378
TEMMUZ-AĞUSTOS 2014
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • Hafıza Mekânları
    Pelin Derviş, Venedik Bienali 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi, Türkiye Pavyonu Proje Koordinatörü

YAYINLAR



KÜNYE
CUMHURİYET DÖNEMİ MİMARLIĞI

1960’larda Bir Departmanlı Mağaza Tasarımının Kadınların Yaşam Tarzı Bağlamında İncelenmesi: KIZILAY GİMA

S. Selhan Yalçın Usal, Yrd. Doç. Dr., Haliç Üniversitesi, İç Mimarlık Bölümü

Ankara’nın kent belleğinde kalıcı yeri olan, bir dönemin tanığı, Kızılay Meydanı'nda yükselen Emek İşhanı altındaki Gima mağazası, halka ekonomik yoldan ürün satışı yapılan bir yer olmasının yanı sıra yarattığı sosyal mekânlar ile doğrudan kent yaşamının bir parçası haline gelmiştir. Gima üzerinden tüketim-modernleşme ilişkisine odaklanan yazar, kadınların yaşam tarzının bu bağlamda biçimlenmesine de değiniyor.

Türkiye’de tüketim kültürünün gelişmesi 1950’lere dayanmaktadır. Endüstriyel olarak üretilen ürünlerin eksikliği, ekonomik durgunluk ve Türkiye’deki iç sıkıntılar, ürün ve boş zaman tüketimi konusunda Batılı anlamda gelişmeyi / değişmeyi geciktirmiştir. Ocak 1967’de başkent Ankara’da açılan Gima mağazası, sadece tek başına ürünün alınmasına olanak sağlayan bir mağaza değil, aynı zamanda alınan ürünün sosyal alanlarda (mağazanın bulunduğu yüksek binada bulunan bar ve kafede) gösterilerek sahip olunanın ifade edilmesine de olanak tanıyan bir mekân olarak karşımıza çıkmaktadır. Gima bu bağlamda 1960’larda Türkiye’nin başkentinde sosyal değişimin ve modernleşmenin de parçası olmuştur. Günümüzde tüketim ve boş zaman etkinlikleri modernizmin belirgin nitelikleri olarak ifade edilmektedir.(1)

Gima Kızılay’da açıldığında içerisinde gıda, konfeksiyon / tekstil, parfümeri, beyaz eşya, ev tekstili, halı, mobilya, mutfak eşyası gibi bölümler yer almıştır. 1960’lar Türkiye endüstrisinde montaj-üretim anlaşmaları dönemi olduğundan özellikle beyaz eşya alanında hem yerli markalar gelişmiş, hem de küresel markaların üretim ve montajları yapılmıştır.(2) Gıda sektöründe paketli ürünlerin üretimi yeni gelişmektedir. Bu yenilikler Gima perakende mağazasında tüketiciye sunulmuştur. Ancak elbette ki bu yeniliklerin tüketiciyle nasıl buluşacağı, ürünlerin sergileme sistemlerinin nasıl tasarlanacağı önemli bir sorundur. Bu alanda ne seri üretim sergileme / depolama sistemleri, ne de bu ürünleri üretebilecek gelişmiş bir teknoloji mevcuttur. Üstelik Ankara’da daha önce yapılmış bu kadar kapsamlı bir departmanlı mağaza bulunmamaktadır.(3) Mağazanın tasarımcısı Küçükerman, Gima’nın iç mekân tasarımında ve idaresinde Amerikan ordusunun temel ve sembolik tüketime yönelik gereksinimlerini sağlayan PX mağazalarının kataloglarındaki ürünlerin ebat ve sunum şekilleri ile Sinop PX mağazasında çalışanların deneyimlerinin önemli rol oynadığını belirtmiştir.(4)

