362
KASIM-ARALIK 2011
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • Yerin Deneyimlenmesi: KAYAKÖY
    Dilay Güney, Yrd. Doç. Dr., Beykent Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
    Levent Arıdağ, Yrd. Doç. Dr., Beykent Üniversitesi, Mimarlık Bölümü

YAYINLAR



KÜNYE
MİMARLIK MESLEĞİ

Mimarlık Öğrencilerinin Sürekli Mesleki Eğitime Bakışları ve Beklentileri

Candan Çınar , Yrd. Doç. Dr., YTÜ Mimarlık Bölümü
Almula Köksal, Yrd. Doç. Dr., YTÜ Mimarlık Bölümü

Bu yazı, Mimarlar Odası Genel Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren Sürekli Mesleki Gelişim Merkezi (SMGM) işbirliği ile Mimarlar Odası inisiyatifinde yürütülen “Sürekli Mesleki Gelişim Programlarının İçerik Oluşturma Sürecine İlişkin Araştırma Projesi”nin alan araştırmasından elde edilen verilerin analizi ve değerlendirmesinden oluşmuştur. Alan araştırması verileri ise, mimarlık faaliyetini “özel sektör” ve “kamu sektörü”nde yürüten meslek insanları ile mimarlık eğitimi veren kurumların öğretim üyeleri ve eğitimlerini henüz tamamlamamış mimar adayı öğrenciler ile yapılan yüzyüze görüşmelerden elde edilmiştir.

Araştırma projesinin temel amacı olan “sürekli mesleki eğitimin yeterli olup olmamasının ötesinde eğitimin tüm yaşam boyunca nasıl sürekli hale getirilebileceği”nden (1) yola çıkarak, mimarlık lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin sürekli mesleki eğitime bakış açılarının çok yönlü ortaya konması bu çalışmanın temel amacı olarak belirlenmiştir.

Yazı, bu araştırma projesinin mimarlık öğrencileri ile yapılan yuvarlak masa toplantıları sonucu elde edilen verilerin değerlendirilmesi üzerine kurgulanmıştır. Bu kapsamda, İstanbul, İzmir ve Eskişehir’de yapılan, meslek eğitimini sorgulayan toplantılardan elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Bu illerdeki odak grup görüşmelerinde, 11 üniversiteden toplam 39 lisans ve yüksek lisans öğrencisi ile 4 yuvarlak masa toplantısında yapılan yüz yüze görüşmeler sonrasında elde edilen konuşma metinleri analiz edilmiştir. (2)

ANALİZLER

Burada sıralanan kavramlar, verilerde araştırmacıların görüşmeler sürecinde katılımcıları yönlendirmek için kullandıkları kavramlardır. Bunları şöyle gruplamak mümkündür:

  • Mimar profilinin tanımlanmasında kullanılan kavramlar:
  • Eğitim
    • Mesleki eğitim
    • Mimarlık eğitimi

  • Mimarlık ortamı
    • Mesleki kimlik
    • Piyasa / mesleki ortam
    • Kurumsal ilişkiler

  • Taleplerin tanımlanmasında kullanılan kavramlar:
  • Kısa vadedeki talepler
  • Orta vededeki talepler
  • Uzun vadedeki talepler
  • Mimarlar Odası ile ilgili kavramlar:
  • Olumlu eleştiriler
  • Olumsuz eleştiriler

Burada özellikle belirtilmesi gereken önemli durum, verilerin içerik analizi yapılırken araştırmacıların ortaya koyduğu kavramların belirleyiciliği ve odak grup katılımcılarının bu kavramlara yaklaşımıdır. Bu proje kapsamında yer alan mimarlık öğrencilerinin, özellikle birinci kavram grubunu oluşturan alt başlıklardaki, meslek eğitimi, mesleki kimlik, piyasa ortamı ve kurumsal ilişkiler açılımlarına mesleki pozisyonlarının elverişsizliği nedeni ile çok da fazla katkıda bulunamamışlardır. Buna karşılık, görüşmeler sürecinde mimarlık eğitimi, mimarlık ortamı, talepler ve Mimarlar Odası başlıklarındaki kavramlara yaklaşımları ise çok daha rahat olmuştur. Buna göre mimarlık öğrencilerinin sürekli mesleki eğitim konusunu ele alış ve ilişkilendirme biçimleri ile ilgili analiz çalışmasının ayrıntıları şöyledir:  


