TÜRKİYE, KYOTO PROTOKOLÜ’NÜ SONUNDA İMZALIYOR
 
Türkiye gecikmeli de olsa, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadeleyi sağlamaya yönelik uluslararası tek çerçeve belgesi olan Kyoto Protokolü’ne taraf olmayı kabul etti. Hükümet, ilk 5 yıllık uygulaması bitmek üzere olan protokole taraf olmayı, yeni dönemle ilgili hazırlıklara katılabilmek ve çekincelerini koyabilmek için kabul etti. 176 ülkenin taraf olduğu protokole yalnızca ABD, Avustralya ve Türkiye taraf değil. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu tarafından Dışişleri Bakanlığı’na, "Türkiye’nin Kyoto Protokolü’ne taraf olmasının kabulü ve onayının uygun olduğuna" ilişkin yazı gönderilmesinin ardından hükümetin gündemine gelen protokol, Bakanlar Kurulu’nda görüşülerek karara bağlandı. Protokol, uluslararası anlaşma niteliğinde olduğu için, onay vermek üzere TBMM’ye sevk edilecek.
 
İsmini Japonya’nın Kyoto kentinden alan Kyoto Protokolü, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi içinde imzalandı. Protokolü imzalayan ülkeler, karbondioksit ve sera etkisine neden olan diğer 5 gazın salınımını azaltmaya veya bunu yapamıyorlarsa salınım ticareti yoluyla haklarını artırmaya taraf oldular. Protokol, ülkelerin atmosfere saldıkları karbon miktarını 1990’daki düzeylere düşürmelerini gerekli kılıyor. 1997’de imzalanan protokol, 2005’te yürürlüğe girdi. En fazla sera gazı üreten ülke olan ABD, Protokülü imzalamaktan kaçıyor. Türkiye endüstrileşmiş ABD ve Batı Avrupa ülkeleri kadar sera gazı üretmiyor. Ancak petrol, kömür ve doğalgaza bağımlılığını hızla artırmakta olan bir ülke olduğu için sera gazı salınımlarını hızla artırıyor.
 
Kyoto sonrası şu değişikliklerin olması hedefleniyor:

Atmosfere salınan sera gazı miktarı % 5’e çekilecek,
Endüstri, motorlu taşıtlar ve ısıtmadan kaynaklanan sera gazı miktarını azaltmaya yönelik mevzuat yeniden düzenlenecek,
Daha az enerji ile ısınma, daha az enerji tüketen araçlarla uzun yol alma, daha az enerji tüketen teknoloji sistemlerini endüstriye yerleştirme sağlanacak,
Güneş enerjisinin önü açılacak,
Ulaşımda, çöp depolamada çevrecilik temel ilke olacak,
Alternatif enerji kaynaklarına yönelinecek,
Çimento, demir-çelik ve kireç fabrikaları gibi yüksek enerji tüketen işletmelerde atık işlemleri yeniden düzenlenecek,
Fosil yakıtlar yerine örneğin bio-dizel yakıt kullanılacak,
Termik santrallerde daha az karbon çıkartan sistemler devreye sokulacak,
Nükleer enerjide karbon sıfır olduğu için dünyada bu enerji ön plana çıkarılacak,
Fazla yakıt tüketen ve fazla karbon üretenden daha fazla vergi alınacak.

 
 
İMP TARAFINDAN HAZIRLANAN İSTANBUL İL ÇEVRE DÜZENİ PLANI İPTAL EDİLDİ 
 
2006 yılı sonunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı BİMTAŞ AŞ bünyesinde oluşturulan İstanbul Metropolitan Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi (İMP) tarafından hazırlanan 1/100.000 Ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’na, Mimarlar, Şehir Plancıları, Çevre, Ziraat, Makina, Elektrik ve Harita Mühendisleri Odalarının İstanbul Şubelerinin açtığı davalar sürüyor. İnşaat Mühendisleri Odası, İstanbul Şubesi tarafından açılan dava sonucunda, plan, İstanbul 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi.
 