Gima, 30 Mayıs 1956’da sermayesinin % 50’sini devlet, % 50’sini de özel sektörün oluşturduğu iktisadi teşebbüs olarak kurulduğunda amacı, tüketiciye temel gıda ve ihtiyaç mallarını üretim yerlerinden satın alarak ve tedarik ederek bu maddeleri tüketiciye uygun fiyatlarla ulaştırmak olmuştur.(5) Ancak Gima’nın Türkiye’nin o dönemki en yüksek yapısının (Emek İşhanı) taban bloğunda açılması, bulunduğu bölgenin konumu, onun farklı bir şekilde algılanmasını ve değer görmesini sağlamıştır. Bölgede radyoevi, sinema, kitabevi ve kafelerin açılması sosyal anlamda bölgeyi geliştirmiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye hükümetine yapılan Marshall yardımlarının önemli bir kısmı ulaşım ağı (özellikle otoyol) için kullanılmış ve Kızılay bölgesi de bu yardımlar sayesinde Ankara’nın her kesiminden ulaşılabilen bir konuma erişmiştir.(6)

Çalışmanın amacı, 1960’ların sonunda Türkiye için “yeni” bir mağaza tipinin hem tasarım, hem de yaşam tarzı bağlamında getirdiği değişimi incelemektir. Sosyologlar Fox ile Schnaiberg’in 1960’larda Ankaralı kadınların modernleşmelerine ilişkin yaptıkları çalışmalarda, kadınların ev içi üretimleri yerine hazır gıda ve giyim ürünleri almaları, medya erişimleri, evlilik yaşları, eğitim seviyeleri, ailenin erkeğinden izin almama gibi faktörler kadının modernleşmesi ile ilişkilendirilmiştir.(7) Ayrıca kadınlar medya gibi iletişim kanallarına erkeklerden daha açık(8) ve tüketime daha yatkınlardır.(9) Cumhuriyetle beraber sosyal haklarını elde eden Türk kadınının, modernleşme sürecinde eğitim seviyesinin yükselmeye başlaması, evlilik yaşının artması sosyal alanda daha fazla bulunmasını sağlamıştır.(10) Alışveriş eylemi, kadınlar için bu sosyalleşmenin içinde erkekten (eşi, aile fertleri ve diğer) izin almaya gerek duymadan bağımsız hareket ettiği alanlar olduğu için önemlidir.

Bu çalışma için literatür (makale, kitap ve gazete arşivleri) taranmış, mağazanın tasarımcısı Prof. Önder Küçükerman ile röportaj yapılmıştır. 1967 yılında Mimarlar Odası yayını Mimarlık dergisinde mağazanın tasarımcıları Utarit İzgi ve Önder Küçükerman tarafından hazırlanan mekânı tanıtan yazı ve fotoğraflar yayımlanmıştır. (Resim 1) 2013 yılında İçmimarlar Odası’nın yayını İçmimar dergisinde Gima projesi tasarımcısının anlatımıyla ifade edilmiştir.(11)

1960’LARDA ANKARA’DA SOSYAL DEĞİŞİM VE KADINLARIN DEĞİŞİM İÇERİSİNDEKİ ROLÜ

1960’larda Türkiye’nin nüfus artışı ile büyük şehirlerde iş olanakları, sanayileşme gibi etkenler büyük şehirlerin göç almasına sebep olmuştur. Ankara’nın nüfusu 1965’te Cumhuriyetin ilk döneminin iki katına çıkmıştır.(12) İşçi sınıfı ve yeni oluşan orta sınıfın gereksinimleri de farklılaşmıştır. Ankara’da üniversite öğrenimi için gelen öğrencilerin varlığı da nüfusta önemli bir yer tutmaktadır.

