347
MAYIS-HAZİRAN 2009
 
MİMARLIK'TAN

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA
Tasarıma Kapsayıcı Yaklaşım:
HERKES İÇİN TASARIM

YAYINLAR

MİMARLIK MÜZESİNE DOĞRU ADIM ADIM


İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY


TÜRKÇE ÖZET



KÜNYE
ETKİNLİK

ENERJİ DUYARLI MİMARLIK

Binalarda Enerji Verimliliği Paneli:

2017’ye Kadar Her Bina için “Enerji Kimlik Belgesi” Oluşturuluyor

Rüksan Tuna

Mimar

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nün Binalarda Enerji Verimliliği paneli, 26 Şubat 2009 tarihinde Ankara’da gerçekleşti. Yapı İşleri Genel Müdürü Sefer Akkaya ilk konuşmacı idi. Bakanlık olarak ilk uygulamayı bir örnek teşkil etmesi açısından Çetin Emeç Bulvarı’ndaki merkez binalarında uyguladıklarını, aldıkları ısı izolasyonu, mantolama, genel aydınlatmanın sensörlü hale getirilmesi ve ısı kazanının manuel kontrolü sayesinde kullandıkları enerjide % 35’lik bir tasarruf elde ettiklerini belirtti. 5 Aralık 2008’de yayımlanan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nin Aralık 2009’da uygulamaya geçeceğini hatırlatan Akaya, 33 bin teknik elemanla 76 bin yapı denetimi yaptıklarını belirtti. Yeni kurulan bilgi sistemleri ile 19 pilot ilde yapı bilgilerinin ve enerji performanslarının izolasyon malzemelerine varıncaya kadar detaylı olarak bilgi sistemlerine kaydettiklerini, bu sayede denetimlerini anlık dahi yapabilecek kapasitede olduklarını belirtti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, EİEİ Genel Müdürü Kemal Büyükmıhçı Türkiye’de enerji tüketiminin yıllık % 5 hızla arttığını, 2020 yılına gelindiğinde bugünün iki katı enerjiye ihtiyaç olacağını, ancak enerji tasarruf kapasitemizin varolduğunu ve hedeflerinin 2020’ye kadar enerji yoğunluğu bakımından % 15 tasarruf etmek olduğunu belitti. Sanayide % 15, binalarda % 35 ve ulaşımda % 15 tasarruf potansiyelimiz olduğunu vurgulayan Büyükmıhçı, bunun maddi karşılığının 45 milyon Euro, yani yıllık ihtiyacımızın 2,5 katı olduğunu belirtti. Tasarruf eylemlerine bakanlıklar arası koordinasyonla başladıklarını, illerde vali yardımcılarını ENerji VERimliliği (ENVER) koordinatörü tayin ettiklerini, organize sanayi bölgelerinde ENVER hareketi başlattıklarını, 23Nisan’da projenin izcilerini oluşturduklarını anlattı.

Daha sonra söz alan Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nilüfer Eğrican, eğitim yönünden konunun önemini vurgulayarak üniversite bünyesinde yaptıkları çalışmaları aktardı. Dünyada 2030 sonrasında güneş enerjisinin ağırlıklı olarak kullanılacağının altını çizen Eğrican, yönetmeliğin bu anlamada eksikliğimizi tamamladığını, ancak yönetmeliğin bazı noktaları açıkta bıraktığını belirtti. Örneğin projede eksiklik ve hatalar varsa kimlerin sorumlu tutulacağı, yapım kusurlarından kimin sorumlu olacağının cevabının net olmadığını söyledi. Eğitimde de yeni yönetmelik kurallarını karşılayacak teknik elemanları yetiştirmek üzere düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca yönetmelikte uzman katkısının gözardı edildiğini, danışmanlık hizmetlerinin zorunlu olması gerektiğini belirtti. Yönetmelikte kontrol raporlarının nasıl kullanılacağının da cevapsız olduğunu, yapının çevre ilişkisinin tarifinin yapılmadığını eksiklikler olarak sıraladı. Albert Einstein’ın “yapmış olduğumuz dünya düşüncelerimizin ürünü, düşüncelerimizi değiştirmeden dünyayı değiştiremeyiz” sözlerini vurgulayarak konuşmasını tamamladı.

