407
MAYIS-HAZİRAN 2019
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
KORUMA / YAŞATMA

Yeni Demiryolu Projeleri Bağlamında Kars Demiryolu Mirasının Değerlendirilmesi

Merve Arslan Çinko, Arş. Gör., İstanbul Medeniyet Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Zeynep Eres , Doç. Dr., İTÜ Mimarlık Bölümü

İnşa edildiği dönemden itibaren çevresiyle olan ilişkisi nedeniyle büyük önem taşıyan Kars demiryolu ve demiryolu yapıları, günümüz gereksinimlerini karşılamaması nedeniyle etkinliğini kaybetmiş olarak karşımıza çıkıyor. Güncel projelerle tekrar yapılandırılması gündemde olan demiryolu hattını ele alan yazar, “endüstriyel sit alanı” olarak tanımladığı alanın neden korunması gerektiğine dikkat çekiyor.

 

Demiryolu bir ulaşım sistemi olarak 19. yüzyılın ikinci çeyreğinde hızla gelişerek kıta Avrupasında ve dünyada yaygınlaşmaya başlamış, Anadolu toprakları ile buluşması ise 1857 yılında İzmir-Aydın hattının inşasının başlamasıyla gerçekleşmiştir. Kimi yerde 150 yıla varan geçmişi olan demiryolu yapıları, günümüzde endüstriyel miras olarak değerlendirilmektedir. Son on yılda Türkiye’nin hızlı demiryolu sistemine geçmeye başlamasıyla eski hatlar ve onlarla bütünleşen tarihî yapılar koruma biliminin tartışma konuları arasına girmiştir. Bu bağlamda 19. yüzyıl sonunda Ruslar tarafından inşa edilen Kars demiryolu yapıları da Anadolu’daki diğer demiryolu yapılarından farklılaşan mimari kimliğiyle ayrıntılı araştırmayı hak etmektedir. Bu makalede Kars tren garındaki kültür varlığı değeri olan yapılar tanıtılacak ve hızlı demiryolu uygulamaları bağlamında koruma sorunları tartışılacaktır.

19. YÜZYILDA KARS

Kars, Anadolu ve Kafkasya arasında bir geçiş noktası olup, tarih öncesi dönemlerden beri pek çok topluma ev sahipliği yapmıştır. 16. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı topraklarına katılan Kars, stratejik konumu nedeniyle çok sayıda savaşa da sahne olmuştur. 93 harbi olarak bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus savaşının sonunda Ruslar bölgede egemenlik kurmuş ve bu durum 40 yıl kadar sürmüştür. Osmanlı döneminde, Erzurum vilayetinin bir sancağı olan Kars, Rus yönetiminde Güney Kafkasya (Zakafkasya) genel valiliğine bağlı bir oblast (vilayet) olarak tanımlanmıştır.

Kars’ta Rus işgali döneminde toplumsal ve ekonomik boyutların yanı sıra kentleşme ve mimarlık alanında da dikkate değer değişimler yaşanmıştır. 1876 yılı Erzurum salnamesine göre Kars sancağının nüfusu 100.000’in üzerinde iken işgalden 20 yıl sonra nüfus 300.000’e ulaşmıştır. Bu dönemde, tarım ve hayvancılık ile bununla bağlantılı imalat alanında da yeni gelişmelerin olduğu görülmektedir. 1900’lerin başında Ruslar ve bölgedeki İsviçreli peynir üreticileri, yağ̆ ve peynir imalathaneleri açmışlardır. Rusçada imalathane anlamına gelen “zavot” sözcüğü, Kars’ta yerli halkın dilinde mandıra anlamını kazanmıştır ve günümüzde de kullanılmaktadır. Kentte artan nüfusa paralel olarak gelişen imar çalışmaları nedeniyle inşaat malzemesi üreten imalathanelerin sayısı da artmıştır.