Bu yıllarda kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması, üniversite öğrencilerinin, kamuda ve özel sektörde çalışan kadınların varlığının artması, Ankara’nın modern kadın varlığını oluşturmada önemlidir. Ancak, 1960’larda şehirli kadınların çalışma hayatına katılımı çok sınırlıdır. 1960’ta Türkiye’de kadınların tarım dışı çalışma oranı % 2,7, erkeklerin katılımı ise % 36,4 olarak belirlenmiştir.(14) Kadın öncelikli olarak ev kadını ve annedir.(13)

Değişimde Kadın-Medya İlişkisi

1960’larda ekonomik düzey medya erişimini önemli ölçüde etkilemektedir, televizyon sadece varlıklıların sahip olabildiği bir cihazdır. Sinema, eğitim ile ekonomik seviyeyi gerektirirken diğer taraftan kadın için aile yapısıyla da ilişkili (erkekten izin almasını gerektirebilen) bir görsel dünyadır. Dolayısıyla, 1960lar Türkiye’sinde hem eğitim seviyesi, hem de sosyal sınıf ve aile yapısı kadınların medya erişiminde etken olmaktadır.

Özellikle eğitimli Türk kadınının tüketim alışkanlıkları üretilen yeni ürünler ile birlikte medyanın etkisiyle değişim göstermektedir. Amerikan yaşam tarzı etkileri 1950’lerde yayına başlayan ve Amerikan Life dergisi benzeri “Hayat” dergisi ile de yayılmaktadır.(15) Hayat dergisi hem Türk, hem de Amerikan sinema ve müzik haberlerini vermekte, Amerikan kadın figürü ve tüketilen nesneler dergi yoluyla da okuyuculara ulaşmaktadır.

Değişimde Kadın-Tüketim İlişkisi

Gima büyük mağaza olarak, herkesin ulaşabildiği (dolmuş veya araçla), bir şey satın almasa bile serbestçe gezebildiği, sosyal sınıf farkını ortadan kaldıran, demokratik bir ortamdı. Bu ortam içerisinde kadınların ilgisini çekebilecek, çeyiz geleneği için satın alabilecekleri ev eşyası ve tekstilleri sunan, aynı zamanda evlerini dekore edebilecekleri mobilya ve aydınlatma elemanı, halı gibi ürünlerin de satıldığı bir mağazaydı. Türk kadını bu dönemde, ekonomik ve paketli ürünler sayesinde güvenli mutfak alışverişini gerçekleştirebildiği, yeni gıda ürünlerine ulaşabildiği bir büyük mağazaya kavuşmuştu. O tarihe kadar gıda alışverişleri mahallelerde bulunan küçük bakkal veya semt pazarlarından yapılıyordu.

Gima, hazır giyim ürünleriyle de kadınların dikkatini çekiyordu. Gima’nın açıldığı dönemlerde Ankara’da orta-üst ve üst gelir grubuna hitap eden Vakko, özellikle giyim üzerine departmanlı mağaza olan YKM, ve Neyir gibi triko mağazaları vardı. O dönemde çalışan kadın oranının azlığı ve hazır giyimin pahalı olması kadınları dikişe yöneltmişti. 1960’lı yıllardan itibaren kadınların biçki-dikiş ve örgü becerilerini geliştirebilmeleri için günün modasını da içeren çeşitli kadın dergileri ortaya çıkmıştı.(16) Gelir durumu daha yüksek olanlar da terzilere siparişle özel dikim giysiler ürettiriyordu. Kimi de düğün, nişan gibi özel günler için özel dikimi tercih ediyordu. Bu dönemde Gima’nın hazır giyim departmanı kimi için demode ve kumaşı-dikişi kalitesiz, kimi için de pahalı ve yeni modellerin görülebildiği bir alandı.

Kızılay Gima’nın açıldığı dönemde ise kutulanmış gıda ürünü üretimi Türkiye için yeniydi. Sektör 1950’lerin ikinci yarısından itibaren gelişmeye başlamış, ülkenin çeşitli yerlerinde fabrikalar kurulmaya başlamıştı. Bu dönemde salça ve turşu gibi konserve üretimi yapan beş adet fabrika bulunmaktadır.(17) Kadınların en çok ilgisini çeken gıda ve temizlik ürünlerinin paketli olması, güven duygularına hitap ediyordu. Ayrıca o dönemde bakkallar daha pahalı olabiliyordu. Ancak Gima, bakkallarda mümkün olan veresiye alışverişe imkân tanımıyordu.

