimler tasarlandı. Her birimin yanlız başına işleyebileceği öngörüldü. *Plan esnekliği *Paylaşmanın bloklarda biçimsel etkisi *Bölgesel malzeme ve teknoloji *Trafik akışı *Doğal ışık ve hava *Simgesel etki.

1989 Sistem Ticaret A.Ş.’nin Mecidiyeköy’deki çok katlı ofis, otel ve çarşıyı barındıracak İmar Plaza Kompleksi için sınırlı yarışma açıldı ve fikir projemiz uygulama için birinci seçildi. Fakat proje tatbik edilememiştir.

İmar Plaza Ticaret Merkezi (1989)

Sınırlı yarışmada birinci seçilen projemiz, 1000 yataklı otel, çok katlı büro binası, 5 katlı çarşı ve 3000 otoluk garajı içerir. İkiz kuleler şeklinde simgelenen otel ve büro binaları strüktürünün altta çarşı, üstte de köprü ile rijitliği sağlanmıştır.

1990 M. Yamasaki Mimarlık firmasında başkan yardımcısı (vice president) ve Orta Doğu projeleri geliştirme müdürü tayin edildim. İstanbul Sanat ve Kültür Vakfı’nın açtığı 3.500 kişilik kongre salonu uluslararası sınırlı yarışmasına verdiğimiz teklif uygulama için seçilemedi. SOM birinci seçilmişti, sonra proje Ove Arup firmasına verildi.

1991 Edatur Turizm’in, İzmir-Menderes Havaalanı Oteli için hazırladığımız proje çok beğenildi. O sırada çıkan Kuveyt Harbi ve turizm problemleri dolayısıyla durdu.

İzmir Menderes Havaalanı Oteli (1991)

İzmir ve yakın çevresinin turizm bölgelerine gelen turistlerin kısa ve uzun süre konaklama ve rekreasyon gereksinmelerini temin edecektir. Proje, 300 odalı otel, açık ve kapalı yüzme havuzları, tenis alanları, çocuk klübü ve garajı kapsar. Güneyinde, parkta yapay bir göl ile çevresinde koşu ve gezi yolları düşünülmüştür. Otel lobisinden, iskeleden kalkan motorlarla gölbaşı lokantasına ve amfitiyatrosuna gidilmektedir.

1992 Mekke`de Şeytan Taşlaması / Jamarat Köprüsü Sınırlı Yarışması için verdiğimiz fikir projemiz birinci seçildi; fakat ekonomik sebeplerle tatbik edilmedi. Taşlama ritüeli sırasında çok sayıda hacının izdihamdan veya hastalanarak vefat etmesi üzerine, onların can emniyetini temin etmek için tasarlanan zeki bir proje idi. Proje tasarımında şimdiye kadar hiç karşılaşmadığım yeni problemleri çözmek açısından, meslek hayatımın en ilginç projesi oldu diyebilirim. (Hacıların yaş ortalaması, yürüyüş hızı, taş atma mesafesi, taşların toplanması, yaya trafiğini yakinen kontrol, hastalananların acil yardıma yetiştirilebilmesi vs. etüdleri gibi).

Jeddah Jamarat Köprüsü, Suudi Arabistan (1992)

Uluslararası sınırlı yarışmada birinci seçilen proje, her sene artan hac ziyaretlerinde hacıların can emniyetini temin etmek için tasarlanmıştır. 2 kilometre uzunluğunda tasarlanan 6 katlı köprüde, her katta 1 milyon kişi olmak üzere, 6 milyon hacının 6 saat zarfında, emniyetle, sıhhatle şeytan taşlama ritüelini tamamlamasını öngörür. Hastane, karakol, servis binalarını ihtiva eder. Bilgisayarlı monitor sistemi ile köprünün her noktası kontrol edilmekte ve oraya cankurtaran ve polis arabalarının acilen erişmesi temin edilmektedir.

1992 1.700 kişilik Ermenistan, Yerevan Katedrali Uluslararası Mimari Yarışması’na yolladığım bu tasarım, modern diye dereceye giremedi. Dini mimaride maalesef eskiyi kopye etmek galip geldi.