Bu dönemde tüm Kafkasya’da gücünü pekiştiren Ruslar, bu coğrafyadaki kentlerde kendi kimliklerini vurgulamak için geleneksel yerleşim dokularından farklılaşan radikal kentleşme projeleri geliştirmiştir. Tiflis, Bakü, Batum, Gümrü gibi kentlerde sur içi organik dokulu yerel mahallelerinin dışında meydanların yer aldığı, doğrusal akslı, ızgara planlı yeni kent dokuları geliştirilmiş ve dönemin neoklasik eklektik kargir mimari anlayışına uygun görkemli kamu yapıları ve konutlarla yeni kent merkezleri oluşturulmuştur. Kars’ta da Kars Çayı’nın batısında, kalenin eteğinde yer alan Osmanlı kent dokusuna dokunmayan Ruslar, nehrin doğusundaki yamaca ızgara planlı yeni bir kent kurmuştur. (Resim 1) Kentin doğu sınırında yer alan demiryolu hattı ile Kars Çayı arasında kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda birbirine paralel caddeler ve caddelere dik sokaklar oluşturulmuştur. Geniş kaldırımlı, ağaçlandırılmış caddeler ve büyük park alanları ile Osmanlı yerleşim alanından uzak ve farklı yeni bir kent dokusu ortaya çıkmıştır. (Resim 2) Ana caddelerde resmî, dinî ve ticari yapılar yer almıştır. Caddelerin köşelerinde çoğunlukla görkemli biçimlenişi olan iki katlı yapılar, sokaklar boyunca da yalın cepheli tek ya da iki katlı konutlar ile kentin yeni silueti oluşmuştur. (Resim 3)

Yeni kurulan kentte, yalnızca yerleşimin biçimlenişi değil, yapıların mimari karakteri de Osmanlı mahallesinden farklılaşmıştır. Gerek 19. yüzyıla ait kartpostal ve fotoğraflar gerek günümüze ulaşan az sayıdaki Osmanlı evleri incelendiğinde, Kars’ın geleneksel mimarisini orta sofalı ve çıkmalı, düz damlı, cepheleri sıvalı ve açık renk boyalı kargir yapıların oluşturduğu anlaşılmaktadır. Dik eğimli arazide bu yapılar adeta birbirinin üstüne çıkar şekilde konumlandırılmıştır. (Resim 4) Rus yapıları ise düzgün dikdörtgen biçimleri ve koyu renk bazalt taşı kaplı cepheleri ile çok farklı bir mimari kimlik sunmaktadır. Taş cephe yüzeylerdeki ara kat ve çatı seviyesindeki silmeler, pencere, kapı üzeri ve çevresindeki taş işlemeler, söveler, söve altı taş silme detayları cepheye hareket katmaktadır. Bazı yapılarda, ön cephede demir konstrüksiyonlu balkonlar ve giriş saçakları bulunmaktadır. Bununla birlikte ahşap işleme detaylı verandalı yapılar da görülmektedir. Yapılar beşik ya da kırma çatılı olup, çatılar saç ya da çinko ile kaplanmıştır. Çoğunlukla bitkisel motiflerin işlendiği çinko çörtenler ise cepheye hareket katan diğer bir unsur olmuştur.

KARS DEMİRYOLU

Rus yönetimindeki Kars’ta yaşanan önemli gelişmelerden biri demiryolunun inşa edilmesi olmuştur. Rusya’nın yönetim merkezi St. Petersburg’dan uzak olan Kars’ın, merkez ile bağlantısı demiryolu ile sağlanmıştır. Bakü’den Poti’ye, oradan da Batum’a ulaşan (Kars’ın bağlı olduğu valilik olan) Güney Kafkasya demiryolu 1883 yılında tamamlanmış, 1899 yılında da bu hat Tiflis, Gümrü, Erivan, Culfa ve Kars’a uzatılmıştır. Kars Sarıkamış arasında da 1910-12 yılları arasında demiryolu yapılmıştır. Sarıkamış-Erzurum arasındaki demiryolu hattı ise I. Dünya Savaşı sırasında 750 mm’lik dar/dekovil hat olarak inşa edilmiştir. 1930’lara kadar kullanılan bu dar hat, 1957 yılında normal hatta dönüştürülmüş, böylece Erzurum-Sarıkamış-Kars arasında doğrudan bağlantı sağlanmıştır. (Resim 5) Günümüz Türkiye sınırları içerisinde kalan Doğukapı (sınır)-Akyaka-Kars-Sarıkamış-Erzurum demiryolu hattı, Anadolu topraklarında Osmanlı iradesi dışında yapılmış, tek demiryolu hattıdır. Cumhuriyet kurulduğunda, Rus yönetimi sırasında yapılan Sınır-Kars-Erzurum demiryolu hattı haricinde Ankara’nın doğusunda demiryolu hattı yoktur. Dönemin ulaşım politikası çerçevesinde gerçekleştirilen yoğun demiryolu inşaatı ile Kars’ın Ankara ile bağlantısı sağlanmıştır.