Yazar Sevgi Soysal, Yenişehir’de Bir Öğle Vakti adlı romanında “Büyük Mağaza”ya ucuz ürün (özellikle peynir ve et gibi) almaya çalışan öğretmen emeklisi Hatice Hanım karakterini yaratmıştı. Bir diğer karakteri gösterişli giyinmeye meraklı Ahmet’in aldığı her şey için “Kızılay’dan alındı” cümlesini eklemek istediğini belirtmişti. Ahmet, memurların ev eşyası almak için Kızılay’a gittiklerini ve Gima’dan alışveriş yaptıklarını anlatmıştı. Kızılay (bugünden farklı olarak) statüyü ifade etmede yardımcı bir semtti ve devlet memurluğu da statüsü olan bir görevdi.

1940’larda devlete ait kurumlar kadınları ev üretimi ile yerli malının tüketilmesine yöneltmişti. Kadınların “Ev kadını reçel ve şurup hazırla” gibi sloganlarla evde uzun süreli saklanabilen ürünler üretmeye teşvik edilmesi, Sümerbank fabrikasındaki kumaşlarla giysi ve yatak ürünleri dikişinin özendirilmesi gibi. (Resim 2) 1960’larda ise yine devlete ait kurumda bu kez paketli ürünlerin teşviki sözkonusuydu.

Kadınların gıda ve giyim tüketimi için hazır ürünlere ekonomik yoldan ulaşabilmesi, çalışmasalar da sosyal yaşamlarına daha fazla vakit ayırabilmelerini, alışveriş için bile olsa kentin modern olarak konumlandırılan bölümüne ulaşmalarını sağlamıştı. Bu bağlamda Gima ve bulunduğu çevre dönem için önemli olmuştu.

İLK GİMA MAĞAZASININ İÇ MİMARİ TASARIMI

Emek İşhanı (Mimari tasarım: Enver Tokay ve İlhan Tayman) İstanbul’da 1950’lerde inşa edilen Hilton Oteli ve İstanbul Belediye Sarayı gibi rasyonel ve uluslararası üslubun(18) önemli bir örneği olarak Ankara’da modernleşmenin simgesi olmuştur. Bu dönemde siyasal ve toplumsal alandaki değişiklikler mimarlığı etkileyen olgulardır. 1950’lerden itibaren Türkiye’ye dış yardım akışıyla birlikte ülkenin küçük Amerika olma özlemi mimariyi uluslar arası üslup yönünde etkiler.(19) Emek İşhanı da, devlet iştirakiyle yapılan politik bir yapıdır. Bina, yüksekliği ve cam cephesiyle modernizmi ve gücü simgelemekte, halk tarafından “gökdelen” diye nitelenmektedir. Gökdelenin içerisinde devlet iştirakli “modern” bir departmanlı mağazanın yapılması da tesadüfî değildir. Gima, Türkiye’de liberal ekonominin göstergesi olarak Amerikanvari yapıyı destekleyen bir mağaza olmuştur.

