TÜRKÇE ÖZET
			
			
			
			
			
			
			ETKİNLİK
						Sinan Ödüllü Mimarlar Programı’nın İlki Gerçekleşti:   Ziya Tanalı ve Mimarlığı / Derleyen: N. Müge Cengizkan
			XI. Ulusal   Mimarlık Ödülleri ve Sergisi Nisan 2008’de gerçekleştirilmiş, bu kapsamda   değerli mimar Ziya Tanalı “Sinan Ödülü"ne değer görülmüştü. Sinan Ödüllü   Mimarlar Programı’nın ilki ise, “Ziya Tanalı 1965-2009” başlığı altında   retrospektif bir sergi ve Tanalı mimarlığının değerlendirildiği, akademi,   mimarlık profesyonelleri ve mimarlık öğrencilerinin yoğun katılımıyla   gerçekleşen bir panel ile başladı. Ankara’da, 25 Nisan 2009 tarihinde   gerçekleşen panelde Tanalı’nın mimarlığı üzerine sunumlar ve değerlendirmeler   yer aldı. Aynı gün açılan “Ziya Tanalı Mimarlığı 1965-2009” başlıklı sergi,   izleyicisi ile buluştu.
				ÖDÜL
						Güçlü ve Zamanın Ötesinde Bir Mimarlık: 2009 Pritzker   Mimarlık Ödülü Peter Zumthor’a Verildi / Derleyen: Yasemin   Gültekin
					Mimarlık dünyasının Nobeli olarak anılan Pritzker Ödülleri, yaptığı   işlerde kendi yeteneğini, geniş vizyonunu ve mesleğe bağlılığını açıkça ortaya   koymayı başaran, insanlığa ve yapılı çevreye mimarlık sanatı yoluyla tutarlı ve   anlamlı katkılar sağlayan ve hayatta olan bir mimarı onurlandırmayı amaçlıyor.   2009 yılında bu ödülün sahibi, “işine odaklı, ödünsüz ve olağanüstü bir   kararlılık sergileyen işleriyle dünyanın dört bir yanından meslektaşlarının   takdirini kazanmış usta bir mimar” İsviçreli mimar Peter Zumthor oldu. 
			GÜNDEM
					Modernizmin Gelenekle Uzlaşma Çabası Olarak Cami   Mimarlığı / C. Abdi Güzer
				İslam dininin ibadet mekânı olan caminin zaman   içinde kazandığı, kubbe ile minare ile tanımlanan imgesinin “çağdaş cami   denemelerinin önünde toplumsal bir engel” oluşturduğuna dikkat çeliyor yazar.   Mayıs 2009’da görkemli bir tören ile açılan ve iç mekân tasarımı ile ulusal ve   uluslararası basında kendine yer bulan Şakirin Camisi, Türkiye’de en çok tekrar   eden yapı türlerinden biri olan cami mimarlığının yeniden gündeme gelmesi ve   tartışılmasına yönelik önemli bir örnek oluşturuyor.
			MİMARLIK POLİTİKALARI
					Çek Cumhuriyeti’nde Mimarlık Politikaları   Forumu Toplantısı: 
				Mimarlık Politikalarının Uygulanması Konusunda   Yeni Beklentiler / Tuğçe Selin Tağmat
				Avrupa’da mimarlık ve yapılı çevre   kalitesinin yükseltilmesiyle ilgili konuları tartışmak ve sorunlara çözüm   önerileri geliştirmek amacıyla Avrupa ülkeleri arasında ortak bir platform   oluşturan Avrupa Mimarlık Politikaları Forumu (EFAP), yılda iki kere AB Dönem   Başkanlığı’nı yürüten ülkelerin evsahipliğinde toplanıyor. 16-18 Nisan 2009   tarihlerinde AB Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti’nin evsahipliğinde Prag’da   düzenlenen konferans, “Mimarlık Politikalarının Uygulanması: Yeni Beklentiler”   teması çerçevesinde gerçekleştirildi. Konferans teması üç başlığa odaklanıyordu:   “Eğitim”, “mimarlık politikalarının uygulanması” ve “mimarlık ve toplum”.
			DOSYA: Mimarlıkta Eleştiri Editör: Gürhan Tümer 
				Bir mimari   yapıtı çeşitli eleştiri kuramlarına göre ele alıp kapsamlı biçimde eleştiren,   örneğin “semantik”, “göstergebilimsel”, “olgubilimsel”, “Marksist”,   “psikanalitik” ağırlıklı eleştiriler yapabilen 
Mimarlık Üzerine On   Kitap’ta (
De Architectura Libri Decem) “Mimar, değişik bilim dalları   ve çeşitli öğretilerin bilgisiyle donatılmış olmalıdır. […] Mimarın kalemi güçlü   olmalı, geometri öğrenimi görmeli, iyi tarih bilmeli, filozofları iyi izlemeli,   müzikten anlamalı, biraz tıp bilgisi bulunmalı, hukukçuların düşüncelerini   bilmeli, yıldızbilim ve göklerin kuramıyla tanışıklığı olmalıdır.” diye yazar   Vitruvius. Metin “mimar” sözcüğünün yerine “mimarlık eleştirmeni” sözcükleri   koyularak okunduğunda, mimarlık eleştirmenlerinin bir yapının yazgısını bir   anlamda elinde tuttukları söylenebilir. Bu çerçevede hazırlanan dosyada,   mimarlık eleştirisi nedir, tarihsel bağlamda nasıl bir yol izlemiştir, “mimar”   figürü neresinde durmaktadır, mimarlık disiplininin alt alanları bundan nasıl   beslenmelidir gibi konularda değerlendirmelerde bulunan makaleler yer alıyor. 
			YARIŞMA
					Denizli Belediye Hizmet Binası ve Çevresi
				Denizli   Belediyesi’nin yeni hizmet binasının ve çevre düzenlemesinin mimari projelerinin   elde edilmesi amacıyla, Denizli Belediyesi tarafından açılan yarışma 24 Mart   2009 tarihinde sonuçlandı. Rekor katılımın gerçekleştiği ve 274 projenin teslim   edildiği yarışmada 3 ödül, 5 mansiyon ve 10 satınalma ödülü verildi. Denizli   Belediyesi, sözkonusu yarışma sonucunda önerilen yapılaşma koşullarını, açık   alan kullanım biçimlerini, bu düzenlemenin çevresel doku üzerindeki dönüştürücü   etkilerini ve gerek yaya, gerekse araç dolaşım kurgularını kent merkezinin   yeniden yapılandırılması aşamasında doğrudan bir girdi olarak kullanmayı   hedefliyordu.
 