1700 Kişilik Yerevan Katedrali, Ermenistan (1992)

1.700 kişilik bu ibadethanede, okul, idare, şapel, müze, ziyafet salonları ve garaj planlanmıştır. Şehrin merkezinde, park içinde ufak bir tepe üzerindedir. Kısa zamanda tamamlanması ve ekonomik olması öngörülüyordu. Eski kiliselerin asırlar sonra bir kopyası olamazdı. Gelenekleri muhafaza etmekle beraber, asrın teknolojik imkanlarını kullanması doğaldı. Prekast betonarme kolonları bir noktada çatıştırıp bunları çember kirişle bağlamakla, 36 metre çaplı dairesel plan hacmini kolonsuz tasarlamak ve sismik problemlere de çözüm bulmak mümkün oldu. Bitmiş kristal formu ile de çevre apartman binaları arasında abideleşmesi uygun oldu.

1993 Büyükçekmece’de yapılması öngörülen Medya Merkezi / Televizyon Yayınları Merkezi Fikir Projesi büyük kabul gördü; tatbikat için seçildi. Henüz yapılmadı. Türkiye’deki tüm bu projelerin tasarımında, Yamasaki firmasında, gerek proje tasarımcısı, gerekse proje müdürü / idarecisi olarak tüm mesuliyetleri yüklenmiş olarak çalıştım.

Medya Merkezi, Büyükçekmece (1993)

Bu TV istasyonu, çok amaçlı stüdyolar ve destek yapıları ile canlı yayın olanağına sahip kompleksin planlaması süresince, yalnızca kompleksin işlevini ve görünüşünü değil, yalınlık, rasyonellik ve ekonomi de dikkate alındı. Aşamalı inşaat imkanı düşünülerek, genel yönetim binasının arkasında ona bağlı, her biri bağımsız kullanılabilen 3 ünite planlandı. Her bir ünite 3 farklı işlev taşıyan bileşenden oluşmakta: Stüdyo, teknik birimler ve bürolar. Bu üniteler, avlulara açılan merdiven / mafsallarla birbirine bağlanıyor ve bu mafsallardan arsanın sınır çizgisine göre kırılıyor ve farklı kotlarına oturabiliyor.

Bütün binalar, iç ve dıştan fonksiyonları okunabilir şekilde tasarlanmıştır. Buna rağmen disiplinlidir / düzenlidir, rasyonel ve ekonomiktirler.

1994 yılından beri Michigan’da mimarlık büromda serbest olarak çalışmaktayım.

Etkilendiğim Mimarlar / Akımlar / Benimsediğim İlkeler

Çocukluk yıllarımda Jules Verne’nin tüm eserlerini okuyarak hayallerim zenginleştikçe, yeni bir dünya yaratmak arzusu ve bu rüyaların tatbiki için de mimarlık mesleğini seçme temayülü doğmuş olabilir içimde.

İTÜ Mimarlık Fakültesi’ndeki eğitim yıllarımda fonksiyonalist / işlevsel akım hepimizi etkiliyordu. Oscar Niemeyer’in tasarımlarının dinamizmi, "Her problemin en iyi tek bir çözümü vardır“ diyen Gropius’un mantığı ve minimalist Mies Van der Rohe’nin tasarımları beni etkiliyordu. İlk meslek deneyimlerimde “Yeşilyurt’da Villa” ve “Yeşilyurt’da Apartman” tatbikatımda bu etkiler görülebilir.

1965 yılında Amerika’dan dönüşümde, uluslararası stilin tek düzeliğe sebep olduğunu anlamış bulunuyordum. Mies’den mimarlık dilinin gramerini öğrendikten sonra, yerel kültür / değerlerle mimaride şiirsel eserler verileceğine inanmaya başladım. Bilhassa Uzak Doğu seyahati dönüşümde, Japon mimarların geleneksel modern eserlerini gördükten sonra, Türkiye’de de kaynağını ülkenin kültüründen, doğasından alan ve eskiyi kopye etmeden çağdaşa varan mimari eserler olmalıdır, diye düşünmeye başladım. Bu babda ilk denemem, 1969 yılında yaptığım Kumburgaz Yazlık Evler’de maalesef gereken birikimim olmadığından başarılı olamadım.

Louis Kahn’ın felsefesi hala beni etkiler: “Her hacim kendine özgü ihtiyaçlarına göre tasarlanmalı ve bina iç ve dışında ifade edilmelidir” der. “Mimaride disiplin / düzen şarttır” der. Biçimin kendi işlevsel öncelikleri ile oluşmasını sağlayan tutum bana akılcı görünür. “Son ürün yapının tüm etmenlerinin birbiri ile etkileşimi sonucu ortaya çıkar; biçim taklit edilmemelidir“ tezi, kanımca çok doğrudur. Yamasaki der ki: “Mimarlık, işlev ve güzelliği içeren bir atmosfer yaratmalıdır ki, insan onun içinde zevkle huzurla mutlu yaşasın. Üçünün felsefeleri birbirlerine zıt gözükse de, birbirlerinin tamamlayıcısı olarak Mies van der Rohe, Louis Kahn ve Yamasaki büyük üstadlar olarak beni etkilemişlerdir.

