373
EYLÜL-EKİM 2013
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • ‘Gezi’nen Toplum, Direnen Mekân
    Deniz Özkut, Doç. Dr., Bahçeşehir Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
    Göksun Akyürek Altürk, Yrd. Doç. Dr., Bahçeşehir Üniversitesi, Mimarlık Bölümü

YAYINLAR



KÜNYE
YAPI STANDARTLARI

OLİMPİYATLAR IŞIĞINDA STADYUMLAR: Değişen Kurallar ve Yeni Tasarımlar

Tan Kamil Gürer Doç. Dr., YTÜ Mimarlık Bölümü

Türkiye olimpiyatların yanı sıra dünya veya Avrupa futbol organizasyonlarına da aday olmakta, bu bağlamda gerek uygulama gerekse proje aşamasında sayıları 20’ye yakın stadyum yapısı üzerinde çalışılmaktadır. Özellikle son 10 yıldır stadyum tasarımlarını etkileyecek kararlar sürekli değişmekte, bilgiler hızlı güncellenmektedir. Yazar, değişen tasarım kriterlerinin ve uluslararası organizasyonların beklentilerinin tasarıma ve yapı standartlarına yansımaları üzerinde duruyor.

Spor eylemlerine evsahipliği yapan stadyumlar son on yıl içerisinde gerek işlevsel, gerek tasarım, gerekse vizyon olarak önemli değişimler geçirmektedir. Kuşkusuz bu değişimi tetikleyen spor dalı artık bir endüstri haline gelen futbol olmuştur. Fakat hemen hemen her büyük spor organizasyonunun simgesel nitelikte tasarlanan bir stadyum yapısı bulunmaktadır. Her yeni spor organizasyonu, yeni stadyumları ve beraberinde yeni yer seçimlerini ve yeni oluşumları getirmektedir. Fakat mesele sadece yeni bir stadyum ya da yeni bir spor tesisi yapmak değildir; bunu yaparken gerekli altyapıları, lojistik destekleri, çevresel etkileri, sürdürülebilirliği, ekonomik yaptırımları da detaylı bir düşünsel süzgeçten geçirdikten sonra kararlar alınmalıdır. Ülkemizin belirtilen büyük organizasyonları düzenleme isteği uzun bir zamandır süregelmektedir, fakat tam da bu noktada, böylesi organizasyonları gerçekleştirebilmek için gerekenlerin yapılması da kaçınılmaz bir olgu olarak karşımızda durmaktadır. Öyleyse, istenilen kurallara uygun bir stadyum tesisinin uygulanabilmesi için gerekenler ve buna ilave olarak değişen vizyonlar ışığında bu gerekliliklere yeni boyutlar katan gelişmelere daha detaylı gözatmak gerekmektedir.

Planlama Kararları

Stadyumların ya da geniş çaplı spor tesislerinin planlaması farklı düzeylerde tartışılması gereken geniş kapsamlı bir konudur. Tesisin hızla değişen koşulları karşılamaya devam edebilmesi için stadyumun yeri, erişilebilirliği, kapasitesi, istek seviyesi, gelecekteki kullanımı ve çevre etkisine ilişkin önemli kararlar önceden alınması gereken konulardır. (1)

