Kurtuluş Savaşı’nın örgütlendiği ve dönemin en hareketli gösterilerinin yapıldığı Hakimiyet-i Milliye Meydanı’ndan (Ulus Meydanı) başlayıp Çankaya Köşkü’ne uzanan Atatürk Bulvarı’nın tarihi, bir anlamda Cumhuriyet devriminin tarihidir. O günlerin şehirciliğinde, çağdaş yaşama özgü olarak görülen ölçü ve düzen içinde biçimlendirilen bulvar, İstanbul’a karşı Anadolu’nun geliştirilmesinin bir simgesi olarak, başkent Ankara’nın planlaması ve tasarımının en önemli öğesidir. Atatürk Bulvarı, Cumhuriyet devriminin yolu olduğu kadar, karşıtlarının da, hedefidir. Bulvarın anıtları, heykelleri ve mekânları Cumhuriyet karşıtlığının hedefi olmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devrim tarihinin en önemli etkinliklerine sahne olması ve kurumlarını üzerinde barındırıyor olması nedeniyle, korunacak bir kültür ve tarih varlığı özelliğine sahip olan Atatürk Bulvarı, 2000’li yllarda tarih ve Cumhuriyet bilincinden yoksunluğun göstergesi uygulamalarla kentsel ve toplumsal yaşamımızdan ve belleğimizden koparılmaya çalışılmaktadır. Bulvar kentsel imgelerini bir bir yitirmektedir. Kültürel ve sanatsal etkinliklerin, toplumsal etkinliklerin üzerinde birlikte oluştuğu, kamusal yapıların, nitelikli konutların yer aldığı bir kent omurgasından, hızlandırılan ve gelip geçen taşıt trafiğinin niteliksizleştirdiği bir yola dönüştürülmektedir. Kitap, Cumhuriyet Devrimi’nin Yolu Atatürk Bulvarı Çalışma Grubu’nun hazırladığı, Atatürk Bulvarı’nı değersizleştirmeye ve simgesel önemini ortadan kaldırmaya çalışan ideolojik ve siyasal tutuma karşı üretilen “Cumhuriyet Devrimi’nin Yolu Atatürk Bulvarı Sergisi” katalogunun, Ankara ve Atatürk Bulvarı üzerine kapsamlı makalelerle desteklendiği nitelikli bir yayını niteliğinde.