			YARIŞMA DEĞERLENDİRME
					Denizli Belediye Hizmet Binası ve Çevresi   Mimari Proje Yarışması Üzerine / Ahmet Yoldaş 
				Uzun süreden beri ulusal   yarışmalarda ilk kez çok katılımlı bir yarışma süreci yaşandı. Yazıda, bu yeni   ve olağanüstü duruma yarışmayı açan kurumun ve jürinin hazırlıklı olup olmadığı;   şartname, program, değerlendirme yöntem ve süresinin doğru biçimlenip   biçimlenmediği sorgulanıyor. Aynı zamanda, ödül alan projelerin kent   bağlamındaki tavrı ve verili program ile şartnamenin gereklerinin yerine getirip   getirmediği değerlendiriliyor.
			KONUT
					Konutta Lüks Kavramının İmgesel Dönüşümü: İzmir Kent   Merkezinde Çok Katlı Lüks Konutlar / Şeniz Çıkış, Fatma İpek Ek
				İzmir’in   Alsancak semti ve yakın çevresinde 1950’li yıllarda inşa edilen ve üst gelir   grubuna seslenen çok katlı lüks konutlara odaklanan makale, kronolojik olarak üç   farklı kavramsal çerçevede inceleniyor: Yazarların kavramları ile “Makine   Konut,” “Etiket Konut” ve “Sığınak Konut”. Makale, konut kavramında yaşanan   kavramsal dönüşümü, toplumsal, yasal ve teknolojik arka planları da gözeterek   aktarıyor. 
			KENTLEŞME
					Ay Işığında Serenad: İmar Planları ve Özel   Mülkiyet / Özcan Erdoğan
				Günümüzde imar planları, kentlerin çağdaş ve   yaşanabilir olmasının vazgeçilmez temel belirleyicileri. Yeni imar planlarının   yapımı sırasında, okul, yol, meydan, yeşil alan gibi kamusal ihtiyaçlara   ayrıldığı halde fiilen kamulaştırılmayan ve bu kısıtlılık hali çok uzun yıllar   sürdürülen özel mülkler ise, bu süreçte mülk sahiplerini en fazla mağdur eden   konuların başında geliyor. Yazar, özel mülke konu parsellerin kısıtlılık haline   ilişkin yasal durumu özetliyor ve konuyu tartışmaya açıyor.
			ÇEVRE DUYARLI MİMARLIK
					Yapısal Atıkların Önlenmesinde /   Azaltılmasında Tasarımcının Rolü / Nilay Coşgun, Tuğba Güler, Belgin   Doğan
				Yapısal atıklar, büyük hacimli olmaları, miktarları ve karmaşıklıkları   nedeniyle birçok ülkede “öncelikli atık” olarak nitelendiriliyorlar. Türkiye’de   2004 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Hafriyat Toprağı,   İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği çerçevesinde yapısal   atıkların yönetimine ilişkin kapsamlı bir düzenleme bulunuyor. Yazarlar, yapı   üretim sürecinin başlangıcı olan “tasarım aşamasında” yapısal atık oluşumuyla   ilgili önlemlerin düşünülmesi gereğine vurgu yaparak, yaptıkları anket   çalışmasının sonuçları üzerinden ülkemizdeki durumu değerlendiriyorlar. 
			MEA ARCHITECTURA MEA CULPA
					Pipoyu, Elmayı, Ayasofya’yı, Le   Corbusier’yi Yadsımak / Gürhan Tümer
				“[…] Bu resim bir piponun resmi. O   resimde bir pipo var. Oysa resmin hemen altında ‘Bu bir pipo değildir’ (
Ceci   n’est pas une pipe) yazısı var. Bu resimle, bu resmin altındaki yazıyla,   gerçeküstücü Magritte, gerçeği darmadağan ediyor. Pipoyu, o nesneyi yadsıyor.   […] Sözün burasında kendi kendime soruyorum: ‘Magritte’in sürrealist bir ressam   olarak yaptığını, ben sürrealist bir mimar olarak yapabilir miyim; yapabilirsem   nasıl yapabilirim?’ Bu şatafatlı sorunun yanıtı hiç de şatafatlı değil, çok   yalın ve çok kolay: Çekerim Ayasofya’nın fotoğrafını ve altına yazarım: ‘Bu   Ayasofya değildir’ […]”
			
			
			Bu icerik 7139 defa görüntülenmiştir.