335
MAYIS-HAZİRAN 2007
 

İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY

TÜRKÇE ÖZET

MİMARLIK DÜNYASINDAN

FORUM

YAYINLAR

  • Delik Binalar
    Gürhan Tümer Prof. Dr., DEÜ Mimarlık Bölümü

Mimarlık’tan 335



KÜNYE
MİMARLIK VE KENT BULUŞMALARI

Mimarlık ve Kent Buluşmaları’nın Dördüncüsü Muğla’da Gerçekleşti: “KIYI PLANLAMASI VE MİMARLIK”

Derleyen: A. Derin İnan

Türkiye Mimarlık Politikası’na Doğru Mimarlık ve Kent Buluşmaları’nın dördüncüsü bu kez Ege ve Akdeniz kıyılarının kesişiminde yer alan Muğla’da “Kıyı Planlaması ve Mimarlık” teması altında gerçekleştirildi. 10-11 Mart 2007 tarihlerinde Muğla Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi Salonu’nda gerçekleşen buluşmada katılımcılar, özel koruma ve arkeolojik ören yerleri barındıran kıyı kentlerimizin karşılaştığı sorunlar, turizmin kıyı kentlerine olan etkisi, tarihsel süreçte bölgenin gelişimi ve kıyı bölgelerinin planlama hukuku konularında sunuşlar gerçekleştirirken, forum bölümünde bu bilgi birikiminin Türkiye Mimarlık Politikası’na olası katkılarını tartıştılar.

Kongrenin açılış konuşmalarında ilk sözü alan Muğla Şubesi Başkanı Olcay Arıkan, Muğla’nın barındırdığı arkeolojik ve coğrafi özelliklerden bahsederken, kentin koruma alanındaki Hafize Kaşıkara, Akkaya, Çakırhan ve Gökova gibi örnek uygulamalar ile pek çok ödül almış bir kent olduğuna, valilik ve belediyelerin bu alandaki dikkatli tutumlarına değindi. Ayrıca Marmaris, Bodrum, Datça, Dalyan ve Fethiye’de yapılmakta olan çalışmalardan bahsetti. Arıkan’dan sonra sözü alan Genel Başkan Bülend Tuna, ülke kıyılarında yaşanmakta olan problemlere genel olarak değinirken, büyük kentlerde süregelen ranta dayalı Galataport, Haydarpaşa gibi uygulamaların yanısıra Ege ve Akdeniz kıyılarının maruz kaldığı yaz turizminin olumsuz etkilerinden bahsetti. Yürürlükteki Kıyı Kanunu’nun bu tip oluşumlara bir çözüm sunup sunmadığını sorgulayan Tuna, ülkemizde ilk olarak 1966 yılında hazırlanan fakat 1984 yılına kadar kanunlaştırılamayan Ulusal Kıyılar Yasa Önerisi ile başlayan süreçte, 1986–90 yılları arasında yasanın iptal edilmesiyle ortaya çıkan mevzuat açığının kıyı oluşumları üzerinde çok olumsuz ve geri dönülemez etkiler bıraktığının altını çizdi. Buradan hareketle, Kıyı Yasası’nda yapılması düşünülen güncel değişikliklerin sunduğu belirsiz ve tanımsız durumların kıyılar üzerinde yaratabileceği olumsuz etkileri vurguladı; Türkiye Mimarlık Politikası amaç ve ilkeleri doğrultusunda konuyu tartışmanın verimli olacağını belirtti.

Muğla Üniversitesi Rektörü Şener Oktik, ülke çapında üniversite eğitimi alanında yapılan çalışmaları anlatırken, Muğla Üniversitesi’nin bu çerçeveden bakıldığında nerede durduğundan, hedeflenen amaçlardan, kampus ve çevresinin gelişiminden ve üniversitenin kente katkılarından bahsetti. Sonrasında sözü alan Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla’nın önemli turizm merkezlerine hakim olduğunu vurgularken, hem korunmakta hem de gelişmekte olan bir kent olduğuna dikkat çekti. 1979 yılında başlayan ve 1982 yılına kadar süren Koruma Amaçlı İmar Programı ile toplamda yaklaşık 2.000 hektar alanın doğal ve kentsel sit olarak belirlendiğini, Özbekler Evi restorasyonu ve eski Adliye Binası’nın yeni Belediye Binası’na dönüştürülmesi ile başarılı örneklere imza atıldığını belirtti. Muğla Valisi Temel Koçaklar ise Muğla’nın mimari kimliğinin kentin tarihî ve kültürel altyapısına dayandığını ve bu kongrenin doğal, kültürel ve tarihî varlıklarımızın korunması ve yaşatılması aynı zamanda tanınması ve tanıtılması açısından büyük katkıları olacağına değindi.