Teknik olarak yeterli olmayan, planlama ciddiyetiyle bağdaşmayan, ciddi sakıncalar içeren, kente insan öncelikli değil, rant ve pazarlama öncelikli bakan bir yaklaşımın ürünü olan planın, uygulandığı takdirde, İstanbul’un sorunlarını çözmek bir yana, gelişimini bugünkünden de daha tehlikeli boyutlara sürükleyecek, kentin tarihi ve doğal değerlerinde geri dönülmez tahribatlar yaratacağı vurgulanıyor. İstanbul 1/100.000 Ölçekli İl Çevre Düzeni Planı’nın iptal gerekçeleri olarak, planın yetki unsuru bakımından hukuka uyarlılığının olmaması ve BİMTAŞ AŞ’ye ihale edilmiş olmasının usule uygun olmaması, belirtiliyor. Daha önce plan hakkında yürütmenin durdurulmasını istemiyle TMMOB’ye bağlı Odaların açtığı başvuru kabul edilmiş, ancak Büyükşehir Belediyesi tarafından bir üst mahkemeye yapılan itiraz üzerine reddedilmişti. Büyükşehir Belediyesi’nin de alınan bu karar üzerine aynı yolu izlemesi bekleniyor.
 
 
UIA 2008 ALTIN MADALYASI TEODORO GONZALEZ DE LEON’A VERİLDİ        
 
UIA 2008 Altın Madalyası, Meksikalı Mimar Teodoro Gonzalez de Leon’a verildi. De Leon ödülünü UIA 2008 Torino Kongresi sırasında, 2 Temmuz 2008’de yapılacak ödül töreninde alacak. 16-17 Nisan 2008 tarihlerinde Bratislava’da, UIA Başkanı Gaëtan Siew başkanlığında toplanan UIA 2008 Altın Madalyası Jürisi, de Leon için şunları söylüyor:
“UIA, bu madalyayla, bir dönemi, onun toplumsal gerçekliğini, kültürünü ve geleneklerini yansıtan bir mimarlığın gerçekleşmesine adanan bir yaşam boyu çalışmayı vurgulamakta ve onurlandırmaktadır. Teodoro Gonzalez de Leon’un çalışmaları, sürekli yenilenen, zenginleşen ve yorumlanan bir dağarcıkla modern mimarlık hareketinin bir parçasıdır. Mimarisi olumlu anlamda anıtsal olup, malzeme, ışık ve dokunun ustalıklı kullanımı eserlerine hem kentsel, hem kırsal bağlamda özel bir duruş sergilemektedir.”
 
Kuruluşundan bu yana UIA Altın Madalyası şu isimlere verildi:
1984 Hassan Fathy (Mısır)
1987 Reima Pietila (Finlandiya)
1990 Charles Correa (Hindistan)
1993 Fumihiko Maki (Japonya)
1996 Rafael Moneo (İspanya)
1999 Ricardo Legorreta Vilchis (Meksika)
2002 Renzo Piano (İtalya)
2005 Tadao Ando (Japonya)
 

UIA 2008 TORİNO “BİLGİLENDİRME NOKTASI” TASARIMI FİKİR YARIŞMASI SONUÇLANDI              
 
UIA 2008 Torino Kongresi kapsamında 35 yaş altı mimarlara açık olarak düzenlenen yarışma sonuçlandı. Jüri başkanlığını George Kunihiro’nun (Japonya) yaptığı ve 460 projenin değerlendirmeye alındığı yarışmanın programı, Torino için kentsel demokrasiye adanmış bir buluşma, dinlenme mekânı olacak bir bilgilendirme noktası oluşturmayı hedefliyordu. Birinciliği İspanya’dan Alberto Garcia Castro, Juan José Cruz ve Ismael Paez Jurado’nun kazandığı “Paperbox” isimli proje, yüzeylerin başarılı bir şekilde hacimlere dönüştürülmesi, programa uygun iç bölümlendirmesindeki yaratıcı çözümleri, güçlü ifadesi ve makul malzeme seçimiyle jürinin beğenisini kazandı. Bu proje UIA Kongresi kapsamında Torino’da yaklaşık 100 m2 alan üzerine inşa edilecek.
 
