379
EYLÜL-EKİM 2014
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR

  • Dilsiz Anıtlar
    Melih Emre Acar, Arş. Gör., Osmangazi Üniversitesi, Mimarlık Bölümü



KÜNYE
MİMARLIK EĞİTİMİ

Eğitim ve Meslek Pratiğinin Yaratıcı Entegrasyonu: “TASARLA-YAP-ÖĞREN”

Umut Tuğlu Karslı, Yrd. Doç. Dr., Doğuş Üniversitesi, İç Mimarlık Bölümü

Mimarlık okullarında bir bütün olarak düşünülmesi gerekli tasarım ve yapım eylemlerinin genellikle farklı süreçler olarak ele alınması ve yalnızca şantiye stajlarıyla sınırlı kalmasına karşı çeşitli eğitim modelleri geliştiriliyor: “Tasarla-Yap”, “İnşa Ederek Öğrenme”, “Birebir Yaparak Öğrenme”. Bu yaklaşımları değerlendiren yazar, farklı okullarda uygulanan bu modellerle ilgili deneyimleri aktarıyor.

Tarihsel süreç içinde mimarlık ve tasarım eğitimi birçok farklı yaklaşıma paralel olarak yürütülmüştür. Bu yaklaşımlarda, özde aynı olan ve öğrencilere verilmesi istenen mimarlık bilgisi ve becerisi farklı biçimlerde ve farklı pedagojik yaklaşımlar ile aktarılmıştır. Mimarlık eğitimi tarihinde üç dönemden bahsetmek mümkündür. Bunlardan ilki mimarlık eğitiminde gerçek anlamda usta-çırak eğitimi yaklaşımının benimsendiği ve eğitimin fiziksel ortamının “lonca ve inşaat alanları”nın olduğu dönemdir. İkinci dönemde fiziksel ortam “mimarlık okulları”na dönüşmekte, bu okullarda sadece kuramsal dersler verilirken tasarım deneyimi ise okul dışında mimarların atölyelerinde gerçekleştirilmektedir.(1) Bu dönemde yeni mezun öğrencilerin tasarım ve yapım sürecinin bütünlüğünü kavrama ve yapım süreci ile ilgili deneyim eksikleri mimarlık okullarının yeni arayışlar içine girmesine neden olmuştur. Günümüzde, temelleri Bauhaus ile atılmış olan, teori ve pratiğin, tasarım ve yapımın bir bütün olarak uygulandığı bir yaklaşım benimsenmeye başlamıştır.(2) Bu yaklaşım “tasarla-yap” (design-build), “inşa ederek öğrenme” (learning by building), “birebir yaparak öğrenme” (1/1 learning) gibi çeşitli adlarla anılmaktadır.

Günümüz geleneksel tasarım stüdyo eğitiminde öğrenciler genellikle önce projeyi eskiz ve modeller yardımı ile geliştirmekte ve son aşamada malzeme ve yapım tekniklerine karar vermektedir. Tasarla-yap (design-build) yaklaşımında geleneksel eğitimin tersine, yapılacak mimari ürünün kullanıcısı, yapım yeri, yapım olanakları gibi kısıtlayıcı gerçek şartlar nedeniyle tasarım, yapım teknikleri, malzeme seçimi yani baştan başa tüm süreç eşzamanlı olarak düşünülmektedir. Dolayısıyla tüm tasarım ve yapım süreci iç içe geçmiş bir bütün olarak uygulanmaktadır. Bu aşamada öğrenciler geleneksel tasarım stüdyolarında pek de akla gelmeyen “Seçilen malzeme çevre şartlarına dayanım gösterebilecek mi?”, “Malzeme nereden sağlanabilir?”, “Düşük maliyetli mi?” gibi sorular ile projeyi geliştirmekte, malzemenin doğası ve yapım aşamasının zorlukları ile yüzleşmektedir. Projeler, kavramsal fikirleri gerçekçi ihtiyaçlar ile aynı değerde dengeleyen bir tasarım süreci ile yürütülmektedir. Ana amaç mimari problem olarak ortaya çıkan gerçekçi ihtiyaçların tüm konsepti güçlendiren bir çözüm ile karşılanmasıdır. Bir tasarla-yap projesi yürütmenin en önemli pedagojik getirisi konsept ve sonuç ürün arasındaki direkt ilişkiyi keşfetme olanağıdır. Bir fikrin yapılı hale dönüşmesinde izlenen adımlar tek tek deneyimlenebilmektedir. Öğrenciler, tasarım sürecinde potansiyel konsept fikirleri eleme sürecini ve yapım sürecinde malzemelerin şekillendirilmesi sürecini yaşarlar. Kent içinde çalışmak, çevre sakinleri ile işbirliği ve iletişim gerektirir. Bu sosyal süreç öğrenciler için yine önemli bir kazanımdır. Bununla birlikte kente yapılacak her mimari ürün için çeşitli izinlerin alınması gerekir. Bu aşamada öğrenciler kısıtlayıcı yönetmelikleri öğrenirler ve izin alma sürecini de deneyimler.(3) Tasarla-yap yaklaşımı, inşaat alanı, yerleşim, müşteriler, zaman çizelgesi, bütçe ve inşaat sürecinin teknik gerekliliklerini kapsayan bir pedagojiye dayalıdır. Bu öğrenim deneyimi, geleceğin mimar ve içmimarlarının yapım ile ilgili entelektüel ve pratik becerilerinin artırılmasında önemli katkılarda bulunmaktadır.(4)

