322
MART-NİSAN 2005
 
MİMARLIK'tan

UIA 2005 İSTANBUL’A DOĞRU

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA

  • SANATHAYAT
    Ali Artun

    İletişim Yayınları SANATHAYAT Dizisi Editörü

YAYINLAR

  • Yazılı Camiler
    Gürhan Tümer

    Prof.Dr., DEÜ Mimarlık Bölümü, Yayın Komitesi Üyesi



KÜNYE
DOSYA

Gündemdeki Kentsel Dönüşüm Projeleri ve Tartışmaları Üzerine

Editör. N.Müge Cengizkan

2004 yılının bahar aylarında “Kentsel Dönüşüm Yasa Tasarısı Taslağı” adı altında hazırlanan, kent içi alanların, yani halihazırda mevcut yapı stoğunun/dokuların dönüşümüne ilişkin niyetler ile tartışmalar hız kazandı. Yaklaşık iki ay önce yürürlüğe giren Belediye Kanunu’nda “Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı” başlıklı maddeye dönüştürülen konu, özellikle Büyükşehir Belediyelerinin hızla üretmeye koyuldukları projelerle, tartışma gündemine oturdu. Birçoğu imarsız biçimde yapılaşmış büyük ölçekli, sağlıksız kent dokularının yenilenebilmesi için yasal bir çerçevenin gerektiği açık. Sorun, büyük oranda, bu dönüşümün kent topraklarının gerçek sahibine, yani kamuya geri kazandırılabilmesi ve yasaların tersi yöndeki girişimleri engelleyebilir nitelikte olmasıyla ilişkili. Sorun aynı zamanda, kent coğrafyasının, ormanlarının, sularının, tarım alanlarının dikkatli dönüşümüyle ilgili…

Dosya’da “Üç Büyükkentte Gündemdeki Planlar / Projeler” başlığı altında, Ankara, İstanbul ve İzmir’in gündemindeki projelere ilişkin ilk tanım bilgilerini ve görsel belgeleri sunuyoruz. İstanbul, ölçeği itibariyle daha farklı dönüşüm şekil ve niyetlerini barındırsa da, burada da dönüşümün kaçak yapılaşmanın ya da niteliksiz yapı stoğunun yasal statü kazandırılmasına indirgendiği görülüyor. Kamuoyuna açıklanan projelere bakıldığında, kent imgesi ve mimari kimlik anlamında ciddi bir kaygı taşınmadığı; birbirini tekrar eden, içinde bulunduğu kentle ilişkisi koparılmış, tekdüze bir yapılaşma öngörüldüğü anlaşılıyor. Daha da kötüsü, kentlinin ve kamu yararını gözetenlerin görüşleri alınmadan kamuoyunun önceden ‘hazırlandığı’, uygulama araçlarının oluşturularak gerçekleştirilmeye koyulduğu görülüyor.

Kentler daha kimliksizleştiriliyor; daha da aynılaştırılıyor.

Dosya kapsamında, Zekai Görgülü, Kasım 2004’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Küçükçekmece Belediyesi tarafından düzenlenen “Uluslararası Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Sempozyumu – İstanbul 2004” tartışmaları çerçevesinden konuya bakıyor. “Kentsel dönüşüm”ü, yerleşik alanlarda imar haklarını artırmak için bir araç olarak görmek yerine, “yenileme ile birlikte koruma, sağlıklaştırma, yeniden canlandırma, soylulaştırma, yaşam kalitesini yükseltme gibi birçok kavramı kapsayan kentsel dönüşümü, bu derinliği ve zenginliği ile değerlendirip uygulama alanları yaratmak” gerektiğini savunuyor. Kentsel yenileme / iyileştirmenin neden gerekli olduğunu aktaran Murat Balamir, dönüşümün hangi modellerle gerçekleştiği / gerçekleştirilebileceği üzerine kapsamlı bir analiz sunuyor. Oktay Ekinci, bugün “yeni bir kavram” olarak sunulan “kentsel dönüşüm” düzenlemelerinin, Kat Mülkiyeti Yasası, İmar Islah Planları Yasası, İmar Yasası, Turizm Merkezleri Yasası gibi yasal düzenlemeler nedeniyle zaten “Türkiye’de 50 yıllık geçmişi olduğu”nu vurguluyor.

Ocak 2005’ten itibaren yürürlüğe giren ve yeni “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri”ni belirleyen yasal düzenlemeler de, kentlerde ciddi dönüşümleri gerektirecek. İlan edilen bölgeler, Antalya Kent Merkezi, Elazığ-Harput, Kapadokya, Kuzey Antalya gibi,

bazen birkaç ilçeyi kapsayan 30-40 bin dönüm büyüklüğünde alanlar. Mehmet Bozkurt, halihazırda yaşamın sürdüğü bu kentlerin nasıl dönüşeceği üzerine değerlendirmelerini aktarıyor. Düzenlemenin, kamu ve toplum yararı açısından tartışma yaratacağı kesin.

Bu icerik 1595 defa görüntülenmiştir.