|
|
 |
-
Eyüp Muhcu, Mimarlar Odası Genel Başkanı
-
Ş. Emre Ulukan, Dr. Mimar, A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
-
Serhat Başdoğan, Arş. Gör. Dr., YTÜ, Mimarlık Bölümü
-
Semra Aydınlı, Prof. Dr., İTÜ, Mimarlık Bölümü
-
Süreyya Topaloğlu, Arş. Gör., İstanbul Bilgi Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
-
Duygu Cihanger, Arş. Gör., ODTÜ, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
-
İdil Erkol, Öğr. Gör., İstanbul Bilgi Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
-
Dilek Darby, Doç. Dr., Yeditepe Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
İrem Selçuk, Mimar
-
Cüneyt Kurtay, Doç. Dr., Gazi Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
Okay Esen, Y. Mimar, Gazi Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
-
H. İbrahim Alpaslan, Yrd. Doç. Dr., DEÜ, Mimarlık Bölümü
-
Özge Cordan, Öğr. Gör. Dr., İTÜ, İç Mimarlık Bölümü
Şule Çolak, Endüstriyel Tasarımcı
-
Bilgen Boyacıoğlu Dündar , Yrd. Doç. Dr., Gediz Üniversitesi, İç Mimarlık Bölümü
Özlem Erdoğdu Erkarslan , Prof. Dr., Gediz Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
Tülay Erenoğlu , Arş. Gör., Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
-
Elifnaz Durusoy, Arş. Gör., YTÜ, Mimarlık Bölümü
KÜNYE
|
|
 |
YAYINLAR
MİMARLAR NEDEN HALA ÇİZİYOR?
Paolo Belardi, Mayıs 2015, (çev.) Atilla Erol, Janus, İstanbul, 135 sayfa.
İtalyan profesör Paolo Belardi’nin, “Brouillons d’architects: Una lezione sul gisegno inventivo” ve “Nulla dies sine linea: una lezione sul disegno conoscitivo” isimli iki çalışmasının biraraya getirilmesiyle oluşturulan kitabın tanıtım metni şu şekilde: “Bu kitapta, sanal üniversite derslerinden oluşan iki metin biraraya getiriliyor. Metinlerden ilki bilinçli çizim, ikincisi de yaratıcı çizim üzerine. Kitabın amacı, Rönesans İtalyası'ndaki 15. yüzyıl stüdyoları (perspectiva naturalis'in yerine perspectiva artificialis'in geçtiği dönem) ile 16. yüzyılda akademilerin kurulduğu (desinatörün zanaatkâr olmaktan çıkarak öğretmen haline geldiği dönem) zaman dilimleri arasındaki uzun yıllara göndermelerde bulunarak, mimari çizimin en derindeki anlamını bilimsel kodlarına geri döndürmektir. Kitap boyunca insanlığın bütünlüklü tarihinin içinden geçiyoruz. Aralarında bağ olmadığı sanılan önemli insanların hangi kaygılarla birbirlerine bağlandığını görüyoruz: Michelangelo Buonarroti ve Albert Einstein, Andrea Palladio ve Louis Armstrong, Giacomo Leopardi ve Robert Venturi. Hepsi de bize bildiğimiz üç boyut, yani genişlik, yükseklik ve derinliğin yetersiz kaldığını, bunlara iki boyutun daha, tarihin ve kültürün de eklenmesi gerektiğini söylüyor. Mimarlar işte bunun için hâlâ çiziyor.”
Bu icerik 4866 defa görüntülenmiştir.
|
 |
|
|