Tasarımlarımda çabam, işlevselliği feda etmeden;

* Problemleri/çözümleri yalına indirgemek, rasyonel olmak (Rohe)

* İşlevsel özelliklerine göre hacimleri, bina biçimlenmesinde

düzen içinde ifade etmek (Kahn)

* Göze/hisse hitap ederek -zarif detaylarla- insanoğlunun o hacimlerde mesut

yaşamasını temin etmek (Yamasaki)

Yeşilyurt Apartmanı, Medya Merkezi, Menderes Otel bu çabalara örnek gösterilebilir.

Mimarlık Mesleği Hakkında Düşüncelerim

Mimarlık insanlığın hizmetinde, teknik, müsbet ve yaratıcı bir sanat; insanı, ailesini, çevresini, milyonlarca insanı mesut kılabilen ulvi bir meslek. Yüzyıllarca ayakta durabilen eserler yaratmak kabil. Ancak bazı kişilerin sandığı gibi mimarlık yüzdeyüz sanat değildir; yalnız estetik ve güzellik değildir kanımca. Bilimsel yanı ağır basar. Popülizme sürüklenmemek gerek. Düşünerek yaratmak gerekir. Aslında mimarlığın bir “hizmet” olduğuna inanıyorum. Sadece sanat için bina tasarlanmaz. Bina herşeyden evvel kullanıcılara hizmet edecek, onların bu binayı çevresi ile zevkle kullanmalarını temin edecektir. Yani ben sandalyede rahat oturamıyorsam, sadece heykel olarak onu seyredeceksem, bu başarılı bir sandalye tasarımı değildir bence. İyi bir mimari eser çağdaş olmalıdır ve zamanının sosyal yaşamını, düşüncesini (intellect / kültürünü)

ve teknololojisini mutlaka yansıtmalıdır.

Türkiye’de Proje Planlamasında Tavsiyelerim

Esneklik (flexibilite): Çok zaman, bina kullanıcıları ile danışmadan hazırlanmış eski standart programlarla planlama ve inşaat yapılıp sonradan defalarca değiştirildiğinden, baştan planlamada esneklik sağlamak;

Kademeli inşaat (phasing): Çok zaman, muhtelif sebeplerle, inşaat parası bitip inşaat bitmediğinden, planlamada kademeli inşaata imkan vermek faydalı olabilir.

Mimarlık Eğitiminde Tavsiyelerim

Amerika’da mesleğimi tatbikte hissetiğim eksikliklerin, yeni nesil mimarlarda tekerrür etmemesi için yüksek mimarlık eğitiminde dikkate alınmasında (eğer henüz olmamışsa) fayda görürüm.

* Programlama: Her proje programı başlangıçta, kullanıcılarla, istatistiklerle, zamana ve bölgeye uygun olarak ilmi olarak hazırlanmalıdır. Bu bir ihtisas işidir ve öğretilmelidir.

* Proje yönetimi / idaresi: Mimarın, günümüzde gittikçe çoğalan ihtisaslaşmış disiplinleri koordine etme yeteneği büyük projelerde çok önem kazanmıştır.

* Ekonomi analizi: Mimarlar günümüzde artık prens ya da kral değil, yatırımcı (developer)’dırlar. Mimar çizdiği her çizginin, sonuçta kaça mal olacağını bilmelidir.

* Pazarlama: Mimarın kendisini tanıtması / pazarlayabilmesi de artık bir ihtisas konusu olmuştur.

* Takdim (Presentation): Mimari bir fikri, ilmi ve edebi şekilde anlatabilmek, karşısındakine kabul ettirmek becerisi de bir eğitim konusudur. Bizim nesile bunları üniversitede öğretmediler. Bu hususların mühim olduğunu öğrenmekte geç kaldık. Mimari müsabakalar da olmasa, açlıktan nefesimiz kokacaktı. Dolayısıyla, ögretim görevlilerine ve bilhassa yarın dünya pazarına açılacak olan genç mimarlarımıza bu hususları hatırlatmakta yarar görüyorum.