Daha sonra söz alan Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mahmut Küçük CO2 kirlenmesinin yaşamımızı tehdit ettiğini tekrarlayarak ülkemizin doğal mirasının aynı zamanda doğal sermayemiz de olduğunu belirtti.

Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız Özak’ın katılmadığı toplantıda, açılış konuşmalarında son sözü Müsteşar Sabri Özkan Erbakan aldı. Sabri Erbakan, verimlilik ve enerji tasarrufu konularının doğalgaz fiyatlarına gelen zamlarla gündemimize yerleştiğini, bakanlık bünyesinde karbon piyasası için yapılar oluşturulduğunu haber verdi. TÜİK raporlarına göre 2000 yılından sonra yapılan 1,5 milyon konutun % 85’inin ısı yalıtımsız olduğunu belirtti. Yeni yapılmış olan Kentleşme Şurası’nda sürdürülebilirliğin tartışıldığını, sıfır karbonlu kentler yaratmak için çabaları olduğunu anlattı. Bu konuda bilinçlenmenin önemine değinen Erbakan, AB’den 3 milyon Euro eğitim hibesi aldıklarını açıkladı.

Daha sonra yer alan paneli EİEİ Genel Müdür Yardımcısı Erdal Çalıkoğlu yönetti.

Yapı İşleri Genel Müdürlüğünden konuşmacılar yönetmeliğin ayrıntılı tanıtımını yaptılar.

Yapı İşleri Genel Müdürlüğü Enerji Verimliliği Komisyonu Başkanı Yusuf Yıldız, komisyonlarını 27 Şubat 2007’de kurduklarını ve mevcut direktifleri 5 ana tema üzerinden incelediklerini anlattı. AB ülkelerinde yönetmeliklerin, enerji kimlik belgesinin, uzmanların olduğunu ancak hesaplama yönteminin ve muayene ve kontrol kısmının belli olmadığını, her ülkenin değişik yöntemler izlediğini belirtti. Mevcut enerji tüketim seviyesini % 50’ye çekmek amacıyla 24 gönüllü ülkenin oluşturduğu AB Ortak Eylem Grubu’na katıldıklarını açıkladı. Bu amaçla yeni yapılacak 1000 m2 ve üzeri tüm binaların birleşik ısı sistemlerine geçmesini, kazan ve klima sistemlerinin periyodik muayenesini yönetmeliğe koyduklarını belirtti.

YİGM Enerji Verimliliği Komisyonu Üyesi makine mühendisi Murat Bayram, konuşmasında, yönetmeliğin sanayi binalarını kapsamdışı bıraktığını belirtti; bu gibi tanımlanmamış noktalar için AB standartlarının uygulanacağını açıkladı. Buna göre mevcut binaların 2017’ye kadar “enerji kimlik belgesi” (EKB) alacaklar. İşleyiş şemasında yatırımcıların enerji kimlik belgesi talep etmeleri, uygulamacıların projelerini hazırlatmaları, bina sahipleri ve bina yöneticilerininse uygun işletmeyi sağlamak ve bunu raporlamak yükümlülükleri olduğunu belirtti. Mevcut ısı yalıtım yönetmeliğinin Aralık 2009’da kalkarak Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’nin uygulama konacağını hatırlatan Bayram, bu yeni yönetmelikte tesisat ekipmanlarının da yalıtımının zorunlu olduğunu açıkladı.1000 m2 ve üzeri yapılarda merkezî ısıtmanın şart olduğunu, pay ölçer kullanımı ile giderlerin kullanıcılar arasında bölüştürüleceğini söyledi. Bu yapılarda tesisatçılarla mimarların kazan dairesi ölçüleri konusunda beraber çalışacaklarını açıkladı. 2000 m2 ve üzer işyerleri, alışveriş merkezlerinde ise merkezî soğutmanın şart olacağını, iklimlendirme sistemlerinin periyodik muayenelerinin ve filtre değişiminin zorunlu hale getirildiğini söyledi. 1000 m2 ve üzeri otel, yurt, hastane yapılarında merkezî sıcak su sisteminin zorunlu hale getirildiğini, raporlamanın şart ve EKB’nin geçerlilik süresinin 10 yıl olduğunu belirtti.