1950’lerde ülke genelinde yaygın olarak kullanılmaya başlanan demiryolu hem ekonomik açıdan hem de ülke savunması açısından önemli bir ulaşım aracı olmuştur. Üretim ve tüketim merkezleri arasındaki bağlantı demiryoluyla sağlanmıştır. Bu bağlamda köylerden gelen tarım ürünlerini pazara ulaştıran Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO), deniz taşımacılığıyla gelen malı demiryoluna aktaran Liman İşletmeleri’nin ve asker ile araç sevkiyatını demiryoluyla yapan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) tren garı çevresinde kendi özel istasyon alanları bulunur. Türkiye’de pek çok kentte tren garı, TMO, TSK ve Liman İşletmeleri arasındaki bu ilişki görülmektedir. Kars tren garının çevresinde de TMO ve TSK’ya ait yapılarla birlikte Karayolları Genel Müdürlüğü’nün (KGM) depoları demiryolu hattı çevresinde yer alır.

KARS DEMİRYOLU MİRASI

Kars demiryolu hattı ve garı, ızgara planlı kentin doğu sınırında yer almaktadır. Kent içindeki 2 km’lik hat boyunca, Rus döneminde yapılmış 30 yapı bulunmaktadır. Bu yapılar, hattın iki tarafında konumlandırılmış olup, günümüzde 15 yapı TCDD, 11 yapı TMO, 4 yapı TSK mülkiyetindedir. Cumhuriyet dönemi boyunca çeşitli işlevlerle kullanılan Rus dönemi yapıları, kimi değişimler içerseler de genel olarak mimari özelliklerini korumakta ve Kars demiryolunun tarihsel kimliğini oluşturmaktadırlar. Bu niteliğiyle Kars garı, endüstriyel bir sit alanı niteliği taşımaktadır. Ancak özellikle 1950’lerden itibaren alanda, değişen teknoloji ve gereksinimlere bağlı olarak inşa edilen yapılar, salt işleve yönelik kurgulanmış ve özensiz mimarileriyle alanın bütünlüğüne zarar vermişlerdir. (Resim 6, 7)

Kars demiryolu hattı üzerinde merkezde gar binası yer almaktadır. Gar binasının çevresinde ise işletme binası, lojmanlar, işçi barakaları, ambarlar ve su kulesi konumlandırılmıştır. Demiryolunun idari birimlerinden biri olan gar binası, 1899 yılında inşa edilmiş, ancak yapı 1970 yılında yıkılarak yerine betonarme bir yapı yapılmıştır. Döneminin anıtsal yapılarından olan gar binasının neden yıkıldığı tam olarak bilinmemekle beraber, yapılan sözlü görüşmelerde yapının oldukça harap olduğu, gereksinimleri karşılamadığı için yıkıldığı ifade edilmiştir. 1970’de inşa edilen betonarme gar binası ile iki yanında yer alan yüksek katlı lojmanlar ise devam eden Kars-Tiflis-Bakü demiryolu projesi ile bağlantılı olarak yenileme kapsamında Temmuz 2016’da yıkılmıştır. Yıkılan üç yapının yerine, ilk yapının formuna benzer biçimde bazalt taşı ile kaplanmış bir yapı inşa edilmiştir. (Resim 8)

1900’lerde demiryolunun tamamlanmasıyla birlikte garın batısında bir de işletme binası

yapılmıştır. Yapı, Cumhuriyetin ilanından sonra gümrük binası olarak kullanılmıştır. 1988 yılında Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu (KTVKK) tarafından tescillenen yapı, 2001 yılında restore edildikten sonra Kent Konseyi binası olarak kullanılmış, 2014 yılında ise Kars Gümrük Müdürlüğü’ne tahsis edilmiştir. (Resim 9)

Rus döneminde gar alanında idari birimlerin yanı sıra konaklama ve teknik birim yapıları da inşa edilmiştir. Lojman ve işçi barakaları günümüzde TCDD çalışanlarının konaklama birimi olarak kullanılmaktadır. TCDD Emlak ve İnşaat Dairesi’nden elde edilen Kars demiryoluna ait 1972 tarihli bir vaziyet planına göre, alanda çeşitli dönemlerde inşa edilmiş 14 kâgir lojman, bir ahşap lojman ve iki işçi barakası mevcuttur. Günümüzde ise TCDD mülkiyetinde 13 kâgir lojman yapısı bulunmakta olup; bunlardan 11’i Rus döneminde demiryolu hattı ile birlikte yapılmıştır. Bu yapılardan 6’sı gar binasının güneyinde yakın bir konumda, 3’ü ise gar binasının kuzeydoğusunda yer almaktadır. Diğer 2 yapı ise istasyon alanının güneyinde uzak bir mesafededir. Ruslar tarafından yapılan 11 lojman yapısı, 2013 yılında Kars Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu (KVKBK) tarafından tescillenmiştir.