Bu bağlamda ilk etapta stadyumların “kent içindeki yeri”, yani kentsel ilişkiler ağındaki konumu üzerinde durmak gerekir. Genellikle kent içi ve kent dışı stadyumlarından bahsetmek alışılagelmiş bir şeydir. Her iki çözümün de kendine özgü avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Fakat ister kent içi, isterse kent dışında yer seçimi gerçekleştirilsin, öncelikle ve önemli olarak acil servis araçları dâhil tüm seyircilerin emniyetli şekilde dolaşımını sağlayacak, gerekli canlı yayın araçlarını, konaklama köyü ve park tesisleri gibi tüm geçici veya kalıcı tesisleri barındıracak yeterli dış alanın bulunması gereklidir. (2)Stadyumların yer seçiminde dikkat edilmesi gereken, tesislerin tren, metro, tramvay veya otobüs bağlantıları gibi toplu taşıma istasyonlarına iyi şekilde bağlanmış olması gerektiğidir. Stadyumların ve tesislerin iki saatlik araba yolculuğu uzaklığı içinde olması gereken en yakın havalimanına gidenler dâhil, ana yollara ve otoyollara iyi “erişimi”sağlanmalıdır. Farklı yönlerden stadyuma üç ana yolun çıkması gerekmektedir. Farklı takım izleyicileri için taraftar bölgeleri planlanmalı ve özellikle bu bölgelerden stadyuma erişim dikkate alınmalıdır. Çeşitli hedef gruplarının yollarının kesişmesi her zaman için asgari düzeye indirilmelidir.(3) (Resim 1) Stadyumların “kapasitesi” hesaplanırken, turnuva gereksinimlerinin dışında gelecekteki kullanımları da dikkate alınmalıdır. Merkez stadyumların, örneğin olimpiyat stadyumlarının, en az 50 bin hatta tercihen 60 bin izleyici kapasiteli olması, turnuvalarda hizmet edecek diğer stadyumların ise 30-40 bin izleyici kapasitesine sahip olması istenilen bir durumdur.(4)

Stadyumların mekânla ilgili, işlevsel ve teknik gereklilikleri üzerinde dururken, “turnuvalar sonrası kullanımları” da hesaba katılmalıdır. Stadyumlarda çeşitli konserlerin veya başka tür gösterilerin de olabileceği düşünülmelidir. Günümüzde bazı stadyumların locaları hafta içi büro olarak kullanılabilmekte, hatta planlama çözümlerinin benzerliğinden dolayı locaların birer otel odası olarak da işletildiği örnekler mevcuttur. (Resim 2) Artık birçok kulüp stadyumların günün birçok saatinde kullanılmasını teşvik amacıyla stadyumların bünyesinde kulübe ait müze, alışveriş mekânları gibi işlevleri de tasarlamaktadır.(5)

Stadyum tasarımında “oyun alanının yönelimine”, güneş ve hâkim rüzgâr yönelimi ile ilgili olarak büyük özen gösterilmelidir ve oyun alanının kuzey-güney yöneliminde olması ideal olarak kabul edilir. Bu yön hem sporcular, hem seyirciler, hem de yayıncı kuruluşlar için önemlidir. Hâkim rüzgâr yönü mutlaka dikkate alınmalı ve olumsuzluklarından kaçınılacak tasarım önlemleri alınmalıdır. Yayıncı kuruluşlar açısından kural, güneşin parlamasını önlemek için ana kamera konumlarının batı tribününde olmasını sağlamaktır. Stadyumun ve oyun alanının yönelimi kuzey-güney ekseninden sapması, batı yönünde maksimum 15 dereceden fazla olmamalıdır.(6) (Resim 3)

Stadyum Alanı Gereklilikleri

Stadyum alanı yeterli park yeri, yüksek kalitede ağırlama tesisleri, ticari vitrinler ve medya operasyonlarını barındıracak şekilde tasarlanmalıdır. Buna göre her stadyumun içinde ve bitişiğinde, otomobiller ve otobüsler için yeterli “otopark yeri” hazır bulunmalıdır. Park alanları takımlar, takımların misafirleri, takım taraftarları, VIP’ler, sponsorlar, kurumsal misafirler, organizasyon personeli, medya ve engelli seyirci gruplarını hedef almalıdır.