1. Ödül: Alberto Garcia Castro, Juan José Cruz ve Ismael Paez Jurado (İspanya)
2. Ödül: Kakhaber Kakhishvili, David Giorgadze, George Shukakidze (Gürcistan)
3. Ödül: Andrea Veglia, Luca Rocca, Francesca Thiébat, Benedetta Veglia, JacopoTesta (İtalya)
1. Mansiyon: Cristina Cardinale, Mario Augusti, Stefania Campochiaro, Tania Castagno, Valentina Murgia, Tullia Ricciardi, Alberto de Davide (İtalya)
2. Mansiyon: Daniele Mancini, Andrea Cattabriga, Bruno Losengo, Irene Rinaldi (İtalya)
3. Mansiyon: Spiros I. Papadimitriou, Sebastian Duque, Roubini Makridou (Yunanistan)
 
Bilgi için:
www.infopoint.uia2008torino.org
www.uia-architectes.org
 
 
RIBA 2008 ÖDÜLLERİ BELLİ OLDU
 
İngiliz Kraliyet Mimarlar Birliği RIBA’nın her yıl ülkenin en iyi yapılarına verdiği RIBA 2008 Ödülleri belli oldu. Londra Yılın Binası Ödülü’nü Westminister Academy ile AHMM, Londra Kamusal Mekân Ödülü’nü ise Royal Festival Hall yenileme projesi ile Allies and Morrison kazandı. Ödül kazanan yapıların mimarlarına, ödülü, 27 Temmuz 2008 günü yapılacak bir törenle verilecek. Bu yılki RIBA Ödülleri’ne, Terry Quinlan ve Robert Adam gibi mimarlar, RIBA’nın klasik ve geleneksel mimariyi gözardı ettiği gerekçesiyle karşı çıkarak bu ödüllerin her türlü mimari tarzı yansıtması gerektiğini vurguladılar.Ödüllere ilişkin bilgi için www.architecture.com/Awards/ adresi ziyaret edilebilir.
 
 
İNSANLIK İÇİN MİMARLIK VE AMD’NİN DÜZENLEDİĞİ “DİJİTAL KATILIM” MİMARLIK YARIŞMASI SONUÇLANDI
 
İnsanlık için Mimarlık (Architecture for Humanity) ve AMD’nin (Advanced Micro Devices, Inc) düzenlediği, ihtiyacı olan toplumlara teknolojik olanaklar sağlamayı hedefleyen “Dijital Katılım” temalı yarışma sonuçlandı. Yarışmayı, Nairobi’de teknoloji laboratuarı ve kayıt stüdyosu tasarımıyla ABD’den Global Studio of Seattle kazandı. Bu tasarımın AMD sponsorluğunda Kenya’nın başkenti Nairobi’de inşa edilerek binlerce çocuğun hayatını zenginleştirmesi ve güçlendirmesi bekleniyor. Yarışmada ayrıca Afrika, Asya ve Güney Amerika bölgeleri için tasarlanan projelere bu üç kategoride ayrı ödüller ve mansiyonlar verildi. 566 kayıtlı katılımın olduğu yarışmada Türkiye’den Emre Can Yılmaz Asya kategorisinde ikinciliği kazandı.

Bilgi için:
www.architectureforhumanity.org
www.openarchitecturenetwork.org/challenge


