Modernizmin en görsel yan ürünlerinden biri olan müzeler, 18. yüzyıldan bu yana toplumun entelektüel araçları olarak sosyal ve kültürel yaşamda etkin rol oynamışlardır. Ancak Türkiye'de müze biliminin bir disiplin ve müzenin bir yapı tipi olarak kurumsallaşması, Avrupa'daki müze kültürünün gelişiminden farklı bir yol izlemiştir. Müze biliminin, Türkiye'deki akademik ortama ilk girişi, 1980'li yılların sonunda açılan yüksek lisans programları ile olmuştur. O günden bu yana, müze işletme programları yeniden gözden geçirilmekte, müzelerin topluma katkısı, mezunların uygulamaya ve araştırmaya yönelik birikimleri ile somutlaşmaktadır. Özellikle son yıllarda kurulan ve sayıları hızla artan "özel müzeler" Türkiye müzeciliğinin sorunlarının belirlenmesine katkıda bulunmuş; çözüme yönelik araştırmaları desteklemiştir. Müze biliminde yeni bir alan olarak tanımlanan "ev müzeler" Türkiye'de bu dönüşümün tetikleyicisidir ve yönlendirici konumlarını korumuşlardır. ICOM'un bir alt birimi olarak çalışmalarını sürdüren uluslararası komite, DemHist'in liderliğinde geliştirilen araştırmaların yansıması, bu dönüşümün değerlendirmesini sağlayacaktır.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin katkılarıyla düzenlenen Ev Müzeler / Tarihî Evler 1. Sempozyumu, 10 Haziran 2010 tarihinde İstanbul’da düzenlenecek Müze Evler gezisinin ardından 11 Haziran 2010 tarihinde Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki sempozyumla devam edecek. Sempozyum kapsamında açılacak “Ev Müzeler / Tarihî Evler” Sergisi, 18-29 Haziran 2010 tarihleri arasında Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde; “İtalya ve Türkiye Ev Müzeleri” Sergisi, 3-18 Haziran 2010 tarihleri arasında İstanbul İtalyan Kültür Merkezi’nde izlenebilir.