1. MİMARIN PROFİLİNİN TANIMLANMASI

EĞİTİM

Mesleki Eğitim: Yapılan toplantılarda, katılımcı öğrencilerin lisans eğitiminin hem başında hem de sonunda (1. sınıftan, yüksek lisans aşamasına) olmaları, yani “mesleğe henüz tam adım atmamış” olmaları haklı olarak onların hem meslek eğitimi, hem mesleki ortam ve de meslek kimliği konularında görüş bildirmelerini zorlaştırdı. Bu konularda görüş oluşturacak pratiklerinin sadece staj yapma ve yarı zamanlı çalışma süreleri ile sınırlı olması bunun temel nedeni olarak yorumlanabilir. Genel olarak mesleki eğitim konusunda gündeme gelen konular şunlardır:

  • ÖSYM sınavının eğitime mesleki eğitim olarak bakmaya engel teşkil ettiği,
  • Mesleki eğitim bilincinin yok olduğu,
  • Mesleki eğitimin kişinin kendi isteği ve özlemleri ile ilişkili olduğu,
  • Mesleki eğitimin aslında okul hayatı dışında dışarıdaki etkinliklere, konferanslar, atölye çalışmalarına katılmak olduğu,
  • Mesleki eğitimlerin 50 yaş üstü mimarlar için zorunlu olması gerektiği çünkü onların bilgisayar çizimi yapamadıkları gibi yeni malzeme detayları da çözemediklerinin görüldüğü,
  • Hem akademisyen hem de uygulamacı olan insanların meslek eğitimi vermesi gerektiği.

Mimarlık Eğitimi: Mimarlık eğitimi konusunu, öğrencilerin yoğun olarak üzerinde durdukları ve sürekli mesleki eğitim meselesinin de odağı olarak da gördükleri anlaşıldı. Bu konuya yaklaşımlarında öne çıkan görüşler ise şöyledir:

  • Lisans eğitiminin 4 yıla sıkıştırıldığı, oysaki eğitimin daha uzun süre olması gerektiği,
  • Stajın zorunlu olarak 1 yıla uzatılmasının çok iyi olacağı,
  • Asıl olan eğitimin okulda verilen eğitim olduğu,
  • Eğitim anlamında sorumluluğun üniversiteye ait olduğu,
  • Eğitimin uygulama boyutunun da büyük oranda üniversitede yapılması gerektiği,
  • Mesleki eğitimin tek başına okuldaki ders içeriği ile mümkün olamayacağı, bunun ötesinde bir takım şeylerin yapılması gerektiği,
  • Mimarlık eğitim anlayışının sadece okul eğitimi ile sınırlı kalmaması,
  • Eğitimle ilgili her şeyin; konferansların, etkinliklerin, yarışmaların, üniversiteler tarafından yapılmasının mümkün olamayacağı,
  • Yarışmaların, atölye çalışmalarının, seminerlerin üniversite eğitim hayatı boyunca bir bütün olarak mutlaka var olması gerektiği,
  • Uzmanlaşmaların (uygulamacı, tasarımcı, mimarlık tarihçisi, vs.) üniversite eğitim süreci içinde oluşması gerektiği,
  • Üniversite dışındaki uzman kişilerin de eğitime dahil edilmesi; konferans ve seminerler vermelerinin sağlanması,
  • Yüksek lisans eğitiminin kesinlikle gerekli olduğu,
  • Mimarlık lisans eğitiminden sonra asıl meslek eğitiminin başladığı,
  • Mesleğe ait herşeyin okul bittikten sonraya bırakılarak planlanması,
  • Piyasada yapılan mimarlık hizmetinin kapsamı ile üniversitede lisans eğitiminde verilen mimarlık eğitiminin arasında keskin bir uçurum olduğu,
  • Bilginin bir şekilde alındığı ama uygulamaya aşamasında bu bilgiyi kullanamamanın eksikliği,
  • Üniversitede verilen eğitimin sadece proje çizen ve bunu gerekli kurumlara onaylatan meslek insanı olmaya yönelik bir eğitim, bu nedenle teknik ressam statüsünden öteye gidilememesi,
  • Statik ve mimarlık tarihi derslerinin içeriklerinin biraz daha değiştirilmesi,
  • Mimarlık mesleğinin faaliyet alanlarında yeni yeni kulvarların açılmasına rağmen verilen eğitimin içerik olarak hep aynı kalması,
  • “İleride ne yapacaksınız?” sorusunun üniversite eğitim süreci içinde sorulması,
  • Üniversite eğitim süreci içinde öğretilenlerin dışına çıkmanın yasak olduğu,
  • Üniversite bittikten sonra uzmanlaşmanın veriliyor olması,
  • Yeni şeyler öğrenmek için sürekli yayın takip edilse bile bu öğrenilenlerin deneyimlenememesi,
  • Üniversite eğitiminde eğitimi veren aktörlerin öğrenciler tarafından yeterliliklerinin değerlendirilmesi gerektiği.