 
LAHEY’DE ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ EK BİNALARI YARIŞMASI İÇİN 20 MİMAR SEÇİLDİ
 
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yeni ek binaları için açılan uluslararası yarışmanın ilk etabına 20 mimar seçildi. Katılımcılar, tamamlanmış projelerinin kalitesi ve yoğun programlarlı yapı tasarımı tecrübeleri değerlendirilerek uluslararası bir jüri tarafından seçildi. Seçilen mimarlar 5 değişik kıta ve 12 farklı ülkeden geliyor. Her katılımcı ihtiyaçların belirli bir özetine dayanan bir tasarım eskizi sunmak için 35.000 Euro alacak. Tasarımlar Ağustos 2008’de teslim edilecek. En iyi 3 proje, Kasım 2008’de açıklanacak. Teslim edilen 20 proje, Hollanda, Lahey’de Museon’da sergilenecek. En iyi üç proje sırasıyla 60.000, 50.000 ve 40.000 Euro para ödülü kazanacaklar. Kazanan tasarım 2009 yılı başında açıklanmış olacak. Hollanda’nın Devlet Baş Mimarı tarafından düzenlenen ve yürütülen yarışma, geçtiğimiz Şubat ayında açılmıştı. 46.000 m2’ye oturacak yapı kompleksin ek binaları, Lahey’de kumullar ve Van Alkemadelaan arasında kalan Alexanderkazerne (eski askeri barakalar) alanında inşa edilecek. Uluslararası Ceza Mahkemesi ve evsahibi ülke olarak Hollanda, tasarımın düzgün çalışma koşulları ve iyi bir işlevsellik sağlaması, ayrıca çevre dostu olarak tasarlanması konusunda ortak bir vizyonu paylaşıyorlar.
 
İlk etap için seçilen 20 mimar/ekip şu isimlerden oluşuyor:

Architectus Brisbane Pty Ltd

Brisbane, Avustralya

Atelier Christian de Portzamparc

Paris, Fransa

Claus en Kaan Architecten
Rotterdam, Hollanda


David Chipperfield Architects
Londra, İngiltere


Henning Larsen Architects
Kopenhag, Danimarka


Ingenhoven Architects
Düsseldorf, Almanya


JLCG arquitectos, lda.
Lizbon, Portekiz


Kengo Kuma and Associates
Tokyo, Japonya


Mangado y Asociados
Pamplona, İspanya


Mecanoo Architecten
Delft, Hollanda


Moshe Safdie and Associates
Somerville, Massachusetts, ABD


Neutelings Riedijk Architecten
Rotterdam, Hollanda


Nikken Sekkei Ltd        
Tokyo, Japonya


OMA / SeARCH
Rotterdam, Hollanda


Sauerbruch Hutton GmbH
Berlin, Almanya


Schmidt Hammer Lassen / Bosch and Fjord
Århus C, Danimarka


Springall+Lira / bgp
Mexico, Meksika


Stein Halvorsen / ARCASA
Oslo, Norveç


Wiel Arets Architect and Associates
Maastricht, Hollanda


Xaveer De Geyter
Brüksel, Belçika




 
 
ÜNYE CUMHURİYET MEYDANI YARIŞMASI’NDA JÜRİNİN ÖDÜL DAĞITMAMA KARARI YARGI TARAFINDAN İPTAL EDİLDİ
 
Ünye Belediyesi tarafından Ocak 2006’da açılan Ünye Cumhuriyet Meydanı Yunus Emre Parkı Kentsel Tasarım Proje Yarışması sonuçlanmış, ancak jüri yarışma şartnamesinde belirtilen ödül ve mansiyonları vermemişti. Kamuoyunda uzun süre tartışma yaratan bu karardan sonra, Mimar Kaan Özer, Demet Badem ve Cem Açıkkol tarafından Ünye Belediyesi Başkanlığı’na, yarışmanın sonuçlandırılması ve ödüllerin belirlenmesi istemiyle Ordu İdare Mahkemesi’nde açtıkları dava sonuçlandı. Jürinin aldığı kararın hukuka uygun olmadığına karar verildi.
 
ODTÜ MİMARLIK FAKÜLTESİ DERGİSİ, ARTS AND HUMANITIES CITATION INDEX VERİTABANINDA TARANMAYA BAŞLADI
 
ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi ODTÜ MFD/METU JFA dünyaca tanınan öteki 26 dergiyle birlikte, mimarlık alanında Türkiye’den tek dergi olarak, Arts and Humanities Citation Index (AHCI) veritabanında kapsanmaya başladı: Veritabanında Türkiye’den yalnızca 4 dergi bulunmakta. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nin, yılda iki kez, Haziran ve Aralık aylarında yayımlanan ve hakemli yayın organı olan dergi, insan-çevre ilişkileri, tasarım ve planlama konularında kurama ve uygulamaya dönük tüm katkılara açık. Mimarlık, planlama ve çevre konularını kapsar biçimde 1975 yılından beri yayımlanmakta olan ODTÜ MFD, düzenli ve zamanında yayımlanan, dünyaca ünlü kütüphanelerde, araştırma merkezlerinde aranan ve erişilen bir dergi oldu. Editörlüğünü Ali Cengizkan’ın yaptığı derginin güncel sayılarındaki tüm yazılara http://jfa.arch.metu.edu.tr adresinden ulaşılabiliyor.
 