Carpenter, yapım sürecini “parçadan bütüne, etkiden sebebe giden normatif bir süreç” olarak tanımlar.(5) Bu yönden süreç direkt deneyim ve gerçeklik ile ilişkilidir. Mimarlık eğitiminde de yaparak öğrenme büyük önem taşır. Çünkü mimarlık pratiği döngüsel bir süreçtir. Mimarlık pratiğine benzer biçimde inşa ederek öğrenme (learning by building) yaklaşımında önce fikir ortaya koyulmakta, fikir yapılarak üç boyutlu hale getirilmekte, mekân deneyimlenmekte ve gerektiğinde fikre geri dönülüp süreç yeniden başlatılmaktadır. İnşa ederek öğrenme yaklaşımı, her eylemin diğerinin katalizörü olarak çalıştığı bütünleşik bir sistemdir.(6) Bu anlamda “deneyimleyerek öğrenme” yaklaşımı ile benzerlik gösterir. Mimarlık eğitiminde “deneyimleyerek öğrenme” süreci, tasarımın iki boyutlu çizimler üzerinde kalması yerine tasarlanan mekânın üç boyutlu ve hatta 1/1 ölçekli olarak yapılması ve mekânın deneyimlenebilmesi olanağını sunmayı amaçlar.(7) Her iki yaklaşımda da mekânın üç boyutlu olarak deneyimlenmesi esastır.

Birebir yaparak öğrenme (1/1 learning) yaklaşımında mimari fikirleri hayali biçimde test etme ve yeniden şekillendirme yolunu izleyen geleneksel tasarım sürecinin tersine, malzemeler ve yapım teknikleri ilk aşamada somut gerçekler olarak düşünülmektedir. Gerçekleştirilen projelerde, çalışılan konudaki mimari olasılıklar derinlemesine araştırılmakta ve bunu yaparken okul içi ve dışı toplulukların konu ile ilgili söylem ve deneyime katkıları provoke edilmektedir. Burada öncelikli kaygı, mimarlık imgeleri ve seçilen malzemeleri, bir bütün yaratmak amacıyla biraraya getirecek yolun öğrenilmesidir. 1/1 ölçekte çalışmak bu bütünleşmeyi ilk elden sağlar. Katılımcılar, belirlenen konu ile ilgili problemlere inşa edilmiş mimari ürünleri ve sunumları kapsayan somut söylemler vasıtasıyla çözüm arama olanağını elde ederler. Bununla birlikte, doğaları gereği toplumsal ve ortak çalışmaya dayalı eylemler olmaları nedeniyle bu deneyimlerde gerçekleştirilen mimari işlerin pozitif ve uzlaşmacı etkisi sadece estetik değerleri nedeni ile oluşmamaktadır. Önemleri, sözkonusu estetik değerleri destekleyen etik, sosyal, bağlamsal ve eğitici kaygılarda yatmaktadır.(8)

Birebir yaparak öğrenme yaklaşımı öğrencileri tasarım-yapım-öğrenme bütünleşik sürecinin aktif katılımcıları haline getirmek için uyarıcı bir ortam hazırlar. Bütünleşik sürecin evrimsel doğası gereği öğrenciler tasarım ve yapım ile ilgili yaratıcı becerilerini artırma olanağı bulabilmektedir. Birebir yaparak öğrenme, mimarlık eğitiminin ayrılmaz bir parçası olarak teori ve pratik arasında önemli bir köprü görevi görür. Bununla birlikte yaklaşımın bir fikrin deneyim ile gerçeğe dönüştürülmesi amacı ile geliştirilmesi şeklindeki eğitsel boyutunun yanında öğrencinin kent ya da kasaba gibi gerçek bir alanda çalışması ve bu çevrenin sakinleri ile iletişim kurması pedagojinin sosyal boyutunun da önemini gösterir. Bu çalışmalar öğrencinin, mimarlığın sosyal, kültürel ve yerel yönlerinin farkındalığının gelişmesine ve yerel malzemeler ile o bölgeye ait geleneksel yapım teknikleriyle tanışmasına olanak sağlar.(9)

Öğrenciler, bu yaklaşım ile okul sınırları dışında özgür bir ortamda kullanıcılarla işbirliği ve takım çalışması deneyimlerini de kazanmaktadırlar.