MİMARLIK ORTAMI

Mesleki Kimlik ve Piyasa / Mesleki Ortam: Yazının başında ifade edildiği gibi, katılımcılar meslek kimliği ve meslek ortamı konularını konuşmakta çok istekli davranmadılar. “Mesleki kimlik” başlığı altında aşağıda belirtilen konular yoğun olarak Eskişehir toplantısındaki katılımcıların görüşleri ile ortaya çıkmış ve tartışılmıştır, İstanbul toplantısından ise sadece bir görüş elde edilebilmiştir:

  • Mimarı toplumda kimsenin ciddiye almadığı,
  • Mimarlar olarak dayanışma içinde olunması gerektiği,
  • Genç kuşağın biraz korkak olduğu ve yenilikçi şeylere biraz mesafeli yaklaştığı,
  • Genç mimarların ne kadar iyi bilgisayar programı biliyorsa o kadar iyi mimar olacağı gibi bir anlayışın yaygınlaştığı,
  • Mimarlık öğrencilerinin kendilerini yarışmalarla ifade etmeye çalıştıkları (İstanbul),
  • Mimarlık eğitiminin verildiği üniversitelerin bulundukları şehirlerin çoğunda mimarlığa dair hiçbir şeyin görülemediği.

2. TALEPLER

Kısa Vadedeki Talepler

Yapılan dört toplantıya katılan değişik profillerdeki mimarlık öğrencileri mimarlık lisans eğitimi sürecinde yeralmasını istedikleri mesleki eğitim faaliyetlerini SMGM'nin uyguladığı eğitimleri de gözönünde bulundurarak belirttiler. Buna göre, SMGM’nin mevcut eğitim faaliyetlerinin aksayan yönlerinin giderilmesi üzerinden şekillenen eğitim talepleri, “sorunların çözümü” ile elde edilecek kısa vadedeki talepler anlamına geldi. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Atölye çalışmalarının daha sık olması,
  • Tartışmalar, panellerin yaygınlaştırılması,
  • Konferansların çok faydalı olduğu,
  • Mimarlık ve dans gibi iki sanat dalının ilişkilendirilebileceği,
  • Heykel, plastik sanatlar, fotoğrafçılık gibi mimarlığı beslayan sanat dallarına ilişkin daha fazla faaliyetin yapılması gerektiği,
  • Ekoloji ve sosyoloji üzerine eğitimlerin mutlaka olması,
  • Psikanaliz, psikoloji üzerine eğitimlerin sadece mesleki eğitim değil, bireysel gelişim için de şart olduğu,
  • Sunum teknikleri üzerine eğitimlere de yönelmek gerektiği,
  • AutoCAD ve 3DMax gibi bilgisayar programlarına yönelik eğitimlerin sayısının arttırılması gerektiği,
  • İç mimarlık, mobilya tasarımı üzerine eğitimlere ihtiyaç duyulduğu,
  • İnşaat mühendisliği eğitimlerinin mutlaka olması gerektiği,
  • Hitabet ve diksiyon eğitiminden kazanılanların, mesleğin uygulanması sürecinde çok faydalı olacağı,
  • Vatandaşlık hakları, öğrenci hakları gibi temel hukuk bilgisini içeren konularda eğitimlerin verilmesi,
  • SMGM eğitimlerinin çok kapsamlı olmadığı; sürelerinin ve içeriklerinin çok sınırlı tutulması,
  • Verilen eğitimlerin sürelerinin 3 saatten daha uzun olması,
  • Her türlü danışmanlık hizmetinin verilmesi,
  • Kariyer planlama koçluğu hizmetinin verilmesi,
  • Yapılacak herhangi bir mimari proje için her türlü konuda danışılacak bir mekanizmanın olması,
  • Mimarlık meslek insanı olarak rol model olabilecek kişiler ile mimarlık öğrencilerinin buluşmaları sağlanarak, mesleki tecrübelerini öğrencilere aktarmaları ve çalışma alanları, potansiyeller, vs. üzerine öğrencilerle paylaşıma girmelerinin sağlanması,
  • Güncel yayınların mimarlık öğrencileri tarafından yaygın kullanımı sağlayacak düzenin oluşturulması,
  • İllerdeki mimari örnekler, tarihsel süreçlerle ilgili faaliyetlerin yoğunlaştırılması,
  • Daha çok gezi organizasyonunun yapılması,
  • 1/1 ölçekte yapı üretimine olanak sağlayacak imkânların arttırılması.