Stadyumlarda futbol “oyun alanı” 105 x 68 metre boyutlarında, aynı standart büyüklüğe sahip olmalıdır. Her stadyumda oyun alanı ile seyircilerin oturma alanının arasında en az 6 metre fakat tercihen 8,5 metre; her bir kale arkasında taç çizgisi boyunca en az 7,5 metre fakat tercihen 10 metre boşluk olmalıdır. Bu alan, diğer hususların yanında, yedek kulübeleri, kamera konumları, mikrofonlar, fotoğraflar ve reklam panoları için gereklidir. Bunun sonucunda, minimum 120 x 80 metre ve tercihen 125 x 85 metrelik toplam alan ihtiyacı doğmaktadır. Olimpiyatlarda bu ölçülere ek olarak sekiz şerit oyun alanının etrafına eklenmekte ve boyutlar 120 x 160 metrelere varmaktadır.

Sporcular ve Hakemleri için Gereklilikler

Modern stadyumların, oyuncuların ve maç yetkililerinin kendi faaliyetlerini rahat ve güvenli bir şekilde yürütebilmeleri için geniş ve yüksek kalitede soyunma odaları sunması gerekir. Her bir stadyum, ana tribünün ana soyunma odası alanında, oyun alanına doğrudan, üstü kapalı erişim sağlayan teknik odalara sahip olmalıdır.

Takımlara, ikisi de eşit boyutta, tarzda ve konforda, her biri 150-200 m2 olan iki “soyunma odası” sunulmalıdır. Her iki takımın soyunma odaları arasında, oturma yeri ve dolap olanakları ile antrenörler için 6 kişilik, özel tuvaleti ve duş olanakları olan ses geçirmez soyunma odası ve bir fizik tedavi / donanım alanı bulunmalıdır. Hakemler için en az 24 metrekarelik iki soyunma odası gerekmektedir. “Isınma alanları” sporcuların müsabaka öncesinde hazırlanacakları mekânlardır. Çoğu stadyumumuzda bu mekânlar eksiktir ve her takım için minimum 100 metrekare olarak tasarlanması gereken mekânlardır. Stadyumlarda değişen koşullara bağlı olarak “maç delegesine” özel 16 metrekare büyüklüğünde tefrişli bir odanın sağlanması gerekmektedir. Spor müsabakaları her zaman sakatlanmalara ve buna bağlı problemlere açıktır. Hem oyuncular hem de hakemler için soyunma odalarına yakın ve dış girişe kolay erişimi olan en az 25 metrekare büyüklüğünde bir “tıbbi muayene odası” tasarlanması gerekmektedir. Bu odanın yanı sıra stadyumlarda en az 50 metrekare büyüklüğünde bir “doping odasının” organize edilmesi gerekmektedir. Bu oda üç parçadan oluşmalıdır: Kan testi, idrar testi ve bekleme alanları.(7)

Genel Konfor Standartları

Günümüzün modern arenaları, kuşkusuz öncüllerine göre izleyicilere çok daha iyi konfor koşulları sunmaktadır. Bu konfor gelişimi sadece belirli bir izleyici kitlesine yönelik olmayıp, her tür izleyiciyi kapsamaktadır: Seyirciler, tüm engelli izleyiciler, VIP’ler ve diğer hedef gruplar. Dolayısıyla, stadyumlar herkes için tuvaletler, yiyecek-içecek, oturma ve seyir, alan, vb. dâhil olmak üzere yüksek kalitedeki refah tesisleri ile inşa edilmek zorundadır.

“Çatı ve kaplaması” önemli bir konfor standardıdır ve dolayısıyla stadyumlarda çatı strüktürü artık stadyumun en özel parçası haline gelmiştir. Stadyumların simgesel özelliklerinin içeriğini pekiştiren en önemli mimari elemandır. Öte yandan stadyum çatısı işlevsel olarak seyircileri yağmur, kar, güneş vb. hava koşullarından korumalı ve tüm koltukların üzerini örtmelidir. Fakat tamamen kapalı çatılar ya da az açıklık bırakan çatılar çoğu zaman oyun zeminindeki doğal çimin yetişmesinde hava dolaşımını ve güneş ışığı kazanımını engelledikleri için problem teşkil etmektedirler. Dolayısıyla, çatı yapısını tasarlarken, sağlıklı, yüksek kaliteli bir çimin büyümesinin hesaba katılması gerekmektedir. Ayrıca çatı yapısının gölgeleme etkisi, televizyon yayınında karışıklığa neden olabilecektir.(8)

