405
OCAK-ŞUBAT 2019
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE

MİMARLIK'tan

Yeni bir yönetim şekline geçtiğimiz ve erken seçim, sonra yerel seçim hazırlıkları, sonra kur dalgalanmaları ve ekonomideki kötüye gidişin ülke gündemini meşgul ettiği; mimarlık gündeminde ise AKM’nin yıkılması, imar “barışı”na ilişkin kanunun yürürlüğe konması, 3. havalimanının açılması, millet bahçeleri tartışmaları gibi olayları yaşadığımız 2018’i geride bıraktık. 2019’da rant değil, toplumun ihtiyaçları doğrultusunda nitelikli mekânlar yaratmak için politikaların geliştirilebileceğine olan inancımızla herkese güzel bir yıl dileyelim.

Ancak ülke ekonomisi ile göbek bağı oldukça kuvvetli olan inşaat sektörü, 2018’deki hareketli gidişattan olumsuz etkilenmeye devam ediyor. Barınmalık değil yatırımlık bir hal alarak geçtiğimiz yıllarda ivme kazanan, arz-talep dengesinin de üstündeki yapı üretimi, bu günlerde alıcı bulamaması nedeniyle bir darboğaza girmiş gibi. Şu an “durağanlık” olarak tanımladığımız, aslında geçmişteki gerçek olmayan / şişirilmiş rakamların normale, yani talep-ihtiyaç seviyesine dönmesi. Bu durum, yapı stokunu sürekli artıran sektörün, dolayısıyla -daha birçok faktörün de etkisiyle- ekonominin yaşadığı sıkıntının temel nedenlerinden. Bu ahval ve şerait içinde hem mimarlık ofisleri hem meslektaşlarımız hem de öğrenciler bu “kriz” durumunun birebir paydaşı haline geldi. Bu sayının “Kriz Ortamında Mimarlık” başlıklı dosyasında biz de bu konuya eğiliyoruz. Seçimler öncesinde, krizde de payı olan bazı kararların ortaklarından yerel yönetimlerin sorumluluklarını bize anımsatan ve kriz-yerel yönetimler bağlamında değerlendirmeler yapan; mimarlık ofislerinin nasıl etkilendiğini ele alarak kriz yönetiminin önemine vurgu yapan; ayrıca, kararlı / sağlam adımların atılmaması nedeniyle geleceği belli olmayan bir mimarlık ortamına geleceğin mimarlarını hazırlayan eğitim sistemi ile kriz ilişkisini kuran üç farklı metin bu dosya kapsamında yerini alıyor. Krizle ilişkilenme durumlarına dair “benim de bir sözüm var” diyenler için dergi önümüzdeki sayılarında bir mecra olmaya devam edecek. Katkılarınızı bekliyoruz.

Yılın son haftalarında ardı ardına mimarlık camiamızda yaprak dökümü yaşadık. Dergiye de önemli katkıları olan seleflerimden, babacan tavırlı Ersin Arısoy; başucu kitapları yazmakla kalmayıp kendisi bir başucu kaynağı olan, hem mimar hem antropolog, konulara her daim en geniş bakış açısıyla bakarak en isabetli çıkarımları yapan Bozkurt Güvenç; mimar, yazar, eleştirmen, “mekânda şiiri arayan”, ayrıca 2008 Mimarlar Odası Büyük Sinan Ödülü sahibi saygıdeğer Ziya Tanalı; en son olarak da, mimarlık tarihi alanındaki başvuru kaynağımız, her daim yolumuzu aydınlatan, enerjisiyle Odanın türlü çalışmaların ucundan tutmakla kalmayıp birebir yürütücülüğünü üstlenen 2000 yılı Mimarlar Odası Mimarlığa Katkı Dalı Ödülü sahibi sevgili hocamız Afife Batur aramızdan ayrıldı. Yerlerinin kolay dolamayacağını söylemek tekrara düşecek olsa da vurguyu tam yapabilmek için gerekli. Önümüzdeki sayıda Ziya Tanalı ve Afife Batur’a ilişkin daha detaylı yazılarla kendilerinin mimarlık camiasına katkılarına bir kez daha dikkat çekiyor olacağız. Bizlere bıraktıkları noktadan hareketle çalışmaya devam etmek onlara olan borcumuz. Kendilerini saygıyla anıyoruz.

Aslı Tuncer Madge

Bu icerik 1871 defa görüntülenmiştir.