Orta Vadedeki Talepler

Mimarlık öğrencilerinin mimarlık lisans eğitimi sürecinde yeralmasını istedikleri mesleki eğitim faaliyetlerine yönelik talepleri, SMGM’nin eğitim faaliyetlerinin de “çeşitlenmesi ve zenginleşmesi” anlamına gelebilecek çeşitli öneriler ile orta vadede uygulamaya konabilecek talepler olarak şekillendi. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • İlkokul çağından itibaren çocuklara tasarım fikrini aşılayacak faaliyetlerin organize edilmesi,
  • Mimarlıkla ilgili çıkan tüm yayınlar ve ürünlerin sadece mimarlara hitap etmemesi, toplumda ilgilenecek herkesin anlayacağı bir biçimde olması gerektiği,
  • Ürünlerin eklemlenmesi ile sürekli açık olan ve gittikçe kapsamı genişleyen sergi konseptlerinin organizasyonları,
  • Eğitimin piyasadaki uygulama ortamının içinde de devam etmesinin sağlanması,
  • Eğitim dönemleri içinde tasarım süreci geliştirilip yazın da uygulamasının yapılabilmesi,
  • Değişik coğrafyadaki okulların birbiriyle işbirliği kurarak ortak projeler yapabilmesinin olanağının sağlanması,
  • Disiplinlerarası çalışmalara imkânlar tanınması,
  • Uluslararası kamplar ve atölyelerin organize edilmesi,
  • Üniversiteler arası mimarlık öğrencileri kolokyumunun sürekli yapılması,
  • Uluslararası alanda isim yapmış mimarların Türkiye’ye gelip atölye çalışması yürütmelerinin sağlanması,
  • Ulusal ve uluslararası alanda isim yapmış mimarların bürolarında staj yapma olanaklarının, birlikte mimarlık yarışmalarına katılma imkânlarının arttırılması,
  • Mimarlığa yönelik yarışmaların sadece proje bazlı değil, yazmak üzerine de olması gerektiği,
  • Endüstri ürünleri tasarımı üzerine de yarışmaların olması gerektiği,
  • Kentsel alanda kamuyu ilgilendiren projelerin toplumun her kesimi ile paylaşımını ve tartışılmasını mümkün kılan sunum biçimlerinin yaratılması,
  • Mimarlık ya da gündelik hayatla ilgili kısa film yapma olanaklarının yaratılması,
  • Projenin üretim süreci ile ilgili mevzuatlar, yönetmelikler, proje yönetimi ile ilgili konuları kapsayan eğitimlerin uygulamalı verilmesi,
  • Mimarın tasarladığı ürünü tanıtması ve pazarlamasına ilişkin konularda eğitim programlarının oluşturulması,
  • Mimarlar Odası’nın mimarlık öğrencilerinin eğitimini kapsayan faaliyetlerde daha fazla sponsorluk rolünü üstlenmesi.