Tek katlı lojman yapıları, biçim ve plan şeması bakımından farklı tiplere sahiptir. Yapılar üç ya da dört daireden oluşacak şekilde düzenlenmiş, zaman içinde özgün plan şeması ve cephe düzeninde değişiklikler olmuştur. Düzgün kesme taş cepheli yapıların bazılarında cepheler sıvanarak taş dokusu kapatılmıştır. Uzun saçaklara sahip yapılar, sac kaplı kırma çatılıdır. Konutlarda bölücü duvarlar arasına yerleştirilmiş, Rusların ısıtma sistemi olan peçler görülmektedir. (Resim 10-12)

Demiryolu hattının işleyişinde önemli yere sahip olan yapı grubu ise teknik birimlerdir. Bu yapılardan bazıları günümüze ulaşmıştır. Su kulesi ve ambar yapıları buna örnektir. 1972 tarihli vaziyet planına göre, Kars istasyonunda iki adet su kulesi bulunmaktadır. Günümüzde ise yalnızca, garın yanındaki kule mevcuttur. Kare planlı taş gövdenin yüksekliği yaklaşık olarak 12 metredir ve üzerinde ahşap bir bölüm yer almaktadır. Ahşap bölümün içerisinde su tankı bulunmaktadır. (Resim 13)

Günümüze ulaşan tek Rus ambar yapısı ise garın güneydoğusunda yer almaktadır. Tek katlı

yapı, düzgün dikdörtgen plan şemasına sahiptir. Cephesi kesme taş ile kaplı yapının köşe ve açıklık çevresindeki taş dizileri ana kütleden dışarıya taşırılarak cepheye hareket kazandırılmıştır. Beşik çatılı yapı, ahşap elemanlarla desteklenen uzun bir saçağa sahiptir. (Resim 14)

İstasyon alanının güneyinde, günümüzde mülkiyeti TMO’ya ait lojman ve depo yapıları bulunmaktadır. TMO yapıları, Rus döneminde askeri kışla ve tavla olarak inşa edilmiştir. Kars çevresinde bulunan çok sayıda Rus kışlasının iyi korunmuş örneklerindendir. 2013 yılında Kars KVKBK tarafından tescillenen yapıların bir kısmı TMO çalışanları tarafından lojman, bir kısmı ise depo olarak kullanılmaktadır. Konaklama birimi olarak kullanılan yapılardan dört tanesi düzgün dikdörtgen bir biçime sahip iken bir tanesi “T” biçimindedir. (Resim 15, 16) Lojman işlevinin verilmesiyle birlikte özgününde büyük bir tek mekândan oluşan yapılar üç-dört daire olacak biçimde düzenlenmiş, plan ve cephe özellikleri büyük ölçüde değiştirilmiştir. Depo olarak kullanılan beş yapıdan üçü ise TMO tarafından özel firmalara kiralanmıştır. Bu yapıların içerisinde betonarme eklerin yapıldığı ve üst örtüyü taşıyan ahşap makas sisteminin yenilendiği görülmektedir. Diğer iki depo yapısı ise TMO tarafından tahıl deposu olarak kullanılmaktadır. (Resim 17) TMO yapılarının kuzeybatısında, TCDD’ye ait parselin sınırları içerisinde bir dönem Süt Tozu Fabrikası olarak kullanılmış olan bir yapı bulunmaktadır. Rus döneminde askeri bir birim olarak kullanıldığı düşünülen yapı, 1934-1970 yılları arasında fabrika olarak kullanılmıştır. “T” plan şemasına sahip olan tek katlı yapının üst örtüsü, kapı ve pencerelerinin günümüzde mevcut olmamasının da etkisiyle yapı harap durumdadır. (Resim 18)

İstasyon alanının kuzeydoğusunda askerî alana giden ayrı bir demiryolu hattı bulunmaktadır. Hattın hemen yanında, Rus dönemi sırasında yapıldığı düşünülen tavlalar bulunmaktadır. Günümüzde bu yapıların mülkiyeti TSK’ya aittir. Garın komşuluğunda yer alan TMO ek tesis alanı ve KGM asfalt tesisinin çevresinde yeni yapılaşma söz konusudur. TCDD’ye ait parsel içerisindeki boş alanlar ise, demiryolu ile yük taşımaları koşulu ile taşımacılık firmalarına kiralanmıştır. Bir ray hattı, firmalar tarafından kullanılan alanların içerisine kadar ulaşmakta, böylece yüklerini demiryolu ile taşıyabilmekteler. TCDD, ekonomik gelir elde etmek amacıyla mülklerini ve boş alanlarını kiraya verme yoluna sıkça başvurmaktadır. Ancak alandaki kültür varlıklarını dikkate almadan gerçekleştirilen yeni yapılaşmalar, Kars garının endüstriyel sit bütünlüğüne zarar vermektedir.