Her stadyumdaki oturma düzenlemelerinde, bütün seyircilerin kendilerine ayrılmış bir koltuğu olmalıdır; bütün koltukların, bağımsız, tercihen basamaklara sabitlenmiş ve seyircilerin sıralar arasında daha kolay hareket etmesini sağlayan kapanır koltuklar şeklinde olması önerilmektedir. Normal koltukların sıra derinliğinin 80 cm ve koltuk genişliğinin 50 cm olmasına özen gösterilmelidir. Stadyumlarda bütün koltuklar, kolonlar, bariyerler, tırabzanlar, vb. şekilde engellenmemiş, açık bir görüşe sahip olmalıdır. “Seyretme uzaklığı” 190 metreden fazla ve “c-değeri” 90 milimetreden düşük koltuk kalmayacak şekilde bir politika benimsenmesinin üzerinde durulması gerekir. (Resim 4)

Stadyumlarda en önemli şeylerden bir tanesi tribünlerde seyircilere yönelik “ilk yardım odalarının” tahsis edilmesidir. İlk yardım odaları seyircilerin ve acil durum araçlarının stadyumun içinden ve dışından kolay erişimine izin veren bir konumda yer almalıdır. Stadyum içinde her iki cinsiyet için de yeterli sayıda yüksek kaliteli “sağlığa uygun tesisler” sağlanmalıdır. Bu tesisler, sektör içinde denk şekilde yayılmalıdır. Her bir tuvalet bloğunda, ayaktaki engelliler için yeterli olanak sunulması gerekir. (9)

Hareket, görme ve işitme bozukluğu dâhil her türde engeli bulunan “engelli seyircilerin” yer alması için gerekli düzenlemenin yapılması gerekir. İdeal olarak engelliler için tesislerin, VIP tribünü de dâhil tüm oturma kategorilerinde bulunması gerekir. Her tekerlekli sandalye konumu, kişisel asistan için, tercihen her tekerlekli sandalyenin yanında ama asla tekerlekli sandalyenin önünde olmayan bir koltuk sağlamalıdır. (Resim 5) Tekerlekli sandalyedekiler de dâhil tüm engellilerin, stadyumlara ve kendi konumlarına, kendilerine ve diğer seyircilere rahatsızlık vermeden girebilmeleri gerekir. Görme engeli olanlar için bir maç anlatımı hizmetinin sunulması; işitme engelliler için giriş döngülerinin de sunulması gerekir. 50 bin ve üzerinde seyirci kapasiteli stadyumlarda 200 tekerlekli sandalye, 30 işitme bozukluğu ve 30 adet de görme bozukluğu çeken engelli seyirciler için yer ayırmalıdır. (10)

Ağırlama Gereklilikleri

Özel misafirler, ticari ortaklar ve kurumsal müşterileri için yüksek kalitede ağırlama, stadyum deneyiminin önemli bir parçası haline gelmiş ve stadyumların gelirleri açısından giderek artan derecede değerli bir bileşen olmuştur. Stadyumlarda çeşitli ağırlama düzeyleri ayırtedilebilir.

Her stadyumda, ana tribünün merkezinde bir VIP tribünü olmalıdır. Dışarıdan, tüm halka açık ve medya giriş noktalarından tecrit edilmiş özel bir girişinin olması gerekir ve VIP tribünü ile teknik alan arasında uygun erişim olmalıdır. VIP tribünü, diğer oturma alanlarından tamamen ayrılmış ve koltuklar döşemeli olmalı, merkezden merkeze en az 600 milimetre genişliğinde, teras derinliği en 1000 milimetre ve genel olarak ilgili stadyumdaki normal koltuklardan daha yüksek kalitede olmalıdır. Her stadyumda VIP’ler için ağırlama tesislerini barındıracak uygun alan hazır edilmelidir. VIP ağırlama alanı, yeterli mutfak ve engelli misafirler dâhil sağlığa uygun tesisleri içermelidir. Başkanlık salonu, VIP röportaj konumları, VIP tıbbi odası, VIP karşılama salonu, şoförler ve korumalar için bekleme alanı VIP ağırlama alanında yer almalıdır. (11)

