337
EYLÜL-EKİM 2007
 

MİMARLIK DÜNYASINDAN

ETKİNLİKLER

DOSYA: Türkiye’de Yeni Konut Eğilimleri

  • YAYINLAR
    İpek Özbek Sönmez

    Yrd. Doç. Dr., DEÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü

MİMARLIK’tan 337
İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY
TÜRKÇE ÖZET



KÜNYE
MİMARLIK EĞİTİMİ

Direktifler, Deklarasyonlar, Yönelimler

James Horan

Çeviren: Almula Köksal

Avrupa yüksek öğreniminin yeniden tanımlandığı bu dönemde, 20 Ekim 2007’den itibaren Mimarlar Direktifi (85/384/EEC) geçersiz hale gelirken, yeni Yeterlilikler Direktifi (36/2005/EU) Avrupa’da yasal statüdeki tek belge olarak geçerli hale geliyor. James Horan, “Yeni Yeterlilikler Direktifi’nin ne şekilde uygulanacağına dair belirsizlikler ve Bolonya Deklarasyonu’nun beklentileriyle Yeterlilikler Direktifi’nin gereksinimlerinin örtüşmemesinden kaynaklanan belirsizlik, mimarlığı profesyonel olarak icra eden ve mimarlık eğitimin içinde yer alan herkesin ortak endişesini oluşturmaktadır.” diyerek, mimarlık okullarını temsil eden EAAE (Avrupa Mimarlık Eğitimi Birliği) ve meslek odalarını temsil eden ACE’nin (Avrupa Mimarlar Birliği), bu konuları tartışmasının önemine dikkat çekiyor.

* Makale, ilk olarak EAAE Bülteni’nde (Eylül 2006, No: 76) yayımlanmıştır.

Eğitimin içinde olanlar için akademik özerklik, siyasetten veya ticari etkilerden gerçekten bağımsız olabilmek, övgüye değer bir amaç ve arzu edilen bir istek olsa da, Avrupa Birliği içindeki gerçek, eğitim, siyaset ve ticaret arasında kuvvetli ve giderek artan bir ilişki olduğu yönündedir.

Eğitim programlarının ve kurumların gelecekte elde edeceği destekler ve mali kaynaklar, siyaset oyununu anlamaları ve oynamalarıyla birlikte büyük ölçüde bu kurumlara dayanmaktadır.

Yaşam boyu eğitim kavramının gelişmesiyle birlikte, hayatları boyunca eğitim alma amacına sahip kişiler için, geleneksel eğitim kurumları ile bu kurumlardan mezun olan profesyonel kurumların temsilcilerinin yakın ilişki içinde olması gerektiği bir ortam oluşmaya başlamıştır.

Dünya gerçeklerinden uzakta “Fildişi Kulesi Akademi Kulesi” günleri artık hızla sona doğru yaklaşmaktadır. Mimarlık eğitimine daha geniş bir açıyla yeni bir yaklaşım gerekmektedir. Bu da ancak tüm ilgili konuların ve etkilerin ayrıntılarıyla ele alındığı ve tartışıldığı, gelecekle ilgili kararların eldeki bilgi ve enformasyonla alındığı, akademik kurumların da gelecekte bu davranış kalıbına uygun bir rol üstlendikleri bir ortamda gerçekleşebilir.

Bunlar aslında yeni düşünceler değildir. Bu arenada uzun zamandan beri tartışılmaktadır. Ne var ki, Avrupa yüksek eğitiminin kendisini içinde bulduğu ve öngörülebilir bir gelecekte de geçerli olacak olan manzaraya kayda değer katkı olarak tanımlanabilecek, dönüm noktası niteliğinde pek çok olay meydana gelmiştir.

DİREKTİFLER

Mimarlar Direktifi

Haziran 1985

Günümüz Avrupa’sında mimarlık eğitiminin yürütülmesi 10 Haziran 1985 tarihinde Mimarlar Direktifinin (Architect’s Directive) [85/384/EEC] Avrupa Birliği’nde (o zaman AET) tam yasal statüye ulaşmasıyla başlamıştır. Bu direktif, mimarların Avrupa Birliği içinde serbest dolaşımına doğrudan dayanak oluşturmaktaydı. Direktif, özellikle diploma, sertifika ve mimarlık eğitiminin ortak noktalarının tanınması konularını içermekteydi.