Kongrenin tematik sunuşunu “Türkiye Kıyı Planlaması ve Politikalar” başlığı ile Mimarlar Odası eski başkanı Oktay Ekinci gerçekleştirdi. Kıyılarımızın yerel yönetim kararlarından çok, merkezî yönetim kararları nedeniyle sorunlar yaşamış ve halen de yaşamakta olduğunu vurgulayan Ekinci, “kamu yararı” kavramından hareketle toplumun önünü kesen pek çok olumsuz gelişmelerin gerçekleştirildiğini ve Türkiye’nin son 25 yıllık kıyı planlama politikalarında Ege kıyılarından başlayan ve Akdeniz’e uzanan kıyı şeridindeki Marmaris, Bodrum, Foça, Cunda, Antalya ve Alanya gibi pek çok yerleşim bölgelerimizin nasıl katledildiğini örneklerle vurguladı.

Tematik sunuşların ardından bölgesel sunuşlar gerçekleştirildi. İlk sözü alan Muğla Üniversitesi Arkeoloji Bölümü profesörlerinden Adnan Diler, “Eski Çağda Karya’da Kent, Doğa ve İletişim” başlıklı konuşmasında Muğla kıyılarında eski uygarlıklarda gelişen yerleşimlerden örnekler sundu. Sonrasında sözü alan restoratör Ertuğrul Aladağ, Muğla kıyı mimarisi ve iç kısımlarda kalan mimarlık arasındaki farklara dikkat çekerken, uygulanan restorasyon projelerinden örneklere ve detaylara yer verdi. Trakya Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğretim görevlilerinden Pınar Kısaovalı ise, kıyılarda ikincil konutlara ayrılan alanların turizm işletmelerine ayrılanlardan çok daha yüksek olduğundan ve bunun kıyılar üzerinde yarattığı olumsuz dengelerden bahsederken, kıyı yapılaşmalarında alternatif, geçici öneriler geliştirilmesi gerektiğini savundu.

Bölgesel sunuşlar ardından yer alan paneli Erman Şahin yönetti. Kıyı konusunun merkezî bir planlamaya ve plana inanmaya muhtaç olduğunun altını çizen eski Belediye Bakanı Şahin, paneli, oluşturulması hedeflenen mimarlık politikasının bu kapsamda önemini vurgulayarak açtı. İlk sözü alan şehir plancısı Feridun Duyguluer, Kıyı Kanunu’nun, İmar Mevzuatı’nı ve plancıları yeri geldiğinde hiçe sayan önemli maddelerine değinerek, yeni bir kıyı kanununa ihtiyacımız olduğunun altını çizdi. Muğla Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim görevlilerinden Hatice Kurtuluş, Muğla kıyılarında gözlemlenen kentleşmede Avrupalı göçmenlerin önemini ortaya koyan araştırma projesini sunarak, konunun bu boyutta da incelenmesi gerektiğini savundu. Uzun süreler kıyı mühendisliği yapmış ve kıyı yönetimi üzerine uzmanlaşmış Erdal Özhan ise, Türkiye’de bütünleşik kıyı yönetiminin önemini ve bu konuda uygulanmış başarılı bir örnek olan Avrupa Topluluğu tarafından da desteklenen Gökova Projesi’ni sundu. Son sözü alan Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan, mevcut bir kıyı yönetiminin eksikliğinden dolayı kıyıların kiralanarak kamudan uzaklaştırıldığını ve bozulduğunu, yerel yönetimin yetkilerinin kısıtlanması ile kıyı bölgelerinin denetlenmesinin de zorlaştığını belirtti.

Toplantı Prof. Dr. Cevat Geray’ın yönettiği forum ile sonlandı. Forumda kıyı planlaması sorununun son döneme has bir problem ve tartışma konusu olmadığının altını çizen Geray, Mimarlar Odası’nın 1960’lı yıllardan beri bu konuda kamuoyu yaratmaya ve farklı platformlarda tartışmaya açmaya çalıştığını vurgularken, katılımcılar mimarlık politikasının oluşturulması sürecinde konunun tartışılmasının politikaya ve politikanın hayata geçmesine ne gibi faydaları olacağı konusunda görüş belirttiler.

Etkinliğin son günü Muğla kentsel sit alanına teknik bir gezi düzenlendi. Oktay Ekinci rehberliğinde gerçekleştirilen gezide, katılımcılar, Andon’un Hamamı, Saburhane Meydanı, Müftüler Evi, Özbekler Evi, Ulu Camii, Arasta, Yağcılar Hanı, Sanat Evi, Kurşunlu Cami, Kültür Evi, Belediye Hizmet Binası, Konakaltı Hanı gibi pek çok tarihî yapının yanısıra, Mimarlar Odası Muğla Şubesi’nin yeni satın aldığı ve restorasyon çalışmalarına başladığı hizmet binasını (Karahafızlar-Terzibalıoğlu Evi) ziyaret etme imkânı buldular.

Bu icerik 5611 defa görüntülenmiştir.