“Localar” dışarıdaki bir balkonda yer alan en az 10 koltuğa sahip olmalı ve locanın içinde kişi başına en az 2,5 metrekare net alan sunmalıdır. Loca koltukları, diğer oturma alanlarından tamamen ayrılmış ve koltuklar döşemeli olmalı, merkezden merkeze en az 600 milimetre genişliğinde, teras derinliği en 1000 milimetre ve genel olarak ilgili stadyumdaki normal koltuklardan daha yüksek kalitede olmalıdır. 50 bin ve üzeri seyirci kapasitesi olan stadyumlarda en az 80 loca ve 800 koltuk olmalıdır.

Yayın Tesisleri

Yayın tesisleri medyaya yönelik içeriği temsil eder ve stadyumlarda giderek önemli miktarda yer teşkil etmeye başlamıştır. Yayın tesisleri, stadyum medya merkezi, medya, basın tribünü, kamera konumları, televizyon stüdyoları, basın toplantı odası, karma alan, Flash röportajlar gibi alanları içerir. Stadyum medya merkezi, medya, yazılı basın ve fotoğrafçılar için çalışma alanı görevi görür. Bu merkez, stadyumun içinde veya dış güvenlik bölgesinin içinde, çitle ayrılmış bir alanda bulunabilir. Her stadyumda, oyuncuların soyunma odaları ile ana televizyon kamerası konumlarının bulunduğu ana tribünde merkezî bir konumda bir basın tribünü bulunmalıdır. Basın tribünü diğer tüm oturma alanlarından tamamen ayrı olmalı ve yarı saha çizgisi doğrultusunda merkezi bir konumda, sahayı seyirci müdahalesi olasılığı olmadan kesintisiz bir şekilde görecek bir pozisyonda bulunmalıdır. Her bir stadyumdaki basın tribünü televizyon ve radyo spikerleri, yazılı basın ve medya hakları gözlemcileri için, ayrı alanları kapsamalıdır. (12)

Her stadyumda iki tür televizyon stüdyosu temin edilmelidir: “Maç sonrası televizyon stüdyoları” ve “oyun alanı görünümü televizyon stüdyoları”. Maç sonrası televizyon stüdyoları, her stadyumda, her biri yaklaşık 25 metrekare alana ve televizyon ekipmanları ile aydınlatmaları içine almak üzere en az 3 metre yüksekliğinde, ses geçirmez televizyon stüdyoları için hazırlıklar yapılmalıdır. Oyun alanı görünümü televizyon stüdyoları, oyun alanına panoramik görüş sağlayan, her biri yaklaşık 20 metrekare alana ve televizyon ekipmanları ile aydınlatmaları içine almak üzere en az 3 metre yüksekliğinde, ses geçirmez televizyon stüdyoları için hazırlıklar yapılmalıdır. Bu televizyon stüdyoları, diğer tüm medya olanakları ile birlikte ana tribünde bulunmalıdır.