YİGM Enerji Verimliliği Komisyonu Üyesi olan Mine Yeşilata, merkezî Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemlerinde Isınma Giderlerinin Paylaştırılmasına ilişkin Yönetmeliği tanıttı. 14 Nisan 2008’de yapılan düzenleme ile Kat Mülkiyeti Kanunu ile Yönetmeliğin uyumlu hale getirildiğini açıkladı. Buna göre radyatör panellerinde termostatik vana, ısı ölçer, pay ölçer ve sayaç kullanımının zorunlu olduğunu açıkladı. EKG’yi hazırlayacak şirketlere bakanlığın yetki belgesi vereceğini, bu kuruluşların denetiminin bakanlığa bağlı olacağını belirtti. Yönetmeliğe göre yüzme havuzu, sauna, kapıcı dairesinin ısıtılması mecbur tutuluyor. Merdivenler, ortak alanlar ısıtılmakla beraber hesaba katılmıyor. Ayrıca jeotermal kaynaklı ısı iletimi de yönetmelikte yer alıyor.

Yönetmeliklerin bakanlıkça tanıtımından sonra İTÜ öğretim üyeleri eleştirel bakışla yönetmelikleri irdelediler. İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden Prof. Dr. Zerrin Yılmaz, üniversitede bu konuda yıllardır araştırma yaptıklarını, temel eleştirilerinin yönetmelikte yapının yeri, konumu, yönü, formu, kabuğu ve güneş ve doğal havalandırma kontrol sistemlerinin özelliklerinin belirtilmemesi olduğunu açıkladı. Yapının ısıl geçirgenlik katsayısının özellikle karasal iklimde çok önemli olduğunu, ancak bunun yönetmelikte unutulduğunu açıkladı. Aynı malzemelerin farklı iklim bölgelerinde farklı sonuçlar vereceğinden hareketle, örneğin Mardin’de taş kullanımının çok performanslı olduğu, Erzurum’da ısı yalıtımı yerine Tromb duvar yapmanın ağır kış şartları için daha verimli olduğunu açıkladı. Binalarda binanın yönünün çok önemli olduğunu, yönetmelikte böyle bir kıstas olmadığını söyledi. Pencere camlarında güneş ışığını azaltmak için kullanılan filmlerle görünür geçirgenlik azaldığında, aydınlatma yüklerinin arttığının hesaplandığını, dolayısıyla cam cinsinin dahi dikkatle seçilmesi, özellikle ofis binalarında aydınlatma ve soğutma yüklerinin daha fazla olduğunu bilinciyle çoklu enerji sistemlerinde hub yönetiminin devreye girmesinin gerekli olduğunu açıkladı. Enerji performansını etkileyen bunca kriteri değerlendirecek yapı fizikçilerine ihtiyaç olduğunu, yönetmelikle birlikte içinde yerel örneklerin de bulunduğu enerji etkin binalar tasarım rehberinin de hazırlanıp dağıtılması gerektiğini belirtti.