Yarışmalar ve Ödüller

Birincilik Ödülleri

1959 Eskişehir Spor Sitesi (Nişan Yaubyan ile)

1963 1000 yataklı SSK Okmeydanı Hastanesi; İstanbul

(Nişan Yaubyan ve Güntekin Aydoğan ile)

1969 2000 yataklı CHUV Üniversite Hastanesi; Lausanne / İsviçre

(Güneri Dutipek ve Akil Gonca ile)

1969 Hasköy Vakfı Ermeni Kilisesi

1970 200 yataklı Niğde Devlet Hastanesi (NY ve GA ile)

1971 400 yataklı Mersin Devlet Hastanesi (NY ve GA ile)

1972 Erzurum Üniversitesi Dişçilik Fakültesi ve 200 kişilik Laborant Okulu

(NY ve GA ile)

1972 Erzurum Üniversitesi Hemşire ve Teknisyen Okulu ve 200 talebelik yurdu

(NY ve GA ile)

1974 400 yataklı Burdur Devlet Hastanesi

1988 Şişli Kültür ve Ticaret Merkezi (uluslarası müsabaka); İstanbul

(M. Yamasaki Associate Bürosu)

1989 İmar Plaza - Otel, büro, garaj, çarşı tesisleri; Mecidiyeköy (MYA)

1991 Menderes Havalimanı Oteli; İzmir (MYA)

1992 Mekke’de Camarat Köprüsü (uluslararası müsabaka); Suudi Arabistan (MYA)

1994 Medya Merkezi / TV Uygulama Merkezi; Büyükçekmece

(Luckenbach & Ziegelman Bürosu ile)

İkincilik Ödülleri

1958 Diyarbakır Koleji ve Yurdu (800 talebelik) (NY ile)

1959 Devlet Su İşleri Genel Müdürlük Binası; Ankara (NY ile)

1959 İstanbul Kurtuluş Rum Lisesi (500 talebelik)

1979 Bayındırlık Bakanlığı Genel Müdürlük Merkezi; Ankara (Pelin ve Muhteşem Atasoy ile)

Üçüncülük Ödülleri

1957 Samsun Koleji ve Yurdu (800 talebelik) (Teoman Tanju ve Güntekin Aydoğan ile)

1968 800 yataklı İzmir Hastanesi (GA ile)

1975 Zeytinburnu 12.500 kişilik Kapalı Spor Salonu; İstanbul

1990 İstanbul 3.500 kişilik Kongre Salonu; Maslak (uluslararası müsabaka) (MYA)

Mansiyonlar

1958 Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlük Binası; Ankara (Teoman Tanju ve GA ile)

1958 Alanya Şehir Planlaması (NY, TT, GA ve İbrahim İnce ile)

1959 SSK Büro, Çarşı ve Sinema Kompleksi; Ankara (NY ile)

1959 SSK Rant Tesisleri; Zeyrek (NY ile)

1960 Ankara Üniversitesi 2000 kişilik Talebe Yurdu ve Kafeterya (Suheyl Atil ile)

1963 İstanbul Ticaret Sarayı; Eminönü (NY ile)

1966 800 yataklı Şişli Çocuk Hastanesi (GA ve NY ile)

1967 2.000 yataklı Ankara Üniversitesi Tip Fakültesi Eğitim Hastanesi (GA ile)

1968 Artvin Hükümet Konağı (Akil Gonca ile)

1970 Ankara Özürlü Çocuklar Okulu ve Yurdu

1971 İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi ve Araştırma Laboratuarları

1972 Erzurum Üniversitesi Ziraat Teknolojisi ve Ev Ekonomisi binaları (GA ve NY ile)

1975 Erzurum Üniversitesi Spor Salonu ve Yüzme Havuzu

Jüri Üyelikleri

1960 İstanbul Surp Agop Elmadağı Vakfı’nın Rant Tesisleri Yarışması - Çarşı, Büro ve

Garaj yapıları. (sınırlı yarışma)

1971 Nafia Vekaleti İstanbul Ruh Sağlığı Sitesi Yarışması

1972 Nafia Vekaleti Trabzon Karadeniz Üniversitesi 600 yataklı Eğitim Hastanesi

Yarışması

1974 Ege Üniversitesi Kampüsü Akademik Merkez Yarışması; İzmir

1976 Emlak Kredi Bankası, 4 Bölge Tip Halk Konutları Yarışması

1980 Kızılay Ankara Rant Tesisleri Yarışması

Bu icerik 5422 defa görüntülenmiştir.