Her maçın öncesinde ve sonrasında, maçı oynayan takımların antrenörleri ve oyuncularının katıldığı, resmî bir basın toplantısı tasarlanmalıdır. “Basın toplantısı odasının” boyutları 350 ile 750 metrekare arasında değişmektedir. Basın toplantısı odası dikdörtgen veya oditoryum tarzında, kolonlardan arındırılmış ve 4 metrelik yüksekliğe sahip bir oda olmalıdır. Her basın toplantısı odası en az iki girişe sahip olmalıdır: Biri oyuncu ve antrenörlere soyunma odası alanına rahat erişim sağlayan ve diğeri medya temsilcilerine medya çalışma alanına rahat erişim sağlayan iki giriş. (13) Her stadyumda soyunma alanları ile takım otobüslerinin arasında, akredite medya mensuplarının maçın ardından oyuncularla röportaj yapabileceği bir “karma alan” bulunmalıdır. Karma alanda üç erişim kapısı bulunmalıdır: Soyunma odası alanına açılan bir oyuncu girişi, otobüslere çıkan bir oyuncu çıkışı ile medya temsilcilerinin giriş-çıkışı. (Resim 6) Karma alan minimum 300 metrekare olmalıdır. Kapasitesi büyük stadyumlarda bu alan 550 metrekareye kadar çıkabilir.(14)

Yeşil Gol: Stadyum Tasarımında Sürdürülebilirlik

“Yeşil mimarlık” terimi genel olarak çevreye karşı bilinçli sürdürülebilir tasarım ve inşaat prensiplerini ve tekniklerini tanımlamak için kullanılır. Bu tanım, stadyumlar sözkonusu olunca stadyumun mimarisi, inşaat öncesi ve esnasında ve stadyumun kullanım ömrü boyunca çevresellik açısından kabul edilebilir tasarım seçenekleri ve çözümlerini benimsemesi anlamına gelmektedir. FIFA bu bağlamda “Yeşil Gol” girişimini başlatmış ve modern stadyumlarda sürdürülebilirlik için bir dizi kapsamlı hedefler belirlemiştir. Bu programın anahtar hedefleri arasında su tüketiminin azaltılması, enerjinin daha verimli kullanılması, iyi bir atık yönetimi ve stadyumun inşası sürecinde malzemelerin nakliyesi ve stadyuma geliş gidişlerinde karbon ayak izinin azaltılması vardır. Sürdürülebilirlik talimatlarına uygun olarak tasarlanmış ve inşa edilmiş binalar için sertifika veren birçok yetkili organ vardır. BREEAM ve LEED bunlardan en ünlü iki tanesidir ve FIFA ve UEFA tüm modern stadyumların bu iki belgelendirme kuruluşunun bir tanesi tarafından belirlenen standartlara uymasını tavsiye eder. (15)

İstanbul, Olimpiyatlar ve Stadyumların Durumu

İstanbul jeopolitik konumundan dolayı olimpiyat organizasyonunun kendisine en uygun düşen nadir kentsel mekânlarındandır. İstanbul için 2020 yılında düzenlenmesi planlanan olimpiyatlara yeniden aday ülke olarak başvurulmuş ve bu bağlamda Ulusal Olimpiyat Komitesi yapacağı organizasyona yönelik bir master plan hazırlayarak IOC’ye sunmuştur. Bu planda oyunların gerçekleşeceği dört bölge önerilmiştir: Olimpik Şehir Bölgesi, Sahil Bölgesi, Boğaziçi Bölgesi ve Orman Bölgesi. Bunlara ek olarak bağımsız spor tesisleri de organizasyona destek olacaktır.(16) (Resim 7)

Belirlenen bu dört bölgede yer alan bazı tesisler hâlihazırda mevcuttur fakat iyileştirmeyi beklemektedir. Bu dört bölge içerisinde belli başlı kümeler stadyumları içermektedir. Örneğin, Olimpik Şehir Bölgesi’nde mevcut olan Atatürk Olimpiyat Stadı’na ek olarak Ulusal Arena, Olimpik Atlama Stadyumu ve Olimpik Su Topu Stadyumu yeni yapılacak stadyumlar olarak dikkat çekmektedir. Olimpik Şehir Kümesi’nin merkez stadyumu kuşkusuz Atatürk Olimpiyat Stadyumu’dur. Stadyum her ne kadar kuzey-güney istikametinde yer alıyor olsa da, hâkim rüzgâr sorunu vardır. Rüzgâr perdesi gibi geçici çözümler denenmiş olmasına rağmen sorun tam olarak giderilememiştir. 2020 Olimpiyatlarına kadar stadın tamamen kapalı bir konuma getirileceği belirtilmektedir. Olimpiyat Stadyumu, FIFA ve UEFA gibi kuruluşların belirttiği ölçütlere uyan İstanbul’un büyük ölçüde hazır en önemli stadyumudur. Özellikle etrafında sağladığı geniş otopark alanları sayesinde şehir içi stadyumlarına göre büyük avantaj içermektedir. Fakat master planda yer alan ilke vaziyet planından anlaşıldığı üzere mevcut açık otoparkların kullanımı belirsizdir.