Uzun Vadedeki Talepler

Mimarlık öğrencilerinin mesleki eğitim faaliyetlerine yönelik talepleri SMGM’nin eğitim faaliyetlerinin de çeşitlenmesi ve zenginleşmesi anlamına gelen talepleri ile şekillenirken bir taraftan da Mimarlar Odası’nın kurumsal düzeyde bir takım “sistemsel ve yapısal değişiklikleri” de barındırdığı görüldü. Bunlar uzun vadede hayata geçecek model önerileri olarak sınıflandı. Bunları da şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Mimarlık ortamını temelde besleyen çok yönlü bir Mimarlık Merkezi’nin kurulması,
  • Kent kimliği ile ilgilenecek ve herkese açık bir dernek ve kapsamlı bir kent ve mimarlık kütüphanesinin kurulması,
  • Kişisel gelişim üzerine bir merkezin oluşturulması,
  • Facebook gibi bir ara yüz yaratılarak, tüm mimarların kişisel internet sayfasını yaratmasına imkân vermek ve mimarlık ortamına ilişkin haberleri bu yolla elde edebilmeyi sağlamak,
  • Yarı zamanlı çalışıp, yarı zamanlı üniversite eğitimine imkân verecek bir eğitim modeli kurgulamak,
  • Staj sürelerini uzatarak; bir ay belediye, bir ay koruma kurulu, bir ay anıtlar kurulu gibi kamu kuruluşlarında da zorunlu staj yapabilmek,
  • Bütün üniversitelerin biraraya gelebileceği bir ortam (yaz okulları, yaz kampları) yaratarak, farklı meslek gruplarının interdisipliner çalışmalar yapabilecekleri ortamlar yaratmak,
  • “Tasarım evleri” konsepti ile her şehirde mimarlık öğrencileri ve mimarlar için çalışma mekânları kurgulamak,
  • Sürekli mesleki gelişim merkezlerinin üniversitelerin içinde yer almasının sağlanması,
  • Mimarlar Odası’nın her türlü kurumsal yapı ile daha fazla ilişki içinde olması,
  • Mimarlar Odası’nın üniversitelerde temsilcisinin olmasının sağlanması,
  • Mimarlar Odası aracılığı ile “sınır tanımayan mimarlar” organizasyonunun şehirlerde çeşitli faaliyetler gerçekleştirmesine olanak tanınması,
  • Yapı üretim sürecinin herhangi bir aşamasını kapsayan uygulama faaliyetlerine yönelik “yapı işi haftası” etkinliğinin kurgulanması ve hayata geçirilmesi,
  • İşverenlerin, çalışanlarının mesleki gelişimi için gerekli olan her türlü eğitim olanağını yaratmakta zorunluluk duymasını sağlayacak yasal düzenlemelerin oluşturulması,
  • Mesleki yeterlilik konusunda yeni düzenlemelerin yapılması.

3. MİMARLAR ODASI

Mimarlar Odası’nın mesleki eğitim faaliyetlerini organize etme ve gerçekleştirme sürecinde verdiği eğitim hizmetleri ve izlediği politikalar mimarlık öğrencileri tarafından olumlu ve olumsuz eleştirilerle değerlendirilmiştir.

Olumlu Eleştiriler

  • Mimarlar Odası Şubelerinin çok önemli bir misyona sahip olduğu, kimi

şubelerin mimarlık öğrencilerine olumlu anlamda çok fazla deneyim yaşattığı (özellikle İzmir Şube üzerinden dile getirildi),

  • Odanın belli bir ölçüde görevlerini yaptığı ama talep oluşmadığı sürece daha fazlasını yapamadığı,
  • Üniversitenin Odayı, Odanın da üniversiteyi soyutlamaması gerektiği,
  • Odanın gerçekleştirdiği faaliyetlere katılmanın, mimarlık birikimine olan ilginin artamasına çok fazla katkısının olduğu,
  • Odanın mesleki eğitimi sürekli kılabilimesinin mimarlığa çok büyük katkısı olacağının, altı çizildi.

Olumsuz Eleştiriler

  • Kamuoyunda Odanın genel imajının pasif bir konumda olması,
  • Kamuoyunda Odanın genel faaliyet alanının sadece “dava açmak” üzerinden tanımlanması,
  • Odanın sürekli bir şeyleri engelliyormuş görünümüne düşmesi,
  • Odanın sadece proje onayı için gidilen zorunlu bir merkez halini alması,
  • Odaya sadece projelere imza atma yetkisini almak için üye olmak,
  • Odada nelerin yapıldığına ilişkin bilgi aktarımının üyelerine yeterince yapılamadığı, aynı şekilde Odaya üye mimarların meslek adına neler yaptığına ilişkin bilgilerin de Odaya ulaşamadığı,
  • Odanın önceliğinin aidat toplamak olduğu, oysaki üye mimarların mesleğe dair çok ciddi sorunları ile öncelikle uğraşması gerektiği,
  • Mimarların büyük bir çoğunluğunun Odaya güvenmediği ve onu toplayıcı unsur olarak görmediği,
  • Odanın kendi iç iletişimini sağlayarak kendi dinamiğini oluşturması gerektiği,
  • Odanın internet sitesinin çok başarısız olması, konuları dile getirildi.