ALANA YÖNELİK KORUMA SORUNLARI VE YENİ PROJELER

Ruslar tarafından 19. yüzyıl sonlarında inşa edilen Kars demiryolu, Rus devletinin son noktalardan biri iken Cumhuriyet döneminde Anadolu’ya bağlanarak Rusya ile bağlantısı kesilmiş ve bu sefer de Türkiye Cumhuriyeti’nin sınır noktası olmuştur. Yakın zamana kadar Kars demiryolu hem yolcu hem de yük taşımacılığında kentin gelişmesi açısından önem taşımış, bölge ticaretinin esasını oluşturan hayvan ve hayvan ürünlerinin Anadolu’ya taşınmasında büyük rol oynamıştır. Ancak günümüzde Türkiye genelinde demiryolu taşımacılığı zayıflamıştır. Kars’ta da havayolu taşımacılığının gelişmesi demiryolu yolcu kapasitesini, hayvancılık ekonomisinin zayıflaması da hayvan taşımacılığını azaltmıştır. Bir yandan demiryolu çalışan sayısının azalması bir yandan da yapıların günümüz gereksinimlerini karşılamaması nedeniyle bazı yapılar işlevsiz kalmıştır. Özellikle konaklama yapıları ve bazı idari birimler günümüzde kullanılmamaktadır. Tarihî demiryolu yapılarının yer aldığı bu bölge endüstriyel sit alanı niteliğinde olmasına rağmen, alan koruma altına alınmamıştır. İşletme Binası 1988, Eski Süt Tozu Fabrikası 2008 yılında, diğer Rus dönemi yapıları da 2013 yılında tescillenmiştir. Yapılar, tescil öncesinde uzun yıllar boyunca denetimsiz olarak kullanıcı müdahalelerine açık kalmış; plan, cephe değişimleri ve ek birim uygulamaları yapılmıştır.

Günümüzde Kars’ta kent ve demiryolu ile ilgili büyük bayındırlık projeleri gündemdedir. Bunlardan birisi, Ankara-Kars arası yapılacak olan hızlı demiryolu hattı projesidir. Tamamlanması uzun zaman alacak olsa da proje demiryolunun tekrar etkin kullanımını sağlaması açısından önemlidir. Diğer büyük proje, Bakü-Tiflis-Kars uluslararası demiryolu hattı projesidir. Yakın zamanda tamamlanan ve “Demir İpek Yolu” olarak adlandırılan hat ile Çin’den Avrupa’ya bir bağlantı kurulması hedeflenmektedir. Her iki proje de hem yolcu hem de yük taşımacılığı açısından Kars’ı tekrar Anadolu’yu Kafkasya’ya bağlayacaktır.

Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı projesi kapsamında Temmuz 2016’da Kars tren garı ve çevresinde yenileme çalışmaları başlamış, 1970’li yıllarda betonarme olarak inşa edilen gar binası ve iki tarafında yer alan çok katlı betonarme lojman yapıları yıkılmıştır. Bu alanda 2017 yılı itibariyle yeni bir gar binası yapılmış olmakla birlikte çeşitli ek yapıların inşaatı da gündemdedir. Garın yalnız yolcu taşımacılığı için kullanılması, kent dışında kurulacak lojistik merkezde ise depolama, yükleme ve boşaltma işlemlerinin gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.

Kars garı ve çevresinin yeniden planlandığı bu süreçte alanın endüstriyel sit niteliğinin de dikkate alınarak, tarihî yapıları yaşatarak koruyan ve sit bütünlüğünü gözeten bir yaklaşımın benimsenmesi gerekmektedir. Her ne kadar Rus dönemi yapıları tekil örnekler olarak tescillenmiş olsa da alanın da tarihî endüstriyel sit alanı olarak korunması, 19. yüzyıl tren teknolojisinin ve yapılaşma kültürünün hâlen yoğun etkisinin bulunduğu Kars garının taşıdığı tarihsel değerlerle birlikte kullanıma sokulması açısından önemlidir.

 

Bu icerik 3359 defa görüntülenmiştir.