Avrupa Birliği içerisinde ortak olarak tanınmış yeterlikler bu direktifte listelenmişti. Direktif aynı zamanda mimarlık eğitimi programlarının içeriğini ve süresini belirleyen maddeleri de içermekteydi. Özellikle Madde 3’de ifade edilen 11 maddedeki konular mimarlık eğitiminin müfredatını oluşturmaktaydı.

Mimarlar Direktifi’nin ilanıyla birlikte, herbir üye ülkenin, yeni mimarlık eğitimi programı önerisini Brüksel’deki komisyona (comission) bildirmesi, yasal bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu bildirimi müteakip, diğer üye ülkeler, öneri ile ilgili tatminsizlik ya da belirsizlikten kaynaklanan kuşkularını komisyonda dile getirebiliyorlardı. Mimarların Eğitim ve Öğretimi ile İlgili Danışma Kurulu ise, komisyona önerilen mimarlık okullarının direktife uygun olup olmadığı hakkında fikir vermek üzere kurulmuştur. Bu danışma kurulu içinde yer alan bir kişinin yetkin organı (competent authority), bir diğerinin meslek odalarını ve sonuncusunun da eğitimi temsil ettiği her bir üye ülkenin üç temsilcisinden oluşmaktadır. Bu kurul, yılda bir ya da daha fazla kez toplanarak mimarlık eğitimi üzerine genel ve başvuran okula özel konuları tartışır.

Danışma kuruluna bağlı iki çalışma grubu oluşturulmuştur. Diplomalarla İlgili Çalışma Grubu, itiraz olması halinde başvuran okulun uygunluğu hakkında görüş oluşturur. Eğitim Çalışma Grubu ise, mimarlık eğitim politikaları ve mimarlık araştırmaları konularında daha çok felsefi düzeyde görüşler oluşturma görevini üstlenmiştir.

Tanınma süreci aşağıdaki gibi yapılandırılmıştır:

Üye ülke mimarlık okulu, programını, direktif koşullarına uygunluğu açısından incelenebilmesi için değerlendirmeye sunmalıdır. Okul ile ilgili bilgi, üye ülkenin Brüksel’deki daimi temsilcisi tarafından komisyona sunulacaktır. Eğer diğer üye ülkeler öneri program ile ilgili olarak itiraz edecek olurlar ise, komisyon, danışma kurulundan sunulan programın direktife uygun olup olmadığı hakkında görüş soracaktır. Danışma kurulunun görüşü öncelikle Diplomalar Çalışma Grubu’nda değerlendirilir. Görüş oluşturma yöntemi öncelikle itirazı yapan üye ülkenin gerekçelerini dinlemek, daha sonra programı öneren ülkenin savunmasını almak ve bütün bu bilgilerin ışığında okulun uygunluğu hakkında görüş oluşturmaktır. Bu görüş, tartışılması ve komisyona bir tavsiye kararı oluşturulması için danışma kuruluna iletilir. Görüşler bilirkişilerin tecrübelerine ve Mimarlar Direktifi’ndeki ilgili maddelere dayandırılarak oluşturulur.

Direktifte yer alan 11 madde, kuraldan çok genel bir ifadeye sahip olduğundan, kararların alınmasında epeyce yorum yapılmıştır. Bunun olumlu tarafları olduğu gibi olumsuz yanları da vardır. En önemli olumsuzluk, başvuruda bulunan okulun tanınmak için belgelerini hazırlarken elinde kesin bir şablon veya rehberin olmamasıdır. En önemli olumlu yanı ise, Madde 3’ün genel dili sayesinde Avrupa’daki mimarlık eğitiminin belirgin bir çeşitliliğe sahip olabilmesidir. Geçen yıllar boyunca oldukça fazla görüş oluşturulmuş ve bunlar her yeni dosya için başvuru kaynağı niteliği kazanmıştır.