Ancak Küçükerman’a göre, ilerlemenin simgesi olan bu mağazada iç mekâna ait teknolojik üretim sorunları ve satış-pazarlamaya ilişkin yetişmiş eleman eksiklikleri önemli sorunlardı. (20) Hazır mağaza raf sistemleri olmadığı gibi, bugün hazır olarak bulunan raf montaj elemanları ile perfore levhalar da yoktu. Çok kısa sürede uygulaması bitirilen mağazada raflar, bugün için hiç de pratik olmayan bir yöntemle monte edilmişti. Küçükerman, bunu röportajında şöyle anlatır: “O dönemde duvara raf monte etmek için 50 cm yatayda, 50 cm dikeyde beton kırılır ve kadron çakılırdı. Daha sonra dübel tabancasıyla yapıldı bu işlem.”(21) Türkler için geleneksel ürünlerden biri olan halı, Gima’nın tasarımına kadar yatay olarak sergilenen bir üründü. Halının müşteriye sunumu için üstteki halının kaldırılıp bir kenara konması gibi efor harcanmasına sebep olan zor ve yorucu bir yol izleniyordu. Bu yöntem müşteri için de sıkıntılıydı. Çünkü satıcı bazen halının tümünü değil bir kısmını göstermekte, tüm halıyı açığa çıkarmaktan kaçınmaktaydı. Küçükerman, sürgülü dikey sergileme sistemi tasarlayarak sorunu çözdüğünü belirtmiştir.(22)

Mağazanın tasarımı günün ekonomik koşullarından da etkileniyordu. Halka ekonomik ürünler sunmak üzere kurulan Gima mağazası enflasyon sorunu karşısında bu beklentiyi karşılayamıyordu. Enflasyon sorunu, fiyatların sık sık artmasına sebep olurken fiyat etiketlerinin de sıklıkla değiştirilmesini gerektiriyordu. Ancak ilk yapılan etiketleme sistemi müşterilerin parmaklarıyla döndürerek etiketleri değiştirebilmelerine olanak tanıyordu. Alüminyum levhadan bükülerek hazırlanan etiket sistemi, çatal tornavidayla açılır hale getirilerek yenilenmişti.(23) (Resim 3) Mağazanın iç mekân tasarımında ilginç olan bir durum da, kadın giyim reyonunun bugünün departmanlı mağazalarından ölçü olarak farklı olmasıdır (Resim 4). Erkek giyim reyonunun kadın giyim reyonundan daha geniş bir alana yayılması Ankara’da erkek bürokratların sayısının fazlalığı ve hazır giyim ürünlerine kadınlardan daha fazla gereksinim duymaları ile ilişkilendirilebilir. Ancak diğer taraftan Gima mağazasının kadın giyim reyonundan kadınlar için tamamlayıcı bir unsur olan güzellik salonuna ulaşılması da ilgi çekicidir.

İLK GİMA MAĞAZASININ KADINLARIN YAŞAM TARZINA ETKİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Tasarımı ve modern bir gökdelenin içerisinde yer almasıyla Gima, hem yenilik ve değişimin önemli bir simgesi olmuş, hem de Ankaralı modern kadının kendi bireyselliğini tüketim ve sosyalleşme yoluyla ifade edebildiği bir tüketim mabedi halini almıştır. Kadınların yaşamın her alanında var olması ve katılımı yeni bir düşüncedir.(24) Yenişehir bölgesinin ticari ve boş zaman mekânlarına yönelik yapılanması da her alandan kadınların (öğrenci, çalışan veya ev kadını) ticarî amaçlı da olsa sosyal ortamda biraraya gelmelerini sağlamıştır. Bir anlamda Gima ve çevresindeki boş zaman mekânları kadınların gündelik yaşamlarında yer alan bir etkinlik alanı gibidir. Kadınlar mağazada rahat ve güvenli hissedebilmektedirler. Departmanlı mağazalar, ev gibi feminen bir mekân olarak algılanmaktadır.(25) Sosyologlar tüketim yapılan mekânın kişinin sosyal statüsüne katkı sağladığını belirtmektedir.(26) Gima mağazasının büyüklüğü ve simgelediği özellikler de (sosyalleşme, yenilik, çeşitlilik, büyüklük gibi) hem bölgeye, hem de alışveriş yapanlara statü sağlamıştır. Gima’da hem sosyal kimlik ürünleri, hem de faydalı ürünler satılmaktaydı. Schlosser,(27) sosyal kimlik ürünlerinin mağaza atmosferinin algısında ve dolayısıyla sosyal statüde daha etkin olduğunu belirtmiştir.

