313
EYLÜL-EKİM 2003
 
MİMARLIK'TAN

ODADAN

MİMARLIK DÜNYASINDAN

SORUŞTURMA 2003

DOSYA: ULUSLARARASI SÜREÇLERDE TÜRKİYE MİMARLIĞI

MİMARİ PROJE YARIŞMASI
TÜRKİYE NOTERLER BİRLİĞİ MERKEZ BİNASI VE KÜLTÜREL VE SOSYAL TESİSLERİ

  • Eski New York'lar
    Gürhan Tümer

    Prof. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi,

    Mimarlık Bölümü

YİTİRDİKLERİMİZ



KÜNYE
SORUŞTURMA 2003

“SORUŞTURMA”YLA İLGİLİ BİR DEĞERLENDİRME

M. Levent Gedizlioğlu

Mimar, Dergi Yayın Kurulu Üyesi

“Türkiye’de Çağdaş Mimarlığın Önde Gelen 20 Eseri” başlıklı soruşturma, Dergi Yayın Kurulu’muzca başlıca dört amaçla düşünülmüş ve 311. sayıda uygulamaya sokulmuştur. Bu amaçlar şunlardır:

1. Türkiye’mizde, Mimar Sinan ve Osmanlı Mimarlığı dışında da mimarlığın var olduğunu göstermek...

Mimarlık camiası dışında mimarlıktan söz edildiğinde, ilk akla gelen Mimar Sinan’dır (Mimar Sinan’ın “usta”lığı gerçekten şüphe götürmez bir gerçektir.) ve Osmanlı Mimarlığı’dır. (Türk Mimarlık Tarihi içinde, Osmanlı Mimarlığı’nın önemli bir yere sahip olduğu, şüphesiz ki bir gerçektir.) 1923 sonrası sanki yoktur. Bazı aydınlarımızın ve de özellikle mesleğimizin çeşitli alanlarında görev alan bazı meslektaşlarımızın, halkımızda “kronik bir hastalık” olarak varlığını ifade ettikleri, oysa halkımızda değil esas olarak kendilerinde var olan özgüven eksikliğiyle, ülkemizi “periferi devlet” kategorisinde anarak, mimarlığımızı yok saydıkları, hafife aldıkları, küçümsedikleri görülmektedir. Oysa yurdumuzda, özellikle 1923’ten bu yana mimarlık vardır ve de onur duyacağımız önemli mimarlar yetişmiş ve bu mimarlarımız önemli eserler yaratmışlardır.

2. Meslektaşlarımızı somut yapılar üzerinde düşünmeye sevketmek...

Mimarlarımız, en iyi 20 eseri belirleme gayretine girdiklerinde, beğeni nedenleri ve faktörlerini tartışacaklar, seçimlerini ona göre belirleyeceklerdir. Meslektaşlarımızı böylesine bir düşünme eylemine sokmak iyi bir şeydir. Görülecektir ki 20 eseri belirlemede, daha çok sayıdaki eserin varlığıyla zorlanacaklardır.

3. Mimari yapıları ve yaratıcılarını tanımak...

Ülkemizin mimarları ve eserleri tanınıp öğrenilmiş olacaktır. Mimaride eleştiri zeminini geliştirecek, zamanla “mimarlık refleksi” oluşmasına yarayacaktır. Aslında bu, meslek sonrası eğitimin bir parçası olacak ya da böyle bir işlev görecektir.

4. Mimarlık elitinin dışında kalan meslektaşlarımızı tanımak...

Soruşturma, camiamızda öne çıkan mimarlık elitinin (belki de “mimarlık sosyetesinin”mi demek gerekirdi acaba?..) dışında kalan, içinde yer almaya hevesli de olmayan, mütevazi ancak anlamlı yapı ve mimarlarını ortaya çıkarma şansını da yaratabilir.

311. sayıda yayınlanan “soruşturma sonuçları”nın yukarıdaki dört amaca göre değerlendirilmesi :

1. Soruşturmanın ilk adımında anılan 350 yapı ve 160’ı aşkın mimar adının (10 kadar, adı anılan, ülkemizde eserler vermiş yabancı meslektaşlarımız bu sayıya dahil edilmemiştir.), birinci maddede sözü edilen savımız açısından anlamlı rakamlar olduğu düşünülmektedir.

2. Soruşturmanın dergi sayfalarına yansıyan sonuçları, bizleri böyle bir sürecin başladığını düşündürtmektedir. Ancak 57 kişilik katılım, beklenenin çok altındadır. Bununla ilgili sorumluluk, katılma iradesini göstermeyen meslektaşlarımızda olsa gerektir... Belki, katılım için daha özendirici olmak için daha neler yapılabilir; gözden geçirmekte yarar olabilir.

3. Ortaya çıkan rakamlar, isimler, ülkemiz mimarlarının ve eserlerinin tanınması konusundaki iyimserliğimizi artırmıştır.

4. Belki de bir çok meslektaşımız, soruşturmada adı geçen bazı meslektaşlarımızın isimleriyle ilk kez karşılaşmaktadırlar. Bu maddede ifade edilen şansın ya da fırsatın ortaya çıkması konusunda umudumuz sürmektedir.

Bu icerik 1546 defa görüntülenmiştir.