Avrupa Birliği’nin genişlemesiyle birlikte danışma kurulunda yer alan üye sayısında da artış olmuştur. Kuruldaki üye sayısının artması Avrupa Komisyonu’na, üyelerin Brüksel’deki toplantılar için katılım masraflarının artması nedeniyle finansal bir yük getirmeye başlamıştır. Bu kadar kalabalık bir grubun toplanabileceği ve kalabileceği yer sorunları ortaya çıkmıştır. Bunun yanısıra yeni üye ülkelerin katılımıyla toplantılarda eşzamanlı çeviri gerektiren yeni diller de ortaya çıkmıştır.

Genişlemenin muhtemelen devam edeceği Avrupa Komisyonu’nda direktifin akılcı hale getirilmesi ve basitleştirilmesi gerekliydi. Bu nedenle Yeterlilikler Direktifi (Qualifications Directive) oluşturulmuştur. Yeterlilikler Direktifi’nin oluşturulması, mimarlıkla ilgili sektörel direktifin artık geçersiz olacağı ve mimarlığın yeni Yeterlilikler Direktifi ile ilişkilendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Yeni Yeterlilikler Direktifi [2005/36/EC] 20 Ekim 2005 tarihinde yasalaşmıştır. Ne var ki mimarlık için önemli olan özgün Mimarlar Direktifi’nde Madde 3’de yer alan 11 madde, bir bütün halinde yeni direktifin 46. Maddesi’nde yer almıştır ve mimarlık eğitiminin süresi en az 4 yıl olmak üzere aynen aktarılmıştır.

Biz, Avrupa Birliği üye ülkeleri, yeni direktifi mevcut yasal sistemimize entegre etmemiz gereken 20 Ekim 2005 ve 20 Ekim 2007 tarihlerini içeren iki yıllık geçiş dönemindeyiz. Bu geçiş dönemi süresince Mimarlar Direktifi ve Yeterlilikler Direktifi paralel biçimde geçerli olacaktır. Ancak, 20 Ekim 2007 tarihinden itibaren yeni Yeterlilikler Direktifi Avrupa Birliği’nde geçerli tek direktif halini alacaktır.

DEKLARASYONLAR

Bolonya Deklarasyonu

Haziran 1999

Avrupa Birliği’ne bağlı Eğitim ve Bilim Bakanlıkları, Avrupa Komisyonu ve pekçok direktifin yeterliliklerle ilgili bölümlerinden bağımsız olarak Avrupa’daki yüksek öğretimin tartışıldığı bir dizi toplantı düzenlemişlerdir.

Bu toplantılarda ele alınan pekçok konu, üçüncü seviye eğitimin gelecekteki önemli etkileri üzerineydi. Fakat bu toplantılardan yalnızca Haziran 1999’da Bolonya’da yapılandan sonuç olarak Bolonya Deklarasyonu yayımlanmıştır. Bu deklarasyon Avrupa Birliği ve ötesindeki üçüncü seviye eğitimin gelecekteki yapısı ile ilgili temel arzuları ortaya koymuştur.

Bolonya Deklarasyonu’nda yer alan temel isteklerin içinden en dikkat çekici olan, öğrencilerin, eğitmenlerin ve araştırmacıların tüm Avrupa içerisindeki hareketliliğinin arttırılmasıydı. Özellikle bu unsur Yeterlilikler Direktifi ve onun hedefleriyle örtüşmektedir.

Üçüncü seviyedeki kurumların hareketliliğini arttırabilmek için, Bolonya Deklarasyonu, eğer uyarlanabilirse, çeşitli üniversite ve enstitülerde uygulanan programların karşılaştırılmasına olanak sağlayacak bir çerçeve önermiştir. Bu çerçeve lisans/yüksek lisans/doktora yapısında, lisans veya birinci derece en az 3 yılın sonunda kazanılmakta, bunu 2 yıl sonunda kazanılan yüksek lisans ve sonrasındaki ilave 3 yıl sonunda kazanılan doktora dereceleri izlemektedir. Bu yapı, 3+2+3 modelinin çatkısını oluşturmaktadır. Mimarlık okullarından genellikle 5 yıllık eğitim verenler, ilk 3 yılın lisans derecesi verildiği küçük döngü (junior cycle) ve ilave 2 yıl ile yüksek lisans derecesinin verildiği büyük döngü (senior cycle), doğal olarak 3+2 formatına sahip görünmektedirler.