Kızılay artık, orta ve üst gelir grubuna hitap etmeyen bir bölge haline gelmiştir. Bugün Kızılay’da Gima adında bir mağaza da bulunmamaktadır.(28) 1960'lar ve 70’lerde kat mülkiyeti yasasıyla hızla apartmanlaşan ve aynı zamanda popüler bir tüketim alanına dönüştürülen bölgede Kızılay Meydanı, bugün güvenlik bariyerleriyle donatılmıştır. Emek İşhanı’nda bulunan diğer mağaza ve ofisler de boşaltılmış ve bina otel veya işhanı haline dönüşüm sürecinde tartışmalı bir durumdadır.

SONUÇ

1960’larda Ankara’da Yenişehir bölgesi, her kesimden kadının kolayca ve güvenle ulaşabildiği, bir büyük mağazada ve çevresindeki sosyal ve diğer ticari alanlarda özgürce dolaşımının mümkün olabildiği bir alandır. Gima ise, her sosyal kesimden kadının, özellikle gıda ve çeyiz gibi ürünlerin alımında bireysel tercihlerini gerçekleştirebildiği, yeni ürünleri gözlemleyebildiği, buluşma noktası olarak kullandığı sosyal bir mekân konumundadır. Gökdelenin Set Kafeteryası, teras barı (roofbar) gibi alanları ise daha çok orta-üst kesime veya Fox(29) ile Schnaiberg’in(30) de çalışmalarında belirttiği modern kadın kriterlerine uyan kadınlara hitap eden, çeşitli sosyal grupların da düğün, çay gibi toplantılarda biraraya gelebildiği mekânlardır. Gima, hem boş zaman, hem de ürün tüketimi sağlamaktadır. Schnaiberg’in modernite indeksine uygun olarak kadınlar, paketli gıda ve konfeksiyon gibi hazır ürünleri tüketmektedir. 1960’larda kadınların tarım dışı işgücüne katılım oranının, bugünün Türkiye’sinin sadece onda biri olduğu düşünülürse kadınların sosyal yaşam içerisine katılmasında bir büyük mağazanın etkisinin ne kadar önemli olduğu anlaşılabilir.

Mağazanın diğer önemli etkileri de, iç mimari tasarım ve büyük mağaza işletmesi konusundadır. Mağazanın tasarımı o dönemde çalışan, tüketen ve üreten için önemli ölçüde eğiticidir. Mağazanın iç mimarisi, ürünlerin sergilenmesi, ürün etiketlerinin tasarımı, kasa bankosunun farklı günlerdeki değişik kullanımları gibi özellikleriyle diğer mağazaların tasarımına örnek oluşturmuştur. Tüketicinin, özellikle kadınların mağazaya alışma sürecinde tasarımda yapılan değişiklikler, mağazayı kullanıcının gereksinimleriyle geliştirmiş ve farklılaştırmıştır. Özellikle deterjan ve gıda sektörlerindeki üreticiler ise, televizyon, radyo ve yazılı medyada reklamını yaptığı ürünleri ilk olarak büyük mağazada sunarak beklentileri izleme olanağını elde etmiştir. Gima mağazası o dönemde yeni olan paketli ürünler için raf ve sergileme elemanları tasarımının standartlaşmasında öncü olmuştur.

 

KAYNAKLAR

2007, “Gima ve ChampionSA'lar CarrefourSA Expres oluyor”, Milliyet, 7 Nisan 2007. http://www.milliyet.com.tr  [Erişim: 26.01.2011]

Batuman, Bülent, 2002, “Mekân, Kimlik ve Sosyal Çatışma: Cumhuriyet’in Kamusal Mekânı Olarak Kızılay Meydanı”, Ankara’nın Kamusal Yüzleri: Başkent Üzerine Mekân-Politik Tezler, (ed.) Güven Arif Sargın, İletişim Yayınları, İstanbul, ss.41-76.