TASARLA-YAP PROGRAM ÖRNEKLERİ

Carleton Üniversitesi Mimarlık Okulu: Yemek Hazır! (Dinner is Served!)

Amerika’daki Carleton Üniversitesi Mimarlık Okulu tasarım stüdyosunda kuruluşundan beri süre gelen bir 1/1 ölçekte yapım geleneği vardır. Bu çalışmalardan biri olan “Yemek Hazır” okulun üçüncü yıl tasarım stüdyosunda gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerden Carleton Üniversitesi Kampüsü içinde bulunan Rideau Irmağı’nın kenarında resmi bir yeme-içme alanı için tasarım stratejisi belirlemesi ve 1/1 ölçekte yapması beklenmektedir. Projede gerçekleştirilecek eylemler hazırlık, sunum, yemek yeme ve aydınlatma olarak belirlenmiştir. Bütünleşik tasarım ve yapım süreci 4 hafta sürmüştür. Kısıtlı süre nedeniyle malzeme seçimi, tasarım ve yapım aşamaları eşzamanlı olarak yürütülmüştür. Öğrenciler, özellikle yapım aşamasında grup çalışması ve gruplararası işbirliği deneyimlerini kazanmıştır. Yapım aşaması tamamlandıktan sonra öğrencilerden süreci ve sonuç ürünü bir düşünsel araç olarak çizim ve video anlatımlar ile yeniden gözden geçirmeleri istenmiştir.(10) (Resim 1)

New York Devlet Üniversitesi Mimarlık Okulu: Küçük Yapılı İşler (Small Built Works)

Küçük Yapılı İşler projesi kenti laboratuar gibi kullanan deneysel bir tasarla-yap programıdır. Program çerçevesinde yürütülen çalışmalar Amerika Buffalo’daki New York Devlet Üniversitesi Mimarlık Okulu’nun lisans ve lisansüstü öğrencilerinin katılabildiği açık bir tasarım stüdyosu kapsamında gerçekleşir. Pennsylvania-Plymouth otobüs durağı, 2002 yılında gerçekleştirilen Küçük Yapılı İşler projelerinden biridir. Durak, kentin deniz kıyısında olmasından esinlenen öğrencilerin ortak tasarım kararı olarak dalga formunda inşa edilmiştir. Öğrenciler projede konsept-malzeme ve sonuç ürün arasındaki direkt ilişkiyi deneyimleme fırsatını elde etmiştir. Otobüs durağı, çevresinden bağımsız bir ünite olarak ele alınmamış, yerleştirileceği yerin topografik durumuna uygun biçimde engelli kullanıcıların da erişilebilirliğini sağlamak amacıyla rampa ile entegre edilmiştir. Çelik malzeme ile inşa edilen durağın, çevre sakinleri ile iletişim, tasarım, malzeme seçimi, malzemelerin şekillendirilmesi, taşınması ve montajı aşamalarının tümünde öğrenciler aktif rol oynamıştır. (11) (Resim 2)

ODTÜ Mimarlık Bölümü: Arılı Bilgisayar İşliği

ODTÜ Mimarlık Bölümü’nde ilk yılını tamamlayan öğrenciler ile gerçekleştirilen yaz stajında (Arch 190) yapım eylemi mimarlık süreçlerini keşfetmek amacı ile eğitsel bir araç olarak kullanılmaktadır. 2003 yılında Rize’de gerçekleştirilen staj, Arılı Köyü bilgisayar işliğinin öğrencilerin aktif katılımı ile birebir ölçekte yapım sürecini kapsar. Çalışmada öğrenciler fiziksel, sosyal ve kültürel verileri ilk elden tanıma, mimarlık-yerel malzeme-geleneksel yapım teknikleri ilişkisini deneyimleme fırsatını elde etmiştir. Projede zeminden yükseltilmiş bir tür depolama birimi olarak kullanılan geleneksel “serender” yapı tipi model olarak kabul edilmiştir. Bilgisayar işliğinin tasarım sürecinde öncelikle serenderin formunun performatif nitelikleri soyutlanmıştır. Serenderin jenerik kesiti bilgisayar işliğinin yapılacağı yerin topografik özelliklerine uygun olarak yeni bir kesite evrilmiştir. Bilgisayar işliği kesitin farklılaşarak tekrarlanması stratejisi ile tasarlanmış ve Rize’de bolca bulunan yerel ahşap malzeme kullanılarak öğrencilerin aktif katılımı ile inşa edilmiştir. Bu örnekte birebir yaparak öğrenme, “biçimi işlemlemek” olarak tanımlanan pedagoji ile deneyimlenmiştir. Öğrenme süreci 1/1 yapma eyleminin biçime dönüşmesi ile başlar ve bilgisayar işliği olarak somutlaşarak sonlanır.(12) (Resim 3)