Ulusal Arena, Olimpik Atlama Stadyumu ve Olimpik Su Topu Stadyumu gibi yapılar ilgili oldukları spor dalına bağlı olarak ek mekânlar gerektirmelerine rağmen tasarımlarında mutlaka yukarıda değindiğimiz tasarım ve sürdürülebilirlik kriterlerini yerine getirmeleri ve organizasyon sonrası faaliyetler için de esnek ve dönüşebilir çözümler sunmalıdır.

Sahil Bölgesi Yerleşkeleri, Tarihî Yarımada’nın hemen dışında “kent kenarı” (fringe belt) özelliği gösteren alanda planlanmaktadır. Kent kenarı, Avrupa’nın birçok kentinde kentsel planlama ve yönetim alanında özellikle üzerinde durulan konulardan biridir. Yeni yapılacak tesislerin bu olguyu destekler nitelikte olması çok önemlidir. Bu bölge içerisinde yer alan mevcut Abdi İpekçi Salonu, seyirci yaklaşımı ve güvenliği, otopark kullanımı, basın mekânları açısından güncellenmelidir.

Boğaziçi Bölgesinin en önemli spor yapısı, planlanan Boğaziçi Stadyumu olacaktır. Liman bölgesi eğer bir spor merkezine dönüştürülecekse stadyumun konumu, büyüklüğü, çevreyle uyumu üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konudur. Stadyum hangi spor amacı için tasarlanırsa tasarlansın, olimpiyatlardan sonra da kullanılacaksa bahsettiğimiz minimum gereklilikleri gerçekleştirmek durumundadır. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu ve Boğaziçi bölgesinin Taksim kısmında yer alan İnönü Stadı hâlihazırda uluslararası müsabakalarda kullanılan, UEFA ve TFF tarafından bu amaçla her yıl denetlenen önemli stadyumlardır. Bu statların en önemli sorunları otopark alanlarının yetersizliğidir. Öte yandan İnönü Stadı şu günlerde yıkılarak yerini yaklaşık 40 bin kapasiteli UEFA gereksinimleriyle uyumlu yenisine terketmek üzeredir.

Orman Bölgesinin en önemli stadyumu, mevcut Türk Telekom Arena Ali Sami Yen Spor Kompleksi’dir. Bu stadyum da uluslararası müsabakalarda kullanılan bir stadyumdur ve Avrupa Futbol Federasyonları Birliği’nin kriterlerini sağlamaktadır. Fakat bu stadyum için de otopark alanları sınırlı ve sıkıntılıdır. Orman Bölgesi de organizasyon içerisinde bir diğer kritik alandır. Orman bölgeleri içinde yer alacak yapısal müdahaleler eğer çevresel koşulları yeterince gözetmez ise olumlu sonuçlar doğurmamaktadır. Stadyum gibi oldukça büyük yapıların bu alanlarda mevcut florayı ve çevresel sürdürülebilirliği mutlaka dikkate alarak tasarlanması gerekmektedir.

