394
MART-NİSAN 2017
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK MÜZESİNE DOĞRU

İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY

MİMARLIK DÜNYASINDAN

ANMA

MİMARLIK GÜNDEM

GÜNCEL

ETKİNLİK

MİMARLIK EĞİTİMİ

ANMA PROGRAMI: MARUF ÖNAL

MİMARLIK ELEŞTİRİSİ

YARIŞMALAR

DİJİTAL TASARIM

KENTSEL TASARIM

KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ

MİMARİ TASARIM

CUMHURİYET DÖNEMİ MİMARLIĞI

YAYINLAR

TEMA[S]




KÜNYE
MİMARLIK'tan

Siyasi asabiyetin, sadece belli dönemleri ve yaşam biçimlerini içselleştirmesinin sonucu olarak ideolojik gerekçelerle vardığı değerlendirme skalasında yer alamayan yapılardan biri daha ömrünü tamamladı: Karaköy Yolcu Salonu. Bir süredir devam eden Galataport projesi kapsamında yürütülen çalışmaların ne amacı ne de ölçeği kamuoyu ile paylaşılmıştı. Şaşırtıcı mı, değil! Bu durumda yürütülen projelerden asıl etkilenecek, ancak söz sahibi olmayan kentliler olarak, karar vericilerle aynı noktada buluşacağımız günü beklemek ya da onları o noktaya çekebileceğimiz çalışmalar yürütmek gibi iki seçeneğe sahibiz. Kuzey Ormanları Savunması (KOS) bu ‘savaş’ı veren örgütlenmelerden. KOS üyelerinden Cihan Uzunçarşılı Baysal, dünyanın 18. yüzyılda deniz limanları, 19. yüzyılda demiryolları, 20. yüzyılda otoyollar tarafından şekillendirilmesinin ardından 21. yüzyılın kentlerini planlayacak başrol oyuncusunun havalimanları olacağı hipotezinden hareket eden “aerotropolis” kavramıyla bizleri tanıştırıyor. 3. Havalimanının aslında bir aerotropolis yaratma vizyonuyla ele alındığına dikkat çekiyor. KOS’dan bir başka isim Zerrin Bayrakdar ise, ulaşım sorunlarını çözme iddiasıyla yürütülen, ancak kendileri sorun olan mega projelere odaklanıyor. Mevcut sistemleri doğru ve tam kapasiteli çalıştırmak yerine, “İki havalimanı ve iki köprü yetmedi, hadi üçüncülerini yapalım” sığlığında, yeterli çalışma yürütülmeden ve öncelikler belirlenmeden üretilen projeler, kentin sürdürülebilir yaşamı için büyük bir tehdit.

Ulusal Mimarlık Ödülleri’nde ödül alan ve ödül adayı olan yapıların değerlendirildiği “Mimarlık Eleştirisi” bölümüne XV. dönem / 2016 yılı yapıları ile devam ediyoruz. Farklı nitelikleriyle öne çıkarılan bu yapılar ve üzerine yazılan nitelikli eleştiri yazıları, Türkiye çağdaş mimarlığına ve mesleğimize umutla bakmamızı sağlıyor. Derginin kapağına taşıdığımız Şişhane Park’ı ele alan yazı, bu projede olduğu gibi aidiyet duygusu hissedebileceğimiz ve kentin karmaşasının içinde bile soyutlanabileceğimiz mekânlara ne kadar çok ihtiyacımız olduğuna dikkat çekiyor.

Ülkenin en öncelikli gündemi Anayasa değişikliği için referandum tarihi sonunda kesinleşti, değişimi öngörülen maddeler önümüze kondu. Hep (aynı) kısıtlı çevrenin içinde olduğu, diğerlerinin ise karar mekanizmalarında yer bulamadığı bu sistemi daha da ileriye götürüp, hangi partiden olursa olsun üstün yetkilerle donatılmış tek bir makama bu kadar güvenmeli miyiz? Yoksa şapkalarımızı, ideolojilerimizi, aidiyetlerimizi bir kenara koyup, çokseslilikten yana mı olmalıyız? Bir sonraki sayımızda, nasıl bir Anayasa çatısı altında kentlerimizi şekillendiriyor olacağımızı tartışacağız. Hayırlısı olsun…

Aslı Tuncer Madge

Bu icerik 7857 defa görüntülenmiştir.