418
MART-NİSAN 2021
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE

MİMARLIK'tan

 

Koronavirüs salgınının başlamasının üzerinden tam bir yıl geçti. Hiç öngöremediğimiz bir gerçekliğin içinde kendimizi bulmamızın ardından hem çok uzun hem de çok kısa bir zaman geçmiş gibi hissediyoruz. Hayatımıza bir parantez açtığımızı ve bir süre sonra normale dönene kadar gerçekliğimize ara verdiğimizi düşünürken yeni yaşam ve mekân pratiklerimizin kalıcılaştığına tanık oluyoruz. Sosyal mesafeli sosyalleşme ihtiyacımızın ve sağlık odağındaki mekân isteklerimizin hayatlarımızı nasıl şekillendireceğini konuştuğumuz bu bir yılın dökümünü bir sonraki sayımızda yapmayı planlıyoruz. Bu sayımızın kapağına ise Boğaziçi Üniversitesi’ni taşıdık. Hem kişi ve kurumların isimlerinden hem de farklı ölçeklerde örneklerini gördüğümüz olaylardan bağımsız olarak her alanda daha çok yatay örgütlenme ve yeni demokratik mekanizmalar görmek isterken dikeyde gerçekleşen müdahaleler günümüz toplumunun ihtiyacı olan düzenlemelerden çok uzak. Bu sorunun vücut bulduğu konu, bu sayıda akademik özerkliğe müdahale bağlamında olurken bir önceki sayımızda deprem gerçekliğiyle mücadelemizdeki yöntemlerde karşımıza çıkmış ya da ondan önceki sayıda kültürel mirasın korunması / yönetilmesinde engel olarak önümüzde durmuştu. Sorunun temeli aynı olduğundan konuları ortaklaştırmak ve bu doğrultuda sorumluluk alıp herkesin kendi ölçeğinde elinden geleni yaparak daha iyisini talep etmesine ihtiyaç var.

Bu sayımızda iki açık çağrımız bulunuyor. İlki, yaşadığımız günlerde kente yapılan müdahalelere dahlimize dair sürekli içimizde büyüyen kaygı ve söz söyleyemememize ilişkin olarak yapılması / yapmamız gerekenleri masaya yatırmamızı sağlayacak bir bölümümüz hakkında. Bu sayının MİMARLIK Gündem’inde Ruşen Keleş konuya bir giriş yapıyor ve anladığımız / örneklerini gördüğümüz “katılım”ın ötesinin olduğunu vurguluyor. Kente, mimarlığa, planlamaya ilişkin daha yaşanabilir çevrelerde daha mutlu bir hayat sürebilmemiz için süreçlere katılımımıza dair eleştirel bir diyalog zeminini hep birlikte oluşturabilmemiz için önümüzdeki sayılarda devamlı olarak yer alacak bölümümüze katkılarınızı bekliyoruz. İkinci çağrımız ise halkçı politikalar doğrultusunda kent için çok doğru adımlar atmış örnek bir yönetici olan Vedat Dalokay’a ilişkin. Çok yönlü kişiliğiyle giydiği tüm şapkaların hakkını vererek altından başarıyla kalkan bir meslek adamı olan Dalokay’ın ismi 2020 Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri’nde Anma Programı kapsamında hakkında çalışmalar yürütülmesi için belirlenmişti. Çalışmalara katkıda bulunmak isteyenlerin bizlerle iletişime geçmesini ve böylece şu günlerde özlemini duyduğumuz meslek alanı içinde ve dışındaki katkılarıyla uzmanlığını doğru kullanan isimleri daha çok gündemde tutmamıza yardımcı olmasını diliyoruz. İyi örnekleri konuşmak ve çoğaltmak hepimize iyi gelecek.

Aslı Tuncer Madge

Bu icerik 983 defa görüntülenmiştir.