309
OCAK-ŞUBAT 2003
 
MİMARLIK'TAN

ODADAN

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA

YAYINLAR



KÜNYE
YAYINLAR

TROYA Efsane ile Gerçek Arası Bir Kente Yolculuk / TROY Journey to a City Between Legend and Reality

Ali Cengizkan

Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık kuruluşunun ortaklaşa gerçekleştirdiği ve 3 Ekim - 5 Ocak 2003 tarihleri arasında Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi'nde (İstanbul) açık kalan serginin kataloğu olan bu kitap, Homeros'tan beri insanlık tarihi ve kültür tarihi yazımına tanıklık ve öncülük eden, Çanakkale'nin Truva kentinin ortaya çıkarılışının, değerinin ve öneminin yeniden anlaşılmasının öyküsünü barındırıyor. Manfred Korfmann'ın "Troia-Anadolu: Geleceği olan Geçmiş"; Latacz'ın "Homeros, İlyada ve Troia'nın Hikayesi"; Çalış-Sazcı'nın Denizsel Troia Kültürü"; Sazcı'nın "Troia Hazineleri"; Blum'un "Troia'da Biten Erken ve Başlayan Orta Tunç Çağı"; Becks'in "Yüksek Troia Kültürü: Troia VI ve Troia VIIa"; Hnila ve Pieniazek-Sikora'nın "Erken Demir çağınada Troia (Troia VIIb 1-3)"; Rose'un "Yunan, Roma ve Bizans Dönemlerinde Ilion"; Bieg'in Araştırma Tarihinde Troas: Gezi Raporları ve Arkeoloji" başlıklı özgün yazıları ile kitabın sonunda yeralan sergi kataloğu, tıpkı serginin kendisi gibi, kapsamlı bir şölen oluşturuyor. Batı kültürün kendi tarihini aradığı ve kökenlerini bulduğuna inanıp sahiplendiği Troya, bir "Hellenik kültür kökeni" efsanesinin de doğuşuna yol açmıştı. 150 yılı aşkın bir süredir, "Batı" dünyasının temellerini oluşturan Batı Anadolu yerleşimleri, uygarlık dünyasının beşiği olduklarını kanıtladılar; ancak arkeolojinin ortaya koyduğu kanıtlarla dolu gerçekler, bunun büyüklüğü, görkemi ve dünyayı etkilemesi konusunda doğru çıkmakla birlikte, Hellen kökeni konusunda, halen "Batı" dünyasının bütün ayak diremesine ve görmezden gelmesine karşın, yanlış çıktı. Bölgede son onbeş yıldır kazıları yürütmekte olan Manfred Korfmann yani yöre halkının çağırışıyla "Osman Hoca"nın yaptığı çalışmalar, ilk kez geçen yıl yitirdiğimiz Akurgal ve arkadaşları tarafından ortaya atılan Hitit bağlantısı, yani kentin Hitit beylik kenti Wilusa olduğu gerçeğini kurmanın ve kanıtlamanın ötesinde, kentin tümüyle Anadolu ürünü olan geçmişini, sayfa sayfa ortaya serdi ve sermeye devam ediyor. Bu tarihsel serimleniş mimarlık alanında da, kökenler, yapı elemanları, yapı tipolojisi konusunda sürdürüleceğini umuyor ve diliyoruz. Çağdaş mimarlık tarihimizin, Hitit Dönemi ve Antik Dönem sayfalarının yeniden yazılmasının zamanı gelmiştir, diye düşünüyoruz. Kitap, sergiyi kaçıranlar için çok iyi bir "Truva 2002 Rehberi" olmanın ötesinde değer taşıyor.

Bu icerik 1443 defa görüntülenmiştir.
Ekrem IŞIN, yay.baz., Ekim 2002, TC Kültür Bakanlığı ve YKY, İstanbul, 231 sayfa