|
|
|
-
Hazırlayanlar: N. Müge Cengizkan, Özge Şahin
-
Behiç Ak, Mimar, Yazar, Çizer
-
İlhan Tekeli, Prof. Dr., ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
-
Doğan Tekeli, Dr., Y. Mühendis Mimar
-
Bozkurt Güvenç, Prof. Dr., Hacettepe Üniversitesi, Emekli Öğretim Üyesi
-
Haldun Ertekin, Mimarlık Dergisi, Ocak’80 – Mayıs’85 arasında Dergi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü
-
Dosya Editörü: Günkut Akın, Prof. Dr, Bilgi Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
-
Sibel Bozdoğan, Prof. Dr., Bilgi Ü., İç Mimarlık Bölümü; Harvard Ü., Mimarlık Bölümü
-
Burcu Kütükçüoğlu, Yrd. Doç. Dr., Bilgi Üniversitesi, İç Mimarlık Bölümü
-
Günkut Akın, Prof. Dr., Bilgi Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
-
Luca Orlandi, Yrd. Doç. Dr, İTÜ Mimarlık Bölümü
-
Gonca Büyükmıhçı, Doç. Dr. Erciyes Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
-
Berin F. Gür, Doç. Dr., ODTÜ Mimarlık Bölümü
-
Betül Ekimci, Araş. Gör. Dr., Anadolu Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
-
Aydan Erim, Mimarlar Odası 1972-73 (18.), 1973-74 (19.), 1992-94 (33.) dönem MYK Üyesi
KÜNYE
|
|
|
KIRDAN KENTTEN
Tavlusun: Çok Kültürlü Bir Mimarlık Platformu
Gonca Büyükmıhçı, Doç. Dr. Erciyes Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
19. yüzyıl Anadolu’sunun zengin tüccar kentlerinden biri olan Kayseri’nin kent merkezine 10 km uzaklıkta yer alan yeşil bir vadi içinde konumlanan, Osmanlı-Kayseri burjuvazisini oluşturan bürokratlar ve elitist tüccar grubunun sayfiye alanı olarak kullanılan, aydın ve zengin bir kesimin yaşadığı, konaklarından piyano seslerinin yükseldiği söylenen Tavlusun, bugün değişen Büyükşehir Yasası ile köy statüsünden ayrılarak Melikgazi Belediyesi’ne bağlı bir mahalleye dönüşmüştür. Vadi içi yerleşimi, yamaç yerleşimi ve tarım alanları olarak tanımlanan üç farklı yerleşim dokusunun doğal peyzajla bütünleşmiş örüntüsü Tavlusun’u benzerleri içinde özgünleştirmektedir. Tavlusun’da coğrafi yapılanma kültürel yapının mekânsal organizasyonunu da belirlemiş, yamaçlar Müslümanların, vadi içleri ve çevresi ise Ermeni ve Rumların yerleşim alanı olarak gelişmiştir. Yaratıldıkları coğrafyanın tüm özelliklerini taşıyan yapıların mimari karakterini yerel yapı malzemesi olan taş tanımlar. Erciyes dağından elde edilen taş, geleneksel yapılarda ana yapı gereci olarak kullanılmış, daha sınırlı sayıda bulunabilen ahşap ise, mekân açıklıklarının geçilmesinde, iç mekân bezemelerinde, pencere doğrama ve kepenklerinde kullanılan ikincil yapı gereci olmuştur. Vadinin üst kotlarında yer alan ve vadiyi bir anlamda sınırlandıran büyük kaya kütleleri ile yaşam mekânları iç içe geçmiştir. İnsanların yaşadığı konut alanlarına dönüşen doğal kayalar zaman zaman güvercin yuvalarına zaman zaman da yerleşmenin dar sokaklarının zemin kaplamasına dönüşmüştür. Coğrafyayı oluşturan ve mimariyi biçimlendiren bu taş malzemenin verdiği olanaklar ve görünüm, doku bütününe bir biçim birliği getirmiştir. Köy ölçeğinde yakalanan bu tutarlı biçim dilinin doğal peyzajla bütünleşmiş etkisi köyün mekânsal atmosferini belirler.
Tarım alanlarının ıslahı ve verimli kullanımı Tavlusun’u doğal ekolojinin insan ekolojisi ile bütünleştiği, doğal varlıklar ile kültürel varlıkların kaynaştığı bir kültürel peyzaj alanı konumuna getirmektedir. Doğal ve kentsel sit alanı olmasın rağmen, kullanıcı grubu, yerleşim kurgusu ve konut dokusuyla zamanında elit bir yaşam tanımlayan Tavlusun bugün terkedilmiş ve bakımsız bir yerleşmedir. Köy içinde metruk ve harap olan birçok yapı vardır. Yığma taş sistemle bir ya da iki katlı olarak yapılandırılan konutların büyük bir çoğunluğu terk edilmiş, yıkılmış ya da yıpranmış durumdadır; ancak yine de yerleşimin geleneksel dokusunda meydan, meydancık, sokak, avlu ve konut mekânsal sürekliliğini izlemek mümkündür. Coğrafyada var olan kaya kütleleri ile kaynaşan organik sokak dokuları, sokak meydan birleşimlerindeki tanımlı alanları, çeşmeleri, kuyuları, güvercinlikleri, köprüleri, yerel malzemenin sade ve doğal kullanımı ile oluşturulan yapı estetiği, yapım kalitesi, mimari detaylardaki incelik, yerleşke bütününde bir dizi farklı perspektif etkileri sunan vista noktaları, yalın ve net bir mimari karakter taşıyan yapılarda kullanılan malzeme ve işçilik Tavlusun’da üst düzeyde bir mimari anlayışın varlığını gösterirken, yerleşkenin üst düzey bir yaşam alanı tanımladığının da gerçek bir kanıtıdır.
Bu icerik 6665 defa görüntülenmiştir.
|
|
|
|