Son yıllarda bu konu, Avrupa üniversitelerinde tartışmaların merkezini oluşturagelmektedir. Bütün mimarlık okulları 3+2 modeline adapte olmamışlardır, bazıları kesintisiz 5 yılı tercih ederken bazıları 4+1 formatını geliştirmişlerdir. Ne var ki, kademeli olarak 3+2 lisans/yüksek lisans yapısına doğru kuvvetli bir eğilim vardır. Pekçok üye ülkenin hükümetleri, okullara bu biçimde bir sistemi uygulamaları yönünde talimat vermişlerdir.

Yeni lisans/yüksek lisans 3+2 programının Mimarlar Direktifi veya Yeterlilikler Direktifi’yle nasıl uygun hale getirileceği ise neredeyse hiç tartışılmamıştır. Unutulmamalıdır ki, direktifte mimarlıkta yeterlilik süresi en az 4 yıl olarak tanımlanmıştır. Direktif ile Bolonya Deklarasyonu’nun temel beklentilerinin bağdaştırılması sürecinin tanımlanması gerekmektedir.

Her iki süreçteki pozisyonlar birbirleriyle uyuşmamaktadır. Üniversitedeki akademik lisans derecesinin 3 yılda verilmesi ile profesyonel yeterlilikte mezun olan kişinin profesyonel olarak mimarlık yapabilmesi için “en az 4 yıl” eğitim alması zorunluluğu iki sürecin arasındaki açık farkı ortaya koymaktadır.

3+2 formatının uzmanlaşmaya eğilimli olduğu söylenebilir. Mimarlık okulları, özellikle, 4. ve 5. yıllarda fazla uzmanlaşılması ve bundan dolayı direktife uygun olmama durumuna karşı ihtiyatlı davranmalıdırlar.

Geçen yıldan bu yana danışma kurulu, direktif ile Bolonya Deklarasyonu arasındaki karmaşık ilişkinin nasıl anlaşılacağına ve çözümleneceğine ilişkin yardımcı belge hazırlamaktadır. Bu belge 7 Nisan 2006 tarihinde Brüksel’de kabul edilmiştir.

Genel olarak Bolonya Deklarasyonu ile Yeterlilikler Direktifi, mimarlık okullarının direktifte yer alan asgari gereksinimleri karşılaması ve direktifte yer alan en az 4 yıllık program zorunluluğu ile gelişen Bolonya sürecindeki 3+2 düzenini kurumsal bazda çözümlemesiyle uzlaştırılabilir.

Bu belirsizliğin var olmasına karşın bunu olumlu olarak ele almak da mümkündür. Bu sayede muhtemelen pekçok farklı mimarlık eğitimi programı geliştirilecektir. Bu durum çeşitliliği sağlayacak ve mimarlık okullarının tekdüze olma tehlikesini ortadan kaldıracaktır. Bunun sonucu olarak Avrupa’daki mimarlık eğitimi duraklamaya uğramayacak, büyümeye, olgunlaşmaya ve değişen koşullara adapte olmayı sürdürecektir.

YÖNELİMLER

Avrupa’daki pek çok mimarlık okulu 3+2 Bolonya Eğitim Modeli’ne geçmiş durumda olup, bu okullar Yeterlilikler Direktifi ile nasıl uyum sağlayabilecekleri konusunda bir model geliştirme konusuna yoğunlaşmış durumdadır. Üzerinde durulması gereken önemli bir nokta ise, mimarlık okullarının programlarında değişiklik yapmaları durumunda geçmişte tanınmış olsalar bile direktife göre otomatikman tanınamayacaklarıdır. Okulun ulusal hükümet görevlisini ve Bürüksel’deki daimi temsilcisini değişiklikten haberdar etmesi ve bu sayede diğer ülkelerin gerekiyorsa yeni program hakkında itiraz etme şansının verilmesi gerekmektedir. Avrupa’daki pek çok okul 3+2 modelini benimsemesine rağmen pek azı bildirim sürecini gerçekleştirmiştir. Bildirim sürecinin tamamlanmaması bu okullardan mezun olanların direktife uygun olmama ihtimalini doğuracağı gibi Avrupa içerisindeki serbest dolaşımları üzerinde de önemli olumsuz etkileri olabilir.