DEĞERLENDİRME

Bu verileri genel olarak değerlendirirsek, öncelikle öğrencilerin mimarlık meslek eğitimi konusuna, sorgulayarak ve eleştirerek yaklaştıklarını görmekteyiz. Bu sorgulama ve eleştiride, eğitimin kurumları, eğitiminin formatı, eğitimin müfredatı, eğitimci kadrolar konuları ilk sıraları alırken, bunun hemen ardından ise mimarlığın ve Mimarlar Odası’nın ve faaliyetlerinin sorgulanması ve eleştirisi gelmiştir. Doğal olarak sorgulama ve eleştirel yaklaşım beraberinde öğrencileri mimarlık meslek eğitimi sürecinde ortaya çıkan ihtiyaçlarının ve taleplerinin neler olabileceğinin tespitine yöneltti. Bu aşamada, eğitim ihtiyaçlarında mesleğin gelişim ve kişisel gelişim için olmak üzere ikili bir ayırım yaratıldığı görüldü. Bu eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasında ise hem uzman kişilere, hem etkili kurumlara hem de bir o kadar mimarlık ortamına gereksinim duyduklarını dile getirdikleri gözlendi. Genel olarak bu üç aktörün yani, kişi, kurum ve ortamın yetersiz olduğu ve hatta olmadığının altını çizdiler. Böylesi durumlarda ise kişisel çabaları ile bu ihtiyaçlarını gidermeye çalıştıkları belirtildi. Özellikle de kendi mimarlık ortamlarını yaratmadaki kişisel çabalarının da bir süreklilik yaratmadığına dikkat çekildi. Tüm bu eleştiri, sorgulama, ihtiyaç ve talepler ile ortaya konan çabalar, öneriler ile şekillendi. Öğrencilerin mimarlık meslek eğitiminden beklentileri özellikle daha iyi bir mimarlık ortamının yaratılması ile ilişkilendirilerek önerileri kısa, orta ve uzun vadede gerçekleştirilmesi gerekenler olarak sıralandı.

NOTLAR

1. Köksal, Çınar, 2010.

2. Alan araştırmasından elde edilen konuşma metinleri nitel veri analizi yöntemlerinden içerik analizi yöntemi kullanılarak değerlendirilmiştir. İçerik analizinde temel amaç, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmaktır. Bu ilişkilere ulaşmakta izlenen yol, veriler önce kodlanır ve kavramsallaştırılır; sonra ortaya çıkan kavramlara göre mantıklı biçimde düzenlenir; bunlara göre veriyi açıklayan temalar saptanır, olarak belirtilmektedir. (Bilgin, 2006) Bu çalışmada içerik analizi yapılırken daha önceden belirlenmiş kavramlara göre yapılan kodlamalar ile temalar oluşturma yöntemi esas alınmıştır. (Yıldırım, Şimşek, 2006)

Veri analizinin ikinci aşaması, ortaya çıkan kodlardan yola çıkarak verileri genel düzeyde açıklayabilen ve kodları belirli kategoriler altında toplayabilen temaların ortaya konması sürecini oluşturmaktadır. Bu aynı zamanda “tematik kodlama” süreci (Yıldırım, Şimşek, 2006) olarak da adlandırılır.

KAYNAKLAR

Bilgin, N. 2006, Sosyal Bilimlerde İçerik Analizi Teknikler ve Örnek Çalışmalar, Siyasal Kitabevi, Ankara.

Köksal, A. ve C. Çınar, 2010, Sürekli Mesleki Gelişim Programlarının İçerik Oluşturma Sürecine İlişkin Araştırma Projesi, Araştırma Projesi Yayımlanmamış Sonuç Raporu, SMGM, İstanbul.

Yıldırım, A. ve H. Şimşek, 2006, Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri, Seçkin Yayınları, 6. Baskı, İstanbul.

Bu icerik 8717 defa görüntülenmiştir.