409
EYLÜL-EKİM 2019
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • “Mimarlıkla Hocalığı Birlikte Gerçekleştirirdi”
    Sema Soygeniş, Prof. Dr., Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı
    Murat Soygeniş, Prof. Dr., S+ ARCHITECTURE Kurucu Ortağı, Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi

YAYINLAR



KÜNYE
TEMA[S]

Kentin Muğlak Alanları

Zeynep Didem Ödemiş, Mimar

 

Bern Tarihi Müzesi ek binası ve Tempelhof Havaalanı Ziyaretçi Merkezi gibi tasarımlarıyla tanıdığımız 1997’de kurulmuş İsviçreli mimarlık ofisi :mlzd’nin, Berlin Mimarlık Galerisi’ndeki “Inside Outside” sergisi Karl-Marx-Allee sakinlerinin merakını uyandıran ”kentsel bir landmark” olarak karşımıza çıkıyor. Sergi alanı 12 metre uzunluğunda 5 metre genişliğinde ve 4 metre derinliğinde bir mekândan oluşuyor. Mağaza vitrini pencerelerinin sokak ile kurduğu ilişki ve sergi alanının boyutları, burada sergi düzenleyen mimarlar için bir yandan mekânsal bir meydan okuma gibi görülürken önceki örneklere baktığımızda kendilerinden bir sonrakine ilham veren cinsten. :mlzd’nin sergi alanı boyunca yükselen ve hatta serginin sınırlarını aşıp sokağa kadar taşan devasa turuncu merdiveni de kuşkusuz bunlardan biri. Dikey bağlantı elemanı olan merdiven, asıl fonksiyonundan sıyrılıp tüm alanı işgal eden hatta mekânın dışına taşıp sokaktan geçenleri davet eden oturma alanlarına dönüşüyor. Sergi alanından sokağa fırlayan bu devasa merdiven ilk bakışta sokak ile sergiyi bağlayan cömert bir bağlantı gibi görünse de serginin içinden bu oditoryum merdivenlerine ulaşmak için dolambaçlı bir yol izlemek gerekiyor. İçeriyi ve dışarıyı fiziksel olarak ayıran cam cepheye rağmen, merdiven görsel sürekliliğini koruyarak iç ve dış mekânın ilişkisini ve transparanlığın buradaki rolünü sorguluyor.

Merdivenin altında yer alan sergide ofisin portfolyosundan bir seçki yer alıyor. Seçkideki görseller de özellikle mekânların dışarı ile kurduğu ilişkiye odaklanmakta. Mekânsal bir bildiri (spatial statement) niteliğindeki sergi ziyaretçilerini kamusal mekânın günümüzdeki rolünü sorgulamaya davet ediyor. “Dışarısı” toplumu bir araya getiren, buluşma ve alışveriş mekânı veya bir toplanma alanı iken günümüzde kamusal alanın ticarileşmesi ve ekonomik çıkarların pek çok önceliğin önüne geçmesi ile görevini yitiren bir alana dönüşmekte. Herkese ait olan buluşma alanlarının kötüye kullanılması toplumun birbirinden uzaklaşmasına neden olurken ve bu değişimler binaların da dışarı ile olan ilişkisini de etkiliyor. Bunun yanı sıra gün geçtikçe artan terör eylemlerinin yarattığı güvensizlik hissi ve kamusal alanların sağlamak zorunda olduğu standartlar ve düzenlemeler fonksiyonellik ve güvenliği sağlasa da, yapıların kendine has potansiyeline ulaşmasına engel olmakta; toplumsal alandaki baskı tasarım sürecini etkilemekte ve binanın kamusal olanla kurduğu ilişkiye zarar vermektedir. Bu bağlamda belki de :mlzd’nin dev turuncu merdiveni, kamusal alanın eskiden yaptığı gibi, toplumu bir araya getirmeyi ve halka açık alanlarla ve kapalı alanların ilişkisini yeniden kurmayı amaçlayan, ziyaretçileriyle bunu tekrar canlandırıp dışarıya sahneleyen bir sahne tasarımı olarak da düşünmek mümkün.

Bu icerik 1751 defa görüntülenmiştir.