Washington Üniversitesi Mimarlık Okulu ve Kansas Üniversitesi Mimarlık Okulu: İsyankar Mimarlık (Insurgent Architecture)

Washington ve Kansas üniversiteleri mimarlık okullarının işbirliği ile gerçekleştirilen “İsyankar Mimarlık” projesi Katrina hortum felaketi sonrasında New Orleans şehrinde yaşayanlara destek amacıyla gerçekleştirilen toplum odaklı akademik bir tasarla-yap programıdır. Program, afet sonrası iletişim amaçlı duyuru panoları, gölgeleme birimi, sosyal kulüp bahçesinde toplanma alanı ve sosyal kulüp iç mekân mobilyalarının tasarla-yap yaklaşımı ile tasarlanması ve yapımını kapsar. Tasarımlarda gerçekleştirilen yenilikçi formlar yerel ahşap malzeme ve dış etkilere dayanıklı çelik malzeme kullanılarak CNC yapım teknikleri ile gerçekleştirilmiştir. Projede üçüncü ve dördüncü yıl tasarım stüdyosu öğrencileri, çevredeki Afro-Karayipli topluluk ile iletişim, bağış toplama, tasarım, yapım, birleştirme ve montaj gibi tüm süreçlerden sorumludur. Bu projede öğrenciler, tasarım ve yapım süreçlerinde kazandıkları deneyim yanında toplumsal sorumluluk ve çevre ile işbirliği konularında da önemli kazanımlar elde etmiştir. Proje 2008 yılında tamamlanmıştır.(13) (Resim 4-5)

SONUÇ

"Tasarla-yap", mimarlık ve iç mimarlık eğitiminde tasarlama ve yapma eylemlerini entegre ederek teori ve pratiği öğrenciye bir bütün olarak sunan bir eğitim yaklaşımıdır. Çağdaş mimarlık eğitiminin beraberinde getirdiği özgür ortam sağlayarak hayal gücünü harekete geçirme, hipotezler ve yeni fikirler üretme, üretilen hipotezleri test etme ve fikirlerin yapılarak birebir deneyimlenmesi anlayışı, mimarlık okullarının tasarla-yap programlarına ilgisini artırmıştır. Araştırmada incelendiği üzere yaklaşımın pedagojik açıdan öğrenciye kazandırdığı beceri ve deneyimler, malzeme ve yapım tekniklerini tanıma ve deneyimleme, tasarım ve yapım aşamalarının döngüsel ve bütünleşik bir süreç olduğunu kavrama, tasarladığı mekânların gerçekleşmesine aktif katılım, gerçek şartların kısıtlayıcılığı ile çalışma, kullanıcı ve müşteriler ile işbirliği tecrübesi kazanma, takım çalışmasını deneyimleme ve mimarlığın sosyal, kültürel ve ekonomik yönlerini tanıma şeklinde özetlenebilir.