 
RONCHAMP ŞAPELİ ALANINDA YAPILACAK YAPI, TARTIŞMALARA YOL AÇTI        
 
Le Corbusier’nin 1955 yılında Fransa’da, Ronchamp’ta tasarladığı şapelin en önemli özelliği, inşa edildiği tepenin üzerinde yalıtılmış heykelimsi duruşunun yanısıra, şapele ulaşmak üzere “Tanrı ile başbaşa olma”ya doğru yürünen yolun törensel ifadesi. 2008 yılı başında Renzo Piano tarafından tasarlanan ve şapelin bulunduğu yamacın alt kısmında, şapelden bakıldığında görülmeyecek biçimde konumlanacak ziyaretçi merkezi, Fransa kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Oldukça eğimli bir arazinin tepe noktasında bulunan şapelin bulunduğu alan Alp’lere bakıyor; bu nedenle yapılacak herhangi bir yapı, şapele doğru gelenler tarafından görülmesinin engellenmesi imkânı bulunmuyor. Eleştiriler de bu noktada, şapelin “Tanrı ile başbaşa” olma durumunu yok saymış olmasına yöneltiliyor.
 
Bu görüşü savunan bir grup mimar, Fransız Kültür Bakanlığı’na bir dilekçe yazarak, uluslararası ortamda bir imza kampanyası başlattılar. Yeni yapıya karşı çıkan grup, öncelikle uygulanması düşünülen projenin niteliğiyle ilgilenmediklerini, bu bölgeye bir proje yapılması gerekip gerekmediği konusunda bakanlığa karşı çıktıklarını belirtiyorlar. Bu mimarlar, yapının şapel yakınından görülmemesi bir yana, belli bir kalabalığı barındıracak bir merkezin hissedilmesinin bile, mekândaki sakinlik ve huzur duygusunu bozacağını, böylelikle de yapıyı anlamsızlaştıracağını belirtiyorlar. İkinci olarak, yapılan yapının, sadece ziyaretçi rahibeler için yapıldığı bilgisinin inandırıcı olmadığının, ileride burasının örneğin bir otel olarak kullanılma ihtimali doğurmasının doğru olmadığını savunuyorlar.
 
 
SANAL MİMARLIK MÜZESİNDE, CHING İLE İSTANBUL ESKİZLERİ
 
Sanal Mimarlık Müzesi, Yapı-Endüstri Merkezi’nin mimar, yazar ve ressam olarak tüm dünyada tanınan Francis D.K. Ching’in yürütücülüğünde, 18-19 Nisan 2008 tarihlerinde gerçekleşen İstanbul eskiz atölyesinin çizimlerini sergiliyor. Ching’in yürütücülüğünü yaptığı atölye kapsamında, çizim yapmaya ilgi duyan öğrenciler çizim süreci, görmek ve çizimle ifade etmek kavramlarını tartışarak birlikte çizim yapma olanağına sahip oldular. Türkiye’nin dört bir yanından çizim yapmaya istekli mimarlık bölümü öğrencilerinin katıldığı mimari eskiz atölyesi çalışmaları iki gün boyunca; sabah bir saat ders ile başlayarak İstanbul’un çeşitli semtlerinde yapılan uygulamalı eskiz çalışmaları ile sürdürüldü. Atölye boyunca Ching’in ve katılan öğrencilerin İstanbul çizimlerinden seçilerek oluşturulacak sergi, www.mimarlikmuzesi.org adresinden Temmuz ayından itibaren izlenebilecek.