Sonuç

Stadyum tasarımını yönlendiren koşullar, örneğin medya kullanımı, seyirci konforu, VIP seyirciler, karma kullanımlar, teknolojik gelişmeler, artık sürekli değişime ivme kazandırmaktadır. Teknolojik değişimler sayesinde mimarlar stadyum konseptlerini daha kolaylıkla gerçekleştirmektedir. Dolayısıyla, takımların, bölgelerin ya da ülkelerin karakterini yansıtan simge yapıları tasarlarken daha cesur davrandıkları görülmektedir. Günümüzün modern arenaları artık karma işlevleri destekleyecek şekilde tasarlanmak zorundadır. Öte yandan, futbol ekonomik olarak özellikle küresel boyutta büyük bir endüstri haline gelmiştir. Bu gelişme seyirci konforunu oldukça ön plana çıkarmıştır. Buna göre, stadyumların izleyicilere iyi bir görüş kalitesi sağlaması ve yeni tasarımların görüş mesafelerini ve açılarını mutlaka çok iyi etüt etmeleri gerekmektedir. Stadyumlar gerekli yapısal sağlamlık ve yangın korunumu koşullarını da sağlamak durumundadır. Bu bağlamda seçilen malzemeler çok önemlidir, çünkü 1985 yılında Bradford Şehir Stadyumu’nda meydana gelen yangında 56 kişi ölmüş, yaklaşık 265 kişi de yaralanmıştır. (Resim 8) Dolayısıyla, panik durumunda seyircilerin stadyumdan çıkarken güvenli bir noktaya en fazla 8 dakikada ulaşması sağlanmalı ve bu bir tasarım stratejisi olmalıdır. Stadyumlarda artık parmaklıksız bir seyir biçimi kabul edilmektedir.

Yeni stadyumlarda neyse ki engelli seyirciler için düzenlenen alanlar ve onlara sağlanan imkânlar giderek ön plana çıkmaktadır. Olimpiyatlarda bu konunun ne kadar önemli olduğu paralimpik oyunlarla gözönüne serilmiştir. Engelli seyircilere de normal izleyici gibi davranılması ve stadyumun farklı noktalarında normal seyircilerle kaynaşmalarını sağlayacak düzenlemelerin, konumlandırmaların gerçekleştirilmesi önemlidir. Onlara özgü sıhhi tesislerin, büfe alanlarının mutlaka sağlanması gerekmektedir. “Sürdürülebilirlik” kavramı artık mimarlığın vazgeçilmez bir parçasıdır. Küresel iklim krizi sonrası sürdürülebilirlik ve çevrebilim hemen hemen tüm alanların ilgi alanı haline gelmiştir ve halen önemini korumaktadır. Stadyum yapıları artık bu kavramdan bağımsız düşünülemez. 2014 Dünya Futbol Şampiyonası’na hazırlanan Brezilya’da yeni yapılan stadyumların büyük bir kısmı LEED sertifikasına sahiptir.

 

NOTLAR

1. UEFA EURO 2016 Tournament Requirements Sector 08: Host Broadcasting, s.11.

2. Rod, S., John, G., Vickery, B., 2007, Stadia, Taylor & Francis, Londra.

3. UEFA EURO 2016, s.11.

4. UEFA EURO 2016, s.8.

5. UEFA EURO 2016, s.12.

6. FIFA, 2011, “Football Stadiums: Technical Recommendations and Requirements”, 5th edition, http://www.fifa.com/aboutfifa/officialdocuments/doclists/laws.html [Erişim: 14.08.2013]

7. UEFA EURO 2016, ss.22-23.

8. UEFA EURO 2016, s.24.

9. UEFA EURO 2016, s.27.

10. UEFA EURO 2016, ss.27-28.

11. UEFA EURO 2016, ss.29-30.

12. UEFA EURO 2016, ss.33-35.

13. UEFA EURO 2016, ss.36-37.

14. UEFA EURO 2016, s.38.

15. 2012, UEFA Guide to Quality Stadiums, s.92. http://www.uefa.com [Erişim: 14.08.2013]

16. 2013, İstanbul 2020 Adaylık Dosyası, Cilt:2, ss.27-29. http://www.istanbul2020.com.tr/tr/adaylik-dosyasi [Erişim: 14.08.2013]


Bu icerik 19267 defa görüntülenmiştir.