Mayıs 2005’de Avrupa Birliği’ne katılan on yeni üye ülke için de ilave sorunlar bulunmaktadır. Bu üye ülkeler için direktife göre mimarlıkta tanımlanmış yeterlilikler “kazanılmış haklar” güvencesi altındadır. Ne var ki, kazanılmış haklar süresiz değildir, sadece Eylül 2007’ye kadar kabul edilen öğrencileri kapsar. Bu tarihten sonra okullara kabul edilecek öğrencilerin direktif tarafından tanımlanabilmesi için bu okullardaki programların normal yollardan Brüksel’i haberdar etmesi gerekir.

20 Ekim 2007’den sonra ne olacak? Şu anda pek çok konu belirsizliğini korumakta. Ama açık olan şu ki, 20 Ekim 2007’den itibaren Mimarlar Direktifi 85/384/EEC geçersiz olacak ve yeni Yeterlilikler Direktifi 36/2005/EU Avrupa’da yasal statüdeki tek belge olarak geçerli olacaktır.

Mimarlar Direktifi’nin geçersiz kalmasıyla birlikte, danışma kurulu da ortadan kalkacak ve komisyon kendisini yeterliliklere uygunluklar konusunda uzman görüşü almadan karar verir bulabilecektir. Muhtemelen uzman bir grup komisyon tarafından atanacaktır. Fakat yine muhtemelen bu uzman grup üye ülkelerin yetkin organ temsilcilerinden oluşacaktır. Hem profesyonel meslek, hem de eğitim temsilcileri bu grup içinde yer almayacaktır. Tüm yeterlilik muhtemelen yayımlanacak ve daha sonra komisyon ve uzman danışmanlar direktifin gerekleriyle uyuşmadığına kanaat getirirlerse, bu yeterliliklerin bazıları yürürlükten kaldırılacaktır. Halihazırda üye ülkelere bu yeterliliklerle ilgili nasıl bir itiraz mekanizması uygulanacağı belli olmadığı gibi bu itirazların nasıl ele alınıp karar üretileceği de belli değildir.

Yeni Yeterlilikler Direktifi’nin ne şekilde uygulanacağına dair belirsizliklerin olduğu ve Bolonya Deklarasyonu’nun beklentileriyle Yeterlilikler Direktifi’nin gereksinimlerinin örtüşmemesinden kaynaklanan belirsizlik, mimarlığı profesyonel olarak icra eden ve mimarlık eğitimin içinde yer alan herkesin ortak endişesini oluşturmaktadır. Bu yeni açık olmayan ve belirsiz ortamdan kaynaklanan gerçek tehlike, Avrupa’daki mimarlık eğitiminin kalitesinde düşüşe ve beraberinde yapılı çevre ve yaşam kalitesinde önemli etkilere neden olabilir.

Anılan belirsizliklere ilişkin olarak önemli ölçüde açıklamaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bütün bu ve diğer nedenlerden ötürü mimarlık okullarını temsil eden EAAE (European Association for Architectural Association / Avrupa Mimarlık Eğitimi Birliği) ve meslek odalarını temsil eden ACE (The Architects Council of Europe / Avrupa Mimarlar Birliği), bu konuları konuşmak ve tartışmak üzere ortak bir kararla eşit koşullar altında düzenli olarak toplandıkları bir çalışma grubu oluşturmuşlardır. Fakat zaman bizim aleyhimize çalışmaktadır. 20 Ekim 2007 hızla yaklaşmaktadır. Bu zaman zarfı içerisinde EAAE ve ACE çalışmalarına devam edecek ve çalışma grubu da bu konuları tartışmaya, akademik, profesyonel ve siyasal pozisyonlar benimsemeye, standartların üst seviyede tutulmasını sağlamaya, çeşitliliğin takdir gördüğü Avrupa’daki mimarlık eğitimi ve mimarlık mesleğinin korunduğu ve kollandığı bir ortam için çalışacaktır.

Yapılacak daha çok iş var!

Bu icerik 4010 defa görüntülenmiştir.