Tasarla-yap yaklaşımının formel eğitimdeki uygulamaları çok çeşitli biçimlerde gerçekleşmektedir. Bu çalışmada seçilen örnekler incelendiğinde tasarla-yap projelerinin formel eğitime (1) tasarım stüdyoları, (2) yaz stajları, (3) atölye çalışmaları bünyesinde entegre edilebileceği görülmüştür. Bunlardan ilki, yaklaşımın tasarım stüdyosu bünyesinde uygulanması yöntemi iki farklı biçimde yürütülebilir: New York Devlet Üniversitesi Mimarlık Okulu tarafından gerçekleştirilen “Küçük Yapılı İşler" projesine benzer biçimde bazı mimarlık/tasarım okulları müfredatlarında sadece tasarla-yap projelerinin yapıldığı dönemlik tasarım stüdyolarına yer vermektedir. Bazı okullarda ise geleneksel tasarım stüdyo sürecinin sadece 4-5 haftalık kısmı tasarla-yap projelerine ayrılmaktadır. Bu uygulamaya örnek olarak verilebilecek Carleton üniversitesi mimarlık okulunda yürütülen “Yemek Hazır!" projesinde tasarım stüdyosunun 4 haftalık kısmında tasarla-yap projesi gerçekleştirilmiş geri kalan süreçte öğrenciler süreci ve sonuç ürünü bir düşünsel araç olarak çizim ve video anlatımlar ile yeniden gözden geçirmiş ve projeyi yeniden şekillendirmiştir. Yaklaşımın eğitime entegrasyonunun bir diğer yöntemi, ODTÜ Mimarlık Bölümü'nde uygulanan Arılı Yaz Stajı örneğindeki gibi yaz stajının bir tasarla-yap projesine ayrılmasıdır. Yaz stajları, öğrencilerin tasarla-yap-öğren sürecini gerçek şartların kısıtlayıcılığı ile deneyimlemesine olanak tanır. Yaz stajlarında öğrenciler, tasarım-yapım bütünleşik sürecini deneyimleme dışında yerel malzeme-geleneksel yapım teknikleri ilişkisini ilk elden tanıma fırsatını elde eder. Son olarak yaklaşımın formel eğitim dışında enformel bir uygulama olarak da eğitim ile bütünleştirilebileceği görülmüştür. Bunun en yaygın uygulama aracı atölyelerdir. Atölyeler, okul içi bir aktivite olarak düzenleneceği gibi “İsyankar Mimarlık" projesinde olduğu gibi sivil toplum örgütleri, kamu kuruluşları ya da gerçek müşteri/sponsorların ihtiyaçlarına yönelik olarak da gönüllü öğrenciler ile gerçekleştirilebilmektedir. Araştırmada incelenen İsyankar Mimarlık projesi hortum felaketi sonrasında mimarlık okullarının Porch isimli bir sivil toplum örgütü ile işbirliği kurması ile ortaya çıkmıştır. Bu süreçte öğrenciler yapım deneyimine ek olarak toplumsal sorumluluk ve çevre ile işbirliği hususlarında da önemli kazanımlar elde etmiştir. Araştırmada incelenen tasarla-yap-öğren yaklaşımının formel eğitime entegrasyon yöntemleri pedagojik açıdan daha yeni yeni araştırılmaya ve denemeye devam etse de çağdaş mimarlık ve tasarım eğitiminin teori ve pratiği bütünleştirme eğilimi, gelecekte tasarla-yap yaklaşımının mimarlık okullarında çok daha fazla uygulama alanı bulacağını düşündürmektedir.


NOTLAR

1. Ciravoğlu, 2003.

2. Carpenter, 1997.

3. Wales, 2006.

4. Canizaro, 2012.

5. Carpenter, 1997.

6. Carpenter, 1997.

7. Tuğlu Karslı, 2013.

8. Jemtrud; Cazabon, 2002.

9. Gür; Yüncü, 2010.

10. Jemtrud; Cazabon, 2002.

11. Wales, 2006.

12. Gür, Yüncü, 2010.

13. Corser, Gore, 2009.


KAYNAKLAR


Carpenter, W.J. 1997, Learning by Building: Design and Construction in Architectural Education, Van Nostrand Reinhold, New York, ss.8.

Canizaro, V.B. 2012, “Design-Build in Architectural Education: Motivations, Practices, Challenges, Successes and Failures”, International Journal of Architectural Research, S.6/3, ss.20-36.

Ciravoğlu, A. 2003, “Mimari Tasarım Eğitiminde Formel ve Enformel Çalışmalar Üzerine”, Yapı Dergisi, S.257, ss.43-47.

Corser, R.; Gore, N. 2009, “Insurgent Architecture, an Alternative Approach to Design-Build”, Journal of Architectural Education, S.62/4, ss.32-39.

Gür, F.G.; Yüncü, O. 2010, “An Integrated Pedagody for 1/1 Learning", METU JFA, S.2010/2, ss.83-94.

Jemtrud, M.; Cazabon, Y.P. 2002, “1:1 @ Carleton University School of Arhitecture”, Journal of Architectural Education, S.55/3, ss.167-173.

Tuğlu Karslı, U. 2013, “Mimarlık Eğitiminde Deneyimleyerek Öğrenme, Uygulama Atölyelerine Bir Bakış, Les Grands Ateliers Örneği”, Mimar.ist, S.47, ss.84-94.

Wales, B. 2006, “Small Built Works Project, Energizing the Public Realm in Buffalo”, Journal of Architectural Education, S.60/2, ss.18-24.

Bu icerik 9037 defa görüntülenmiştir.