Bourdieu, Pierre, 2009, Distinction: A Social Critique of the Judgement of Taste, Routledge, Londra.

Bozdoğan, Sibel, 1997, “The Predicament of Modernism in Turkish Architectural Culture: An Overview”, Rethinking Modernity and National Identity in Turkey, (ed.) Sibel Bozdoğan ve Reşat Kasaba, University of Washington Press, Seattle, ss.133-156.

Chaney, David, 1996, Lifestyles, Routledge, Londra.

Cheang, Sarah, 2007, “Selling China: Class, Gender and Orientalism at the Department Store”, Journal of Design History, sayı: 20(1), ss.1-16. Doi: 10.1093/jdh/epl038

Davaz Mardin, Aslı, 1998, Kadın Süreli Yayınları: Hanımlar Aleminden Rosa’ya, Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Yayınları, İstanbul.

Emiroğlu, Kudret, 2001, Gündelik Hayatımızın Tarihi, Dost Yayınevi, Ankara.

Ewen, Stuart, 1977, Captains of Consciousness: Advertising and the Social Roots of the Consumer Culture, McGraw-Hill, New York.

Fox, Greer Litton, 1973, “Some Determinants of Modernism Among Women in Ankara, Turkey”, Journal of Marriage and the Family, cilt:35, sayı:3, ss.520-529.

Gürel, Meltem Ö., 2009, “Defining and Living out the Interior: The ‘Modern’ Apartment and the ‘Urban’ Housewife in Turkey During the 1950s and 1960s”, Gender, Place and Culture, cilt:16, sayı: 6, ss.703-722. Doi: 10.1080/09663690903279153

İzgi, Utarit ve Küçükerman, Önder, 1967, “Ankara’da Gima Mağazası”, Mimarlık, sayı:43, ss.19-23.

Kandiyoti, Deniz, 1997, “Gendering the Modern: On Missing Dimensions in the Study of Turkish Modernity”, Rethinking Modernity and National Identity in Turkey, (ed.) Sibel Bozdoğan ve Reşat Kasaba, University of Washington Press, Seattle, ss.113-132.

Koparal, Cemil. 1986, Departmanlı Mağazaların Organizasyon Yapıları ve Gima T.A.Ş.’deki İnceleme, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir.

Lihra, Torsten ve Graf, Raoul, 2007, “Multi-Channel Communication and Consumer Choice in the Household Furniture Buying Process”, Direct Marketing: An International Journal, cilt:1, sayı:3, ss.146-160.

Orçan, Mustafa, 2004, Osmanlı’dan Günümüze Modern Türk Tüketim Kültürü, Kadim Yayınları, Ankara.

Özgüven, Yekta, 2009, “Yeni Kadın Kimliği: Evin Öznesi / Evin Nesnesi Kadın”, Kadın ve Mekân: Tutsaklık mı, Sultanlık mı?, (ed.) Ayşen Akpınar, Gönül Bakay ve Handan Dedehayır, Turkuaz Kitap, İstanbul, ss.220-234.

Ritzer, George. 2001, Explorations in the Sociology of Consumption: Fast Food, Credit Cards and Casinos, SAGE Publications, Londra.

Schlosser, Ann E. 1998, “Applying the Functional Theory of Attitudes to Understanding the Influence of Store Atmosphere on Store Inferences”, Journal of Consumer Psychology, cilt:7, sayı:4, ss.345-369.

Schnaiberg, A. 1970, “Rural-Urban Residence and Modernism: A Study of Ankara Province, Turkey”, Demography, cilt:7, sayı:1, ss.71-85.

Soysal, Sevgi, 2003, Yenişehir’de Bir Öğle Vakti, İletişim Yayınları, İstanbul.