İTÜ Enerji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Sermin Onaygil, “Binaların Enerji Performanslarının Belirlenmesinde Aydınlatma Sistemlerinin Değerlendirilmes” konulu konuşmasında Türkiye’deki mevcut 8 milyon binanın % 80’ini oluşturan konutların elektrik harcamalarının % 24 olduğunu, buna mukabil ticari binalar ve resmî dairelerin toplamının harcamalarının % 40’lara vardığını, alınacak önlemlerin bu iki grupta olması gerektiğini belirtti. Bakanlığın yönetmelikle birlikte Avrupa’da olduğu gibi ulusal değer tablolarını ve her bölgeye, hatta şehre ait günışığı katkı tablolarını yayımlaması gerektiğini belirtti.

YİGM Genel Müdür Yardımcısı Yahya Güçlü’nün yönettiği ikinci oturumda, dernekler ve Makine Mühendisleri Odası sözaldılar. ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Doç. Dr. Çetin Göksu konuşmasında Kent Şurası’nda kentlerde güneş dönemi başlayacağının altının çizildiğini anlattı. Makina Mühendisleri Odası’ndan Tülin Keskin, Avrupa ülkelerinde Enerji Performans Yönetmeliği’nin uygulanma koşullarını aktardı. Pek çok Avrupa ülkesinde 10 yıl içinde tamamlanacak sertifikasyon, klima, kazanların periyodik bakımlarının ve hesaplamanın zorunluluklar kaleminde yer aldığını, buna mukabil hükümetlerin de bina kullanıcısı, yöneticisi veya sahibinin karşılaştırma yapabilmesi için referans tablolar hazırlamakla yükümlü olduğunu belirtti. Enerji Performans Yönetmeliği’ni uygulamada en başarılı ülkenin Danimarka olduğunu, Almanya’nın da yıllardır bu konuda çalışma yapıp kendi standartlarını (DIN) ortaya koyduğunu belirtti.

Türk Tesisat Mühendisleri Derneği’nden Ergin Kaya, yönetmelik için görüşlerini şöyle sıraladı: Enerji kimlik belgesinin geçerlilik süresi olan 10 yılın çok fazla olduğu, 5-7 yıl arasında olması gerektiği; yapının kullanım şekli değişirse mutlaka enerji kimlik belgesinin de yenilenmesi gerektiği; referans değerlerinin daha dinamik olması gerektiği; eski verilerin geçersiz olduğu, bina/gün değil, bina/saat hesabı yapmak gerektiği; havalandırma, ısıtma, ups, sıcak su, aydınlatma, asansör tesisatlarının elektrik beslemelerinin ayrı ayrı olması ile data kaydında ve performans ölçümünde daha gerçek sonuçlar elde edileceği gibi… Yönetmelikte birarada ele alınan farklı türdeki yapıların çok farklı güç ihtiyaçları olacağını ve bu yapıların da ayrı ayrı ele alınması gerektiğini vurguladı.

İZODER’den makine mühendisi Timur Diz ise 1977’de çıkan ilk mevzuattan başlayarak ısı yalıtımı yönetmeliklerinin gelişimini anlattı. 50. Yıl Yetiştirme Yurdu’nda örnek bir çalışma başlattıklarını, çatı, dış cephe izolasyonu ve doğrama değişimi ile % 63 enerji tasarrufu sağladıklarını anlatan Diz, mevcut binalarda ısı yalıtımı teşviki için KDV’nin % 1 olmasını önerdi.

İnşaat Malzemeleri Sanayicileri Derneği’nden Ali Türker ise, 1984’te kurulan derneğin 23 sektörden 20 bin üretici ve bayiyi kapsadığını açıkladı. Avrupa’daki üst örgüt Eurobuild’e de üye olduklarını belirtti.

Forum bölümüne ise konuyla ilgili çeşitli derneklerin ve üretim sektöründen mühendislerin çağrılı olması ve görüşlerini özgürce belirtmelerine karşılık, kullanıcı ayağının temsil edilmemesi ve planlama aşamasının ve kamusal çıkarların en önemli temsilcileri olan Mimarlar Odası’nın kurum olarak davet edilmemiş olması bir eksiklik olarak görüldü.

Bu icerik 5859 defa görüntülenmiştir.