Tekeli, Ş. 1990, “The Meaning and Limits of Feminist Ideology in Turkey”, Woman, Family and Social Change in Turkey, (ed.) Ferhunde Özbay, UNESCO, Bangkok, ss.139-159.

Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye İşgücüne Katılım Oranı,

http://www.tuik.gov.tr/Gosterge.do?id=3570&sayfa=giris&metod=IlgiliGosterge

[Erişim: 23.05.2012]

Üstün, Berna ve Tutal, Osman, 2008, “Studying the Influence of Changes in Consumption Habits on Shopping Malls: Eskişehir Case”, Anadolu University Journal of Social Sciences, cilt:8, sayı:2, ss.259-282.

Veblen, Thorstein, 1994, The Theory of Leisure Class, İlk basım 1899, Penguin Books, New York.

Yardımcı, Bülent, 2005, “Gima'da Ankara Sosyetesi Defile İzlerdi, Migros Kamyon Marketti”,Milliyet, 12 Mayıs 2005. http://www.milliyet.com.tr [Erişim: 07.12.2010]

Yoon, So-Yeon, Oh, Hyunjoo ve Cho, Ji Young, 2010, “Understanding Furniture Design Choices Using a 3D Virtual Showroom”, Journal of Interior Design, cilt:35, sayı: 3, ss.33-50. Doi: 10.1111/j.1939-1668.2010.01041.x

Youssef, Nadia. H., 1971, “Social Structure and the Female Labor Force: The Case of Women Workers in Muslim Middle Eastern Countries”, Demography, cilt:8, sayı:4, ss.427-439.

 

NOTLAR

1. Chaney, 1996.

2. Orçan, 2004.

3. YKM mağazası 1961’de Ulus ve Kızılay’da açılmış ancak Gima kadar çeşitli ürün bölümleri içermemiş, özellikle giyim üzerine yoğunlaşmıştır. www.ykmden.com [Erişim: 18.05.2011]

4. Çalışmadaki Prof. Önder Küçükerman röportajları 2011 yılında yazar tarafından yapılmıştır.

5. Koparal, 1986; Üstün ve Tutal, 2008.

6. Orçan, 2004; Batuman, 2002.

7. Fox, 1973; Schnaiberg, 1970.

8. Lihra ve Graf, 2007.

9. Ewen, 1976; Yoon ve diğerleri, 2010.

10. Fox, 1973.

11. 2013, İçmimar, sayı: 28, ss.62-73.

12. Schnaiberg, 1970.

13. Youssef, 1971.

14. Gürel, 2009; Tekeli, 1990; Kandiyoti, 1997; Özgüven, 2009.

15. Davaz Mardin, 1998.

16. Davaz Mardin, 1998.

17. Emiroğlu, 2001.

18. International style”, beyaz kübik formlar, betonarme ve cam kutularla modern çağın zihniyetini ifade eden mimari üslup (Bozdoğan, 1997).

19. Bozdoğan, 1997.

20. Röportaj, 2011.

21. Röportaj, 2011.

22. Röportaj, 2011.

23. Röportaj, 2011.

24. Fox, 1973.

25. Cheang, 2007.

26. Bourdieu,2009; Chaney, 1996; Ritzer, 2001; Veblen, 1994.

27. Schlosser, 1998.

28. Gima, devlet teşebbüsü olarak kurulmuş, ilk ulusal market ve departmanlı mağaza zinciri olmuştur. Daha sonra 22 ildeki 57 mağazası ile 1993 yılında özelleştirilmiştir (Yardımcı, 2005). 2005 yılında da CarrefourSa bünyesine geçirilmiştir (Gima ve ChampionSA'lar CarrefourSA Expres oluyor”, 2007).

29. Fox, 1973.

30. Schnaiberg, 1970.

Bu icerik 13400 defa görüntülenmiştir.